Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/786 E. 2019/161 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/786
KARAR NO : 2019/161
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … AŞ, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkillerin aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, müvekkillerin aleyhine başlatılan icra takibine konu olan emre muharrer senetler, diğer davalı … ile müvekkillerden … arasında imzalanan 29/08/2016 tarihli 5 yıl süreli kiralama kopya başı ücret servis sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin gereği, müvekkil … Ltd Şti asıl borçlu, diğer müvekkillerden … ve şirket yetkilisi … da kefil olarak bedelleri 1.770,00-Euro olan 60 adet senedi imzaladığını, senet lehtarı olan firmanın şirket yetkilisine peşin olarak elden teslim ettiğini, davalı …, müvekkil şirketten almış olduğu tüm senetleri cirolayarak diğer davalı hamil …’e verildiğini, her ne kadar müvekiller ile davalı … ilgili icra dosyasında borçlu olarak aynı tarafta gözüküyor olsa da, senet lehtarı ile hamilinin aynı anda, menfi tespit davasında davalı olacağı konusundaki huzurdaki davayı hem icra takibine konu senetlerin lehtarına, hem de ilgili senetleri icraya koyan hamile karşı açtığını, davanın kabulüyle, müvekkillerin davalılara borçlu olmadığına, icra veznesine ödenen paranın … AŞ ödenmemesi için uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Yasal ve yetkili hamil olan müvekkilin senetleri elinde bulunduran iyiniyetli, yetkili hamil olduğunu, dolayısıyla davanın reddine karar verilerek davalı lehine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 222,61-TL+5.392,84-Euro tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 29.08.2016 tarihli 5 yıl süreli kiralama (mülkiyeti devir opsiyonlu) kopya başı ücret- servis sözleşmesi imzalanmak suretiyle fotokopi cihazlarını kiralamak suretiyle kira ilişkisi bulunduğu ve sözleşme nedeniyle kira bedellerine ilişkin düzenlenen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, takibe konu senetlerin taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu edimlerin yerine getirmesi karşılığında verildiğinin iddia edildiği, bu bağlamda takibe konu senetlerin kambiyo vasfına ilişkin herhangi bir itirazın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 19/08/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Katip …

Hakim …