Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1 E. 2021/389 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1 Esas
KARAR NO : 2021/389
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince kaba kalıp, beton işlerinin yapıldığını, işin tamamlandığını, davalı tarafça ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı yana çıkarılan tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığı, cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı hak ediş alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/ … esas, 2017/ … karar sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararının … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2017/… esas, 2018/ … karar sayılı kararı ile ”…Mahkemece, gerekirse talimat mahkemesi tarafından davalı şirket adına çıkarılan … barkod numaralı tebligatın akibeti de araştırılmak suretiyle, usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliğ edilmediğinin anlaşılması halinde, talimat mahkemesine yeniden talimat yazılarak, 2012 yılı defter ve belgelerinin bulunduğu bildirilen mahkemeden istenmesi, davalıya teslim edilmiş ise davalı şirket adına da usulüne uygun muhtıra tebliğ edilerek 2012 yılı defter ve belgeleri temin edildikten sonra, mali müşavir bilirkişiden tarafların iddia, savunma ve delilleri doğrultusunda rapor düzenlenmesi istenilerek, düzenlenecek rapor da değerlendirilmek suretiyle talep hakkında oluşacak uygun sonuç dairesinde yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır…” gerekçeleri kapsamında kaldırılması üzerine yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama sırasında temin edilen bilirkişi raporları kapsamında davacı tarafın tacir olmadığından bahisle ticari defterlerinin bulunmadığına yönelik beyanları ile tespitler karşısında 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Yine TTK’nın 11/1 maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. ” şeklinde tanımlanmış olup TTK’nın 15. maddesinde; ” (1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde ifade edilmiştir. İzah edilen kanun maddeleri gereğince bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki davada her ne kadar eser sözleşmesinden kaynaklı iş görmeye dayalı alacak istemi ileri sürülmüş ise de davacının gerçek kişi tacir olmadığı gibi dava konusu alacağın dayanağını oluşturan hukuki işlem nazara alındığında davanın TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile uyuşmazlığın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır