Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/835 E. 2020/135 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/835 Esas
KARAR NO : 2020/135
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.08.2018 tarihinde davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile taksitli ticari krediden kaynaklanan toplam 30.648,14 TL’lık kredi sözleşmesine dayanan alacağına, davalılar tarafından İcra takibinde; borca ve faize vaki itirazının iptaline, takibin takip talebinde yazılı olan şartlarla devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar: tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Davalı Ufuk Durmuş 25/02/2020 tarihinde sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; davacı bankadan taksitli kredi çektiğini ancak ödeyemediğini, SGK ve vergi borcu nedeniyle çektiği krediyi işinde dahi kullanamadığını, bu nedenle iş yerinin 2018’de iflas ettiğini, sağlık problemleri yaşadığını, kanser hastası olduğunu, maddi ve manevi olarak ailece yıprandıklarını, ailece hiçbir mal varlıkları ve düzgün gelirleri bulunmadığından krediyi ödeyecek güçlerinin bulunmadığını beyan ederek mahkemece bu durum göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ufuk Durmuş duruşmadaki beyanında; “sunmuş olduğum dilekçemi tekrar ederim, davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Şevket Durmuş duruşmadaki beyanında; “ben de eşimin sunmuş olduğu dilekçeye katılıyorum, bankayla anlaşma ihtimalimiz yoktur” şeklinde beyanda bulumuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine başlatıldığı, asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi, vergiler toplamı, masraf dahil toplam 30.648,18 TL alacağın %40 temerrüt faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Yapılan incelemelerde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Davacı taraf banka, taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar hakkında yapılan aşağıdaki icra takibine vaki itirazların iptalini dava etmiştir.
Asıl alacak: 30.000, faiz: 478,85, vergi: 15,52, masraf: 153,81, toplam:30.648,18 TL
Temerrüt Faiz Oranının Tespiti:
Sözleşmenin 12.1. maddesine göre, TL krediler için Türkiye Bankalar Birliği tarafından ilan edilen O/N TRLIBOR’un 10 katı oranına kadar akdi faiz esas alınır.
Sözleşmenin 12.2. maddesine göre, müşterinin temerrüde düşmesi halinde yukarıdaki şekilde hesaplanacak akdi faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi işletilir.
T. Bankalar Birliği web sitesinde yapılan araştırmada takih tarihindeki O/N TRLIBOR faiz oranının %17,66 olduğu görülmüştür.
Sözleşme koşuluna göre 17.66×10=%176,60 oranında akdi faiz istenebilecektir.
Davacı vekili, TCMB’ye bildirdiği azami kredi faiz oranlarının 29.04.2018 tarihli yazısı ekinde sunmuş olup, listenin tetkikinden en yüksek kredi faizinin “ihracat garantili yatırım kredileri” için %50 olarak bildirdiği görülmüştür. Bu durumda sözleşmenin 12.1. maddesine göre %176,60 faiz istemi söz konusu olmayacaktır.
Ayrıca, temerrüt faizi sözleşmenin 12.2. Maddesi uyarınca ticari taksitli krediye uygulandığı kabul edilen %16,32’nin (bankaların TCMB’ye bildirdiği ağırlıklı ortalama faiz oranı) 2 katı olan %32,64 olarak belirlenmiştir. Davacı banka ise takipte %40 oranında temerrüt faizi istemiştir.
Yapılan incelemede davacı alacağı, tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla takip tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.
27.07.2018 tarihi itibarıyla iki kredinin kalan anapara borcu=30.000 TL
27.07.2018 – 02.08.2018 arası %16,32’den 6 günlük akdi faiz= 81,60 TL,
%5 faizin BSMV=4,08 TL
Toplam=30.085,68 TL
İcra takibinde 153,81 TL tutarında masraf istenmesine karşın belgesi sunulmadığından dikkate alınmamıştır.
Asıl alacak: 30.000,00, faiz:81,60 vergi: 4,08 masraf: – toplam:30.085,68
Davacı banka kayıtlarına göre davalı Ufuk DURMUŞ asaleten, diğer davalı da kefaleten borçlu durumda bulunmaktadır. Uyuşmazlık halinde sözleşmenin 54. maddesi uyarınca davacı banka kayıtlan HMK. 193. maddesi gereğince kesin delil kabul edilmiştir.
Davacı taraf asıl alacak tutan için takip tarihinden itibaren %32,64 oranında temerrüt faizi isteyebilecektir. Keyfiyeti sayın mahkemenizin takdirlerine saygıyla arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … 20/12/2019 tarihli ek raporunda; davacı taraftan taksitli ticari kredi ve BCH kredilerine 26.04.2018 tarihinde (kredi vade sonu) fiilen uygulanan emsal faiz oranlarının sunulması istenmiş ancak, sunulmamıştır. Rapora karşı verilen itiraz dilekçesinde de uygulanan fiili faiz oranları konusunda herhangi bir belge sunulmamıştır.
Dava konusu kredi 1 yıl vadeli olup, faizsiz kullandırılmış olduğundan, davacı bankanın kredi kullandırım tarihi olan 26.04.2017 tarihindeki, emsal akdi faiz oranları dosyada sunulu değildir.
Davacı vekili tarafından fiilen uygulanan emsal faiz oranı ile ilgili belge sunulmaması üzerine, kök raporda belirtildiği gibi İnternet ortamında TCMB WEB sitesinde yapılan araştırmada 27.04.2018 tarihinde “bankalarca ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının % 16.32 olduğu görülmüş ve akdi faiz oranı % 16.32 olarak kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu tespitte bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle kök rapordaki tespitlerimiz tekrar teyit olunur.
26.04.2017 tarihli O/N TRLIBOR %11,74 olup, bu oran 02.08.2018 takip tarihinde ise %17.66’dır. Kök raporda beliriildiği gibi, davacının GKS’nin 12.1 ve 12.2 md. göre talep edebileceği temerrüt faiz %176.60 olarak hesaplanmıştır, (bkz, Kök rp. Sayfa 3) Buna karşılık davacı yan icra takibinde, daha düşük oranda %40 temerrüt faizi istemiştir.
Sayın mahkemenizce davacının %40 temerrüt faizi isteminin kabulü halinde, davacı yan asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %40 oranından temerrüt faizi talep edebilecektir. (takip ve temerrrüt tarihi 02/08/2018 olup, aynıdır)” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Eldeki uyuşmazlık; davacı bankanın, davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefil tarafından imzalanan 26/04/2017 tarihli GKS ile kullandırılan krediler nedeniyle takibe konu ticari taksitli kredi yönünden alacaklı olup olmadığı, mevcut ise miktarı, uygulanacak faiz oranı, alacağın davalılardan talep edilip edilmeyeceği hususlarında toplanmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasında akdedilmiş olan alacak istemine dayanak GKS metninde davalı …’un asıl borçlu davalı …’un müteselsil kefil sıfatı ile taahhütlerinin bulunduğu, kefalete ilişkin kısımların sorumlu olunan meblağ ile birlikte el yazısı ile doldurulmuş olduğunun görüldüğü, imza/yazı inkarının bulunmadığı, kefaletin tüm koşullarının sağlandığı, GKS tarihi itibarıyla müteselsil kefil davalının diğer davalının eşi olması nedeniyle eş muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı, davalı kefilin dayanak genel kredi sözleşmesindeki müteselsil kefaletine istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, sözleşme ile kararlaştırılan O/N TRLIBOR oranının 10 katı oranındaki faizin davacı bankaca TCMB’na bildirilmemiş olması nedeniyle bankaca talep edilen işlemiş akdi faiz ve temerrüt faizi oranının hükme esas alınamayacağı, yine davacı bankaca TCMB’ye bildirilen azami kredi faiz oranları arasında en yüksek kredi faizi “ihracat garantili yatırım kredileri” için %50 olarak bildirildiğinden bu oranı aşan Sözleşmenin 12.1. maddesi uyarınca belirlenen %176,60 oranındaki faizin hükme esas alınamayacağı, nitekim davacı yanın icra takibinde talep ettiği %40 temerrüt faiz oranına kıyasla kat ihtarı ve takip talebinde talep ettiği akdi faiz oranının %176,60 olması nedeniyle temerrüt faizini aşan oranda akdi faiz talep edilmesinin TMK’nun 2. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle kök ve ek bilirkişi raporlarında akdi ve temerrüt faizine ilişkin görüş mahkememizce de uygun bulunduğundan hükme esas alınan raporlar doğrultusunda tespit edilen %16,32 oranında işlemiş akdi faiz ve %5 faizin BSMV toplamı 30.085,68 TL alacak ve %32,64 temerrüt faizi oranı mahkememizce benimsenerek açıklanan gerekçelerle, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne, ayrıca takipte talep edilen alacak belirlenebilir yani likit olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle davacının davalılardan 30.000,00 asıl alacak 81,60 TL işlemiş faiz ve 4,08 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 30.085,68 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki İTİRAZIN İPTALİ ile asıl alacak 30.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık % 32,64 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın %20’si oranına tekabül eden 6.000 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.055,11 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 370,16 TL’nin mahsubu ile 1.684,95 TL ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 370,16 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 406,06 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.512,85 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 239,30 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 989,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 969,51 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asillerin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza