Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/884 E. 2019/439 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/884 Esas
KARAR NO : 2019/439
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için davalı/borçlu … aleyhine 05.06.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu ise, 22.06.2018 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibi açısından, borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, 08.05.2014 gün ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin huzurdaki davaya ilişkin 26/1-b maddesi şu şekildedir; ”Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina girişi noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek,tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik tüketimi olarak tanımlandığını, iş bu yönetmeliğe dayanarak davalı/borçlunun kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğini, hakkında 25.04.2018 tarihlerinde kurum görevlilerince kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden müvekkili şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığnı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28. maddesi uyarınca icra takibine konu borç tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde her hangi bir borcunun olmadığını belirttiğini, ancak davacı/alacaklı … (…) ekiplerince yapılan kontrolde harici hat ile enerji kullanımının mevcut olduğu tespit edildiğini kaçak tespit tutanağının düzenlendiğini, bu tutanak gereği borç tahakkuk edildiğini, ancak davalı/borçlu bu takip konusu alacağa ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini, Ayrıca, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı 2015/11944 E. 2015/20510 K. Sayılı ilamında; “ Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaçak elektrik enerjisi tüketimi başlıklı 13.maddesinin (b) bendine göre, ‘Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini,yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışına açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. Diğer taraftan; kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir. Bu nedenle ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir.” ifadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklandığını, davalı borçlunun, asıl alacağa işletilen faize itirazları da haksız olduğunu, çünkü Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 4. fıkrasında; “Düzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere gecikme zammı uygulanır.” hükmüne yer verildiğini, bu itibarla ödeme emrinde takip konusu asıl alacağa işletilen ve 6183 sayılı kanun gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı uygulaması usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı kaçak olarak tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçludan %20’den az olmamak üzere tazminat talep etme gereğinin hasıl olduğunu, … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı/borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 Katma Değer Vergisi ile birlikte devamını, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlişkili Kişiler vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı/borçlu görünen … A.Ş, Yönetim Kurulu Kararı ile TTK md. 159 vd. maddeleri ve ilgili yasal mevzuat hükümlerine uygun olarak; 10.07.2017 tarihli bölünme sözleşmesi planı ile bilançosunun aktif ve pasifinde kayıtlı tüm varlıklarının müvekkiller …. A.Ş’ye devrine ve tam bölünmeye karar verildiğini, tam bölünme sonrası şirketin sona erdiğini, Ticaret Sicilinden silindiğini, bu hususların, 12.02.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davalı/borçlu görünen … Danışmanlık şirketinin 10.07.2017 tarihi itibari ile tüzel kişiliği sona erdiğinden, bu tarihten itibaren taraf ehliyeti olmayan … Danışmanlık aleyhine icra takibinin yapılamayacağı ve davanın ikame edilemeyeceğini, bu nedenle öncelikle, dosyanın davalı tarafı olmadığından dava şartının mevcut olmadığını, dava şartı ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi ile taraf ehliyetinin de sona ereceğinin açık olduğunu, … Danışmanlık’ın takip borçlusu olarak ve davalı olarak taraf olmasının kabulünün mümkün olmayacağını, Ticaret Sicil’den silinmekle varlığı ortadan kalktığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemenin aksi kanaate olması ve davalı görünen … Danışmanlık şirketinin tam bölünme ve Ticaret Sicil’den silinmesinden sonra aktif ve pasifinin müvekkili şirketlere devri nedeniyle taraf olarak kabul edilmesi halinde ise esasa ilişkin itirazlarımızın da sunulması zaruri olduğunu, davacı tarafın, 25.04.2018 tarihinde davalı/borçlunun kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, kurum görevlilerince kaçak tüketim tespit tutanağı düzenlendiğini, davalı adına fatura edildiğini beyan ettiğini, davacının beyan ettiği 25.04.2018 tarihinde, davalı görünen şirketin mevcut olmadığını, bu nedenle müvekkillerinin kaçak elektrik kullandığı gibi bir iddiayı kabul etmemekle birlikte; en başından itibaren kurum tarafından tutulan tespit tutanağı da, davalı adına fatura edilmesinin de usulsüz olduğunu, davacının, tanzim edildiğini bildirdiği tutanağın muhatabı tutanağın tanzim edildiği tarihte mevcut olmadığından, kurum tarafından tutulan tutanağın geçerli bir tutanak olmayıp, bahsi geçen tutanağın resmi bir belge niteliğinde olduğu yönündeki beyanları da gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle, davacının dilekçesinde dayanak olarak sunduğu Yargıtay 3. HD 2013/16621 E. 2014/1269 K. Sayılı ilamın huzurda görülen dava için emsal teşkil etmesinin mümkün olmadığını, yaşayan bir tüzel kişiliğin mevcut olmadığını, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle, davalı borçlu görünen şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi ve tüzel kişiliğinin sona ermiş olması nedenleriyle davanın dava şartı ve husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatteyse dahi icra takibine konu borca, borcun ferilerine, faize, faiz türüne itirazlarının değerlendirilerek, davacı kurum tarafından tutulan tespit tutanağının da usulsüz olması ve kaçak elektrik kullanımının mevcut olmaması nedeniyle davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılama kapsamında … İcra Dairesinin … Esas sayılı sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekilinin 12/04/2019 tarihli uyaptan gönderdiği feragat dilekçesi ile davadan feragat ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa hükmedilmesine dair beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinden feragata yetkili olduğu görülmüştür.
Taraflar yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından anlaşamadığından bu giderlerden HMK’nun 312. maddesi gereğince feragat beyanında bulunan davacı yanın sorumlu olacağı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından davacı tarafın sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
H Ü KÜ M : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 507,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 462,89-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.564,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza