Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/91 E. 2022/4 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/91 Esas
KARAR NO : 2022/4

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; 08.08.2014 günü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması sonucu müvekkilinin malul-sakat kaldığını, tutanakta araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturma yürütüldüğünü, kazaya kusuru ile sebebiyet veren …plakalı aracın zorunlu mali ve mesuliyet sigortasının davalı tarafından yapıldığını, anılan poliçenin kaza tarihi itibariyle sakatlanma ve ölüm tazminatının kişi başına 268.000 TL olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde vücudunun çeşitli yerlerinden ağır şekilde yaralandığını, hareket kaybına uğradığını, yapılan tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını beyanla 500,00 TL geçici iş göremezlik, 3.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 3.500,00 TL malullük sakatlık tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından, bu şart yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 30.07.2014-2015 tarihlerini kapsamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi tahtında sigortalandığını, İşbu poliçe ile kişi başına toplam 268.000,00 TL’lik sakatlanma ve ölüm zararı teminatı sağlandığını, Her koşulda müvekkili şirketin işbu limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, müvekkili kurumun kural olarak zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, geçici iş görmezlik zararlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini , zorunlu mali sorumluluk sigortasının genel şartları’nın a.6.k maddesi gereğince geçici iş görmezlik talepleri teminat kapsamı dışında olduğunu, 13.02.2011 tarihinde kabul edilerek 25.02.2011 tarihinde yayınlanarak yürülüğe giren 6111 sayılı torba yasanın 59. maddesine göre her türlü sağlık hizmetine ilişkin taleplerin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini beyanla davanın usul ve esasa ilişkin olarak gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun… karar sayılı raporunda özetle;
“…
Küçüğün dava konusu olay tarihinde (08.08.2014) oksipital bölge ve dizinde kesi olduğu, 12.02.2019 tarihli sol diz BT’sinin normal olduğu, 21.02.2019 tarihli muayenesinde saptanan diz eklem hareket kısıtlılığının 08.08.2014 tarihinde meydana gelen dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı cihetle;
1. 2000 doğumlu, Erdal oğlu …’in 08.08.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği” yönünde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 20/05/2020-6221 karar sayılı raporunda özetle;
“…
EK MÜTALAA:
1) … ve Araştırma Hastanesi’nin 08/08/2014 tarih, 3220 sayılı genel adli muayene raporunda; “Trafik kazası ile geldiği, oksipitalde kesi, sol dizde kesi olduğu, motor-duyu defisiti olmadığı, basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceği, hayati tehlikesi olmadığı” bildirildiği;
2) … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Polikliniği’nin 08/08/2014 tarihli raporunda; “Servikal BT normal olduğu, Kraniyal BT’de sol frontoparietal ekstrakranial hafif yumuşak doku kontüzyonu mevcut olduğu” bildirildiği;
3) … Araştırma Hastanesinin 21.02.2019 tarihli raporunda; “Fizik Tedavi: Trafik kazası sonrası sol dizden yaralanmış, kırık yok, sol dizde skar dokusu mevcut, EHA: ekstansiyon 10 derece limitli, fleksiyon aktif 90 derece, pasif 110 derecedir, Ortopedi : diz hizasında eski yara izi mevcut, X-ray ve CT incelemesinde fraktür hattı saptanmadı, eklem hareket açıklığı fizik tedavi tarafından değerlendirilmesi uygun olduğu” bildirildiği,
4) … Araştırma Hastanesinin 12.02.2019 tarihli sol diz BT’sinde; “kemik kontur ve striktürü tabiidir, eklem faresi görülmemektedir, eklem kapsülü intakttır, kapsül ayrışması mevcut değildir, effüzyon saptanmamıştır, yoğunlukları fizyolojiktir, muskuler yapılar, intermuskuler yağlı dokular, cilt – cilt altı yağlı dokusu ve vasküler yapılar tabiidir, Sonuç: Normal sınırlarda sol diz BT incelemesi olduğu” bildirildiği,
5) Kişiye ait görüntüleme tetkiklerinin Kurulumuzca incelenmesinde; olay tarihli grafilerinde travmatik osseöz patoloji izlendmediği, 12.02.2019 tarihli sol diz BT’sinde; travmatik patoloji izlenmediği,
6) Kurulumuzun 31/07/2019 tarih, 17974 karar sayılı mütalaasında; Küçüğün dava konusu olay tarihinde (08.08.2014) oksipital bölge ve dizinde kesi olduğu, 12.02.2019 tarihli sol diz BT’sinin normal olduğu, 21.02.2019 tarihli muayenesinde saptanan diz eklem hareket kısıtlılığının 08.08.2014 tarihinde meydana gelen dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı cihetle; 1. 2000 doğumlu Erdal oğlu …’in 08.08.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu kayıtlıdır.
SONUÇ:
03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 31/07/2019 tarih ve 17974 karar nolu mütalaasına eklenecek ve değiştirilecek bir husus bulunmadığı” yönünde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce kusur ve hesap yönünden rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“….
Dosya kapsamındaki mevcut verilerin Sürücü … yönetimindeki aracın bisiklet
(1) olduğu dikkate alınarak değerlendirilmesi sonucu; 08/08/2014 tarihinde meydana
gelen olayda
;
a) Davacılar yakını bisiklet sürücüsü …’in %50 (Yüzde elli) oranında
kusurlu olduğu,
b) Dava dışı otomobil sürücüsü …’nın % 50 (Yüzde elli) oranında
kusurlu olduğu,
c)Davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …
Şeker’in;
Geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararı = 283,74 TL. olup,

Davacının olay tarihinde 14 yaşında olması, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/17502 E,
2014/8884, 2016/9637 ve 2016/17823 E. sayılı emsal kararlarında yaşı küçük olan ve gelir getiren
bir işte çalışmayan küçüğün iyileşme döneminde mahrum kaldığı bir kazancının olmaması nedeniyle
geçici iş göremezlik dönemi için zararının bulunmayacağının belirtiliyor olması ve buna göre
yukarıda belirlenen geçici iş göremezlik dönemine ilişkin belirlenen maddi zarar tutarının hüküm
altına alınıp alınmayacağının takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,

Davacının yukarıda belirlenen maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı,
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı belirlendiğinden
sürekli iş gücü kaybı(maluliyet) nedeniyle maddi zararının bulunmayacağı,
Başvuru tarihine göre temerrüdün 11.01.2018 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
Aracın kullanım şeklinin hususi gözükmesi nedeniyle ticari faiz talebine ilişkin takdir Sayın
Mahkemeye ait olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı küçüğün 08/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kalıcı bir maluliyeti bulunmadığı hususunun mahkememizce hükme esas alınan ATK raporu ile belirlendiği, davacı taraf yeniden rapor alınmasını talep etmiş ise de ATK raporunda davacı tarafça temin edilen tüm tedavi evraklarının incelendiği ve davacı tarafça başkaca sunulmuş bir belge veya rapor da bulunmadığı anlaşılmakla kalıcı maluliyet nedeniyle maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Geçici maluliyete ilişkin talebin incelenmesinde kaza tarihinde 14-15 yaşlarında olan küçüğün gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik zararının bulunmayacağı, bu nedenle geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinin reddi gerektiği ( İstanbul BAM 40. HD 2019/2794 esas, 2021/1271 karar sayılı ilamı) anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2 Davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 80,70 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.500 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır