Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/933 E. 2019/106 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/933
KARAR NO : 2019/106
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … ve …nun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının … plakalı aracı ile 10/05/2017 ile 15/07/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yaptığını, kaçak geçiş cezasının geçiş ücretinin 10 katı olarak belirlendiğini, ancak yapılan yasal düzenleme ile geçiş cezanın 4 katı olarak düzenlendiğini, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamının 23.569,50 TL olarak tespit edildiğini, 975,12 TL işlemiş faiz ve 175,52 TL KDV bedeli de eklenerek …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı tarafça -böyle bir borcun bulunmadığı ve ilgili aracın trafiğe dahi çıkmadığı- hususunda yapılan itirazın iptaline karar verilmesini ve davalı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın 4 yıldır trafiğe çıkmadığını, aracın bu sürede kullanılmamasından dolayı başka kişiler tarafından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını plakayı kullanmak sureti ile işlediklerini ya da davacı şirketin haksız menfaat elde etme amacıyla sahte cezalar düzenlediğini, bu hususun savcılığa şikayet konusu edildiğini, aracın plakasından başka rengi, modeli gibi özelliklerine değinilmediğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu beyan ederek, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde kötü niyetli taleplerin reddine, davacı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalıya ait aracın davacı işletmesinde olan köprü ve otoyollardan kaçak geçişi nedeni ile başlatılan icra takibine itirazın iptalinin istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
İstanbul İl Trafik Tescil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu aracın tescil kayıtları dosyamıza alınmış, tescil kaydının tetkikinde davaya konu aracın kullanım amacının hususi olarak kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalının adresi itibari ile yetkili ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairesine müzekkere yazılarak davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının olup olmadığı araştırılmış, gelen müzekkere cevaplarının tetkikinde; davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının mevcut olmadığı, 12.05.2009 tarihinde işe başladığı ve 31.05.2014 tarihi itibariyle resen terk olup gelir vergisi mükellefi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, davalı tarafa ait aracın davacı şirket işletimindeki köprü ve otoyollardaki kaçak geçişlerine ilişkin ücret ve cezaların tahsili için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kaldırılması talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; TTK’nun 4 ve 5.maddeleri ile ticari davalar; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Anılı düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
İlgili kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı şirketin otoyoldan kaçak/ihlalli geçişten kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itiraz iptali istemini ileri sürdüğü, iş bu talebin TTK 4/2 maddesinde yer alan “a-f” bentlerindeki hususlara ilişkin olmadığı gibi gelen müzekkere cevapları kapsamında davalının ticari işletme kaydının olmadığının anlaşıldığı, ayrıca dava konusu aracın trafik tescil kaydında kullanım amacı olarak “hususi” ibaresinin mevcut olduğu, dava konusunun ticari işletmeye ilişkin olmayıp ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, tüm bu nedenlerle mahkememizin iş bu davada görevli olmadığı, uyuşmazlığa konu kaçak/ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen aracın tescil kaydının ticari olmaması sebebiyle … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı kararından da anlaşıldığı gibi davalıyı tüketici olarak vasıflandırmak gerektiği, bu hali ile uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza