Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/924 E. 2019/1216 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/924
KARAR NO : 2019/1216
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi ve çocukların babası … …’in 16/09/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, meydana gelen kazada … plaka sayılı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelişinde kusurlu olduğunu, müteveffa … …’in araçta yolcu olarak bulunduğunu, anılan aracın minibüs olmasına rağmen kaza tarihinde geçerli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinin bulunmadığını, … Yönetmeliğine göre davalının olay tarihinde poliçe limiti olan 80.000,00-TL ile sorumlu olduğunu ve müvekkillerine miras payları oranında ödeme yapılması gerektiğini, davalıya 24.09.2013 tarihinde başvuruda bulunulmasına rağmen 8 gün içinde ödeme yapılmadığını, beyanla fazlaya dair haklar saklı tutularak şimdilik … … için 700,00-TL ile diğer her bir davacı için 100,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL ferdi kaza koltuk sigorta tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde; Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğine göre 100 km. yi aşan şehirlerarası ve uluslararası taşımalar için talepte dayanılan sigortanın yaptırılması zorunluluğunun bulunduğunu,dava konusu taşımanın tespiti için …nden aracın güzergahının sorulması gerektiğini, dava konusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu 17. maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, dava konusu taşıma faaliyetinin ilgili mevzuat gereği kanuni sigorta yaptırma zorunluluğuna bağlanan bir taşıma faaliyeti olmadığını, … plaka sayılı aracın aynı aileden kişileri taşıdığını, tarifesiz ve arizi bir taşıma olduğunu, ticari bir taşıma olmadığını, para karşılığı bilet alınarak yapılan bir taşıma olmadığını, taşınanların hatra binaen ve hatır için taşındığını, bu itibari ile taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamına girmediğini ve aracın kanunen getirilen zorunlu sigortaları yaptırmak zorunluluğu bulunmadığını, şehirlererası taşıma faaliyetlerinin Yönetmelikte belirtildiği üzere özel yetki belgesine tabi kılındığını, dava konusu taşımaya ilişkin aracın özel yetki belgesinin bulunmadığını, bu nedenle de Yönetmelikte belirtilen sigortalan yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, bu nedenlede kurumlarının zarardan sorumluluğu olamayacağım, Kabul anlamına gelmemek kaydı ile Azami limitle sorumlu olabileceklerini, talep olunan faiz oranının kabul edilmediğini, müvekkillerinin temerrüde düşmediğini, dava tarihinden itibaren ve yasal faiz ile sorumluluklarının doğacağını beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi kurulunun 02/06/2014 tarihli raporunda özetle; Kamyonet sürücüsü … … … % 100 (yüzdeyüz) oranında kusurludur. Minibüs sürücüsü … … kusursuzdur. Dava konusu taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği kapsamında taşıma olmadığı, bu nedenle aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu olmayan araçlar kapsamında olduğu ve davalı …nın zarardan sorumlu bulunmayacağı, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçe teminatının kaza tarihi itibarı ile koltuk başına 80.000,00.-TL. olduğu, Davalıya dava tarihinden önce başvuru bulunduğu belgelediğinden 11.10.2013 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabul edileceği. Dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığı ve davalının taşımacıya düşen hukuki sorumluluğu üstlenmesi sebebi ile yasal faiz ile sorumlu olacağını bildirmiştir.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekilince temyizi üzerine Yargıtay… Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 05/07/2018 tarihli bozma ilamı ile; “…Mahkemece, her ne kadar dava konusu taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği kapsamında taşıma olmadığı, bu nedenle aracın zorunlu ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu araçlardan olmayan araçlar kapsamında olduğu ve davalı …nın zarardan sorumlu olmayacağı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm ihdas edilmiştir. Somut olayda, dosya içerisindeki … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma, … Karar sayılı takipsizlik evraklarından anlaşıldığı üzere davacıların miras bırakanı … … 16.09.2007 tarihinde dava dışı … …’ın sevk ve idaresindeki Ordu’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıkmış olan … plaka sayılı araçta yolcu iken meydana gelen çift taraflı kazada vefat etmiştir. Mahkemece aldırılan 02/06/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşımanın Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığı, taşıyıcının taşıma yeterlilik belgesine sahip olmadığı, taşıyıcının Kanun ve Taşıma Yönetmeliği kapsamında taşıma yapabilmek için yetki belgesi alma zorunluluğunun bulunduğu, yapılan taşımanın şehirler arası yolcu taşıma yetki belgesi bulunmayan araçla gerçekleştiği ve dolayısıyla aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu olmayan araçlar kapsamında olduğu ve davalı …nın zarardan sorumlu bulunmayacağı belirtilmiş; mahkemece de bu rapor hükme esas alınarak dava reddedilmiştir. Öncelikle, taşıyıcının Kanun ve Taşıma Yönetmeliği kapsamında taşıma yapabilmek için yetki belgesi alma zorunluluğu gereği anılan belgenin bulunmaması zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında hak sahiplerine ödeme yapılmasına engel değildir; yetki belgesiz taşıma yapılması zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı tarafından hak sahiplerine ödeme yapıldıktan sonra rücu sebebi olarak ileri sürülebilecek bir durumdur.
Dava konusu kaza 2007 yılında gerçekleşmiş olup mahkemece yapılacak ilk iş, dava konusu taşımanın ticari bir taşıma olup olmadığı belirlemek olmalıdır. Taşımanın ticari olması halinde ise, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi yaptırma zorunluluğu bulunduğu, davalı …na karşı dava açılabileceği, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının can sigorta türlerinden meblağ sigortası olduğu göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. ” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kamyonet sürücüsü … … … %100 oranında kusurlu olduğunu, minibüs sürücüsü … …’ın kusursuz olduğunu, dava konusu taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında ticari bir taşıma olmadığını, bu nedenle aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu olmayan araçlar kapsamında olduğunu ve davalı …nın zarardan sorumlu bulunmayacağını, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçe teminatının kaza tarihi itibari ile koltuk başına 80.000,00-TL olduğunu, davalıya dava tarihinden önce başvuru bulunduğu belgelendiğinden 11/10/2013 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabul edileceğini, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığı ve davalının taşımacıya düşen hukuki sorumluluğu üstlenmesi sebebi ile yasal faiz ile sorumlu olacağını mütalaa etmiştir.
Dava, Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunmaması sebebiyle davalı … aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 16/09/2007 tarihinde dava dışı sürücü … … … yönetimindeki … plakalı kamyonet ile sürücü … … yönetimindeki … plakalı minibüsün çarpışması sonucunda davaya konu kazanın meydana geldiği, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların desteği … …’in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13/1 maddesine göre; Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz.
Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/07/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı’nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13/11/2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir.
Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise; “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2. maddesinin 2. fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2. maddesinin 3. fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır.” ifadesine yer verilmiştir.
Dava konusu taşımanın ticari bir taşıma olup olmadığı belirlemek amacıyla dosya kapsamına bozma ilamından sonra alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; dosya kapsamında bulunan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma ve … Karar sayılı takipsizlik kararında; davacıların miras bırakanı … …’in 16.09.2007 tarihinde dava dışı … …’ın sevk ve idaresindeki Ordu’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıkmış olan … plaka sayılı araçta yolcu iken meydana gelen çift taraflı kazada vefat ettiği, davaya konu kazaya ilişkin 26.09.2007 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca beyanına başvurulan ve kaza anında araçta bulunan dava dışı … …’ın ifadesinde; minibüs içerisinde bulunan kişilerin akrabaları ve köylüleri olduğunu beyan ettiği, davaya konu minibüsün ruhsatına göre; 14 kişilik hususi minibüs olduğu, taşımanın ticari bir taşıma olduğuna ilişkin dosya kapsamına yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Davaya konu kazada; kamyonet sürücüsü … … …’in %100 oranında kusurlu olduğu, minibüs sürücüsü … …’ın ise kusursuz olduğu, dava konusu taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında ticari bir taşıma olmadığı, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede de; ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakıldığı, bu nedenle aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu olmayan araçlar kapsamında olduğundan davalı …’nın zarardan sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, yukarıda açıklanan sebeplerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- 44,40-TL karar harcından, peşin olarak yatırılan 24,30-TL harcın düşümü sonucu kalan 20,10-TL harcın davacıdan tahlisi ile Hazineye gelir kaydına,
3- Dava red ile sonuçlandığından, davacı tarafca yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Dava red ile sonuçlandığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …

Hakim …