Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/852 E. 2021/336 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/852 Esas
KARAR NO : 2021/336
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işyerinin tadilatı için … isimli bir şahısla anlaştığını, keşidecisi müvekkil ve lehtarı … olan 6.500 TL bedelli senedi verdiğini, müvekkilinin vade tarihi geldiğinde lehtar …’ı arayarak hesap bilgilerini istediğini, lehtarın senedi … Ltd. Şti. isimli bir şirkete ciro ettiklerini bildirdiğini, ilgili şirket ile irtibata geçildiğini, … şirketinin yetkililerinin şirket çalışanı … isimli bir kişinin hesap bilgilerinin verildiğini ve borcun tamamı olan 6.500 TL’nin … hesabına gönderildiğini, bedelinin ödenmesine rağmen senedin müvekkiline iade edilmediğini, senedin … şirketi yetkilerince 3. Kişi olan … isimli şahısa ciro edilerek dolaşıma sokulduğunu, son olarak senedin hamili olan … tarafından icra takibine konu edildiğini, davalıların kötüniyetli olarak bedeli ödenen senedi dolaşıma sokmaları nedeniyle müvekkilinin zarara uğrattıklarını beyanla davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitini, davalıların %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu senedi alacağına karşılık olarak …’dan ciro yoluyla aldığını, … Bankası … Şubesi’ne tahsil amacıyla verdiğini, senet bedelinin protestoya rağmen ödenmemesi üzerinde icra takibi başlatıldığını, davacının senet bedelini müvekkiline ödemediğini, bedeli ödediği cirantalara karşı menfi tespit davası açmasının normal olabileceğini ancak bu davaya müvekkilinin dahil edilmesinin uygun olmadığını, davacı ile cirantalar arasındaki ilişkinin müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin alacağını …’dan tahsilinin derdinde olduğunu beyanla davanın reddini ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davalı TC Kimlik Numarasının … olduğunu beyan eden …’ın 24/11/2020 tarihli celsedeki beyanında; “Benim bu dava ile ilgili hiç bir ilgim ve alakam yoktur, T.C. Kimlik nosu yanlış yazılarak hakkımda bu dava açılmıştır, ben paranın hesabına gönderildiği … … değilim, isim benzerliği olmuştur, benim de … bankasında hesabın vardır, ancak … şubesindedir, hakkımdaki yanlışlığın düzeltilmesini istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmekle, davacı vekiline davalı …’ın doğru adresini ve TC kimlik numarasını bildirmek üzere verilen 1 haftalık kesin sürede davalı …’ın adresinin ve TC kimlik numarasının bildirildiği, bunun üzerine dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
Davalı … Ticaret Ve Sanayi Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı … tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine 6.500 TL bedelli bono alacağına istinaden faizler dahil toplam 7.560,78 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
21/01/2020 tarihli celsede davalı asil …’un davacının hazırlamış olduğu yemin metninin tebliği sonrası yeminine başvurulmuş olup;
“08/09/2016 düzenleme, 30/02/2017 ödeme tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan, 6.500,00 TL bedelli, emre muharrer senedin bedelsiz olduğunu bilmeksizin takibe koyduğuma, senedin … tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle tarafımca takibe konulduğuna, senedin bedelinin keşideci tarafından ödendiğini bilmediğime, kesinlikle diğer davalılar ile birlikte hareket ederek bedeli ödenmiş olan senedin tahsili için takibe girişmediğime dair namusum şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemini yaptırılmıştır.
Dava; keşidecisinin davacı olduğu 02/03/2017 vade tarihli 6.500 TL bedelli senedin ödenmiş olması nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti talebi ile açılmıştır.
Basit yargılama usulüne göre yürütülen eldeki davada, davacı vekili 29/09/2020 tarihli celsede duruşmaya iştirak etmemiş ve mazeret dilekçesi de göndermemiş olduğundan, davayı takip eden … dışındaki davalılar …… Şirketi ile … yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı, yenilenmesi akabinde bu defa 28/05/2021 tarihli celsede de duruşmanın kapatıldığı saat itibarıyla davacı vekilince duruşmaya iştirak edilmediği gibi makul süre beklenilmesine rağmen mazeret de gönderilmediğinden HMK’nun 150. ve 320/4. maddeleri uyarınca davalılar …… Şirketi ile … yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu bononun keşidecisi olan davacının vade tarihi geldinde lehtarı arayarak ödeme yapmak üzere hesap bilgilerini istediği, lehtarın senedi davalı …… Şirketi’ne keşide ettiğini söylemesi üzerine bu şirketin numarasını alan davacının davalı …’ın hesabına ödeme yapmasının söylenilmesi üzerine bu hesaba 28.03.2017 tarihinde havale yapmak suretiyle senet bedelini ödediğinden bahisle senedi icraya koyan davalı … ile diğer davalılar aleyhine borçlu olmadığının tespiti talebiyle davacı yanın eldeki davayı açtığı görülmekle, davalı … yönünden yapılan esastan incelemede; bu davalının tahsil cirosuyla bankaya temlik ettiği bono hakkında yasal süresi içinde 02.03.2017 tarihinde davacı keşideciye protesto çekildiği, davacı tarafın protestoya rağmen daha sonraki bir tarih olan 28.03.2017 tarihinde meşru hamil olmayan kişilere ödeme yaptığı, davacının bonoyu ibraz edeni meşru hamil olarak kabul edip ödemeyi ona yapması gerekirken eksik araştırma ile hamil olduğunu sandığı kişiye ödeme yapmasında TTK’nun 646/2. maddesi gereğince ağır kusurlu olduğu, davacının yaptığı bu ödeme nedeniyle borcundan kurtulamacağı, nitekim ticari defterlerin incelenmesi halinde dahi anılı yasa maddesi işlemeye devam edeceğinden davanın sonucunda bir değişiklik olmayacağından davacı vekiline davalı … yönünden yemin delili hatırlatılmakla, yemine başvurulması üzerine davet edilen davalı asilin 21/01/2020 tarihli 5 nolu celsede duruşmaya gelerek “08/09/2016 düzenleme, 30/02/2017 ödeme tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan, 6.500,00 TL bedelli, emre muharrer senedin bedelsiz olduğunu bilmeksizin takibe koyduğuma, senedin … tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle tarafımca takibe konulduğuna, senedin bedelinin keşideci tarafından ödendiğini bilmediğime, kesinlikle diğer davalılar ile birlikte hareket ederek bedeli ödenmiş olan senedin tahsili için takibe girişmediğime dair namusum şerefim ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemin ettiği, davacının gerekli araştırmayı yapmayarak tarafına çekilen protestoya rağmen senet bedelini davalı … dışındaki kişiye ödemesinde ağır kusurlu olduğu ve kambiyo hukuku kuralları gereği davalının senet bedelini talep etmede haklı olduğu anlaşılmakla, davalı … yönünden açılan davanın esastan reddine, dosya kapsamında davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı yanın tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A-Davalılar … Tic. ve San. Ltd. Şti. ve … yönünden açılan davanın HMK’nun 150. ve 320/4. Maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
B-Davalı … yönünden açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
Davalı yanın koşulları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
1-Davacı tarafından yatırılan 111,01 TL peşin harçtan 59,30-TL’in mahsubu ile arda kalan 51,71 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza