Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/792 E. 2023/241 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/792 Esas
KARAR NO:2023/241

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/08/2018
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların Davacıyla güzellik alanında faaliyet göstermek üzere anlaştıklarına, davacıların Davalıya T.C Dubai Başkansolosluğunun 12.03.2017 tarih ve 276 (A) ile 12.03.2017 tarih ve 275 (A) yevmiyesinde kayıtlı Vekaletnamesi ile Vekaletnamelerin içeriğine göre, “kendi adlarına her nevi ticaret şirketi kurması, ana sözleşmelerini hazırlaması, her türlü resmi kuruluşta takip, imzalama” başta olmak üzere, çok geniş şekilde vekaletname verdikleri, davalının bu vekaletnameye dayanarak, … Genel Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin kuruluş işlemlerini yaptığı, bu kuruluş işlemlerinin sonunda şirketin müdürü olarak …. Noterliğinin 07.04.2017 tarih ve bila sayılı İmza Sirkülerini çıkarttırdığını , davalının aldığı bu vekaletnameler ile … Genel Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin ana şözleşmesini hazırladığını, Ticapet Siciline kaydettiğini, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirdiğini, bu gazetede yer alan hükümler doğrultusunda da şirket müdürü olduğunu, davacıların davalıya verdikleri bu yetkilerin davalı tarafından kötüye kullanıldığını, TK644/1 hükmü doğrultusunda TK 553 hükmünün limited şirket müdürleri hakkında da cari olduğunu, TTK 553/1 hükmünde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmederni doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olduğunu, yine bu kapsamda davalıya karşı nitelikli güveni kötüye kullanma ile dolandırıcılık suçları kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası dışında açıklanan nedenlerden dolayı Limited Şirket Müdürünün sorumluluğuna dayalı Tazminat Davası açma gerekliliğinin doğduğu belirtilerek, davacılar …, … ve Davalı …’ın ortaklığında kurulan … Limited Şirketinin müdürü olarak atanan Davalı …’ın şirketin iş ve işlemlerinden doğan sorumluluğuna dayalı tazminat talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, mahkemece değerlendirilmiştir.
Mahkememizde açılan işbu dava; davacılar …, … ve Davalı …’ın ortaklığında kurulan … Limited Şirketinin müdürü olarak atanan Davalı …’ın şirketin iş ve işlemlerinden doğan sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kendilerine tevdi edilen bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda;
A-Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 09/03/2021 tarihli raporda özetle;
“Davacıların iddialarının Bilirkişilerce İncelenmesi için,
a-Dava Dilekçesinin 1 numaralı maddesinin eklerinden olan ve Bilirkişi Raporunun 5-6-7 sayfalarında yer alan ve Dava Dilekçesine 3 numaralı ek olarak sunulan ve 10 sayfadan oluşan Finansal Planın sayfalarına hiç sayfa numarası verilmediğinin, hiç bir kişinin adının, soyadının, imzasının taşımadığının, tamamen İngilizce hazırlandığının ve Mahkeme Dosyasına Dava Dilekçesi eki olarak sunulduğunun tespit edilmiş olması,
Dava Dilekçesine 4 numaralı ek olarak sunulan ve 2 sayfadan oluşan Para Transferlerine ait 2 sayfa belgenin tam okunamaması, İngilizce olması, resmi bir kayıttan geçip geçmediğinin anlaşılamamış olması,
Dava Dilekçesine 5 numaralı ek olarak sunulan ve 1 sayfadan oluşan belgenin İngilizce olması nedeniyle gerçekten Davacılardan Davalıya gönderilen paraları kîpsavıp kapsamadığı ile, tutarı ve ne için gönderildiği anlaşılamamış olması
Dava Dilekçesine 6 numaralı ek olarak sunulan ve 5 sayfadan oluşan Tarafların şirket kuruluşu hakkında anlaşmalarını gösteren toplantı tutanağının İngilizce olması ile hiç bir sayfasında tarafların imzasının ve onayının bulunmaması ve Davacılar ile Davalı arasında şirket kuruluş şartlarına ait bilgileri içerip, içermediğinin anlaşılamamış olması,
Dava Dilekçesine Davacılar ile Davalı arasında şirket kuruluşuna ait ses kaydı olduğu yönünde sunulan CD nin tarafımızca dinlenmesinde de konuşmaların Arapça olması ve konuşanların Davacılar ve Davalıların olup, olmadığının anlaşılamamış olması,
Dava Dilekçesine 7 numaralı ek olarak sunulan ve 6 sayfadan oluşan taraflar arasındaki yazışmalara ait görüntülere ait belgelerin Bilirkişi Heyetimizce incelenmesinde; bu sayfa belgenin İngilizce olduğu hiç bir sayfasında tarafların imzasının ve onayının bulunmadığı ve açıklanan hususları içerip, içermediği anlaşılmamış olması,
b-Dava Dilekçesinin 2 numaralı maddesinin eklerinden olan ve ve Bilirkişi Raporunun 7. sayfasında yer alan ve,
Dava Dilekçeşinin 8 numaralı eki olarak Dava Dosyasına sunulan ve Davacıların Davalıdan şirketin harcama kayıtlarını talep ettiklerine dair yazışma görüntüleri olduğu belirtilen bu belgeler Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 3 sayfadan meydana gelen bu yazının Gmail ortamında alınıp, verildiği, hiç sayfa numarası verilmediği, hiç bir kişinin adını, soyadını, imzasını taşımadığı, tamamen İngilizce hazırlandığının tespit edilmiş olması,
c-Dava Dilekçesinin 3 numaralı maddesinin eklerinden olan ve ve Bilirkişi Raporunun 7 ve 8. sayfasında yer alan ve Dava Dilekçesinin 9 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan Aralık 2017 Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası oluşan yazışmalar Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 21 sayfadan meydana gelen bu yazıların Gmail ortamında alınıp, verildiği, hiç sayfa numarası verilmediği, hiç bir kişinin adını, soyadını, imzasını taşımadığının, tamamen İngilizce hazırlandığının tespit edilmiş olması,
Dava Dilekçesinin 10 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan Kurtarma Planını Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 4 sayfadan meydana gelen bu yazılara hiç sayfa numarası verilmediği, hiç bir kişinin adını, soyadını, imzasını taşımadığının, tamamen İngilizce hazırlandığının tespit edilmiş olması,
Dava Dilekçesinin 11 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan Davalı tarafından gönderilen mail görüntüleri Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 1 sayfadan meydana gelen bu mail görüntüsünün tamamen İngilizce olduğunun tespit edilmiş olması,
Dava Dilekçesinin 12 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan Danışmanın Raporu Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 2 sayfadan meydana gelen bu mail görüntüsünün tamamen İngilizce olduğunun tespit edilmiş olması,
d-Dava Dilekçesinin 4 numaralı maddesinin eklerinden olan ve ve Bilirkişi Raporunun 8 ve 9. sayfasında yer alan ve Dava Dilekçesinin 13 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan ve alıcıların anlaştığı danışman ile davalı arasındaki yazışma görüntüleri Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 4 sayfadan meydana gelen bu mail ve benzeri görüntülerinin tamamen İngilizce olduğu, yazılara hiç sayfa numarası verilmediği, hiçbir kişinin adını, soyadını, imzasını taşımadığının tespit edilmiş olması, Dava Dilekçesinin 14 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunulan taraflar arasındaki yazışma görüntüleri Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 1 sayfadan meydana gelen bu mail ve benzeri görüntünün tamamen İngilizce olduğu, hiçbir kişinin adını, soyadını, imzasını taşımadığının tespit edilmiş olması,
e-Dava Dilekçesinin 5 numaralı maddesinin eklerinden olan ve Bilirkişi Raporunun 9 ve 10. sayfasında yer alan ve Dava Dilekçesinin 16 numaralı eki olarak Dava Dosyasına Davacılar tarafından sunuları usulsüz satışa ait sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşım görüntüsü Bilirkişi Heyetimizce incelendiğinde; 1 sayfadan meydana gelen bu görüntünün tamamen Arapça ve İngilizce olması, nedenleri ile tarafımızca Bilirkisi İncelemesi yapılması imkanı olmamıstır. İngllizce ve Arapça dillerinden metinleri içeren, Mail Görüntülü olan, isim, soyisim ve imza teyitleri olmayan bu eklerin tamamının Türkçe tercümelerinin yapılması ile birlikte bu eklerin tamamının bilişim uzmanınca yapılacak incelemede doğruluklarının teyit edilmesinden sonra yeniden Bilirkişi incelemesine sunulabileceği ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
B-Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 05/10/2021 tarihli ek raporda özetle;
“Raporun A başlıklı bir önceki bölümünde açıklandığı üzere, tamamlanması istenen hususlarla ilgili olarak Bilirkişi Heyetimizce dosya üzerinden yapılan incelemede, Davalılar tarafından tamamlanması gereken ve bu Raporumuzun A başlıklı bir önceki bölümündeki hususlardan,
* Hem 3-4-5-6-7-8 numaralı ekler olarak belirttiğimiz ve yabancı dilden Türkçeye çevrilerinin yapılmasını istediğimiz çevrilerin yapılmadığı ve Bilişim uzmanına da doğrulatılmadığı,
*Hem de 9-10-11-12-13-14-16 numaralı eklerin çevrilerinin yapılmasına rağmen, Bilişim uzmanına doğrulatılmadığı ve 9 numaralı ekin Türkçeye çevrilmesine rağmen, çok küçük harflerle çevrilmesi nedeniyle okunamadığı, tespit edilmiş olup, bütün bu eksikliklerin Davalılar tarafından tamamlanması,
* Ayrıca, Sayın Mahkeme tarafından Davalılar tarafından verilen 28.08.2018 tarihli Dava Dilekçesine 6 numaralı ek olarak sunulanrı ve Davacılar ile Davalı arasında şirket kuruluşuna ait ses kaydı olduğu yönünde sunulan CD nin tarafımızca dinlenmesinde de konuşmaların Arapça olması ve konuşanların Davacılar ve Davalıların olup, olmadığının anlaşılamamış olması nedeni ile Türkçe çevirisinin yapılması, sonrasında Bilirkişi Heyeti Raporumuzun düzenlenebileceği, aksi halde doğru bir bilirkişi raporu düzenlenmesinin mümkün olmadığı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
C-Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 09/12/2022 tarihli raporda ikinci ek raporda özetle;
“Bütün bu tespitler ve hesaplamalar sonucunda davalının şirketin iş ve işlemleri ile ilgili olarak 2017 ve 2018 yıllarında davalılar tarafından kendisine gönderilen paralar ile şirketin faaliyeti sonucu elde edilen faaliyet hasılatı tutarlarının toplamlarından, şirketin 2017 ve 2018 yıllarında yatırımlarına harcadığı paralar, şirketin giderleri için yaptığı harcamalar ile şirketin alışları için yaptığı harcamalar arasında en az 130.002,13.TL, en fazla 192.368,24.TL tutarında faaliyet gelir fazlalığı olmasına ve bu gelir fazlalığında şirketin 150.000,00.TL olan sermayesinin 52.500,00.TL sinin davacı …’a, 52.500,00.TL sinin davacı …’a ve 45 .000,00.TL sinin de davalı …’a ait olması ve sermaye oranlarının (52.500,00/150,000,00) %35 nin davacı …’a, (52.500,00/150,000,00) % 35 nin davacı …’a ve (45.000,00/150,000,00) % 33 nun ise, davalı …’a ait olması ve (24351435) % 70 hisseye sahip olan ve en az (130.002,13X%70) 91.001,49.TL en fazla ( 192.368,24 % 70) = 134.657,77.TL tutarındaki parayı şirketin gelir fazlalığı payları olarak Davacılar … ve …’a aktarmaması,
Ayrıca, yine, bilirkişi heyeti raporumuzun 3-e bölümünde yer aldığı üzere, şirkel müdürü olan davalı …’ın bilirkişi heyeti raporumuzun 4 bölümünde yer alan yasal düzenlemelerin içinde bahsettiğimiz 213 sayılı vergi usul kanununun 10 ve 333 maddelerine göre şirketin vergi borçlarının ödenmesinden sorumlu olmasına rağmen, şirketin kuruluşundan 28.06.2022 tarihine kadar tahakkuk eden 19.900,31.TL tutarındaki vergisini ödememesi nedeniyle, şirketin ödenmeyen vergisi üzerinde gecikme zammı olarak 16.792,12.TL tutarında da gecikme zammı hesaplanmasına sebep olması ve toplam olarak ödenmeyen vergi ve gecikme zammının tutarı olan 36.692,43.TLyi ödememesi ve kendisinin ortadan kaybolması nedeniyle bu vergiyi bundan sonraki aşamada ödeyip, ödemeyeceğinin belli olmaması, ödememesi halinde bilirkişi heyeti raporumuzun 4 bölümünde (sayfa 22-23) yer alan yasal düzenlemelerde yer aldığı üzere, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun mükerrer 35 maddesindeki hükme göre şirket müdürü olan davalı …’dan tahsil edilememesi halinde, 35 maddesinde yer alan hüküm olan «« Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.»» hükmü nedeniyle davacıların vergi açısından takibine de sebep olması,
Nedeniyle, davalı …’ın şirketin faaliyetinden 2017 ve 2018 yıllarında elde edilen para tutarı olan en az 91.001,49.TL, en fazla 134.657,77.TL tutarındaki parayı davacılar … ve …’a aktarmaması ve şirketin biriken 36.692,43.TL vergi borcunu da ödememesi nedeniyle davacılardan tahsil edilme ihtimalinin çok kuvvetle muhtemel olduğu görülmüştür. Yapılan inceleme kapsamında şirket müdürünün Türk Ticaret Kanunu’nun 626. maddesinin 1. fıkrası kapsamında görevlerini yerine yetirirken göstermesi gereken özen yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaati hasıl olmuştur. Bu kapsamda Türk Ticaret Kanunu’nun 644. maddesinin atfı doğrultusunda bilirkişi heyeti raporumuzun 4 bölümünde yer alan Türk Ticaret Kanunu’nun 553 maddesinin | fıkrasında yer alan “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar” hükmüne göre sorumlu olduğu ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 14.02.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; ek bilirkişi incelemesi sonucunda dava dilekçesinde talep etttikleri alacaklarından farklı olarak 134.657,77 TL tutarındaki kazancın müvekkillerine ödenmemesi ve şirketin 36.692,43 TL vergi borcunun müvekkillerinden tahsil edileceği gerekçesi ile davalının müvekkillerini toplamda 171.350,20 TL zarara uğrattığını beyanla, ıslah taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalının dava dışı … Limited Şirketinin genel müdürü olup, kuruluş aşamasından itibaren aldığı vekaletnamelerde şirketi yönettiği, davalı müdürün davacılar tarafından verilen yetkileri kötüye kullanarak işbu dava dışı şirketi zarara uğrattıkları iddiası ile , TTK 644.maddesi göndermesi ile , TTK 553 maddesi gereğince , şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır.
Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporları ile ve yapılan CD çözümleri ile birlikte; bilirkişi kurulunca tanzim edilen 09.12.2022 günlü ek raporda; 2017-2018 yılları faaliyetlerinden kaynaklanan davacıların şirkete koydukları para ve gelirlerin şirket giderleri ve yaptığı harcamalar düşüldükten sonra en az 130.002,13 TL en fazla 192.368,24 TL gelir fazlalığının şirket kasasında bulunması gerektiğini , buna göre şirkette davacıların 150.000,00 TL olan sermayesini davacıların % 35 er hissesinin karşılığını toplam %70 hisselerine isabet eden en az 91.001,49 TL en fazla 134.657,77 TL davalıdan tahsil edilerek davacılara aktarılması gerektiği , ayrıca şirketin ödenmesi gereken 28.06.2022 tarihi itibari ile 19.900,31 TL vergisinin zamanında ödenmemesi sebebi ile 16.792,12 TL gecikme zammı hesaplandığını, ödenmeyen vergi ve gecikme zammı miktarının 36.692,43 TL olduğunu tespit ederek, 171.350,2‬0 TL talep edebileceği tespit edilmiş ve davacılar tarafından işbu miktar üzerinden 14.02.2023 tarihinde davanın ıslah edildiği anlaşılmaktadır.
Ancak davacıların , davalının kötü yönetimi nedeni ile kasada bulunması gereken 134.657,77 TL den ve geç ödemeden kaynaklanan tahakkuk etmiş bulunan 16.792,12 TL tahakkuk eden vergiden sorumlu tutulması gerektiği mahkememizce benimsenerek, toplam 151.449,89 TL üzerinden davalı müdürün sorumlu tutularak dava tarihi 28.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu miktarın davalıdan tahsili ile dava dışı şirkete verilmesi gerektiği , tahakkuk eden verginin aslını davalı kusuru ile oluştuğu ispat edilemediğinden buna yönelik talebin reddi gerektiği mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle ; davanın kısmen kabulü ile, 151.449,89 TL’nin davalıdan tahsili ile dava dışı tarafların ortak oldukları şirkete verilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Tarafların ortağı oldukları şirketin zararından davalının TTK 644/1 göndermesiyle 553 ve 551 maddeleri gereğince açılan şirket müdürünün sorumluluk davasında davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a)Şirket gelirlerinden ortalama hesap yöntemine göre kasada bulunması gereken paranın şirket kasasında olmadığı tespit edilmekle, 134.657,77-TL’nin,
b)Şirketin kasasında elde edilen karın bulunması gerektiği halde süresinde vergi borcunu ödemenin şirket müdürünün görevleri arasında yer almasına rağmen ödemenin süresinde yapılmamasından kaynaklanan vergi borcuna eklenen 16.792,12-TL’lik faiz farkının davalının kusuru ile oluştuğu Mahkememize benimsenmekle, işbu 16.792,12-TL olmak üzere toplam 151.449,89-TL’nin davalı müdürden 28/08/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafların ortak olduğu …ne VERİLMESİNE,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 10.345,54 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (85,39 TL peşin harç+2.840,85 TL ıslah harcı olmak üzere) 2.926,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.419,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDEDİLMESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan 2.769,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.448,21 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine YEROLMADIĞINA,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 23.717,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından İADESİNE,
8- Davacı tarafça yatırılan 35.,90 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç ve 2.840,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.962,14 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır