Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/806 E. 2020/345 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/806 Esas
KARAR NO : 2020/345
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/04/2018 tarihinde saat 19:00 saatlerinde … Mah. … Merkezi karşısı … İstanbul’da meydana gelen sakatlanmalı trafik kazasında parmaklarına platin takılmış belinden sakat kaldığını, olay sonrasında trafik tespit tutanağı tutulamadığını ancak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma nosu ile tahkikat devam ettiğini, kazanın tamamen davalının park alanı içinde müvekkil duruş dururken arka arka gelip ayağını ezmesi ve sakatlanması neticesinde olduğunu, her ne kadar basit krokide araç yaya kaldırımı yanında gibi gösterilmiş ise de söz konusu yer kaldırım olmayıp alışveriş merkezine ait otopark olduğunu, tramer trafik poliçesi araştırmasında kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMS trafik poliçesi davalı … Sigorta A.Ş’de tespit edildiğini, ilgili sigorta şirketine başvuruda yapıldığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak ve alacaklarının belirsiz alacak olarak kabulü, 1.000-TL maddi alacağının davalılardan müşterek müteselsilen ve 20.000-TL manevi tazminatın sadece davalı … …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, dava harç ve masrafları, vekalet ücretiyle tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen trafik kazasında her ne kadar müvekkilinin kusurlu olduğunu ileri sürerek talepte bulunulmuşsa da, bu konuda henüz yeterli değerlendirme ve inceleme yapılamadığını, izlenilen olay yeri video kaydında yapılan değerlendirmelere göre davalı … ‘ın trafik kazasının meydana gelmesinde kusur ve art niyetli olduğu, somut olaya bakıldığında trafik işaretleri ve ışıkları bulunmayan konutların bulunduğu site otopark alanında davacının kaldırımı kullanmadan gideceği mesafeyi kısaltmak amacıyla yolun ortasından iş makinasıyla hareket ettiğini, davacı taraf kaza sebebiyle acı ve ızdırap duyduğundan bahisle fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiğini, davacının manevi tazminat talebi günümüz şartlarına tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve kazadan sonra meydana geldiği iddia maluliyete uygun olmadığını, dava dilekçesinde olay tam hastane karşısında meydana geldiğini, fakat davacı görüntü kaydında da görüldüğü üzere hem müvekkilinin hem de etraftaki olayı gören insanların yoğun çabalarına rağmen hastaneye gelmeyi reddettiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, manevi tazminat isteklerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri,hasar dosyası,taraflarca sunulan ve celp edilen kayıtlar,ATK raporu,aktüer-kusur bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. Maddesine göre: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 50/1. Maddesine göre: “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Türk Borçlar Kanunu 52/1. Maddesine göre: “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Türk Borçlar Kanunu 54. Maddesine göre:”Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
Türk Borçlar Kanunu 56/1. Maddesine göre: “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda,olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”Türk Borçlar Kanunu 58/1. Maddesine göre:”Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”
22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere; ”… takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü gibi özellikleri göz önünde tutması ve gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.” Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır. Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi hükmüdür. Bu kapsamda manevi tazminatın miktarı belirlenirken tarafların kusur oranı, sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi dikkate alınmalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar gerekçesinde objektif olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda,davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı,diğer davalı … Arslan sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 23/04/2018 tarihinde davacıya çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu davacının maluliyetine sebebiyet verecek nitelikte yaralandığından bahisle eldeki maddi-manevi tazminat talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 26/06/2019 tarihli ATK raporunda; Davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında kusur ve maddi zarar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış ve tanzim edilen raporda, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın sürücüsü davalı … …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayaya atfedilecek kusur bulumadığı, davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluğuna dayalı olarak, davacının geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 4.809,36-TL olduğunun belirlendiği,davacıya SGK tarafından 1.420,65-TL iş göremezlik ödeneği ödendiği, ödeme rücuya tabi olup hesaplanan tazminattan tenzili sonucunda bakiye geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararının 3.388,71-TL olduğu, davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi teminatı limitleri içinde kaldığı, sigorta şirketi yönünden başvuru tarihine göre temerrüdün 18/07/2018 tarihinde,davalı … … yönünden temerrüdün olay tarihi olan 23/04/2018 tarihinde gerçekleşmiş olduğu, anlaşıldığından; davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 3.388,71 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalı … … yönünden olay tarihi olan 23/04/2018 tarihinden itibaren, diğer davalı … Sigorta AŞ yönünden ise temerrüt tarihi olan 18/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları,davacının olay nedeniyle yaralanması, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayacak olması,kaza nedeniyle yaşam kalitesinin düşmesi ile yaşadığı üzüntü, kazanın meydana geliş şekli,tarafların kusur durumu, kaza tarihi, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-Davacının maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile; 3.388,71 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalı … … yönünden olay tarihi olan 23/04/2018 tarihinden itibaren, diğer davalı … Sigorta AŞ yönünden ise temerrüt tarihi olan 18/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 231,48 TL karar ve ilam harcından daha önce peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 126,13 TL karar harcının maddi tazminata ilişkin kısmı olan 57,81 TL’sinin mahsubu ile bakiye 173,67 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından daha önce peşin harç olarak yatırılan 71,73 TL harcın manevi tazminata ilişkin kısmı olan 68,31 TL’sinin mahsubu ile bakiye 273,24 TL karar ve ilam harcının davalı … …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça maddi tazminat nedeniyle yapılan posta ve tebligat masrafı 290,86 TL, bilirkişi masrafı 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.490,86 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.050,47 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı,peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 126,13 TL karar harcının maddi tazminata ilişkin kısmı olan 57,81 TL harç olmak üzere toplam 93,71 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 71,73 TL harcın manevi tazminata ilişkin kısmı olan 68,31 TL harcın davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.388,71 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminatın reddedilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.420,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın reddedilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … …’a verilmesine,
12-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2020

Katip …

Hakim …