Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/87 E. 2021/573 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/87 Esas
KARAR NO:2021/573

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :23/01/2018
KARAR TARİHİ:10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı idareye icra dosyasına konu ödenmemiş tüketim borcu bulunmadığını, kurumun borca dair açıklayıcı abonelik ve yer bildirimi yapmadığını, bahse konu binayı 1989 yılında … ve …isimli şahıslara sattığını, tapu kaydında bunun belli olduğunu, hak düşücü sürelerin aşıldığını, yapılan takibin yasaya aykırı olduğunu, takibe ilişkin ihtarın kendisine yapılmadığını, icra takibinden dolayı memleketinde bulunan hisseli taşınmazlara haciz işlemi yapıldığını ve icra marifetiyle satışa dair davet aldığını, davalı idareye daha önce yaptığı itirazların dikkate alınmadığını, davalı idarenin daha önce de kendisini enerji hırsızlığı ile itham ettiğini ancak binayı sattığını ispat ederek borcunun kendisi ile ilgisi olmadığının ispat ettiğini beyanla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile adına yaptığı icra takibinin hem esas hem yetki yönünden menfi olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından yapılan tahakkuk ve hesaplamaların Elektrik Piyasasına uygun olarak yapıldığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığını, müvekkili tarafından tutulan tutanakların EPDK mevzuatına uygun bir şekilde yapıldığını, tutanaklarla davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, dava konusu tahakkukların davacını devrettiğini ileri sürdüğü adrese ilişkin olup olmadığının tespit edilemediğini, davacının iddiasının kabul edilecek olsa bile davacının abonelik sözleşmesinde belirtilen adresi boşaltılmasından sonra EPTHY kapsamında bu durumu müvekkili kuruma bildirme yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; normal ve kaçak kullanımla ilgili tahakkuk edilen faturalar yönünden takibe vaki menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak davaya konu tesisat abonelik sözleşmesi, abonelik işlem dosyası, kullanım detay/ tüketim föyleri, kaçak elektrik işlem dosyası, tesisat numarasına ait dava ve takibe konu faturalar celp edilmiştir.
Taraf delilleri (tapu kayıtları) ibraz edilmiştir.
Dosya arasına celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; … Satış A.Ş.tarafından … aleyhine icra takibi başlatıldığı, 19.686,79 TL enerji bedeli, 34.138,12 TL gecikmiş gün faizi, 6.144,86 TL faizin KDVsi olmak üzere toplam 59.969,77 TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,80 oranındaki gecikme faizi ve işleyecek gecikme faizine ilişkin %18 KDV , icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 06.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..C-1. Davacı tarafından sayın mahkemeye sunulan 23.01.2018 harç tahsil tarihli dava dilekçesindeki iddiasında, davalı idareye icra dosyasına konu ödenmemiş tüketim borcum bulunmadığını, zira kurumun borca dair açıklayıcı bir abonelik ve yer bildirimi yapmadığını, bahse konu binayı 1989 yılında … ve …isimli şahıslara sattığını, tapu kaydında bunun belli olduğunu, ayrıca hak düşürücü sürelerde aşılmış bulunduğunu, yapılan takibin yasalara aykırı olduğunu, takiple ilgili ihtarın da kendisine yapılmadığını iddia ve beyan ettiği görülmektedir.
Davalı şirket ise 14.03.2018 tarihli davaya cevap dilekçesindeki beyanlarda, tüm tahakkuk ve hesaplamaların Elektrik Piyasası mevzuatlarına uygun olarak yapıldığını, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığını, müvekkili şirket tarafından tutulan kaçak elektrik kullanım tutanakların EPDK mevzuatına uygun şekilde yapıldığını, davacının dava konusu tesisata ait taşınmazı başkalarına satıp devrettiği iddiasında bulunduğunu, ancak dava dilekçesinde devrettiği belirtilen taşınmazın adres bilgilerini belirtmediğinden, dava konusu tahakkukların davacının devrettiğini ileri sürdüğü adrese ilişkin olup olmadığının tespit edilemediğini, bir an için davacı iddiasının gerçeği yansıtmakta olduğu kabul edilecek olsa bile, davacının abonelik sözleşmesinde belirtilen adresi boşaltmasından sonra EPTHY kapsamında, bu durumu müvekkili kuruma bildirme yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davacının bu yükümlülüğü de yerine getirmediğini beyan ettiği görülmektedir.
C-2. Davalı … Elektrik kurumu tarafından dosya içeriğine sunulan delil ve belgelerin incelenmesinden, icra takibinde alacak konusu olan abone tesisat numarasının … olduğu ve bu tesisata ait taşınmaz adresinin de, … … Mah. … Cad. ( önceki … … Cad.) … Sok. No:5 … adresindeki Binanın zemin katında bulunan Dükkan nitelindeki taşınmaz olduğu, gerek tutulan kaçak akım tutanaklarından (Zabıtları) ve gerekse sunulan fatura üzerindeki adres ve tesisat numarasından anlaşılmaktadır.
22.05.2005-06.05.2010 tarih aralığında davalı … Elektrik kurumu tarafından ilgili adreste, davalı kurumda kaydı olmayan ve bağlantı kapağı mühürsüz sayaçtan geçirilerek ( ilk kaçak elektrik kullanım tutanağında sayaçsız) kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek, kimi tutanakta kurulu güç tespiti, kimi tutanakta çekilen faz akımı ölçümü yapılarak, elde edilen bu veriler Kaçak elektrik kullanım tutanağına yazılarak imza altına alındığı, Tablo 1’deki kaçak elektrik kullanım tablosunda da görüleceği üzere ( 20 adet kaçak kullanım tutanağı), yukarıdaki aynı adrese ait binanın 22.05.2005 tarihli dükkana ait, 22.02.2006 tarihli saat 13:00 dükkana ait, 22.02.2006 tarihli saat 13:30 Daire:7’ye ait ilk 3 adet tutanakta, elektrik kullanıcısı olarak huzurdaki davada davacı olan …’nunda imzası bulunduğu, diğer 17 adet kaçak elektrik Kullanım tutanağının ise kullanıcı tarafından imzalanmasından imtina edildiği görülmektedir.
… Yeni Mah. … Cad. ( önceki … Cad.) … Sok. No:5 … adresindeki bina (taşınmaz) ile ilgili tutulan bu kaçak kullanım tutanaklarından, 22.02.2006 tarih saat 13:30’da tutulan tutanak Daire:7- tesisat numarası: yar. 3542758, 15.04.2006, 17.06.2006 tutulan tutanaklar daire:3- tesisat numarası: 5797310, 15.04.2006, 17.06.2006, 19.06.2006,17.07.2006 ve 19.08.2006 tarihli tutanaklar Daire:8- tesisat No:5797310’ ait olup, bu söz konusu olan tutanaklara ait kaçak elektrik kullanım tahakkuk alacaklarına, icra takip asıl alacak listesindeki (Tablo:3) alacak kalemi içeriğinde rastlanılmamıştır.
Ayrıca … … Mah. … Cad. ( önceki … … Cad.) … Sok. No:5 … adresindeki binanın (taşınmaz) zemin katında yer alan dükkan vasıflı yerin, delil olarak sunulan kaçak elektrik kullanım tutanaklarında çoğunlukla Yemekhane, 26.04.2007 son ödeme tarihli 602,10 TL tutarlı tahakkuka konu 28.03.2007 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağında Doğuran Yemek olarak belirtildiği tespit edilmiştir.
C-3. Her ne kadar davacı söz konusu adresteki binayı 1989 yılında 3. bir şahsa sattığını, ikametini başka bir adrese taşındığını iddia etse de, … Elektrik tarafından … tesisat numaralı dükkan için davacı … adına düzenlenmiş, 1999/07 dönemi 12.08.1999 son ödeme tarihli- 2003/11 dönemi 11.11.2003 son ödeme tarihli 28 adet faturasının düzenlenmiş olduğu, üstelik bu faturalardan 11.11.2003 son ödeme tarihi ve 66,30 TL tutarlı faturanın bu alacak yanında 84.750,27 TL tutarında önceki dönemlere ilişkin ödenmeyen borcuda içerdiği ve ödenmeyen önceki dönemlere ilişkin bu borcun huzurdaki itirazın iptal davasına konu icra takibinde alacak konusu da olmadığı belirlendiğinden, bu borcun daha önce ödenmiş olmasının kabulü gerekmiştir. Örneğin davalı kurum tarafından delil olarak sunulan 2006/01 dönemi 07.2.2006 son ödeme tarihli 132,40 TL tutarlı faturada önceki dönemlere ilişkin ödenmeyen her hangi bir borç tutarı yazılı değildir.
Ayrıca davalı kurum tarafından 02.03.2018 tarihli delillerin sunulması konu dilekçe ekinde sunulan abonelik sözleşmesi ve abone detay bilgileri başlıklı belge içeriklerinden, … Mah. … Cad. ( önceki … … Cad. yada .. … Cad ) … Sok. No:5 … adresindeki binanın (taşınmaz) zemin katında yer alan dükkana ait … nolu elektrik tesisat ile ilgili davacı … ile 27.12.1996 tarihinde sözleşme yapıldığı, ilgili sözleşmenin davacı … tarafından imzalandığı görülmüştür.
Davacı … imzaladığı bu abonelik sözleşmesini sonlandırmamış, üstelik kaçak elektrik kullandığı tespitine konu 22.03.2015, 22.06.2006 tarihli 2 adet olmak üzere düzenlenen 3 adet kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı bizzat kendisi tarafından da imzalanmıştır.
Sonuç olarak yukarda söz konusu olan belgeler dikkate alındığında davalı … Mah. … Cad. ( önceki … Cad. yada … Cad ) … Sok. No:5 … adresindeki binanın (taşınmaz) zemin katında yer alan … numaralı tesisata ait dükkanı, icra takibine konu alacak kalemi dönemlerinde çalıştırmadığını ve kullanmadığını, 3. kişiler tarafından yemekhane yada başka bir işyeri olarak kullanıldığını temin edeceği kira sözleşmesi, ticaret sicili, ruhsat ve vergi levhası gibi somut belgelerle kanıtlaması gerekir kanaatindeyim.
C-4. 25.09.2002 tarih ve 24887 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) ;
Kaçak elektrik enerjisi tüketimi ile ilgili:
Madde 13 — (1) Gerçek veya tüzel kişilerin;
a) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, Kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.
Kaçak elektrik enerjisi tüketim bedeli, yapılan tespit çerçevesinde, ölçüm ve kontrol sonuçlarına göre düzenlenen belgelere dayanılarak hesaplanmak suretiyle, kullanım süresi ve bu süre içerisinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı dikkate alınarak ilgili tüzel kişi tarafından gerçek veya tüzel kişiye 15 inci madde uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde tahakkuk ettirilir.
Madde 15’de kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak da;
a) Tespit,
b) Süre,
c) Tüketim miktarı hesaplama,
d) Tahakkuk,
e) Ödeme,
Yöntemleri ile diğer usul ve esaslar, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulur ve Kurul onayı ile uygulamaya konulur. Bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamaz.
Aynı yönetmeliğin 25/c maddesinde de, Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından düzenlenen ödeme bildirimi, son ödeme tarihinden en az onbeş gün önce müşteriye tebliğ edilir.
Yine aynı yönetmeliğin (EPMHY) Zamanında ödenmeyen borçlar başlıklı 24. maddesinde; Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.
Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz.
Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez. Denmektedir.
Davacının kullanımında olduğu anlaşılan … numaralı abone tesisatına konu dükkanda tutulan kaçak elektrik kullanım tutanakların bir kaçında dönem olarak sayaç (sökülmüş) olmadan elektrik enerjisi kullanıldığı, bunu takip eden dönemlerde de Proton marka 23641248 seri numaralı 10 A./220 V. özellikte monefaze alt kapağı mühürsüz kuruma kayıtlı olmayan sayacın tesisata takılı olduğu tutanakta belirtilmiş olup, bu sayaç BEDAŞ ‘a kayıtlı olmadığından sayaç giriş çıkış bağlantılarının kapağı üzerinde BEDAŞ tarafından takılan mühür de bulunmadığından, her an sayaç by-pass edilerek kaçak elektrik enerji kullanımı yapılabileceğinden, her kaçak denetiminde tutulan tutanaklarında kurulu güçü ve sarf edilen enerji miktarını hesaplamak faz akımı ölçümü yapıldığı görülmüştür.
Yukarıdaki ilgili yönetmelik maddesi de göz önüne alındığında anlaşılacağı davacının, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi söz konusu olup, bu durumda da davacının kullandığı elektrik kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Aynı yönetmeliğin Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketimine yönelik ortak hükümler başlıklı
Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK);
Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımı İle Güvence Bedellerinin Hesaplanması ve Güncelleştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliğinin;
a) Tespit
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü ve 14 üncü maddeleri uyarınca kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilen kullanım yerinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yetkilendirilmiş en az iki eleman ile kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanan gerçek veya tüzel kişinin imzalayacağı bir tutanak düzenlenerek, bir sureti imza sahibine bırakılır.
Kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanan gerçek veya tüzel kişinin tutanağın düzenlenmesi sırasında kullanım yerinde bulunmaması veya tutanağı imzalamaması durumunda, kullanım yerine bırakılan tutanak, bildirim yerine geçer. Tutanakta kaçak veya usulsüz elektrik enerji kullanım nedeni ve şekli açıkça belirtilir.
Huzurdaki itirazın iptal davasına konu kaçak elektrik kullanım tutanaklarında mühürsüz ve kuruma kayıtlı Sayaç üzerinde belirtilen endeks değerlerinin doğru olarak tespit edildiği kabul edilen bir tüketim miktarı olduğu kabul edilmeyerek, ölçüm yapıldığı görülmektedir.
Oysa 09.03.2006 tarihli ve 26103 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 24.02.2006 tarih ve 664-20 karar numaralı Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu Kararında;
29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı Kurul Kararı ile onaylanan “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlığı, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” olarak değiştirilmiş olup,
EPDK ‘nın 622 Nolu Kurul Kararına Göre; Kaçak Elektrik Enerjisi Kullanımı :
Madde 1-
B) Süre
C) Tüketim Miktarı Hesaplama
D) Ortalama Aylık Çalışma Saatleri
Bentlerinin hesaplama için dikkate alınmasına gerek kalmadan, doğrudan sayaç üzerindeki endeks, tüketim miktarı olarak kabul edilir denmektedir.
Ancak, huzurdaki menfi tespit davasına konu icra takibi alacakla ilgili, kaçak elektrik kullanım tutanaklarına, … nolu elektrik tesisatına takılı mühürsüz ve kuruma kaydı olmayan Proton marka 23641248 seri numaralı sayanın endeks değerleri dönem tarih bazında okunarak kayıtlandırılmadığı görülmüştür.
Dava dosya içeriğine delil olarak sunulan 15.06.2005-06.05.2015 tarih aralığında tutulmuş 20 adet (tahakkuk tablosuna göre 27) kaçak kullanım tutanağı dikkate alındığında kaçak kullanım eylemin en az 10 yıl müddetçe devam ettiği anlaşıldığından, kayıtsız sayaç endeksi yerine ölçüm yapılarak çekilen güç belirlenmesinin isabetli olduğu kanaatindeyim.
Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi kullanılması durumunda yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar kapsamında, tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda kademe, reaktif güç ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz. Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır.
C-4.1. Hesaplama:
İlgili yönetmelik ve EPDK kararları çerçevesinde kaçak enerji kullanımlarında, dönemler için dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli, BTV bedeli, TRT fonu, enerji fonu ve KDV dışında kalan ana kalemlerden kurulu güç, aktif enerji tüketim bedeli ile kaçak kullanım ceza bedeli aşağıdaki şekilde hesaplanır.
Kurulu güç P= U (gerilim 220 V.)x I (çekilen akım ölçülen) x Güç katsayısı (0,6)
Kurulu güç kW= P watt/1000= kW. Kurulu güç P= U (gerilim 220 V.)x I (çekilen)
Dönem Tüketimi kWh = Kurulu güç x kaçak kullanım süresi x günlük çalışma saati
Enerji tüketim bedeli = dönem tüketimi kWh x dönem tarife bedeli
Kaçak Elektrik Ceza Bedeli = Hesaplanan dönem tüketim bedeli x Kaçak Ceza Katsayısı
Ceza Bedeli = Dönem tüketimi bedeli (TL) x 0,5
TRT fon payı: Elektrik tüketim edeli üzerinden yasa gereği %2 ,
Enerji fonu: Elektrik tüketim edeli üzerinden yasa gereği %1,
BTV ( Belediye vergisi): Elektrik tüketim bedeli üzerinden yasa gereği %5 olarak alınır.
C-4.2. Geçikme cezası:
Son ödeme tarihinde ödenmeyen fatura tutarlarına ise Gelir idaresi başkanlığı ‘nın web sayfasında (http://www.gib.gov.tr/index.php?id=459) belirtilen ilgili dönemlere ait gecikme zammı oranı aylık uygulanır. 19.10.2010 tarihi itibari ile bu gecikme zammı aylık %1,40 olup, günlük olarak (%1,40/30) hesaplanır. ( yıllık ise %16,8 dir.) Huzurdaki menfi tespit davasında davalı kurum, icra takibinde dönem alacaklarına yıllık %16,8 faiz oranı uyguladığını beyan ettiği görülmüştür.
D- SONUÇ:
Yukarıda tespit ve değerlendirilmesi yapılan bilgiler ışığında takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere;
D-1.) İcra takibine konu olan asıl alacağın, bu cari hesap listesindeki 1999/7 dönem- 2012/7 dönem aralığındaki dönemleri kapsayan ve yalnızca … numaralı abone tesisatına ait elektrik enerjisi normal ve kaçak kullanımla ilgili 65 kalem tahakkuku yapılan ve davalı işletme tarafından delil olarak cari hesap listesinin fatura tutarı sütununda yer alan fatura tutarlarını kapsadığı ve toplam tutarının da işbu raporun inceleme bölümünün B-4. maddesinde yer alan Tablo 3’de de görüleceği üzere 19.686.79 TL tutarında asıl alacak olduğu tespit edilmiştir.
D-2.) … numaralı abone tesisatı, … Mah. … … Cad. ( Yenisi … Cad.) … Sok. No:5 … adresindeki binanın zemin katında yer alan dükkan niteliğindeki taşınmaza ait olup, dosya içeriğindeki kaçak elektrik kullanım tutanaklarından da, buranın yemekhane olarak kullanıldığı ve … numaralı bu tesisat abonesinin, huzurdaki davada davacı olan … olduğu belirlenmiş olup, 27.12.1996 tarihli abonelik sözleşmesinde imzası olan davacının, davalı işletme tarafından tutulan kaçak elektrik enerjisi kullanma tutanaklarından 22.03.2005 ve 22.02.2006 tarihli olanlarında kullanan olarak imzası da bulunmaktadır. Devamında 2006,2007,2008,2009,2010 ve 2011 yılları içerisinde tutulan çok sayıdaki kaçak elektrik kullanım tespit tutanaklarını ise imzalamaktan imtina ettiği görülmüştür.
D-3. Davacı huzurdaki menfi tespit davasındaki beyanlarında, yukarda belirtilen adresteki binayı 1989 yılında 3. kişilere sattığını, taşınmazla hiçbir alakasının kalmadığını iddia ve beyan etmektedir.
Oysa, … tesisat numaralı dükkanla ilgili davalı işletme tarafından delil olarak sunulan 1999/07 dönemi 12.08.1999 son ödeme tarihli- 2003/11 dönemi 11.11.2003 son ödeme tarihli 28 adet fatura ile 2006/01 dönemi 07.2.2006 son ödeme tarihli 132,40 TL tutarlı faturalar, davacı adına yukarıda söz konusu adrese düzenlenmiş olup, 22.02.2006 tarihinde tutulan kaçak tespit tutanağında da imzası bulunmaktadır. Davacı … imzaladığı bu abonelik sözleşmesini sonlandırmamıştır.
Davacı bu tespitlerin aksini iddia ediyor ise, icra takibine konu alacak kalemi dönemlerinde söz konusu olan adresteki dükkan vasıflı yeri çalıştırmadığını ve kullanmadığını, 3. kişiler tarafından yemekhane yada başka bir işyeri olarak kullanıldığını temin edeceği kira sözleşmesi, ticaret sicili, ruhsat ve vergi levhası gibi somut belgelerle kanıtlaması gerekir kanaatindeyim.
D-5. Davacı … adına düzenlendiği ve tebliğ edildiği söz konusu olan dönem fatura tutarları ile ilgili takip konusu yapılan asıl alacak kalemleri, tesisat numarası, son ödeme tarihi, fatura asıl alacak tutarı sütun başlığı altında işbu raporun inceleme bölümünün B-4. maddesindeki tablo:3’de gösterilmiştir. Bu tabloda söz konusu olan alacak kalemlerinin faturası olup olmadığını tespit etmek içinde, ayrı bir sütuna sunulan faturası başlığı ilave edilerek, davalı işletmenin delil olarak sunduğu ve davacı adına düzenlediği bu faturaların son ödeme tarihi ve tutarları kontrol edilerek alacak kalemi bazında bu sütuna işlenmiştir. Faturası sunulmayan alacak kalemlerinin ilgili sütundaki karşılığına, Faturası sunulmadı ibaresi yazılmıştır. Söz konusu tablo incelendiğinde, alacak kalemlerinden kaçak elektrik kullanım dönemini de kapsayan 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait icra takibine konu olan faturaların delil olarak sunulmadığı görülmüştür.
Oysa, son ödeme tarihinde ödenmeyen fatura tutarlarına gecikme cezası (temerrüt faizi) uygulanabilmesi için, düzenlenen bu faturanın davacı müşterinin sözleşmede yazılı tesisat adresine tebliğ edilmesi gerekmekte olduğundan, işbu raporun inceleme bölümünün B-4. maddesindeki tablo:3’de gösterilen fatura alacak kalemlerine ait delil olarak sunulmayan faturaların, bu faturalara ait tahakkuk hesap dökümleri de (dönem kuru güç, iki tarih aralığı süre, dönem tarife birim fiyatı gibi tahakkuk hesap verilerini içeren bilgiler) ilgili faturalara ayrı ayrı eklenerek sunulması gerektiği kanaatinde olmakla birlikte, bu konudaki takdir. Sayın Mahkemenindir.
D-6. Sonuç olarak davalı işletme tarafından delil olarak sunulan belge ve bilgiler ile işbu raporun inceleme bölümü B-5. maddesinde söz konusu olan ve davalı işletme tarafından delil olarak sunulan 28.02.2018 tarihli cari borç döküm liste kalemi içeriklerinin incelenmesinden, icra takibine konu olan asıl alacağın 19.686,79 TL olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Yukarıda da söz konusu olduğu üzere, alacak kalemlerine ait faturaların sunulmamış olması sebebiyle gecikme cezası (temerrüt faizi) yönünden bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı kanaatinde olmakla birlikte, bu konunun hesap uzmanı bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin daha isabetli olacağı hususunu Sayın mahkemenin bilgi ve takdirlerine arz ederim. “yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 15.12.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda;
“..Teknik değerlendirmeler
Takibe konu faturalar normal fatura tahakkukları ve kaçak elektrik tüketim tahakkuklarıdır.

Normal fatura tahakkukları;
Takibe esas faturalardan 12.08.1999 son ödeme tarihli faturadan 11.11.2003 son ödeme tarihli faturaya (DAHİL) kadar olan faturalar NORMAL FATURA TAHAKKUKLARIDIR. Normal fatura tahakkuklarına esas abonelik numarası … olup davacı adına 30.10.2003 tarihine kadar abonelik sözleşmesi bulunmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21176 Esas 2018/9070 Karar;
…O halde , mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, öncelikle davacı ile davalı arasında akdedilen abonelik sözleşmesinin tamamının dosya içerisinde alınarak, …dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca; davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için (abonelik sözleşmesinde gecikme zammının alınacağına dair hüküm varsa) gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınarak rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Emsal ilam gözetilerek takibe esas faturalardan 12.08.1999 son ödeme tarihli faturadan 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura dahil normal fatura tahahhuklarının asıl alacak bedellerinin tamamından davacının sorumlu tutulabileceği kanaatine varılmıştır. Aynı emsal ilam gözetilerek ödenmeyen faturalara rağmen davacının elektriğinin kesilmemesi davalı şirket bakımından müterafik kusur teşkil edeceğinden 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura dahil normal fatura tahakkuklarının tamamına takip tarihine kadar yasal faiz uygulanabileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda mali değerlendirmeler bölümünde yapılan faiz hesaplamaları doğrultusunda; takibin davacı adına normal tahakkukları bakımından 2.506,61 TL asıl alacak + 855,39 TL yasal faiz + 156,74 TL yasal faiz KDVsi =3518,74 TL üzerinden devam edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Kaçak elektrik tüketim faturaları bakımından;
İcra takip formunda 09.02.2004 son ödeme tarihli dahil faturadan11.07.2012 son ödeme tarihli faturaya kadar olan tahakkuklar kaçak elektrik tüketim tahakkuklarıdır.
… seri nolu tutanaklar dosya kapsamına sunulmadığından TUTANAK MUHATAPLARI BİLİNMEDİĞİNDEN tutanaklardan davacının sorumlu tutulmayacağı kanaatine varılmıştır.
16.02.2011 sosn ödeme tarihli tahakkuka esas tutanak dava dışı … adına;
11.07.2012 son ödeme tarihli tahakkuka esas tutanak dava dışı … adına düzenlendiğinden davacının sorumluluğunun olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Yapılan tespitler doğrultusunda tutanaklara konu mahal ticarethane olduğundan davalı talebi gibi faiz hesabında gecikme zammı oranları dikkate alınmıştır.
Kaçak elektrik tüketim faturalarının, kayıtsız sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimler doğrultusunda mahalde bilfiil tüketilen elektrik miktarı gözetilerek tahakkuk ettirilmiş oldukları tespit edilmiştir.
Dava konusu tutanak tarihleri itibariyle yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirmeksizin elektrik tüketilmiş olup Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 gereği tüketilen elektriğin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı,
“”kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır, Kaçak Elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur, Sözleşme vasıtasıyla faydalanacağı yerde sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yaralanan davalı davacı idarenin belirlediği kurallara uygun bedeli ödemekte yükümlüdür.”” şeklindeki yerleşik içtihatlarda dikkate alınarak,
Takibin ( Kaçak Elektrik Faturaları Bakımından) , 12.209,02 TL, (asıl alacak) + 17.917,00 TL (gecikme faizi)+ 3.225,06 TL avans faiz KDVsi olmak üzere davacı adına devam edebileceği,
Teknik değerlendirmeler sonuç olarak;
Asıl alacak İşlemiş Faiz İşlemiş faiz KDVsi
Normal Fatura
Tahakkukları 2.506,61 TL 855,39 TL 156,74 TL
Kacak Elektrik Faturaları 12.209,02 TL 17.917,00 TL 3.225,06 TL
14.715,63 TL 18.772,39 TL 3.381,80 TL
GENEL TOPLAM 36.869,82 TL
14.715,63 TL asıl alacak + 18.772,39 TL işlemiş faiz + 3.381,80 TL işlemiş faiz KDVsi = 36.869,82 TL üzerinden davacı adına devam edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Sonuç;
İnceleme kahsamında belirtildiği üzere, dava dosyasında mevcut deliller, davalının ibraz ettiği belge tespit edilen hususları birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı şirket tarafından davacı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 24.11.2015 tarihinde 65 kalem toplam 19.686,79 TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Takibe konu faturalar normal fatura tahakkukları ve kaçak elektrik tüketim tahakkuklarıdır.
Normal fatura tahakkukları;
Yukarıdaki detayı verilen emsal ilam (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21176 E. , 2018/9070 K.) gözetilerek takibe esas faturalardan 12.08.1999 son ödeme tarihli faturadan 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura (DAHİL) normal fatura tahakkuklarının asıl alacak bedellerinin tamamından davacının sorumlu tutulabileceği kanaatine varılmıştır. Aynı emsal ilam gözetilerek ödenmeyen faturalara rağmen davacının elektriğinin kesilmemesi davalı şirket bakımından müterafik kusur teşkil edeceğinden 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura (DAHİL) normal fatura tahakkuklarının tamamına takip tarihine kadar yasal faiz uygulanabileceği kanaatine varılmıştır.
Kaçak elektrik tüketim faturaları bakımından;
İcra takip formunda 09.02.2004 son ödeme tarihli (DAHİL) faturadan 11.07.2012 son ödeme tarihli faturaya kadar olan tahakkuklar kaçak elektrik tüketim tahakkuklarıdır.
… seri nolu tutanaklar dosya kapsamına sunulmadığından TUTANAK MUHATAPLARI BİLİNMEDİĞİNDEN tutanaklardan davacının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. İlgili tutanaklara esas tahakkuklar aşağıda çizelgede belirtilmiştir.
16.02.2011 son ödeme tarihli tahakkuka esas tutanak dava dışı Tuba Oruç adına;
11.07.2012 son ödeme tarihli tahakkuka esas tutanak dava dışı … adına düzenlendiğinden davacının sorumluluğunun olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda tutanaklara konu mahal ticarethane olduğundan davalı talebi gibi faiz hesabında gecikme zammı oranları dikkate alınmıştır.
Kaçak elektrik tüketim faturalarının , kayıtsız sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimler doğrultusunda mahalde bilfiil tüketilen elektrik miktarı gözetilerek tahakkuk ettirilmiş oldukları tespit edilmiştir. Dava konusu tutanak tarihleri itibariyle yasal şekilde tesis edilmiş sayaçların geçirmeksizin elektrik tüketilmiş olup Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 gereği tüketilen kaçak elektrik tüketimi sayılabilecektir.
“kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır. Kaçak Elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur. Sözleşme vasıtasıyla faydalanacağı yerde sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanan davalı davacı idarenin belirlediği kurallara uygun bedeli ödemekle yükümlüdür.”şeklindeki yerleşik içtihatlar da dikkate alınarak,
Asıl Alacak İşlemiş Faiz İşlemiş faiz KDV’si
Normal fatura
tahakkukları 2.506,61 TL 855,39 TL 156,74 TL
Kaçak elektrik
faturaları 12.209,02 TL 17.917,00 TL 3.225,06 TL
14.715,63 TL 18.772,39 TL 3.381,80 TL
Genel TOPLAM 36.869,82 TL
Takibin takip tarihi itibariyle;
14.715,63 TL (asıl alacak) + 18.772,39 TL (işlemiş faiz) + 3.381,80 TL (işlemiş faiz KDVsi) = 36.869,82 TL üzerinden davacı adına devam edebileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada davacı yanın normal tüketim ve kaçak kullanımla ilgili tahakkuk edilen faturalar yönünden davalı kurum tarafından başlatılan icra takibine yönelik olarak yalnızca takibe konu asıl alacak olan enerji bedeli üzerinden (19.686,79-TL) menfi tespit isteminde bulunduğu, gecikmiş gün faizi ile faizin KDV’sine yönelik usulüne uygun harçlandırılmış davasının bulunmadığı görülmüş olup delillerin celbine müteakip Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul kararları doğrultusunda davalının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, davacının talebine konu kıldığı dönemde talep edilen miktarların yine aynı dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve kurul kararlarına göre denetimi yapılarak elektrik mühendisi bilirkişi marifeti ile kök rapor alınmış olup ilerleyen aşamada ise davaya konu icra takibine dayanak alacak kalemlerinin kapsamlı olması nedeni ile fatura bazlı somutlaştırılması yapılarak normal tüketim ve kaçak elektrik tüketim tahakkuklarının ayrıştırılması sureti ile faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriğin kesilmemesinin davalı açısından normal tüketim yönünden müterafik kusur teşkil edip etmediği, teşkil etmekte ise bu durumun gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirmesi noktasında mali müşavir bilirkişi eklenmek sureti ile ek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve ek raporda eksik olduğu belirtilen normal tüketim tahakkukuna yönelik 2 adet fatura ile kaçak elektrik tahakkukuna ilişkin 26 adet faturanın ibraz edildiği görülmüştür. Neticeten yapılan teknik inceleme ve tüm dosya kapsamına göre tespit edildiği üzere; abonelik sözleşmesini imzalayan abone, sözleşme sona erinceye kadar tahakkuk edecek olan tüketim bedelinden, dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereğince sorumludur. Somut olaya bakıldığında ise … numaralı abone tesisatının, ,,, Mah. ,,, ,,, Cad. ( ,,, … Cad.) … Sok. No:5 … adresindeki binanın zemin katında yer alan dükkan niteliğindeki taşınmaza ait olup, dosya içeriğindeki kaçak elektrik kullanım tutanaklarından da, buranın yemekhane olarak kullanıldığı ve … numaralı bu tesisat abonesinin, huzurdaki davada davacı olan … olduğu belirlenmiş olup, 27.12.1996 tarihli abonelik sözleşmesinde imzası olan davacının 30.10.2003 tarihine kadar abonelik sözleşmesi bulunmaktadır. Abonelik ilişkisi kapsamında takibe esas faturalardan 12.08.1999 son ödeme tarihli faturadan 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura dahil normal fatura tahahhuklarının asıl alacak bedellerinin tamamından davacının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ödenmeyen faturalara rağmen davacının elektriğinin kesilmemesi davalı şirket bakımından müterafik kusur teşkil edeceğinden 11.11.2003 son ödeme tarihli fatura dahil normal fatura tahakkuklarının tamamına takip tarihine kadar yasal faiz uygulanabileceği kanaatine varılmış ise de davacının asıl alacak dışında diğer alacak kalemlerini dava konusu yapmaması nedeni ile hükme esas alınmaya elverişli ek rapor tespitleri ışığında davalı yanın 2.506,61-TL normal tüketimden kaynaklı enerji bedelini takibe konu etmekte haklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Kaçak elektrik tüketimine dayalı tahakkuk yönünden ise davalı işletme tarafından tutulan kaçak elektrik enerjisi kullanma tutanaklarında 22.03.2005 ve 22.02.2006 tarihli evraklarda kullanan olarak davacı yanın imzasının bulunduğu görülmüştür. 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları içerisinde tutulan çok sayıdaki kaçak elektrik kullanım tespit tutanaklarını ise davacının imzalamaktan imtina ettiği görülmüştür. Her ne kadar davacı yanın huzurdaki menfi tespit davasındaki beyanlarında, anılı adresteki binayı 1989 yılında 3. kişilere sattığını, taşınmazla hiçbir alakasının kalmadığını iddia etmiş ise de … tesisat numaralı dükkanla ilgili davalı işletme tarafından delil olarak sunulan 1999/07 dönemi 12.08.1999 son ödeme tarihli- 2003/11 dönemi 11.11.2003 son ödeme tarihli 28 adet fatura ile 2006/01 dönemi 07.02.2006 son ödeme tarihli 132,40 TL tutarlı faturalar, davacı adına yukarıda söz konusu adrese düzenlendiği, 22.02.2006 tarihinde tutulan kaçak tespit tutanağında da davacının imzasının bulunduğu, bu hali ile tüm dosya kapsamında kaçak elektrik tutanaklarının aksinin ispata muhtaç kaldığı saptanmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında hükme esas alınmaya elverişli ek rapor tespitleri de gözetilerek davalı yanın 12.209,02-TL kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı enerji bedelini takibe konu etmekte haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Neticeten davalı yanın 2.506,61-TL normal tüketimden kaynaklı enerji bedelini, 12.209,02-TL kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı enerji bedelini takibe konu etmekte haklı olduğu, takibe konu enerji bedelinden mahsubu ile bakiye (19.686,79-TL’den mahsubu ile) 4.971,16-TL yönünden davacı yanın menfi tespit isteminde haklı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası kapsamında davalı yana 4.971,16-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası kapsamında davalı yana 4.971,16-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 339,58 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 336,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,37 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 1321,5 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 25,25) hesaplanan 333,7 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre (% 74,75) hesaplanan 37,37 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan 336,21 TL harç ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 372,11 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip ,,,
e-imzalıdır

Hakim ,,,
e-imzalıdır