Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/899 E. 2020/478 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/899
KARAR NO : 2020/478
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 10.02.2015 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlunun müşterilerden tahsil ettiği primleri müvekkili şirkete zamanında intikal ettirmemesi nedeniyle ödemede temerrüde düştüğünün bildirildiğini, tarafların borcun yapılandırılması için protokolü imza altına aldıklarını, borcun 22 taksitle ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, davalının taksitlerini ödemediğini ve protokol hükümlerine aykırı davrandığını, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi uyarınca davalı şirketçe müşterilerden tahsil edilmesine karşın müvekkiline intikal ettirilmeyen 1.367.743,34-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat işlemi yapılmasına rağmen dosyaya bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dosya kapsamına alınan 24/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan dava tarihi itibari ile 1.367.743,34-TL bakiye alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan 15.03.2018 tarihli protokol ile davalının borcunun 1.180.000,00-TL’sinin gecikme zammı ilavesi ile ödeme planına bağlandığı, ancak davalının bu protokol çerçevesinde ödeme yapmadığı, dava konusu borcun 1.180.000,00-TL’ sinin 15.03.2018 tarihinde muaccel olduğunun kabulü ile bu tutar için tarafların tacir olması ve davacının talebi gözetilerek dava tarihine kadar 89.833,57-TL işlemiş reeskont avans faizi talep edilebileceği, dava tarihinden itibaren ise borcun tamamı için reeskont avans faizi talep edilebileceği hususlarındaki iş bu tespitleri takdirinin mahkememizin takdirinde bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 29/06/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan dava tarihi itibari ile 1.367.743,34-TL bakiye ile alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan 15.03.2018 tarihli protokol ile davalı borcunun 1.180.000,00-TLsinin gecikme zammı ilavesi ile ödeme planına bağlandığı, ancak dava ile talep edilen miktarda gecikme zammının olmadığı davalının bu protokol çerçevesinde ödeme yapmadığı, dava konusu borcun 1.180.000,00-TL’ sinin 15.03.2018 tarihinde muaccel olduğunun kabulü ile bu tutar için tarafların tacir olması ve davacının talebi gözetilerek dava tarihine kadar 89.833,57-TL işlemiş reeskont faizi talep edilebileceği hususlarındaki iş bu tespitleri takdirinin mahkememizin takdirinde bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Acentelik sözleşmesi kapsamında ödenmeyen primlerin tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 10.02.2015 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığı, davalı acentenin müşterilerinden tahsil ettiği primleri davacı … şirketine zamanında intikal ettirmemesi nedeniyle ödemede temerrüde düştüğünden bahisle taraflar arasında borcun yapılandırılması için bir protokol düzenledikleri, bu protokol kapsamında söz konusu borcun 22 taksitle ödenmesi hususunda mutabık kalındığı; ancak davalının taksitlerini ödemediği ve protokol hükümlerine aykırı davrandığı iddiası ile davacı yana intikal ettirilmeyen 1.367.743,34-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Taraflar arasında 10.02.2015 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşmesinin 18. maddesinde; Acente gerek kendi düzenlediği gerek davacı şirket tarafından düzenlenerek gönderilen poliçe yenileme ve poliçe ekleri üzerinde yazılı prim tutarını ilgili mevzuat ve davacı şirketin emir ve talimatları doğrultusunda tahsil ederek davacı şirkete intikal ettireceği, tahsil edilen ücretin emanet hükmünde olduğu ve acentenin bu parayı hiçbir surette kullanamayacağının düzenlendiği, yine 26. maddesinde ise; Acentenin hesap ve kayıt düzeninin davacı şirket ile ilgili hesaplarda üçer aylık dönemler itibariyle mutabakat sağlanacak şekilde oluşturulması ve üçer aylık dönemler itibariyle hesap mutabakatının sağlanması gerektiği, acentenin aylık dönemler itibariyle kendisine sistem üzerinden veya yazılı olarak ulaştırılan mutabakat mektupları üzerinden mutabakat sağlamak ve 3’er aylık dönemlere ait mutabakatını 10 günlük süre içinde davacı şirkete yazılı yazılı olarak bildirmek yükümlülüğünde olduğu, belirlenen süre içinde mutabakatın bildirilmediği durumlarda davacı şirket kayıtlarının doğru kabul edileceği, taraflar arasındaki ihtilaflarda davacı şirketin defter ve kayıtları esas olduğu hususlarının düzenlediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesine ek olarak taraflar arasında 15.03.2018 tarihinde ise; Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü imzalanmıştır. Davalı acentenin, davacı … nezdindeki hesaplarında oluşan 15.03.2018 tarihi itibariyle kayıtlı bulunan kesinleşmiş ödeme vadesi geçmiş toplam 1.180.000,00-TL tutarındaki borcu işbu protokole konu edilmiştir. Bahse konu protokolde; taksitlendirilecek borç bakiyesi 1.180.000,00-TL, yapılandırma çerçevesinde hesaplanmış gecikme faizi 300.524,32-TL, gecikme faizine konu olan BSMV tutarı 15.026,22-TL olmak üzere; davalı acentenin bu protokole konu edilmiş toplam borcu 1.495.550,54-TL olarak belirtilmiştir. Bu protokole istinaden davalı acente tarafından, 16.03.2018 tarihli yazı ile gecikme faizi olan 300.524,32-TL ve BSMV tutarı olan 15.026,22-TL olmak üzere toplam 315.550,54-TL’nin ödeneceği beyan ve taahhüt edildiği anlaşılmıştır.
Davacı …’nin 2015-2016-2017-2018 dönemlerine ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; Açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırıldığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın 64. ve devamı maddelerinde belirli kanuni şartları taşıdığı ve bu bağlamda işlenmiş kayıtlar yönüyle sahibine delil olma özelliği taşıdığı belirlenmiştir. Taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan acentelik ilişkisi olduğu, yine taraflar arasında imzalanmış protokol çerçevesinde davalı acente tarafından ödeme yapılmadığının belirlendiği, davacı tarafça eldeki dava ile cari hesap alacağı olarak 1.367.743,34-TL talep edildiği, bu tutarın davacı ticari defterlerinde davalı adına tutulan muavin defterin dava tarihi olan 27.09.2018 tarihindeki bakiyesi ile örtüştüğü tespit edilmiştir. Davacı yan her ne kadar bu tutara protokol tarihi olan 15.03.2018 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de; somut olayda taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan ve davalı borçlunun başlangıçtan beri mütemerrit olduğu söylenemeyeceğinden, alacağın istenilebilir hale getirilmesi ve beraberinde faiz talep edilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi, bunun için de ihtarın zorunlu olduğunun kabulü gerektiği, ancak davacı yanca davadan önce davalı acenteyi temerrüde düşürdüğüne ilişkin bir ihtarname ya da ihtar sunulmadığından; 1.367.743,34-TL alacağın dava tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı yana verilmesine dair, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
1.367.743,34-TL alacağın dava tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı yana verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 93.430,55-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 23.357,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 70.072,91-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 3.021,60-TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 80.671,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 23.357,64-TL ve 35,90- TL başvuru harcı olmak üzere toplam 23.393,54- TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …