Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/952 E. 2020/17 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/952 Esas
KARAR NO : 2020/17
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16/11/2016 tarihinde Danışmanlık ve Hizmet Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkilinin davalının alacaklarının takibi ve yönetimi ile ilgili yasal süreçler başlamadan önce uzlaşma aşamasında, en kısa sürede tahsilatın sağlanmasına yönelik mevcut kaynaklarını en etkin şekilde kullanarak “Alacak Yönetim” hizmetleri sunduğunu, müvekkilinin davalının yurtdışındaki borçlusu …-Endonezya’dan olan alacaklarından tahsilat yapmasını sağladığını, ancak davalının tahsil ettiği alacağa rağmen müvekkiline komisyon bedelini ödemediğini bu nedenle icra takibi başlattıklarını beyanla, müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış olan 16/11/2016 tarihli Danışmanlık ve Hizmet Sözleşmesi ile müvekkilinin tahsilinde zorluk çektiği yurt dışı alacaklarının tahsilinde yardımcı olunması nedeni ile davacıya 4 yırt dışı müşterisine dair dosya gönderdiğini, bunlardan birinin de … firması olduğunu, müvekkilinin şirket tahsilat servisi davacıya 2016 yılının 11. Ayında tevdi ettiğini, ancak yapılan son iki ödemenin müvekkilinin yetkilileri ve şirket sahibinin şahsi çabaları sonucunda ödendiğini, bu nedenle davacı şirketin herhangi bir komisyon hakkı kazanmadıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 33.616,36 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, ibraz edilen deliller, celp edilen belgelerin ve tüm dosya kapsamının tetkiki ile taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesi ile davacının davalılardan mevcut ise talep edebileceği alacak miktarının tespiti sureti amacıyla rapor tanzimi için mali müşavir …, sektör bilirkişisi … ve hukukçu … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 31/07/2019 tarihli bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Dava dosyasında yer alan … Ltd. Şti.’ye ait dava konusu fatura bedelinin KDV dahil 33.616,36 TL olduğunu, dava konusu faturanın davacının tasdikleri zamanında yapılmış ticari defterlerine usulüne uygun olarak kayıt ettiği tespit edilmiştir. Davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 33.616,36 TL alacağı olduğu görülmüştür.
Dava konusu faturanın davalının kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
21/05/2018 oluşturma tarihli 2018 yevmiye defteri açılış beratı … no ile, 2018 büyük defter açılış beratı … no ile, 06/05/2019 oluşturma tarihli 2018 yevmiye defteri kapanış beratı … no ile, 2018 büyük defter kapanış beratı … no ile alınarak e-defter şeklinde tutulan ticari defter açılış ve kapanış onayları yapılmıştır.
İncelemeye sunulan cari hesap dökümlerinde dava konusu faturanın kayıtlarda bulunmaması nedeniyle, davalı şirketin davacı şirkete borcu görünmemektedir.
Taraflar arasında 16/11/2016 tarihinde imzalanan Danışmanlık ve Hizmet Sözleşmesi’nin 2.8. Md. Göre, davalının davacıyı yetkilendirmiş olduğu tüm dosyalarda davacının alacak yönetimiyle ilgili yetkili tek temsilci tayın edildiği; 3.5 maddesine göre alacak yönetimi sürecinde davalı, davacıyı yetkilendirdiği herhangi bir dosyayı durdurma, geri çekme veya sonlandırma talebinde bulunduğu takdirde, taraflarca aksi ödemekle yükümlü olduğu; yine 5.2 maddesine göre madde 3.5 hükmü saklı kalmak kaydıyla davalı, davacıyı yetkilendirdiği bir ya da birden fazla dosya ile ilgili olarak, işten feragat eder ya da davacıya işi takip olanağı vermezse veya sözleşme ile yüklendiği vecibeleri yerine getirmezse, davacı yetkilendirildiği bilcümle dosyalarla ilgili komisyon ücretinin tamamını isteme hakkına sahip olduğu; hakeza, sözleşmenin 5.3 maddesinde ise, sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı ve haksız olarak fesih edilir ise davacının, yetkilendirildiği tüm dosyalara ilişkin komisyon ücretinin tamamına hak kazanacağı hüküm altına alınmıştır.
Sözleşmenin 2.3 maddesinde davacının yetkilendirilmiş olduğu dosyalar için anlaşılan komisyon oranı tablo halinde gösterilerek, bu oranın 1 sene boyunca uygulanacağına hükmedilmiş, ancak 1 sene sonra hangi oranın uygulanacağı belirtilmemiş, 1 sene geçtikten sonra taraflar arasında yeni oranlar üzerinden yapılmış herhangi bir ek anlaşma/protokol dava dosyasına taraflarca ibraz edilmemiştir. Bu nedenle, mevcut sözleşme üzerindeki oranlar ile 1 sene geçildikten sonra fiilen çalışılmaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Yine sözleşmenin 5.1 maddesine göre, sözleşmenin tanzim ve imza edildiği tarihten itibaren 1 yıl geçerli olduğu, bir yılın bitiminden 60 gün öncesinden yazılı ihbar edilmek kaydı şartıyla sözleşmenin taraflardan herhangi biri tarafından fesh edilebileceği, feshedilmediği takdirde aynı şartlarla 1 yıl daha uzamış sayılacağına hükmedilmiştir. Dava dosyasında bulunan evraklar arasında sözleşmenin fesh edildiğine dair bir belge bulunmadığından, sözleşmenin aynı şartlarla 1 yıl daha uzadığı anlaşılmaktadır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce yazılı beyanlarda geçen ve duruşmada beyan edilen rapora itirazların karşılanması ile takip ve davaya konu faturanın alternatifli olarak sözleşmedeki şartlara ve daha önce ödenen hizmet bedeli faturalarına uygun düzenlenip düzenlenmediği bu anlamda talep edilen bedelin kadri maruf olup olmadığının tespiti amacıyla ek rapor alınarak konuya ilişkin 28/11/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davalının ve davacının önceki dilekçelerinde kolaylıkla görülebileceği gibi, davalının müşterisi … Endonezya’dan 06/04/2018 tarihinde 24.975,00 USD ile 03/05/2018 tarihinde 24.975 USD olmak üzere 2 adet tahsilat gerçekleştirilmiş olduğu, her iki tarafça çekişmesiz olarak kabul ve beyan edilmiştir. “Davacı tarafça tahsil edildiği iddia edilen miktarlar hesabımıza girenden farklıdır.” şeklinde, kök raporumuz çıktıktan sonra itiraz eden, davalı vekilinin cevap dilekçesinin 2. Sayfasının alt kısmında bu tutarlar kendilerince de yazılmış ve bu konuda daha önce bir çekişme olmadığı, sonradan ortaya atılan bu yeni iddianın, ilk incelememizden farklı bir talep teşkil ettiği kanaati oluşmuştur.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; davalı şirketin yabancı şirketlerden olan alacaklarının yasal yollara müracaat edilmeksizin uzlaşma suretiyle tahsilinin davacı tarafça sağlanması, davalı tarafın yapılan tahsilatlar kapsamında davacıya komisyon ödemesi yapmasına ilişkin taraflar arasındaki karma atipik sözleşme gereğince davacının bakiye komisyon faturası alacağından kaynaklı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, her iki tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapıldığı, davacının alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve her bir defter bazında defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin ibraz edenler lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Davalı taraf anılı sözleşme kapsamında tahsilat için gereken çabanın taraflarınca gösterildiği, davacı şirketin yapılan tahsilat nedeniyle alacağının bulunmadığına yönelik savunma ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki 16/11/2016 tarihli sözleşmenin 2.7, 2.8, 3.5, 5.2 ve 5.3 maddeleri gereğince davacının yetkilendirilmiş olduğu dosyalardaki komisyon hakkının sona ermeyeceğine dair hükümlerin mevcut olduğu, nitekim taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı üzere; sözleşme kapsamında yabancı şirketlerden tahsil edilen ödemelerin davalı tarafça davacıya bildirildiği, bildirilen bedeller üzerinden davacı tarafça komisyon faturası kesilmek suretiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin yürütüldüğü, komisyon faturalarının düzenlenmesine ilişkin bu yöntemle taraflar arasında ticari uygulama geliştiğinin anlaşıldığı, uyuşmazlık konusu son faturaya kadar kesilen 4 adet komisyon fatura bedelinin davalı tarafça ödendiği hakkında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlık konusu komisyon faturasına dayanak yazışmalardan; 16/05/2018 tarihi saat 09.39’da davacı şirket çalışanı tarafından “Uzun bir süredir ulaşmaya çalıştığımız Edin Bey’e bu sabah itibariyle ulaştık. Nisan ayında 25.000 USD + Mayıs başında 25.000 USD ve bu hafta içerisinde 14.000 USD olmak üzere toplam 64.000 USD tutarında ödeme yaptığını belirtti.” şeklinde mail gönderildiği, davalı şirket çalışanı tarafından bu maile cevap olarak komisyon faturası kesilmesi amacıyla 16/05/2018 tarihi saat 10.04’te “Hesabımıza gelen bedel bilgisi aşağıdaki gibidir: … -ENDONEZYA … 24.975 USD … 06.04.2018, … -ENDONEZYA … 24.975 USD … 03.05.2018, Bilgilerinize” şeklinde cevap verildiği, sözleşmenin 2.9. maddesi gereğince taraflar arasındaki iletişimin e-mail ortamında sürdürüleceğinin kararlaştırıldığı, davalının kendi çabalarıyla alacağı tahsil ettiği hususunda herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin yabancı Endonezya şirketinden tahsil edilen bedellerin davacı ile e mail ortamında paylaşıldığı hususu sözleşme maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde davacının komisyon bedeline hak kazandığının kabulünü gerektirdiği, yurt dışı firmadan tahsil edilen bedelin %14’ünün tahsilat tarihi itibarıyla TL karşılığı hesaplanmak suretiyle düzenlenen uyuşmazlık konusu faturanın, daha önce davalı tarafça ödenen komisyon faturaları ile aynı şekilde ve sözleşmenin 2.5. maddesine uygun olarak düzenlendiği, davalının komisyon oranlarının yalnızca 1 yıl için geçerli olduğu savunmasının sözleşmenin 5.1. maddesi gereğince 1 yıllık sözleşme süresi sonunda 60 gün önceden yazılı ihtar çekilerek sözleşmenin feshedilmemesi halinde aynı şartlarla 1 yıl daha uzamış sayılacağı hükmü ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu komisyon faturası düzenlenmeden önce sözleşmeyi sona erdiren bir irade açıklaması bulunmadığından yerinde görülmediği, nitekim aynı komisyon oranı uygulanarak düzenlenen 14.03.2018 tarihli faturanın sözleşmenin imzalanmasından 1 yıl sonra kesildiği ve davalı yanca ihtirazi kayıtsız ödendiği, davacının sözleşme kapsamında yürüttüğü çalışmalar neticesinde yabancı şirketten daha önce de tahsilatların sağlandığı, davalı kendi çalışmaları neticesinde son tahsilata ilişkin komisyon faturasını ödemeden imtina etmiş ise de, yabancı şirketin ödeme iradesinin oluşmasını davacı şirketin sağladığı, bu nedenle devam ödemesi niteliğindeki son tahsilattan kaynaklı komisyona davacı şirketin hak kazandığı anlaşılmakla açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne, takibe konu alacak davalı tarafça belirlenebilir ve likit olmakla takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 33.616,36 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranında hesap edilen 6.723,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.296,33 TL karar harcından 406,01 TL peşin harcın mahsubu ile 1.854,42 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 406,01 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 441,91 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.042,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.100 TL bilirkişi ücreti, 200 TL tebligat v.s posta masrafları olmak üzere toplam 2.300 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/01/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza