Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/758 E. 2019/164 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/758
KARAR NO : 2019/164
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan, 26/12/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … caddesi No:… önünde … istikametine doğru yolun sağ kenarında yaptığı duraklama sonrası trafik şeridine katılarak ….sokağa dönüş yapmak istediği esnada aracının sol arka tampon kısımlarına aynı cadde üzerinde … istikametine doğru seyreden … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile duramayarak ön teker ve far kısımları ile motosikleti sol yan kısımlarına doğru yere yatırdıktan sonra çarpması neticesinde çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilin yaralandığını, 3.500,00-TL daimi maluliyet ve 100,00-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00-TL tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihi olan 04/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız davanın reddini, lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesini, CMK’nın 253.maddesi gereğince davanın reddini, talebin reddi halinde, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, maluliyet oranına ilişkin raporun ATK … İhtisas Dairesinden alınmasını, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Muhabere Bürosuna ait … sayılı soruşturma dosyasında; Müştekinin … olduğu, şüphelinin ise; … olduğu, tarafların 17/01/2017 tarihli uzlaşma raporunda karşılıklı olarak uzlaştıklarına ilişkin beyanlarının yazılı olarak belirlenerek imza altına alındığı anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasında müştekinin; … olduğu, Şüphelinin ise … olduğu, 26/12/2016 tarihinde meydana gelen suçun taksirle yaralama olduğu, 15/02/2017 tarihinde şüpheli hakkında atılı suçtan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava; Trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; 26/12/2016 tarihinde meydana gelen dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin karıştığı kaza sonucunda çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğinden bahisle davacı tarafından davaya konu kaza sebebiyle maluliyet tazminatı talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca; “..uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi; 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır…” hükmünü içerdiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının incelemesinde; mağdurun davacı …, şüphelinin sigortalı aracın sürücüsü … olduğu, suçun taksirle yaralama suçu olduğu ve müşteki davacı açısından uzlaşma teklifini kabul etmesi ve suç nedeniyle meydana gelen zararların uzlaşmaya uygun olarak giderildiği ve tarafların uzlaştıkları gerekçesiyle CMK’nın 253. maddesi gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamında bulunan 17/01/2017 tarihli uzlaştırma raporunda; tarafların hiç bir çekince ve ihtirazi kayıt koymaksızın karşılıklı olarak uzlaştıklarına ilişkin beyanlarının yazılı olarak belirlenerek imza altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı başvuru sahibi açısından olayla ilgili uzlaşma tutanağı düzenlenmiş ve herhangi bir ödeme talep edilmeksizin ve uzlaşma aşamasında ihtirazı kayıt bulunmaksızın uzlaşma sağlandığından KTK.111.maddesi gereğince ödemenin yetersiz veya fahiş olup olmadığı hususunun somut olayda irdelenmesine olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler kapsamında; Ceza yargılaması sırasında şikayetten vazgeçmenin tazminat isteme hakkını ortadan kaldırması için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 253/19 madde hükmü uyarınca usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir uzlaşmanın varlığı veya 5237 sayılı TCK’nun 73.maddesinin 7. bent hükümlerine göre şikayetten vazgeçme sırasında kişişel haklardan da vazgeçildiğinin ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerekir. Somut olayda, davacı ile zararlandırıcı eylem sorumlusu arasında usulüne uygun şekilde düzenlenmiş ve tamamlanmış bir uzlaşma tutanağının varlığı karşısında davacı tarafça açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.725,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2019

Katip …

Hakim …