Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/692 E. 2019/984 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/692 Esas
KARAR NO : 2019/984
DAVA : Alacak (ticari işletmenin satılması veya devrinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (ticari işletmenin satılması veya devrinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
”davacı ile davalı arasında akdedilen 16.06.2017 tarihli ve 15.08.2017 tarihli pay devir sözleşmeleri ile borsada işlem gören ve aynı zamanda davalının yönetim kurulu başkanlığını icra ettiği … A.Ş. ‘ nde davalıya ait bir takım hisselerin davacıya devredilmesi kararlaştırılmıştır.16.06.2017 tarihli sözleşme ile; davalının … A.Ş. bünyesinde mukim olduğunu bildirdiği hissesinden 157.895 adet B grubu (hamiline) hissenin, 300.000,00 TL bedelle davacıya devredilmesi,15.08.2017 tarihli sözleşme ile; davalının … A.Ş. bünyesinde mukim olduğunu bildirdiği hissesinden 66.666,66 adet B grubu (hamiline) hissenin 100.000,00 TL bedelle davacıya devredilmesi konusunda anlaşılmıştır. 16.06.2017 tarihli sözleşme akdedilirken devre konu hissenin adedi 1.9 TL bedelden, 15.08.2017 tarihli sözleşme akdedilirken devre konu hissenin adedi 1.5 TL bedelden hesaplanmıştır. Anlaşma gereğince 16.06.2017 tarihinde; müvekkil tarafından, müvekkilin yetkilisi olduğu … LTD. şirket hesabından, davalıya ait hesaba 300.000.00 TL , 15.08.2017 tarihinde aynı hesaba 100.000,00 TL ödeme gerçekleştirilmiştir. Ödeme gerçekleştirilirken açıklama olarak “1.9 * 157.895 … Hisse Alım Bedelidir. …” ve “… hisse alımı bedelidir …” şeklinde ibareler kullanılmıştır. Söz konusu açıklamalarda, açık ve net bir şekilde hisse devir bedeli olduğu belirtilmiş ve parametrelerin kısa olması sebebiyle de … ‘nün baş harfleri … kullanılmıştır. … şirketi tarafından … adına yapılan ödemelere ilişkin olarak … şirkete borçlandırılmıştır. Müvekkil, sözleşmelerin imza tarihlerinde sözleşmelerle üstlendiği edimleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalı taraf devre konu hisselerin müvekkile devrini şifahen yapılan tüm girişimlere rağmen gerçekleştirmemiştir. Müvekkil defalarca davalı ile konuyla ilgili iletişime geçmeye çalıştıysa da davalı sürekli müvekkili oyalama yoluna gitmiş, devri resmi olarak gerçekleştirmemek yada pay senetlerini teslim etmemek için sürekli bir bahane sunmuştur. Öncelikle dava dilekçesinde betimlediğimiz tedbir talebimizi yineliyoruz.Neticeten; taraflar arasında kurulan sözleşmeler gereği hisse devrinin gerçekleştirilmesine, dava dışı … A.Ş. bünyesinde davalıya ait hisse bulunmaması ve bu nedenle hisse devrinin mümkün olmaması halinde, müvekkilden haksız ve sebepsiz şekilde tahsil edilen 400.000,00 TL hisse alım bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkil davacıya iadesine,tedbir talebimizin kabulüne karar verilmesini ” şeklindeki beyanlarına istinaden talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa yaplan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce; davacı tarafın hissedarı bulunduğu şirket ile hissesi satışa konu olan şirketin pay defteri, karar defteri ve gerektiğinde ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda YMM … ile hukukçu Prof. Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 14/06/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Davacı …’nün ortağı ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şirketi tarafından …’nün namına ve hesabına, tam ve açık olmasa da, taraflar arasında yapılan sözleşme tarihlerinde ve sözleşmede nitelikleri gösterilen hisse senetlerinin karşılığı olan edimin yerine getirilmesi amacıyla, davalı … …’in TR31*****1000 20 iban numaralı banka hesabına 400.000 TL gönderilmiştir.
Bu işlem sonucunda denetçi raporunda da görüldüğü üzere …, … Ltd. Şirketi’ne 400.000 TL borçlanmıştır. Davacı … ile … Ltd. Şirketi arasında doğrudan temsil ilişkisi vardır. Davacı …’nün, davalı … … ile akdettiği pay devir sözleşmelerinden (iki adet) doğan yükümlülüklerini ifa etmek amacıyla, … Ltd. Şti. tarafından, … namına ve hesabına 400.000 TL ödeme yapıldığı banka dekontlarından anlaşılmaktadır.
Davalının, kendi banka hesabına yatırılan 400.000 TL’nin …’nün kendisi tarafından değil, … Ltd. Şirketi tarafından gönderildiği ve bu sebeple pay devrini onaylamadığına yönelik beyanları iyi niyet kuralına aykırıdır. Şöyle ki, davalının hesabına … Ltd. Şti. tarafından 16.06.2017 tarihinde 300.000 TL ve 15.08.2017 tarihinde de 100.000 TL ödemeler, sözleşmedeki B grubu hamiline yazılı hisse senetlerinin bedeli olarak, yapılmıştır. Bu ödemelerin pay devir sözleşmesine uygun olmadığını ileri süren davalı … …, bu ödemeleri anılan … Ltd. Şti. hesabına iade etmemesi, bununla birlikte ödemelerin pay devir sözleşmesine uygun olmadığını ileri sürülmesi dürüstlük kuralına aykırı görülmüştür. Davalının hesabına gelen 400.000 TL tutarındaki ödemeden uzun süre haberdar olmadığını ileri sürmesi, bu paraların, banka dekontundaki açıklamalara rağmen, anılan sözleşmelerdeki edimlerin karşılığı olarak kabul etmemesi, bu kabule rağmen anılan paraları gelen hesaba iade etmek yerine hesabında tutması hukuka uygun değildir.
Parayı gönderen şirket kayıtları, bağımsız denetçi raporuna göre, bu paranın davacının namına ve hesabına davalının hesabına, sözleşmedeki edimi ifa amacıyla yapıldığını göstermektedir. Davalı, davacının edimi ifa etmesine rağmen kendisi sözleşmede gösterilen B grubu hisse senetlerini davacıya devretmeyerek temerrüde düşmüştür.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; taraflar arasında akdedilen 16/06/2017 ve 15/08/2017 tarihli pay devir sözleşmelerine istinaden … A.Ş nezdindeki davalıya ait satışa konu B gurubu hisselerin davacıya devirlerinin gerçekleştirilmesi, aksi halde ödenen hisse devir bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili; 10.0.2019 tarihli celsedeki beyanında ” davacı vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı ve dilekçelerimizi tekrar ederim, bilirkişi raporu işle davalının temerrüde düştüğü sabit olmuştur bu rapor doğrultusunda biz müvekkil tarafından ödenen 400.000,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren müvekkile ödenmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunarak hisse devir bedelinin iadesini talep etmiştir.
Yanlar arasında;16.06.2017 tarihli sözleşme ile; davalının … A.Ş. bünyesinde mukim olduğunu bildirdiği hissesinden 157.895 adet B grubu (hamiline) hissenin, 300.000,00 TL bedelle davacıya devredilmesi, yine 15.08.2017 tarihli sözleşme ile; davalının … A.Ş. bünyesinde mukim olduğunu bildirdiği hissesinden 66.666,66 adet B grubu (hamiline) hissenin 100.000,00 TL bedelle davacıya devredilmesi konusunda anlaşma sağlandığı, 16.06.2017 tarihinde; … LTD. şirket hesabından, davalıya ait hesaba 300.000.00 TL, 15.08.2017 tarihinde aynı hesaba 100.000,00 TL ödeme gerçekleştirildiği, sözleşmeye konu hisselerin davacıya devredilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; … LTD. şirket hesabından davalı hesabına yapılan ödemenin davacı ad ve hesabına dava konusu sözleşme kapsamında yapılıp yapılmadığı ve yapılan ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.
Ödemeye ilişkin dekontların yapılan tetkikinde “1.9 * 157.895 … Hisse Alım Bedelidir. …” ve “… hisse alımı bedelidir …” şeklinde havale nedenine ilişkin ifadeye yer verildiği, davacının hesabından ödeme yapılan şirketin temsilcisi olduğu ve vaki ödemelerin sözleşmelere ve davaya konu hisse devir bedeli için gönderildiği, davalı yanın ödemenin davacı tarafça yapılmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Dolayısıyla davanın ödenen hisse bedelinin iadesi istemi yönünden kabulü ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Ödeme her ne kadar dava şirket hesabından yapılmış ise de; hüküm davanın taraflarına ilişkin kurulması gerektiğinden ,ayrıca davacının temsilcisi olduğu şirket hesabından yapılan ödeme davacı nam ve hesabına yapılmakla, şirkete ait paranın davacı tarafça satın alınan hisse bedelinin ödenmesine kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin husus davacı ile temsilcisi olduğu şirket arasındaki ortaklık ilişkisine yönelik olup huzurdaki davanın konusunu teşkil etmeyeceğinden ve huzurdaki davada tartışma konusu yapılamayacağından tahsiline hükmedilen paranın dava dışı şirkete değil, davacıya ödenmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile; 400.000,00TL’nin 15/05/2018 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlardan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 400.000,00TL’nin 15/05/2018 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlardan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 27.324,00 TL karar harcından 6.831,00TL Peşin harcın mahsubu ile arda kalan 20.493,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 6.872,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 29.950.00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.043,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …