Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/973 E. 2021/100 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/973 Esas
KARAR NO:2021/100

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/10/2018
KARAR TARİHİ:23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …San. Ve Tic. – … arasında diğer davalı … tarafından kefil sıfatı ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalıların haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmedeki imzaların müvekkillerine ait olmadığından takibe itiraz ettiklerini, kefil konusunda da sözleşmenin sakat olduğunu, kefalete ilişkin yasanın emredici hükümlerine aykırı işlem yapıldığını, bu nedenle geçerli bir kefalet olmadığından sorumluluğun bulunmadığını, asıl borçlu …’in ödemesi gereken tüm ödemeleri yaptığını ve kendi yükümlülüğünü yerine getirdiğini, alacağın likit olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalıların imza inkarında bulunmalarının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, talep edilen faizin hukuka uygun olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine kredi alacağına istinaden faizler dahil toplam 190.330,72 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda grafoloji uzmanı …, … ve … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 11/10/2019 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Tetkik konusu 22/05/2017 tarihli GKS’de … ve …’e atfen atılmış imzaların adı geçen şahıslara ait mukayese imzalarla karşılaştırılarak el ürünü olup olmadığının tespiti.
Mukayese olarak tarafımıza tevdi edilmiş dosyada …’e ve …’e ait imzaların kendi aralarında grafolojik tanı unsurları bakımından teşhise elverişli, karakteristik ve işlek imzalar oldukları,
Tetkik konusu Genel Kredi Sözleşmesinin 7. Safyasında …’e atfen atılmış toplam 3 adet imzalar ile …’e ait mukayese imzaları arasında yapılan detaylı incelemede,
İmzaların baş tarafından müşterek olarak mevcut bukleli tersimin ebadı, eğimi, tersimi,
Bu şekilde birlikte oluşturulan çizgi üzerinde yer alan gramaların tersimi, ebadı, eğitim, bağlantı itiyatları,
İmzaları çevreleyen battal (D) harflerinin tersimi, ebadı, bitiriliş, şekli, imzaların tümünün tersim biçimi, işleklik derecesi, seyir, sür’at, istif, ihtiyatlar ve baskı derecesi bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunduğu,
Tetkik konusu GKS’nin 7. Sayfasında kefil …’e ait mukayese imzalar arasında, imzaların baş tarafında mevcut bukleli tersimin ebadı, eğimi, bitirilişinde kırılma yapılarak gramalara geçişi, gramaların tersimi, ebadı, bağlantı itiyatları, bitiriliş şekli, imzaların tümünün tersim biçimi, işleklik derecesi, seyir, sür’at, istif itiyatlar ve baskı derecesi bakımından aralarında uygunluk ve benzerlik bulunduğunu tespit ettik.
Sonuç olarak; Tetkik konusu GKS’nin 7. Safyasında …’e atfen atılmış 3 adet imzanın …’in eli ürünü olduğu, söz konusu sözleşmenin 7. Safyasında …’in eli ürün olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişi Sait Bilgiç marifetiyle takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş, akdi ve temerrüt faizi, faiz oranlarının taraflar arasında imzalanan sözleşme/ler esas alınmak suretiyle var ise davacı tarafça talep edilebilecek alacak miktarının tespiti hususunda rapor hazırlanması talep edilmiş ve konuya ilişkin 04/09/2020 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı bankanın Maltepe Şubesi ile davalılardan … … Hizm. San. ve Tic. – … arasında imzalanan 22.05.2017 tarihli ve 350.000.- TL. lık Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından adı geçen şirkete 200.000,- TL. lık Taksitli Ticari Kredi açılarak kullandırılmış olmakla borç doğmuş olup diğer davalı … ise bu sözleşmeyi yine 350.000.-TL. limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından (İLİŞİK: 1) davalılardan … …’in bu sözleşmede asıl borçlu …’in ise müteselsil kefil sıfatlarının bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 54. Maddesi delil anlaşması mahiyetinde olduğundan incelemede davacı banka kayıt ve belgelerine dayanılmıştır.
Davacı banka belgeleri üzerinde yaptığımız incelemede; asıl borçlu … … Hizm. San. ve Tic. – …’e 22.05.2017 tarihinde her biri 5.302,56 TL. lık 60 eşit taksitte geri ödenmek üzere aylık % 1,59, (yıllık 1,59 x 12 = % 19,08) faiz oranıyla; 200.000,- TL.lık Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı ve bu kredinin ilk 11 taksidinin ödendiği, 22.05.2018 tarihinde ödenmesi gereken 12. taksitten sonraki taksitlerin ise ödenmediği ve son olarak 22.04.2018 tarihinde ödenen 11. taksit sonrasında kalan anapara tutarının 176.504,47 TL. olduğu tespit edilmiştir. (İLİŞİK: 2)
Temerrüt Tarihi ve Asıl Alacak Tutarlarının Tespiti :
Davacı banka davalılara …. Noterliğinin 29.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek; “29.08.2018 tarihi itibarıyla kredi hesaplarının kat edildiği ve doğan 188.864,05 TL nakit borcun 1 gün içinde işleyecek faizi ve ferileriyle birlikte ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı,” ihtarında bulunulduğu ve ihtarın her iki davalıya da 04.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğinden verilen 1 günlük mehil içinde bir ödeme yapılmadığından davalıların 06.09.2018 tarihinde temerrüde düştükleri görülmüştür. (İLİŞİK: 3)
Bu durumda temerrüt tarihine kadar hesaba akdi faiz ve aksayan taksitlere ise temerrüt tarihine kadar ayrıca temerrüt faizi işletilmesi suretiyle 06.09.2018 temerrüt tarihi itibarıyla bir hesaplama yapılması gerekmekte ise de; davacı yan ihtarla temerrüt oluşmadan 05.09.2018 tarihinde takibe geçtiğinden davalıların takip ile temerrüde düştükleri kanaatine varılmakla; gerekli hesaplama ve değerlendirme takip tarihi itibarıyla alacağın tespiti bölümünde yapılacaktır.
Açılan İcra Takibi :
Davacı banka davalılardan 177.027,13 TL. asıl alacak, 10.453,17 TL. Kat Tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 2.568,19 TL. işlemiş temerrüt faizi ve 128,42 TL. vergi ve 153,81 TL. da masraf olmak üzere toplam 190.330,72 TL. nın asıl alacak ve kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsiline kadar % 38,16 temerrüt faizi, faizin %5 i gider vergisi avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla tahsili talebiyle …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 05.09.2018 tarihinde Genel Haciz Yoluyla takibe geçtiği görülmüştür. (İLİŞİK: 4)
Temerrüt Faizinin Belirlenmesi :
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faiziyle ilgili 12.2. maddesinde aynen: “Banka bu sözleşme gereğince müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüde düşülen borç için, temerrüdün gerçekleştiği tarihte yukarıdaki şekilde hesaplanacak akdi faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi işletilir.” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Buna göre davalının temerrüt tarihi olan 05.09.2018 ve takip tarihi itibarıyla davacı bankaca bu krediye uygulanan faiz oranı olan % 19,08 in 2 katı olan 19,08 x 2 = % 38,16 oranında bir temerrüt faizi isteyebilecek olup, davacı banka da % 38,16 oranında tespitlerimizle uyumlu bir temerrüt faizi talep ettiği görülmüştür.
Takip Tarihi İtibariyle Toplam Alacak Tutarının Tespiti :
Yukarıda da belirlendiği gibi, son ödenen 11. taksit tarihi olan 22.04.2018 tarihinde kalan anapara tutarı 176.504,47 TL. ya temerrüt (takip) tarihi olan 05.09.2018 tarihine kadar % 19,08 akdi faiz işletilmesi ve geciken taksit tutarlarına da takip tarihine kadar % 38,16 temerrüt faizi hesaplanması gerektiğinden, temerrüt (takip) tarihinde oluşan faizli alacak tutarı 189.863,03 TL olarak hesaplanmaktadır.
Yani, her iki davalının da temerrüt (Takip) tarihi olan 05.09.2018 tarihi itibarıyla davalı bankaya olan borç toplamının 191.260,05 TL. olduğu hesaplanmıştır.
Kefil sıfatıyla sorumlu olan …’in imzaladığı sözleşme 350.000,- TL. ile doğan borç tutarı olan 191.260,05 TL. dan yüksek olduğundan ve kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle; kefalet limiti bakımından bir borç sınırlamasının gerekmediği yani, her iki davalının da borcun tamamından ve bundan sonra hesaplanacak faizlerden sorumlu olacakları kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan davacı banka takip tarihi itibarıyla tespitlerimizden daha yüksek olmak üzere 177.027,13 TL. asıl alacak ve tespitlerimizden daha az olmak üzere, 10.453,17 TL. Kat Tarihine kadar işlemiş akdi faiz ile tespitlerimizden daha fazla olmak üzere 2.568,19 TL. işlemiş temerrüt faizi ve tespitlerimizden daha az olmak üzere 128,42 TL. vergi ve 153,81 TL. da masraf olmak üzere toplam 190.330,72 TL. lık talepte bulunduğu dikkate alındığında; davacının tespitlerimizden az talebi için talebiyle bağlı olduğu ve tespitlerimizden fazla isteminin ise tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmaması nedeniyle davacının talebi mümkün alacak tutarı 188.416,55 TL olarak hesaplanmaktadır.
Yani, davacı bankanın tespitimiz gibi 176.504,47 TL. asıl alacak, talebiyle bağlı olarak 10.453,17 TL. işlemiş akdi faiz, tespitimiz gibi 1.330,49 TL. temerrüt faizi ile talebiyle bağlı olarak 128,42 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 188.416,55 TL. istemde bulunmasının mümkün olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yan ayrıca 153,81 TL. da masraf talep etmiş olup, bunun ne masrafı olduğu ve ödeme makbuzunun ibrazı kaydıyla yukarıdaki alacağa en çok 153,81 TL. da masraf eklenmesinin mümkün olduğu kanaatindeyiz.
Davalılar vekilinin sözleşmedeki imzaya itirazı bulunduğundan bu yönde Sayın Mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda üç teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 11.10.2019 tarihli raporda sözleşmenin 7. Maddesinde asıl borçlu … ve kefil … adına atılan imzaların kendi elleri mahsulü olduğu kanaatinin bildirildiği görülmekle sözleşmenin davalılar bakımından geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Davalılar vekilinin;
Kefil açısından da sözleşmenin sakat olduğu ve kefalete ilişkin yasanın emredici hükümlerine aykırı işlem yapıldığından, hukuken geçerli bir kefalet ve buna ilişkin bir sorumluluk bulunmadığı,
Asıl borçlu müvekkilinin ödemesi gereken tüm ödemeleri yaptığı ve yükümlülüklerini yerine getirdiği,
Davacının alacağı var ise de alacak likit olmadığından icra takibi açılabilmesi ve dava açılmasının mümkün olmadığı,
İşletilen faizlerin de yasal olmadığı, haksız olarak yüksek oranlarda faiz işletilmiş olduğu,
Şeklinde dava konusu alacağa yönelttiği itirazları bulunmakta olup; bunlara ilişkin tarafımız değerlendirmeleri aşağıda arz edilmektedir.
Kefil açısından da sözleşmenin sakat olduğu ve kefalete ilişkin yasanın emredici hükümlerine aykırı işlem yapıldığından, hukuken geçerli bir kefalet ve buna ilişkin bir sorumluluk bulunmadığı, İtirazı:
Davalı kefil …’in imzaladığı kefalet sözleşmesinin şekil şartları yönünden kanunda tarif edilen hususlara uygun olduğu görülmekle birlikte; hukuken geçerli bir sözleşme bulunup bulunmadığı itirazı hukuki bir değerlendirme gerektirdiğinden Sayın Mahkemenizin takdir alanında bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Asıl borçlu müvekkilinin ödemesi gereken tüm ödemeleri yaptığı ve yükümlülüklerini yerine getirdiği, İtirazı:
Davalının somut bir makbuz ibraz etmeden ileri sürdüğü bu itirazın dinlenebilir olmadığı kanaatindeyiz. Zira, mübrez kayıt ve belgelere nazaran dava konusu taksitli borcun 11. Taksitten sonra tahakkuk eden taksitleri ödenmemiş olup, ödenmiş ise makbuzlarının ibraz edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Davacının alacağı var ise de alacak likit olmadığından icra takibi açılabilmesi ve dava açılmasının mümkün olmadığı, İtirazı:
Bu husus hukuki bir değerlendirme gerektirmesi nedeniyle Sayın Mahkemenizin takdir alanında olup, bilirkişinin hukuki beyan yasağı kapsamında Sayın Mahkemenizce değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz.
İşletilen faizlerin de yasal olmadığı, haksız olarak yüksek oranlarda faiz işletilmiş olduğu, İtirazı:
Dava konusu krediye 2018 yılı için % 19,08 oranında işletilen akdi ve bunun 2 katı olan % 38,16 nispetindeki temerrüt faizinin, ticari işlerde faiz serbestisi kapsamında makul oranlar oldukları, fahiş ve piyasa rayiçlerinin üzerinde bir oran olmadığı kanaatindeyiz.
Sonuç olarak;
Detayları yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda:
Davacı bankanın davalılardan: 05.09.2018 takip (temerrüt) tarihi itibarıyla; tespitimiz gibi 176.504,47 TL. asıl alacak, talebiyle bağlı olarak 10.453,17 TL. işlemiş akdi faiz, tespitimiz gibi 1.330,49 TL. temerrüt faizi ile talebiyle bağlı olarak 128,42 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 188.416,55 TL. alacaklı olduğu,
Kefil sıfatıyla sorumlu olan …’in imzaladığı kefalet sözleşmesi limitinin doğan borç tutarından daha fazla olmak üzere 350.000,- TL. olması ve kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle, temerrüt (takip) tarihi itibarıyla bir limit sınırlaması gerekmediği, bir başka anlatımla; bundan sonra hesaplanacak faiz ve ferilerden de sorumlu olacağı,
Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 176.504,47 TL. asıl alacak ile 10.453,17 TL. işlemiş akdi faiz tutarlarına % 38,16 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisi istenebileceği,
Davacı yan ayrıca 153,81 TL. da masraf talep etmiş olup, bunun ne masrafı olduğu ve ödeme makbuzunun ibrazı kaydıyla yukarıdaki alacağa en çok 153,81 TL. da masraf eklenmesinin mümkün olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı banka tarafından GKS’ne dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanların itirazının iptali isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davacı banka ile davalı … – … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya kredi kullandırıldığı, davalı …’in ise; söz konusu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davacı banka tarafından kullandırılan kredi risklerinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden bahisle davalılara …. Noterliği’nin 29/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi ilişkisinin kesildiği ihtar edilerek hesap özetine ilişkin borcun ödenmesinin talep edildiği, ihtarın tebliğine rağmen davalılarca herhangi bir ödeme yapılmadığı iddia edilerek davalılar aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe vaki itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanlarca sözleşme altındaki imzalar inkar edildiğinden mahkememizce öncelikle imzalar üzerinde inceleme hususunda teknik ekipman ve cihazlar kullanılarak alanında uzman bilirkişilerce yapılan inceleme neticesinde, kredi sözleşmesi altındaki borçlu ve müteselsil kefil imzalarının davalılara ait olduğu, nitekim davalı … – … tarafından 11. takside kadar kredi borcunun imza inkarı olmaksızın ödendiği, davalı vekilince kefaletin geçerlilik şartlarının bulunmadığından bahisle raporlara itiraz edilmiş ise de, sözleşmede kefalet miktarı, müteselsil ibaresi, kefalet tarihi gibi zorunlu tüm unsurların el yazısı ile yazıldığı, bu yazıların inkarına ilişkin yazı örneklerinin verilmesine dair mahkememizin 6 nolu celse 3 nolu ara kararının davalı yana verilen iki haftalık kesin sürede ikmal edilmediğinden aynı celse 4 nolu ara kararı uyarınca kefaletin şartlarının geçerli olmadığına dair yazı inkarından vazgeçilmiş sayıldığı, bu nedenle davalı …’in sözleşmedeki kefaletinin geçerli olduğu mahkememizce kabul edilerek esasın incelenmesine devam olunmuştur.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere; davacı banka ile davalı … – … arasında 22/05/2017 tarihinde imzalanan 350.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davaya konu Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince davacı banka tarafından kullandırılan kredi risklerinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle davalılara …. Noterliği’nin 29/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi ilişkisinin kesildiği ihtar edilerek hesap özetine ilişkin borcun ödenmesinin talep edildiği, ilgili ihtarnamenin davalılara 04/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük süre sonunda davalıların 06/09/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı bankaca talep edilen faiz oranlarının sözleşmeye ve piyasa koşullarına uygun olduğu, davalı taraflarca bakiye kredi borcunun ödenmediği sabit olmakla, davalı vekilince sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde olduğuna, kullandırılan kredinin Kredi Garanti Fonu Kredisi olduğuna ve … sayılı Cumhurbaşkanı Kararına aykırılık teşkil ettiğine ve kefalet sözleşmesinde irade sakatlığının söz konusu olduğuna dair rapora itirazlarda bulunulmuş ise de, bu hususlar cevap dilekçesinde ileri sürülmemiş olup, cevap dilekçesinin verildiği 15/11/2018 tarihi itibarıyla … sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 10/10/2018 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu itirazların cevap dilekçesinde ileri sürülmeyip bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tabi olduğundan mahkememizce dikkate alınmayarak bilirkişi tarafından hesaplanan asıl alacak, işlemiş faiz ve faizin gider vergisi kalemleri yönünden davanın kısmen kabulüne, likit alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 176.504,47 TL asıl alacak 10.453,17 TL akdi faiz, 1.330,49 TL temerrüt faizi ve 128,42 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 188.416,55 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 176.504,47 TL ile işlemiş akdi faiz 10.453,17 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %38,16 oranında faiz ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 37.683,31 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.870,73 TL karar harcından 2.273,68 TL peşin harcın mahsubu ile 10.597,05 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.273,68 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.309,58 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 21.639,16 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 447,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.647 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 2.640,72 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza