Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/880 E. 2019/160 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/880
KARAR NO : 2019/160
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hamil’i … A.Ş.’nin almış olduğu borçlusu … olan 31/07/2018 vade tarihli 25.000,00TL bedelli, … senet numaralı bononun kaybolmak suretiyle zayii olduğunu, iptaline karar verilmesini ve ödeme yasağı kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali istemidir.
Kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali kararı ve bu kararın hükümleri TTK’ nun 563. ve 564. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nun 563/1. maddesine göre; “Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.“ Aynı yasanın 564/1. maddesinde ise; “İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını talep edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İptal kararının niteliğinden doğan iki önemli sonucu vardır. Bunlar, iptal kararının olumsuz ve olumlu sonuçları olarak belirtilmektedir.
İptal kararının verilmesiyle kıymetli evrakın en önemli özelliklerinden biri olan senedin hak sahibini teşhis fonksiyonu ortadan kalkar. Bu, iptal kararının olumsuz sonucudur. İptal kararını alan davacı, borçludan, kendisine senedi ibraz etmeden ödemede bulunmak hakkını kazanmaktadır. Borçlu da hile ve ağır kusuru bulunmadıkça iptal kararını ibraz edene karşı ödemede bulunmakla borcundan kurtulmaktadır (TTK md.558/2).
İptal kararının olumlu sonucu ise davacının hak sahipliğini borçluya karşı göstermesi yani hak sahibinin teşhisine imkan vermesi olarak karşımıza çıkar. Buna göre, iptal kararı davacının (iptal kararını elde eden kişinin) senette mündemiç bulunan ve iptal ile artık senetten ayrılan hakkın sahibi olduğuna ilişkin bir karine yaratır.
İptal kararının her iki etkisi de hak sahipliğinin teşhisi (hak sahipliğinin tespiti) meselesine ilişkindir. Başka bir anlatımla, iptal kararı sadece senedi zayi eden hamilin senette mündemiç hakkı senetsiz olarak borçluya dermeyan edebilmesini ve borçlunun da iptal kararını alan kişiye ifada bulunmak suretiyle borcundan kurtulabilmesini sağlar. Kararın maddi hukuk yönünden bir etkisi yoktur. Maddi hukuk yönünden mevcut durum aynen kalır. Başka bir deyişle, iptal kararı hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmez.
İptal kararı, iptal olunan senet yerine kaim olan bir senet niteliği taşımamaktadır. Sadece, elden çıkmış bulunan senedin teşhis fonksiyonunu ifa etmekte ve iptal kararı hamiline senetsiz olarak alacağı talep hakkı vermektedir.
Görüldüğü gibi, borçlu, iptal kararı hamilinin sadece kararı ibraz etmesi ve kararda adı geçen alacaklının kendisi olduğunu ispatlaması üzerine, ağır kusur ve hilesi bulunmaksızın borcunu ifa ederse, borcundan kurtulmaktadır.
Açıklanan bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu senet ile ilgili Ticaret Sicil Gazetesi’nde gerekli ilanların yapıldığı ve süresi içerisinde her hangi bir itirazın olmadığı görülmüştür. Davaya konu; Hamil’i … A.Ş.’nin almış olduğu borçlusu … olan 31/07/2018 vade tarihli 25.000,00TL bedelli, … senet numaralı bononun, davacı tarafından kayıp edildiği kanaatine varıldığı, yapılan araştırmada bulunamadığı, senet ile ilgili Ticaret Sicil Gazetesi’nde en son 25/10/2018 tarihinde olmak üzere gerekli ilanların yapıldığı, ilk ilan tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde senet ile ilgili olarak mahkememize müracaat eden ya da hak talebinde bulunan olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davaya konu Hamil’i … A.Ş.’nin almış olduğu borçlusu … olan 31/07/2018 vade tarihli 25.000,00TL bedelli, … senet numaralı bononun ZAYİ NEDENİYLE İPTALİNE,
2-HMK’nın 392/2md. gereğince hükümün kesinleşmesinden yahut ihtiyati tedbirin kaldırılmasından itibaren 1 ay içerisinden tazminat davası açılmaması halinde teminatın yatırana iadesine,
3-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …

Hakim …