Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/991 E. 2020/94 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/991 Esas
KARAR NO : 2020/94
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 07/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Kooperatifin …. Noterliği’nin 12481 yevmiye ve 25/08/2015 tarihli ihtarnamesiyle, kooperatif yönetim kurulunun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararı gereğince kooperatife borcunun bulunduğu gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığının ihtar edildiğini, kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurul toplantısının toplanma ve karar nisabının gerçeği yansıtmadığını, genel kurul çağrısının usulsüz olduğunu, genel kurul toplantısının ve alınan kararların yok hükmünde olduğunu, kooperatifin çıkarma kararının usul hükümlerine aykırı olduğunu, kooperatife üye kaydının yapılmadığını buna rağmen çıkarma kararı verildiğini, 14/06/2015 tarihli genel kuruldan alınan kararların iptali için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/744 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, kooperatif yönetiminin şahsına karşı husumetleri olduğundan aleyhinde çıkarma kararı verdiklerini, ihtarnamelerinin kanuna aykırı keşide edildiğini, ihtarname keşide eden kooperatif vekilinin vekaletnamesinin bulunmadığını, ihtarnamede belirtilen borcun gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatiften 40.000,00TL sabit fiyatla daire satın aldığını, kendisine B blok 3 numaralı bodrum kat bağımsız bölümünün tahsis edildiğini, davacının sabit fiyatla konut satın aldığı için kendisinden ortaklık sermayesi tahsis edilmediğini ve genel kurullara da çağrılmadığını, davacının da genel kurullara katılma yönünde bir talebinin de bulunmadığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 esas sayılı dosyasından verilen kararda sabit fiyatla konut satın alanların kooperatif ortağı oldukları bu durumdaki kişilerin genel kurula çağrılmamasının usulsüzlük olduğunun kabul edildiğine ilişkin kararın temyiz edildiğini, karar kesinleşmediği halde sabit fiyatla konut alanlar dahil herkesin genel kurula çağrıldığını, davacı ve arkadaşlarının devamlı olarak kooperatif aleyhine faaliyetlere giriştiklerini, kooperatife karşı parasal hükümlerini yerine getirmediklerini, davacının birikmiş 2.700,00TL borcunu ödememekte ısrar ettiğini, kendisine kooperatif yönetim kurulunun 01/03/2015 tarih ve 715 sayılı kararıyla birikmiş borçları 10 gün içinde ödenmesi için ihtar keşide edilmesine karar verildiğini, …. Noterliğinden 03/03/2015 tarih ve 03242 yevmiye sayılı 1.ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin 09/03/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının … Noterliğinden 13/03/2015 tarihl ve 05520 yevmiye nolu cevabi ihtarnameyi gönderdiğini ve ihtarnamenin gerekliğine uymayacağını bildirdiğini, bunun üzerine kooperatif yönetim kurulunun 10/04/2015 tarih ve 721 sayılı kararıyla 28/02/2015 tarih itibariyle birikmiş 2.700,00TL borcun ödenmesi için 2.ihtarnamenin gönderilmesi kararı alındığını, davacıya ….Noterliğinden 13/04/2015 tarih ve 05454 yevmiye nolu 2.ihtarnamenin gönderildiğini ve ihtarnamenin 17/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının … Noterliğinden 22/04/2015 tarih ve 10980 yevmiye nolu cevabi ihtarnameyi gönderdiğini, 1 ve 2.ihtarlara rağmen borcunu ödemeyen davacı aleyhinde kooperatif yönetim kurulunun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararıyla sözleşmenin feshine ve ortaklıktan çıkarılması kararı alındığını, kararın ….Noterliğinin 07/07/2015 tarih ve 10263 yevmiye nolu ihtarnamenin davacıya tebliğe gönderildiğini ancak tebligat yapılamadığını bunun üzerine yönetim kurulunun 22/08/2015 tarih ve 749 sayılı kararı ile yeniden tebliğ yapılması kararı aldığnıı, kararın ….Noterliğinden 25/08/2015 tarih ve 12481 yevmiye nolu ihtarname ekinde ortaklıktan çıkarılma kararının yeniden gönderildiğini, 14/06/2015 tarihli genel kurulun usulüne uygun yapıldığını, davacının birikmiş borçlarını ödememiş olduğundan sözleşmenin feshi ve ortaklıktan çıkarılması kararı alındığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/688 Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden alınan suretinin incelenmesinde; davacıların … , … , …, …, davalısının ise … olduğu, dava konusunun Kooperatif Genel Kurul Kararının iptali davası olduğu, 23/02/2016 tarihinde davalı kooperatifin 22/06/2014 tarihli 2013 hesap yılı Olağan Genel Kurulu kararlarının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 Esas 2013/59 Karar sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden alınan suretinin incelenmesinde; davacıların … , …, …, … olduğu, davalısının ise … Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanlığı olduğu, dava konusunun Kooperatif Genel Kurul Kararının iptali davası olduğu, 10/02/2015 tarihinde davalı kooperatifin 30/06/2013 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan tüm genel kurul kararlarının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 01/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı kooperatif tarafnıdan davacıya tahsis edilen bodrum katın, imar planına göre bağımsız bölüm olması hukuken mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıya davalı kooperatif tarafından hukuken geçerli bir konut tahsisinden bahsedilemeyeceği gibi, davalı kooperatifin davacıya Kooperatifler Kanunu greğince bir bağımsız bölüm tahsis etmesi mümkün olmadığından parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyel davacıyı ortaklıktan çıkartmasında iyiniyetli olmadığını mütalaa etmiştir.
Dava; 02/07/2015 tarih ve 739 karar nolu davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça davalı … Kooperatifinin ortağı olduğu, ancak kooperatif yönetim kurulunun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararı ile kooperatif üyeliğinden çıkarıldığından bahisle kooperatif üyeliğinden çıkarma kararının iptalini talep ettiği, davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde ise; davacının tutum ve davranışları, borçlarını ödemekte direnmesi nedeniyle davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğini beyan ederek davanın reddini talep ettiği, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyet raporunda da belirlendiği üzere; davalı kooperatif tarafından davacıya tahsis edilen bodrum katın imar planına göre bağımsız bölüm olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle davacıya davalı kooperatif tarafından hukuken geçerli bir tahsis yapılmadığı, tahsis yapıldığı iddia edilen bodrum katın bağımsız bölüm olma niteliği taşımadığı, davacının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Su Kanalizasyon İdare Müdürlüğü’ne su abonelik işlemi için başvuruda bulunduğu, ancak ilgili idare tarafından bodrum katlarında ruhsat ve ruhsat eki onaylı mimari projeye göre bağımsız bölüm bulunmadığından yine davalı kooperatife ait olan tüm blokların bodrum katları için emsal alınan … ada 1 parsel için …. İdare Mahkemesi’nin 2010/857 Esas ve 2011/2065 Karar sayılı dosyasının 25/10/2011 tarihli kararı ile ilgili idarenin araştırma raporu nedeniyle abonelik işleminin yapılamayacağı belirtilerek başvurusunun reddedildiği, yine …. İdare Mahkemesinin 2013/2260 Esas ve 2015/1204 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı Arnavutköy Belediye Başkanlığına açılan davada bodrum katlarının ruhsata bağlanması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair verilen kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece 12/05/2015 tarihinde bodrum katın imar planına göre meskene çevrilmemesi gerekirken bodrum katın meskene çevrildiği, yapının gerek ruhsat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan imar planı gerekse mevcut imar plan hükümlerine göre ruhsata bağlanma olanağı bulunmadığından meskene dönüştürülen bodrum katların ruhsatlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, yine …. İdare Mahkemesinin 2012/125 Esas ve 2012/2700 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı … Başkanlığına açılan davada kooperatife ait yapıların mühürlenmesine dair kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece onaylı mimari proje ve yapı ruhsatında bodrum katların depo ve sığınak olarak belirlenmiş olması nedeniyle ruhsat yapı ve projesine aykırı bir şekilde bodrum katların meskene çevrilmesi nedeniyle yapıların mühürlenmesine dair dava konusu yapı talil tutanağında mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, kooperatiflerin ortağın konut ihtiyacının giderilmesi karşılığında, ortağın da kooperatife karşı parasal hükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu olduğu, taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getiremeyecek durumda bulunması halinde karşı taraftan yükümlülüğünü yerine getirmesinin istenmesinin beklenilemeyeceği nazara alınarak davacının birikmiş borçlarının ödenmemesinden bahisle kooperatif ortaklığından çıkarılmasının hukuken korunmayacağı anlaşılmış bu nedenle davalı … Kooperatifinin 02/07/2015 tarih ve 739 nolu kararıyla davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline dair verilen karar davalı vekilinin başvurusu üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2017/1937 Esas, 2018/1520 karar sayılı, 04/10/2018 tarihli ilamı ile ” Davacı Yukarıda da açıklandığı üzere halen kooperatif üyesidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16.3 maddesine göre haklarında çıkma kararı kesinleşmeyen ortak- ların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
Davacıya tahsis edilen konutun ruhsatsız olması ve ruhsatlandırılamaması ha- linde de davalı kooperatifin ortağı olan ve hakkındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen davacı- nın aidat ödeme yükümlülüğü devam eder. Davacı, davalı kooperatif aleyhine, sözleşmenin feshi ve tazminat veya konut tahsisi istemiyle dava açabileceği gbi, aidat ödeme yükümlü- lüğüne ilişkin herhangi engel bulunmamaktadır.
Kooperatif üyeleri hakkında ihraç kararı verilebilmesi için, Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve kooperatif anasözleşmesi uyarınca, akçalı edimlerini yerine getirmeyen üyelere 10 günlük birinci ihtar ve 1 Aylık ikinci ihtarın gönderilmesi ve halen edimin yerine getirilmemesi halinde ihraç kararı verilmelidir. İhtarnamelerde de ödenmesi istenen miktarın net olarak belirtilmesi, ödemenin gerekçesi ve uyulmaması halinde yaptırımın ne olduğunun açıkça anlaşılır olması gerekmektedir.
Dosya incelendiğinde, mahkemece ihtarnamelerin biçim ve içerik yönünden incelenmediği ve ihtarnamelerin davacıya tebliğlerinin araştırılmadığı görülmektedir.
Kaldı ki davacı vekili, dava dilekçesinde ihtarnamedeki miktarların yanlış olduğunu, ihraç kararını veren yönetim kurulunun seçildiği 14.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali için ….ATM’nin 2015/744 sayılı dosyasında dava açıldığını, genel kurul kararlarının iptali halinde, geçerli olmayan bir yönetim kurulunun almış olduğu dava konusu ihraç kararınında geçerliliğinin kalmayacağı ve bu nedenle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüş, fakat bu iddialarda mahkemece araştırılmamış, kooperatif ana sözleşmesine de dosyada rastlanmamıştır.
Sonuç olarak, yukarıdaki hususlara ilişkin bir araştırma ve tespit içermeyen eksik bilirkişi raporu baz alınarak verilen karar hatalı olduğundan, mahkemece, davacının kooperatife ilişkin yükümlülüklerinin devam ettiği gerçeğinden hareketle, öncelikle ana sözleşme ile birlikte kooperatifin genel kurul toplantı tutanakları, ticari belge ve defterlerin getirtilerek, davacıdan ihtarnamelerde talep edilen ödeme miktarının doğru olup olmadığı, ih- tarname tebliğlerinin yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak ihtarnamelerin Kooperatifler Kanununun 27. ve kooperatif ana sözleşmesine, ortaklıktan çıkarılma kararınında, Koopera- tifler Kanununun 16.maddesine uygun olup olmadığının araştırılması, ayrıca yukarıda bahsi geçen ….ATM’nin 2015/744 E.sayılı dosyası getirtilerek, sonucunun bu dosya açısından etkili olup olmayacağının araştırılmasından sonra uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 253.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere mahkemesine kesin olarak iadesine karar verilmesi ” gerekçesi ile kaldırılmakla, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce; İstinaf mahkemesi kararı doğrultusunda davalı kooperatife ait genel kurul tutanakları ve ana sözleşmeyi içerir kooperatif dosya örneğinin celbi için … Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve davalı tarafa kooperatif için keşide edilen ihtarnamelerin tebliğ şerhli örneklerini sunması maksadıyla 2 haftalık süre verilmiştir. Bu ara kararların ikmalini müteakip davalı kooperatifin ticari defter ve belgelerinin istinaf mahkemesi kararı doğrultusunda incelenmesi babında mahkememizce görevlendirlen bilirkişi … marifetiyle mahkememizce de verilen yerinde inceleme yetkisi kullanılmak suretiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 10/12/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacının kooperatife toplam 41.000 TL ödeme yükümlülüğünün olduğu, kooperatifin defter ve belgelerine göre davacımn ihtarname günü itibariyle kesinleşen 15.290 TL borcunun bulunduğu, bu borcun dava tarihi itibariyle 16.690 TL’ye ulaştığı, davalı kooperatifin ise davacıya 2.700 TL’lik borcunu ödemesi yönünde anasözleşmeye uygun ihtarnameler göndermesine rağmen davacının bu borcunu ödemediği,
Davacı tarafından ödendiği halde kooperatifin muhasebe defter ve belgeleri arasında yer almayan ödemeleri var ise bunları Sayın Mahkemenizce değerlendirilmek üzere sunması halinde bunların da borç meblağından düşülmesi gerektiği,
Dava dosyasmda bulunan davacıya ait açıklamalar ve bilirkişi raporları ile Sayın Mahkemenizin ilk kararında belirtilen gerekçeler gözönünde bulundurulmadı ğı takdirde, yalnızca davacının davalı kooperatife yönelik ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve çıkarma prosedürünün Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesine uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılması halinde, davacının ortaklıktan çıkarılma işleminin usulüne uygun olduğu,
Öte yandan davacı tarafından ortaya konan ve önceki bilirkişi raporlarında ayrıntılı olarak değerlendirilen davacı ile davalı kooperatif arasında ortaklık ilişkisine göre mi yoksa Borçlar hukuku hükümlerine göre mi hareket edileceği konusunda tereddütten kaynaklandığı ileri sürülen belirsizlikler ile ruhsat ve inşaat işlemlerinde mevzuata aykırılıklar olduğu gerekçesiyle davacıya tahsis edilen bağımsız bölüme tapu verilememesinin ortaya çıkardığı diğer hususların sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu” yönünde beyan ve mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Dava; kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkindir. Davalı yan; davacının birikmiş borçlarını ödememiş olduğundan sözleşmenin feshi ve ortaklıktan çıkarılması kararı alındığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin istinaf mahkemesi kararı ile kaldırılan ilamında da ortaya konulduğu üzere ;
Davalı kooperatif tarafından davacıya tahsis edilen bodrum katın imar planına göre bağımsız bölüm olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle davacıya davalı kooperatif tarafından hukuken geçerli bir tahsis yapılmadığı, tahsis yapıldığı iddia edilen bodrum katın bağımsız bölüm olma niteliği taşımadığı, davacının … Başkanlığı, … Müdürlüğü’ne su abonelik işlemi için başvuruda bulunduğu, ancak ilgili idare tarafından bodrum katlarında ruhsat ve ruhsat eki onaylı mimari projeye göre bağımsız bölüm bulunmadığından yine davalı kooperatife ait olan tüm blokların bodrum katları için emsal alınan … ada 1 parsel için …. İdare Mahkemesi’nin 2010/857 Esas ve 2011/2065 Karar sayılı dosyasının 25/10/2011 tarihli kararı ile ilgili idarenin araştırma raporu nedeniyle abonelik işleminin yapılamayacağı belirtilerek başvurusunun reddedildiği, yine …. İdare Mahkemesinin 2013/2260 Esas ve 2015/1204 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı … Belediye Başkanlığına açılan davada bodrum katlarının ruhsata bağlanması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair verilen kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece 12/05/2015 tarihinde bodrum katın imar planına göre meskene çevrilmemesi gerekirken bodrum katın meskene çevrildiği, yapının gerek ruhsat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan imar planı gerekse mevcut imar plan hükümlerine göre ruhsata bağlanma olanağı bulunmadığından meskene dönüştürülen bodrum katların ruhsatlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, yine …. İdare Mahkemesinin 2012/125 Esas ve 2012/2700 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı Arnavutköy Belediye Başkanlığına açılan davada kooperatife ait yapıların mühürlenmesine dair kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece onaylı mimari proje ve yapı ruhsatında bodrum katların depo ve sığınak olarak belirlenmiş olması nedeniyle ruhsat yapı ve projesine aykırı bir şekilde bodrum katların meskene çevrilmesi nedeniyle yapıların mühürlenmesine dair dava konusu yapı talil tutanağında mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, kooperatiflerin ortağın konut ihtiyacının giderilmesi karşılığında, ortağın da kooperatife karşı parasal hükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu olduğu, taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getiremeyecek durumda bulunması halinde karşı taraftan yükümlülüğünü yerine getirmesinin istenmesinin beklenilemeyeceği, her ne kadar davacıya sözleşme ile satış gerçekleştirilmiş ise de; bilahare kooperatif ortağı olduğu ve işlemlerinin bu doğrultuda yürütüldüğü taraflar arasında tartışmasız olan davacıya da ortaklar arasında eşit muamele ve davacının ortaklık vasfına tanımlanan bağımsız bölümün her türlü fiili ve hukuki ayıptan ari olarak davacıya tahsil edilme borcu altında bulunan davalı kooperatifin çelişkili davranış yasağını ihlal eden, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı davranışının hukuken korunamayacağı gibi hususlar nazara alınarak temerrüt halinde olan davalı kooperatif tarafından davacının birikmiş borçlarının ödenmediğinden bahisle kooperatif ortaklığından çıkarılmasının hukuken korunmayacağı anlaşılmış bu nedenle davalı … inin 02/07/2015 tarih ve 739 nolu kararıyla davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile davalı … nin 02/07/2015 tarih 739 karar nolu, davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı … nin 02/07/2015 tarih 739 karar nolu, davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının İPTALİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin olarak alınmış olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.282,75TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından ilgilisine iadesine,
Dair davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …