Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/873 E. 2021/21 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/197 Esas
KARAR NO : 2021/76
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı, 2014 model, … marka otomobile, davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kendi beyanına göre dikkatsizliği sonucu aracın, hızını azaltamadığı için çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkile araç aracın hasar gördüğünü, davalının %100 kusurlu olduğunu, müvekkil aracın tamiri yapıldığını ancak meydana gelen kaza nedeni ile araçta değer kaybı oluştuğunu, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenmese de bağımsız eksper tarafından alınan rapora göre de 15.000,00-TL değer kaybı oluştuğunu, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti nedeniyle müvekkil tarafından 590,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, buna ilişkin sigortaya yapılan başvurunun reddediliğini, değer kaybı oluşan kaza sebebiyle aracın objektif değerinde meydana gelen düşüşün aracın söz konusu kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasında fark olduğunu, değer kaybı olarak ifade edilen bu farkın Yargıtay kararları ve mevzuat uyarınca kazaya sebebiyet veren taraftan tahsilinin mümkün olduğunu, bu nedenle davalıların müştekeren ve müteselsilen ödemeleri gerektiğini, davalıların yaptıkları haksız itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılacak yargılama neticesinde hasar gördüğü iddia olunan araçta kısmen de olsa bir değer kaybının olduğunun tespit edildiği taktirde, bu değer kaybı miktarının nasıl hesap edileceği, resmi gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni karayolları motorlu araçları ZMMS trafik poliçesi genel şartlarının yan başlığı altında belirlendiğini, T.C hazine müsteşarlığınca hazırlanarak resmi gazetede yayımlanan ve tebliğ niteliğinde olup yasal mevzuatının bir parçası olan söz konusu genel şartname bağlayıcı olduğunu, yürürlük tarihinden sonraki tüm olaylara uygulandığını, hangi hallerin değer kaybı teminatı dışında olduğu yine anılan genel şartlarda yazıldığını, bu nedenle, hesap bilirkişisinin anılan genel şartlar uyarınca bir hesaplama yapması yasal zorunluluğunu, yargılama giderleri kapsamında ve gerekliliğine göre yapılan ödeme tutarları baz alınarak, yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi ile emsal Yargıtay ve Danıştay kararları doğrultusunda, yargılama giderleri kalemi kapsamında kabul edilip edilmeyeceği hususunun takdirinin mahkemede olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 27/02/2017 tarihinde karışmış olduğu kazada, kazaya sebebiyet veren tarafın kendisi olmadığını, …’in eşi kaza tespit tutanağını yanlış yazmasına imkan tanıdığını, ne yazacağını bilmediğini, görevlilerden yardım istediğinde, karışmayın , müdahale etmeyin, bilmiyorsa örnekten bakarak yazsın dediğini, kendisinden şikayetçi olduğunu, kaza sonrasında …’in çok dalgın olduğunu annesinin yanında refakatçi olarak kaldığını, çok uykusuz olduğunu, hiçbir şeyin farkında olmadığını, kendisine çarptığında deprem olduğunu sandığını söylediğini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı araç değer kaybı ve ekspertiz ücreti yönünden alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğünün 2017/… e. sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
… ve … plakalı araçların tescil kaydı celp edilmiştir.
… plakalı aracın tramer kaydı celp edilmiştir.
Davalı … şirketinden poliçe ve davaya konu hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 10/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Araçlardaki hasar ve değer kaybının tespiti için yapılan ekspertizlerin ücretleri nedeniyle T.C Hazine Müsteşarlığınca 02/09/2015 tarih 2014/34 sayılı genelge yayımlandığını, bu tarifede değer kaybı için yapılan ekspertiz ücretinin 2017 yılı için KDV dahil 206,00-TL ödenmesinin mümkün olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. Maddesine göre sigortacılar hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri sigortacının merkez ve kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları ödeme zorunda olduklarını, davacı tarafından sigorta şirketine müracaat edilen tarihin dosyadan tespit edilemediğinden davalı … şirketinin başvuruyu ret etmiş olduğu 21/08/2017 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabul edildiğini, uyuşmazlık konusu başvuruda kazaya karışan iki aracında kullanım şeklinin hususi olduğundan davalıların yasal faizden sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacının talebinden davalı … ile düzenlenen sigorta poliçesi ile onun sorumluluğunu üstlenmiş olan Generali Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğunu, davacının talep edebileceği değer kaybı tutarının 5.500,00-TL, araçtaki değer kaybı tutarının tespiti için ekspere ödenen 206,00-TL olabileceğini, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyasına ödemekle yükümlü bulunduğu tutarın, … 6.015,53-TL , davalılardan … Sigorta A.Ş’nin 5.769,31-TL olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı …Ş vekili kazaya karışan yayaların ve yaralananların olduğunu ileri sürerek ceza davasının da içindeki bilirkişi raporları ile birlikte değerlendirilmesini talep ettiğini, kazaya karışan yaya olmadığı gibi, yaralanmanında bulunmadığını, kaza ile ilgili bir ceza dosyası veya bir diğer bilirkişi değerlendirmesinin mevcut olmadığını, davacı …’in vekilinin dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile ileri sürdüğü değer kaybının dosyada bulunan değer kaybı raporu ile çelişmesi nedeniyle yeniden değerlendirmesi talebine karşı söz konusu aracın ikin el piyasası rayicindeki değişimi göz önüne alınarak onarıldığı halde, hasarsız muadiline göre 5.500,00-TL değer kaybına uğrayacağını tespit ettiğini, bu değer aracın rayiç değerinin %4’ü mertebesinde olduğunu, dava dosyasında bulunan değer kaybı raporundaki tespitin uygun olmadığını, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %100 kusurlu olduğunu, davacının talep edebileceği değer kaybı tutarının 5.500,00-TL olduğunu, araçtaki değer kaybı tutarının tespiti için ekspertiz giderinin 206,00-TL olduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki davada; davalı … şirketinin ZMSS ile sigortaladığı, davalı şahsın sevk ve idaresinde olan aracın, davacıya ait araç ile 27/02/2017 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeni ile değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretine dayalı olarak icra takibinin başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durmakla huzurdaki itirazın iptali davasının ikame edildiği tespit edilmiş olup uyuşmazlığın; tarafların kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadıkları, davalıların değer kaybı ve ekspertiz ücreti istemlerinden sorumlu olup olmadıkları noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın hukuksal zemini kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinin; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde düzenleme altına alındığı görülmüş olup anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olmakla sorumluluğunun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca TBK’nın 49. maddesinin; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup bu maddeye göre; gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahsın, o zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu görülmüştür.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve anılı bilirkişi raporundaki kusura vaki tespitler konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir tespitlere göre KTK’nın 52. maddesi gereğince sürücülerin hızlarını yol ve trafik şartlarına göre düzenlemeleri, önlerindeki araçları emniyetli mesafeden takip etmeleri gerekmekte olup bu durumun aksine davranmak sureti ile yol şartlarına göre hızlı ve dikkatsiz seyredip yakın takip yaparak önünde seyreden ve sola dönüş manevrası yapmakta olan davacı aracına sol arkadan çarpan davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli kusurlu olduğu, sola dönüş nedeni ile yavaşlayan davacıya atfı kabil kusurun mevcut olmadığı tespitlerine varılmıştır. Değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik ve hukuki değerlendirme kapsamında ise her ne kadar davalı … tarafından davacıya ait aracın 165.000KM üstü olmakla yeni genel şartlar tablosu kapsamında değer kaybı isteminin yerinde olmadığı savunması ileri sürülmüş ise de 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ve 09/10/2020 yürürlük tarihli Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamında genel şartlar ifadesi iptal edilmekle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.07.2011 tarihli ve 2011/1-421 Esas, 2011/524 K. sayılı kararında da “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 05.09.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK’da da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” denilmiş, aynı yöndeki içtihat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2012 tarihli ve 2012/20-12 E., 2012/232 K. sayılı kararında da oy birliği ile kabul edilmiştir. Keza 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 2004/19 K. sayılı ve 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K. sayılı kararlarında da: “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulî kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme ve açıklama yapılmıştır. ) derdest dava yönünden bağlayıcı olup 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre değerlendirme yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Kabul edilen hukuksal durum gereğince Yargıtay 17 . Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmiş olup bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde davacı yanın talep edebileceği değer kaybına dayalı maddi tazminat miktarının 5.500-TL olduğu, 2017 yılı KDV dahil ekspertiz hizmet ücretinin 206-TL olduğu tespit edilmiş olup anılı kanuni düzenlemeler kapsamında neticeten 5.706-TL maddi tazminatı davalı haksız eylem faili ile davalı … şirketinin tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 5.500,00 TL değer kaybı ve 206,00-TL ekspertiz gideri olmak üzere toplam 5.706,00-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak 5.706,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi ve yargılama ile ortaya konulmakla, likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 5.500,00 TL değer kaybı ve 206,00-TL ekspertiz gideri olmak üzere toplam 5.706,00-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 5.706,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 398,78-TL ilam harcından peşin alınan 183,81-TL’nin mahsubu ile bakiye 205,97-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 183,81-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 219,71-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 1.612-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 590,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır