Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/817 E. 2021/780 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/817 Esas
KARAR NO : 2021/780
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının aralarında 03.01.2016 tarihinde … Kullanım Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak … Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi ve … Kullanım Taahhütnamesi yapıldığını, müvekkilince davalı şirkete sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak bunun karşılığında davalı şirket tarafından verilen hizmetlere karşılık ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğini, davalı tarafından hizmet bedeli faturalarında belirlenmiş vadede belirlenmiş bedellerin ödenmemesi ile taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı davranmış olması sebebiyle sözleşmenin cezai şartı olarak senelik 3.000 Euro’nun davalı şirket tarafından ödenmesi kararlaştırılmış olduğunu ve … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafça 09.05.2018 tarihinde icra takibine itiraz edilmesi suretiyle takibin durduğunu ve bu itirazın haksız ve yersiz olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça yapılan icra takibine itiraz edildiğini, davacı yanca davalı yanca itiraz edilen faturalara uygulanan işlemiş faizin yanlış hesaplandığını, takip talebinde 04.02.2017 ve 04.02.2018 tarihli iki fatura toplamı olarak talep edilen 1.770 Euro’nun tamamına 04.02.2017 tarihinden itibaren faiz işletildiğini, davacının iddia ettiği gibi sadece sözleşmeye aykırı davranılması cezai şartın doğumu için yeterli olmadığını, cezai şartın doğumu için sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının sözleşmeyi feshetmiş olması koşulunun da gerçekleşmesi gerektiğini , işbu sözleşmenin cezaî şartı düzenleyen maddesinde ki “otel başı senelik 3.000 Euro cezai şart” ibaresinin muğlak ve belirsizlik yarattığını, davalı şirket yetkilisi tarafından tanzim veya imza edilen bir sözleşmenin olmadığını, dava dilekçesinin ekinde yer alan sözleşme, taahhütname ve ek protokolde yer alan imzaların müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, davacı yana tek taraflı düzenlenen ” … ” başlıklı belgede davalı şirketin davacıya 885 Euro’luk bir ödeme yaptığını ancak bu ödemenin yazılı herhangi bir belgeye bağlanmamış tek seferlik bir hizmet karşılığında bir defaya mahsus bir ödeme olduğunu beyanla davanın reddini ve davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmektedir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayalı fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce imza incelemesi yönünden rapor alınmasına karar verilerek davalı şirket yetkilisinin imzalarını içeren ilgili belgeler celbedilmiştir.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin raporunda özetle ;
“..
İnceleme konusu sözleşmelerde “… A.Ş.” kaşe izi üzerinde atılı imzalar ile … ‘nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ‘nun eli ürünü olmadığı ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“..
Davacının defter ve belgelerinde;
Davacının 04,02.2017 tarihinde sözleşme kapsamında donanım ve yazılım destek içerikli fatura düzenlemiştir.
Davacının düzenlediği 04.02.2017 tarihilİ fatura toplamının 1.770 Euro (3.563,15.-TL) olduğu, davalının herhangi bir ödeme gerçekleştirmediği, davalının bakiye borcunun 1.770 Euro (3.563,15,-TL) olduğu tespit edilmiştir.
Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 31.12.2017 tarihi itibarı ile 1.770 Euro (3.563,15.-TL) alacaklıdır.
Davalı kayıtlarına göre de davacıya herhangi bir borcunun olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın davaya konu yaptığı faturada kaynaklı hiçbir borcunun bulunmadığı, cezai şart borcunun da bulunmadığı, davacının hiçbir işin karşılığı olmadan düzenlediği ve bu kapsamda davacı taraf düzenlediği faturaların hangi hizmet karşılığında düzenlediğinin bilmediği gerekçesiyle cari hesap bakiyesini Ödemediği anlaşılmıştır.
SÖZLEŞME ÜZERİNDE İNCELEMELER
Dava dosyası içeriğinde 03.01.2016 tarihli taraflarca imzalanmış olduğu görülen ” … Sistemleri Kullanım Sözleşmesi”, ” … ( …)- Kullanım Taahhütnamesi” ve “… Sistemi Kullanım Sözleşmesine Ek Protokol” yer almaktadır. Sözleşmede davalı … A.Ş’nin kaşesi ve kaşe üzerine de, dosya kapsamında yer alan imza sirkülerinde şirketi temsile yetkili kişi olarak gösterilen şirket yönetim kurulu başkanı …’na ait olduğu düşünülen, beyannamede yer alan imzanın olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf sözleşmelerde yer alan imzanın …’na ait olmadığmı iddia ederek sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmektedir. Akdedilen sözleşmenin adi yazılı şekilde gerçekleştirilmiş olduğu görülmektedir, imza aidiyetinin şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığmı ispat ve bu konudaki takdir ve değerlendirme yüce Mahkemeye aittir.
Sözleşmenin “cezai şart” başlıklı 9. Maddesinde, “Otel, iş bu sözleşmeyi haklı bir nedene dayanaksızın feshetmesi durumunda veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı Servis Sağlayıcısı tarafından Sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığında borçlarına ilave olarak, Servis Sağlayıcısı’na senelik otel başı 3000(üçbin) Euro cezai şart ödemekle yükümlüdür.” Şeklinde cezai şart hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, davalının sözleşme cezası ödemesi, davalı otelin sözleşmeyi haksız feshetmesi ya da sözleşmedeki borçlarını ifa etmeyerek davacı servis sağlayıcısının sözleşmeyi feshetmesine sebep olması şartına bağlanmıştır. Dava konusu uyuşmazlıkta dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davacı tarafın, davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle cezai şart talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede takdir, nitelendirme ve değerlendirme yüce mahkemeye aittir.
SONUÇ
Delillerin münakaşa ve değerlendirilmesi Saygıdeğer Mahkeme’ye ait olmak kaydıyla:
1)Sözleşmenin geçerli ve bağlayıcı olduğu yolunda kanaate varılması ihtimaline binaen yapılan hesaplamada takibe konu edilebilir asıl alacağın 1.770 Euro olduğu,
2)Cezai Şartın talebi ile İlgili takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafın taraflar arasındaki sözleşme ve eklerine dayanarak talepte bulunduğu ancak mahkememizce alınan ATK raporunda anılan sözleşme ve eklerinde davalı adına atılan imzaların davalı şirket yetkilisine ait olmadığının belirlendiği, böylece davalının anılan sözleşme ve eklerinden sorumlu tutulamayacağı, her ne kadar davacı tarafça davalı tarafın yaptığı ödemeler olduğu beyan edilmiş ve bir takım mail çıktıları sunulmuş ise de yapılan ödemelerin münhasıran bu davaya konu sözleşmeler nedeniyle yapıldığının ve yine mail kayıtlarının davaya konu sözleşmelerle ilgili olduğunun ispatlanamadığı, zira davacının davalının farklı otelleri ile ilgili kurulumlar yaptığını da beyan ettiği ve taraflar arasında bu dava dışında farklı ticari ilişkilerin ve ödemelerin de olduğu anlaşılmakla davanın ve şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatın talebinin reddine,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 291,23 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 231,93 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır