Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/671 E. 2020/34 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/671 Esas
KARAR NO : 2020/34
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile, muhatap bankasının … Şubesi, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 20/07/2018, muhatabı … olan … seri numaralı çek hakkında ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini, davaya konu çekin, müvekkil tarafından satın almış olduğu ürünlere karşılık davalıya verildiğini, müvekkilin, malların bedelini bu şekilde ödemesine rağmen davalının süresi içinde satışa konu malları teslim edemediğini, bu neden müvekkilin, davalıya borcu olmadığının tespiti ile davaya konu çek hakkında ödeme yasağı konulması talebinin hasıl olduğunu, söz konusu çekin, müvekkilin davalıdan satın almış olduğu ürünlerin bedeli olarak davalıya verilmişse de davalı, satışa konu ürünleri teslim etmemiş, dolasıyıla müvekkilin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, anılı çek hakkında tedbiren teminatsız olarak ödeme yasağı konulmasını, bu talebin reddi durumunda mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında tedbiren ödeme yasağa konulmasını, davanının kabulü suretiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın cevap dilekçesinin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; çeke vaki bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit/istirdat istemine ilişkindir.
Muhatap bankaya yazı yazılarak davaya konu çeklerin görüntüleri ile ödeme ve ibraz bilgileri celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 02/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Dava sonucunda dava ticari senet borçlusu haklı çıkacak olursa o senetten dolayı davalıya borçlu olmadığına karar verilir ve senette sadece davalı yönünden iptal edilmiş sayılacağını, yoksa davada taraf olmayan hamillerin durumunu etkilemez, tüm tespit edilenler kapsamında davacının çeki davalıya vermesine sebep temel ilişki kapsamında, davalının çekin verilme sebebi olarak bildirilen, satın alınan malların teslim edildiği hususunda delil bilgi sunulmaması kapsamında, davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin taktirin ait olacağı sonucuna varıldığını, son olarak çekin keşide tarihinde ödendiği 21.11.2018 tarihli celsede davacı vekilince beyan edildiğini, gelen banka cevabında çekin dava dışı 3.kişi tarafından bankaya ibraz edildiği ve ödendiği bilgisinin verildiğini, dosya, mevcut dosya içeriği tespitler kapsamında davacının menfi tespite konu yaptığı çek bedelinin çekin verildiği davalısı ile olan temel ilişkide davalının karşılığında alacaklanmasına dayanak kayıt belge dosyaya ve incelemeye sunulmadığı tespit edilmiş olduğunu, bu kapsamda dava dışı 3.kişi tarafından ibraz edilen ödendiği belirlenen çek sebebi ile davacının borçlu olmadığı sonucuna varılması ve ödenen bedelin davalıdan istirdatının taktirinin mahkemede olduğunun…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; … şubesine ait 20/07/2018 tarihli 15.000-TL bedelli 1 adet çekin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit/istirdat isteminin yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın niteliği gereğince öncelikle menfi tespit istemine konu çek kapsamında davada ispat yükü üzerinde inceleme yapılmıştır. Bilindiği üzere kambiyo senedi niteliğinde olan çek, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahhüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade etmektedir. Menfi tespit davalarında ise kural olarak; hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü hak iddia eden davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Ancak, borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş; ancak, bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu, ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 17/12/2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12/10/2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04/12/2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14/05/2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamları). Bu durumda, davacı bu iddiasını HMK. 200. maddesi uyarınca, senet ile aynı nitelikteki yazılı delliler ile ispatlanmalıdır. Çek, bir ödeme vasıtası olup bedelsizlik iddasına dayalı menfi tespit davasında bunun aksini iddia eden davacının, çekin bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerekmektedir. (Yargıtay 19. HD.’nin 18/06/2015 tarihli, 2014/15921 E. 2015/9050 K.)
Anılı içtihat ve izahatlar ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu olan çek kapsamında davacı keşideci, davalı taraf ise lehtar olup çek bir ödeme vasıtası olmakla mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca, bu karinenin aksini yani çekin verilip karşılığında mal alınmadığı iddiasını yazılı delille ispatla yükümlü olan taraf davacıdır. Yargılamaya konu somut olayda ise davacı tarafın ispat yükü altında olmasına rağmen iddiasını ispata elverişli ticari defter/belge ile yazılı delil ibraz etmediği gibi yemin deliline de dayanılmadığı, bu haliyle iddianın ispatlanamadığı ve davanın sübut bulmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 256,17-TL harçtan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 201,77-TL’nin hüküm kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır