Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/859 E. 2018/1173 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/859
KARAR NO : 2018/1173

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/01/2013
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/10/2009 günü meydana gelen traik kazası neticesinde zorunlu trafik sigorta poliçesi olmayan … plakalı aracın müvekkilinin içerisinde yolucu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması netiesinde müvekkilinin % 98 oranında sakat kaldığını, kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı yanın trafik sigortası yaptırmamış , işletenlerin neden olduğu bedensel zararlar için kişi başına sakatlık halinde 150.000 .TL. Tedavi teminatı sağlandığı, müvekkilinin yolucu olması nedeniyle kusursuz olduğunu, kazada ağır yaralandığını … Devlet Hastanesin’de tedavi gördüğünü, % 98 oranında genel çalışma gücünü kaybettiğini , davalının müvekkiline 150.000.-TL. Sakatlık tazminatı, 1.425.-TL. Tedavi gideri ödendiğini, bu defa davalıdan bakıcı gideri talep edildiğini bakıcı giderinin de tedavi teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle fazlaya ait ve munzam zararlardan kaynaklanan alacaklarının saklı kalmak kaydıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasından doğan şimdilik 2.000.-TL. Bakıcı gideri tazminatının ihtarnamenin tebliğ tarihinin 8 iş günü sonrasından itibaren avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra açılan davanın zaman aşımına uğradığını, davacı yana müvekkili Kurum tarafından 24.08.2010 tarihinde 150.193.03.-TL. Maluliyet tazminatı ve 08.11.2010 tarihinde 1.231.06 TL. Tedavi giderinin kesin ve dönüşümsüz ibraname karşılığı ödendiğini, 6111 sayılı kanun gereği tedavi ve bakıcı giderlerinden dolayı sorumluluğunun davalı Hesap’ta değil SGK’nda olduğunu, aynı zamanda alkollü ve ehliyetsiz olan arkadaşının motorsikletinde yolcu olarak bulunduğu sırada kazaya uğrayan davacının müterafik kusuru bulunduğunu, talep olunan faiz oranı ile başlangıç tarihine itiraz ettiklerini , dava masrafları ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ederek haklarında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyete dayalı bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/40 esas, 2013/87 karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … ve … marifetiyle hazırlanan 27/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… 21/10/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu % 98 oranında malul kalan davacı …’in poliçedeki teminatla sınırlı olarak bakıcı gideri sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının (150.000,00) TL’den (Yüzellibin TL.den) ibaret bulunduğunu…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 2013/194 esas ve 2015/58 karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucunda davanın 150.000-TL üzerinden kabulüne dair karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2015/8461 esas ve 2018/6495 karar sayılı bozma ilamı ile; “…Davacı vekili, trafik sigortasız aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacı yolcu Aşkın’ın % 98 oranında genel çalışma gücünü kaybettiğini, davalının müvekkiline 150.000,00 TL sakatlık tazminatı, 1.425,00 TL tedavi gideri ödediğini, bu defa davalıdan bakıcı gideri talep edildiğini bakıcı giderinin de tedavi teminatı kapsamında olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasından doğan şimdilik 2.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 148.049,70 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 150.000,00 TL bakıcı giderinin 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle bakıcı gideri tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 26. maddesi gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda, davacı vekili 12/12/2014 tarihinde vermiş olduğu dava değerini arttırılması talepli dilekçesinde 148.049,7 TL bakıcı gideri tazminatının tahsilini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak 150.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş ve mahkemece avans faizine hükmedilmiştir. Oysa, davacının yolcu olduğu araç hususi araç olup temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamı gereğince HMK’nın 26. maddesi delaletiyle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davacının talebi aşılmamak üzere davanın kabulü ile 148.049,7-TL’nin temerrüt tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
148.049,7-TL’nin temerrüt tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 10.113,27-TL harçtan peşin alınan 24,30-TL harç ve 499-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.589,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 24,30-TL peşin harç, 499-TL ıslah harcı, bozmadan önce yapmış olduğu 929-TL ve bozmadan sonra yapmış olduğu 56-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.532,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan masrafın kendi üzerine bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 14.593,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK nın geçici 3. Maddesi uyarınca 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2018

Katip
e-imza

Hakim
e-imza