Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/677
KARAR NO : 2018/1230
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen yetkisizlik kararı gereğince dosya mahkememizin 2018/677 esasına kaydı yapılmış ve mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde “Müvekkilim … Aş. ait ve müteahhiti diğer müvekkil … ve … Ltd. Şti. olan ” Sakarya ili … İlçesi … ” adresinde yapılan fabrika inşaatında çatı çökmesi nedeniyle hasar meydana gelmiş ve hasarın tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik İş Dosyası ile tespit yapılmış,akabinde rapor düzenlenmiştir. Dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Çatı çökmesi nedeniyle fabrika inşaatı durma noktasına gelmiş hem fabrika hem de içindeki malzemeler zarar görmüştür. Hasarın meydana geldiği esnada fabrikanın o kısmında işçilerin olmaması büyük şans olmuştur. Buna rağmen müvekkilimin fabrika inşaatı ve içindeki malzemeler hasar gömüştür. Davalı … Aş. ile müvekkil şirket fabrikanın çatı yağmur suyu drenajının projelere uygun olarak yapımı ve yerine montajına ilişkin sözleşme imzalamışlardır. Dilekçemiz ekinde sözleşme suretini sunuyoruz. Davalı … Ltd. Şti. İle müvekkil şirket arasında Proje Yapım/ İnşaat Takip/ Danışmanlık sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin kapsamı fabrika inşaatına ilişkin olan faaliyetler ile ilgili olarak proje yapımı, her türlü danışmanlığın verilmesi ve inşaatın bitim aşamasına kadar geçeçek asamada danışmanlık yapılması, projeler; gerekli mimari, statik, elektrik, telefon, mekanik, ısı yalıtımı, bilumum her türlü alt ve üst yapı projeleridir. Dilekçemiz ekinde sözleşme suretini sunuyoruz. Davalı … Ltd. Şti. ile müvekkil şirket arasında fabrika binasının çelik konstrüksiyon imalat ve montaj işlerinin yapılmasına ilişkin sözleşme imzalanmıştır. Dilekçemiz ekinde sözleşme suretini sunuyoruz. … Ltd Şti. ile müvekkil şirket arasında fabrikanın projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesine ilişkin sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmenin kapsamı proje müelliflerince hazırlanan uygulama projelerinin ve hesaplarının, mühendislik ve mimarlık proje düzenleme esasları, imar planı, ilgili idarenin imar yönetmelikleri ile yürürlükte bulunan diğer yönetmelik, genelge, şartname ve standartlara uygunluğunun incelemesidir. Dilekçemiz ekinde sözleşme suretini sonuyoruz. … Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik iş dosyası ile alınan tespit raporunda müvekkil şirket için hasar onarım bedeli olarak 319.068,75 TL bildirilmiştir. Davalı Şirketlerin hatalı ve eksik eylemleri sonucu müvekkilimize verdiği zararın kusurları oranında karşılanması bakımından bu davanın açılması ve davalı şirketlerin hasar onarım bedelini karşılamadığından hasar onarım bedelinin teminat altına alınması ve mağduriyetimize neden olmaması bakımından ihtiyati tedbir talep etme zorunluluğu doğmuştur.
İnş. San. ve Tic. A.Ş’ye müvekkil şirket tarafından verilen 09/08/2017 tarihli 26.500,00 TL bedelli, 06/09/2017 tarihli 30.000,00 TL bedelli ve 05/10/2017 tarihli 20.000,00 TL bedelli üç adet çek bulunmaktadır. Ayrıca davalı … Ltd. Şti. ‘ne müvekkil şirket tarafından verilen 23/08/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 21/09/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 25/10/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 22/11/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli ve 20/12/2017 tarihli 66.840,19 TL bedelli çekler bulunmaktadır. Dilekçemiz ekinde çek suretlerini sunuyoruz. Müvekkilim mevcut zararı nedeniyle ve bu zararın karşılanması nedeniyle çeklerin ödenmesi ile zararın daha da artacağı göz önünde bulundurularak çek bedellerinin davalı Davalı … AŞ. ve davalı … Ltd. Şti.ve 3.kişilere ödenmemesi için sayın mahkemenin belirleyeceği teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep etme hasıl olmuştur.
Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla 319.068,75 TL maddi hasarın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, hasar alacağımızın teminat altına alınması bakımından davalı şirketlerin UYAP aracılığıyla tespit edilecek menkul ve gayrimenkul mallarına dava sonuçlanıncaya kadar tedbir konulmasına ve ayrıca davalı … AŞ. ye müvekkil şirket tarafından verilen 09/08/2017 tarihli 26.500,00 TL bedelli, 06/09/2017 tarihli 30.000,00 TL bedelli ve 05/10/2017 tarihli 20.000,00 TL bedelli üç adet çek, davalı … Ltd. Şti. Ye müvekkil şirket tarafından verilen 23/08/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 21/09/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 25/10/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli, 22/11/2017 tarihli 61.500,00 TL bedelli ve 20/12/2017 tarihli 66.840,19 TL bedelli çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine” şeklinde beyanda bulanarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde “Taraflar 24.06.2015 tarihinde akdettikleri sözleşme ile sözleşmeden kaynaklı olarak aralarında çıkacak uyuşmalıklar bakımından yetkili mahkemeyi belirlemişlerdir. İlgili hükme göre, “Taraflar arasında vukuu bulacak anlaşmazlığın çözülememesi halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” Yetki şartı ile münhasır yetkili mahkemenin belirlenmiş olması hasebiyle açılan davaya bakmakta mahkemenizin yetkisi bulunmamaktadır. Esasa girilmeden önce, ilk itiraz olarak ileri sürdüğümüz yetki itirazımızın öncelikli olarak incelenmesini sayın mahkemenizden talep ederiz. Taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki; 24.06.2015 tarihli ana sözleşme ile başlamış; 24.06.2016 tarihli ek sözleşme ve 17.01.2017 tarihli ek protokol ile devam etmiştir. Sözleşmelerin konusu, yapılacak fabrika binasının çelik konstrüksiyon imalat ve montajı işi olup; sözleşme mahiyeti itibariyle eser sözleşmesidir. İş sahibi davacı şirket, 2015 tarihli Sözleşme m. 5 hükmündeki sorumluluklarını bu süreçte yerine getirmemiştir. Bu iddiamızı destekler nitelikteki mail yoluyla gönderilmiş yazıları ek olarak Mahkemenize sunmuş bulunmaktayız. Çelik konstrüksiyon imalatı yapılacak sözleşmeye konu fabrikanın; inşaatında çatı çökmesi nedeniyle davacı tarafın mahkeme kararıyla tespit edilen 319.068,75 TL maddi hasarı oluşmuştur. Mevcut halde ortada bir zarar olduğu aşikardır. Ancak hukuk mantığına göre hiçbir zarar; zararla fiili olarak irtibatı olmayan kişilerden karşılanma yoluna gidilerek tazmin edilemez. Davacı yan dilekçesinde, talebini yalnızca aralarındaki sözleşmesel ilişkiyi göstermek suretiyle müvekkili mevcut zararından sorumlu tutmuştur. Ancak müvekkilin hukuken sorumlu tutulabilmesi için sözleşmeye aykırı bir davranışının bulunması; bu davranış neticesinde zararın meydana gelmesi gerekmektedir.Hukuken bir bağ kurulmaksızın açılan herhangi bir hakka dayanmayan davanın müvekkil bakımından reddi gerekmektedir. Hukuki irdeleme neticesinde müvekkilin zarardan herhangi bir sorumluluğunun olmadığı açığa çıkacaktır. Şöyle ki; mevcut ilişkide yüklenici sıfatına haiz müvekkilin özen borcuna aykırı davranışı söz konusu değildir. Müvekkil yaklaşık iki yıldır süregelen sözleşmesel ilişkide her daim basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranmıştır. İş sürecinde eksiklik olduğunda yahut başka bir durumda bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş ve mail yoluyla davacı tarafla sürekli irtibat halinde kalmıştır. Çelik konstrüksiyon projesi, davacı tarafın talimatı doğrultusunda …. LTD.ŞTİ. nin statik çelik projesine uygun olarak ilgili bütün şartname ve standartlarda sorumluluklar yerine getirilmiş; projeye aykırı davranışlarda bulunulmamıştır. Kullanılan malzemelerde ayıp bulunmamaktadır. Müvekkile bu yönde herhangi bir sorumluluk atfedilemez. Kullanılan malzemelerde ayıp bulunmamakla beraber davacı taraf gözden geçirme yükümlülüğünü yerine getirmiş ve herhangi bir ayıp bildiriminde bulunmamıştır. Gözden geçirme yükümlüğünü yerine getiren ve basiretli bir tacir gibi davranması kendisinden beklenen davacı yanın, yapılan işleri kabul ettiği düşünülmeli ve böylelikle müvekkilin ayıptan sorumluluğuna gitme gibi kanuni bir olanağı bulunmadığının kabulü gerekmelidir. Davacı, zarara birden fazla kişinin iradeleri dışında birlikte sebep oldukları düşüncesiyle, müvekkili eksik teselsülden sorumlu tutmuş ve kusur derecelerine davalılar tarafından zararın tahsili talebinde bulunmuştur. Bu bağlamda, sözleşmeye ve kanuna aykırı davranışı bulunmayan müvekkilin hukuka aykırı hareket ettiği iddia edilemeyecek ve mevcut zarardan sorumluluğu doğduğundan bahsedilemeyecektir. Hukuka aykırı fiili ve kusuru olmamakla beraber, müvekkilin iş ilişkisindeki davranışları ile zarar arasında illiyet bağı da kurulamamıştır. Davacı yan, hasarın ne şekilde meydana geldiği konusuna dilekçesinde yer vermemiş ve bu hususu karanlık bırakmıştır. Hasar, çatıdaki aşırı su birikmesi sebebiyle öngörülenden ve bina taşıma gücünden fazla yük oluşması neticesinde gerçekleşmiştir. Yıkım gerçekleşen bölgenin yağmur sularının biriktiği çatının çukur kısmı olması da bu oluşu kanıtlar niteliktedir. Kanaatimizce, çatıda tahliyeler yetersiz ya da problemli tahliye olduğundan çatıda su birikmiş ve oluşan ağırlık neticesinde taşıyıcı sistemi çökertmiştir. Hasarın 41.000 m2 lik fabrikada, aşırı yağışlı bir günde çatının su biriken çukur kısmında sadece 200 m2 lik kısmında oluşmasına karşın fabrikanın diğer kısımlarının sağlam olması müvekkilin fabrika konusu işte kusuru olmadığını açıklar niteliktedir. Fabrikanın çatı yağmur suyu drenajının projelere uygun yapımı ve montajı diğer davalılardan … İnş. şirketinin sorumluluğunda olan bir iştir. Bu hususta müvekkile kusur atfedilerek sorumluluğuna gidilmesi hukuki bir yanlıştan öte gitmeyecektir. Bu nedenle müvekkil aleyhine açılan bu davanın reddi gerekmektedir.” şeklinde cevap vermiştir.
Mahkememizce dava dosyası … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.(sehven maddi hata sonucu … Esas olarak yazılan öncesi aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyası) Esas sayılı dosyası ile HMK 166. maddesi gereğince birleştirme şartları açısından incelenmiştir.
Mahkememizin iş bu dava dosyası ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası arasında sıkı bağlantı mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği, usul ve dava ekonomisi açısından davanın konusu aynı olmakla delillerin birlikte tartışılması, tarafların sorumluluklarının belirlenmesi noktasında davalılarla ilgili yargılamanın birlikte yürütülmesinin gerekliliği, aksi durumun anılı yargılamanın neticesinin HMK 165. maddesi gereğince bekletici yapılması suretiyle dosyanın sürüncemede kalmasına, lüzumsuz emek ve zaman kaybına sebep olacağı gibi aynı ihtilaf hakkında hukuk güvenliği zedeleyecek şekilde çelişkili kararlar verilmesine sebebiyet verebileceği, ayrıca dava dosyası mahkememize her ne kadar yetki sözleşmesine istinaden yetkisizlik kararı aktarılmış ise de; kamu düzenine ilişkin kesin yetki durumu söz konusu olmadığından ve “Birleştirme Müessesesi” yetki hususunun istisnasını teşkil ettiğinden tüm bu hususlar birlikte gözönüne alınarak dava dosyasının HMK 166 maddesi kapsamında aralarında bağlantı bulunan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas (eski esas …) sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam edilmesine, birleştirme hususunun derhal mahkemesine bildirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Dava dosyasının HMK 166 maddesi kapsamında aralarında bağlantı bulunan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas (eski esas …) sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam edilmesine,
Birleştirme hususunun derhal mahkemesine bildirilmesine,
Yargılama giderleri ve sair ücretlerin anılan dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2018
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
MADDİ HATA DÜZELTİMİ
Mahkememizin 27/12/2018 tarihli kısa kararında birleştirmesine karar verilen dosya numarası … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas olarak yazılması gerekirken yazım hatası sonucunda tutanağa sehven … olarak yazıldığı anlaşılmakla; meydana gelen hata yazım hatasından kaynaklı maddi hata olduğundan, hükmün daraltılması ve genişletilmesi yoluna gidilmediğinden tutanağa sehven … olarak yazılan birleştirilen … Asliye Hukuk Mahkemesi dosya numarasının … olarak düzeltilmesine oy birliği ile karar verildi.14/01/2019
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …