Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2020/626 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/876
KARAR NO : 2020/626
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin medya hizmetleri, reklamcılık, reklamların hazırlanması ve yapımı, reklamların yayınlanacağı mecraların müşteriler için rezerve edilmesi, satın alınması, kiralanması, tv programlarını alıp satmak ve benzeri faaliyetlerle iştigal eden bir tüzel kişilik olduğunu, davalıya hizmet sağladığını, davalı şirketin işbu hizmetleri karşılığında müvekkili şirkete sadece 50.000,00-TL ödeme yaptığını, bakiye 665.109,23-TL tutarındaki borcunu bugüne kadar ödemediğini, davalı şirkete faturaları gönderdiklerini ancak yine de borcun ödenmediğini, müvekkili şirketin işbu bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davalıya noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi borcun da ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu beyanla davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davacının beyanlarını kabul etmemekle birlikte taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme akdedilmediğini, davacı tarafın iddia ettiği borç miktarının neye istinaden kesildiğinin belli olmadığını, davacının iddialarının somutlaştırılmasını talep ettiğini, davacının kötü niyet tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket aleyhine haksız olarak icra takibinde bulunan davacının %20’den aşağı olmamak kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı dosyasında; davacı tarafın davalı aleyhine yaptığı takipte; 710.947,10-TL alacağın (icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (665.109,23-TL yıllık %10,75) faiz ile birlikte) tahsilini talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 14.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”Mali yönden faturaların ve ticari defterlerin ve diğer mali evrakların incelenmesi neticesinde davacı tarafın kestiği faturalardaki toplam bedeli tahsil etmeye hakkının olduğu,
Reklamcılık sektörü yönünden inceleme neticesinde ifa edildiği öne sürülen hizmet ve işlerin bir kısmının yapıldığının tespit edildiği , bir kısmının ise bilirkişi incelemesine elverişli olmayan delil ibrazı nedeniyle bütünüyle faturadaki toplam bedele uygun olarak ifa edildiğinin tespitinin mümkün olmadığı, ” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 06.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”Usulüne uygun davacı defter kayıtlarına göre; 23.12.2016-31.01.2017 tarihleri arasında davacı şirketçe düzenlenen faturaların toplam tutarının 715.109,23-TL olduğu, borcunun 685.109,23-TL olduğu,
İhtara rağmen; davalı şirkete ait ticari defterlerinin ibraz edilmediği,
Kök rapordan sonra sunulan belgeler üzerinde reklamcılık yönünden yapılan ek inceleme ve değerlendirmeler ışığında; davacının 650.653,70-TL bedelli faturalarda belirtilen işleri yaptığı, bu faturalarla ilgili talebinin yerinde olduğu, davalı şirketçe 50.000,00-TL ödeme yapıldığından, davacının takip tarihindeki alacağının 600.653,70-TL olacağı,
Başlatılan takipte; %10,75 oranına göre işlemiş faizin talep edildiği, taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı,
Davacının 600.653,70-TL alacaklı olduğu, alacağa temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2.2 maddesi uyarınca %9,75 oranına göre faiz işletileceğinin kabulü halinde, takip tarihindeki davacı şirket temerrüt faiz alacağının 38.066,43-TL olacağı,
Davacı tarafça talep edilen %10,75 oranına göre ise; davacı şirket temerrüt faiz alacağının 41.970,68-TL olacağı'” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davacı şirketin medya hizmetleri, reklamcılık ve benzeri faaliyetlerle iştigal eden bir şirket olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete hizmet verdiğini; ancak bu hizmetleri karşılığında davalı yanca sadece 50.000,00-TL ödeme yapıldığı ve bakiye 665.109,23-TL tutarındaki borcun bugüne kadar ödemediğinden bahisle davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı yanın takibe itirazının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; Taraflar arasında hizmet ilişkinden kaynaklı faturaya dayalı cari alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemi ile başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı ve söz konusu faturaların neye istinaden düzenlendiğinin belirgin olmadığının savunulduğu, davalı yana ticari defterlerin ibrazı için Mahkememizce süre verilmesine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup yargılama sırasında yürürlüğe girmekle derhal uygulama ilkesi kapsamında tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir ve reklam uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacı yanca ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı faturaların davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın ticari defter ve belgeleri itibariyle davalı yandan 665.109,23-TL alacaklı göründüğü, dosya kapsamına alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında reklam uzmanı bilirkişi tarafından yapılan tespitler kapsamında davacı yanın davaya ve takibe konu faturalara ilişkin toplam 591.466,52-TL’lik hizmeti yerine getirdiği hususunun sunulan delilleri kapsamında ispat edildiği; ancak 64.455,53-TL tutarındaki faturalara ilişkin hizmetin yerine getirildiği hususunun dosya kapsamı gereğince tespit edilemediğinin belirlendiği, bu kapsamda davalı yanın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak söz konusu faturalara ilişkin BA formlarının dosya kapsamına alındığı, davalı yana ait BA formlarının incelenmesinde; davaya konu faturalar ile 003400 numaralı 357,54-TL bedelli fatura dışında uyumlu olduğu, bu bağlamda … numaralı 357,54-TL bedelli fatura dışındaki hizmetin yerine getirildiğinin ispat edildiği anlaşıldığından söz konusu fatura tutarına ilişkin alacak isteminin yerinde görülmediği, davacı yanca davaya konu borcun ödenmesi amacıyla takipten önce, davalı yana, … Noterliği’nin 25.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalı yana 27.10.2017 tarihinde tebliği edildiği, ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonu olan 04.11.2017 tarihi itibariyle davalı yanın temerrüde düştüğü nazara alınarak; davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazının kısmen iptali ile takibin bu defa; 664.751,69-TL asıl alacak ile 41.551,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 706.303,22-TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden borç ödeninceye kadar yıllık %10,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazının kısmen iptali ile takibin bu defa; 664.751,69-TL asıl alacak ile 41.551,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 706.303,22-TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden borç ödeninceye kadar yıllık %10,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 141.260,64-TL icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 48.247,57-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 8.586,46-TL harcın mahsubu ile bakiye 39.661,11-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2.550,00-TL bilirkişi ücreti ile 139,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.689,20-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.671,63-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 52.365,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 8.586,46-TL harç ile 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 8.622,36-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …