Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/670 E. 2020/112 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/670 Esas
KARAR NO : 2020/112
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil, …’nin eşi …’un mirasçısı olup muris … 1920 yılında dul ve çocuksuz olarak vefat etmiş, muris …, muris … hail efendinin eşi, muris …, osmanlı döneminde kurulmuş olan itibarı ile milli bankasına ait 10 osmanlı lirası değerinde on adet hisse senedi satın almış, 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının bulunduğu Bakanlar Kurulu kararı ile …nin hisseleri Türkiye …na geçmiş, bu devir, … nolu … bankası imtiyaz ve muafiyatının Türkiye …na devrine ve develete ait … bankası hisse senedatının Türkiye … hisse senedatıyla mübadelesine dair kanuna dayanarak yapılmış, bu hüküne göre müvekkile intikal eden 10 adet osmanlı liralık … bankası hisse senedinin, devir işleminden sonra on adet … senedi ile değiştirilmesinin gerektiğini, davalı bankanın cevabi yazısındaki beyanları kabul etmenin mümkün olmadığını, müvekkil, dedeleri …nin adına kayıtlı hisse senetlerinin kaydını ve 1927 yılından beri yapılan bedelli-bedelsiz sermaye artırımları sonucunda intikal eden hisse senetlerinin çok değerli olduklarını düşündükleri için işbu davayı açmak zorunluluğunun doğduğunu, müvekkile intikal eden … bankasına ait 10 adet osmanlı liralık hisse senetlerinin bedelli-bedelsiz sermaye artımları sonucun değerinin tespiti le kaç adet hisse senedi yaptığının ve hisse senetlerinin davalıdan alınıp müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın konusunu teşkil eden hisset senetleri ile ilgili olarak daha önce, …nin mirasçılardan olduğunu iddia eden … vekili tarafından müvekkil bankla nezdinde 26/12/2013 tarihinde kaydileştirme talep edilmiş, müvekkil banka tarafından yapılan inceleme pay defteri kayıtlarında söz konusu kayıtlara rastlanılmış ancak o tarihte yürürlükte bulunan yasa gereğince kaydileştirmenin temel koşulu olan fiziki senet aslını teslim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden kaydileştirme yapılamamış ve konuyla ilgili olarak 28/12/2018 tarihli yazı ile talepte bulunan vekile bilgilendirme yapıldığını, davacının da aralarında bulunduğu 5 mirasçı tarafından … Noterliğinden keşide edilen 27/12/2012 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile kaydileştirme talebinde bulunulmuş, ihtarname 04/01/2012 tarihinde müvekkil bankaya ulaşmış ve müvekkil banka tarafından cevaben … Noterliğinden keşide edilen 07/01/2018 tarih, … yevmiye numaralı yazıda Sermaye Piyasası Kanunu’nun açık hükümlerine de yer verilerek, yasal süre içinde senet aslı ibraz edilmeksizin gerçekleştirilen başvurulara istinaden işlem tesis edilemeyeceğinin bildirildiğini, davacının tek mirasçı olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile ilgili dairelerin yerleşik içtihatlarına aykırı olarak adeta hak sahibi tek kişi imiş gibi tek mirasçı tarafından dava açıldığını, tüm bu hususlara yönelik itirazlarının baki kalması kaydıyla, bir an için davacının hak sahibi olarak kabul edilse dahi dava konusu olan 10 adet hisse senetleri dışında, … adına kayıtlı başkaca bir senet bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, davanın açılmasına müvekkil bankanın sebebiyet vermediği de dikkate alınarak tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; … Bankası nezdinde kök murise ait 10 adet 10 Osmanlı liralık hisse senedinin bedelli/ bedelsiz sermaye arttırımları sonucunda değerinin tespiti ile hisse senetlerinin davalı bankadan alınarak davacı mirasçıya verilmesi istemine ilişkindir.
Kök muris …’nin mirasçılarının tespiti amacı ile veraset ilamı alınmasına yönelik davacı vekiline süre verilmiş olup davanın … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayısı dosyasında derdest olduğu anlaşılmıştır.
Sermaye Piyasası Kurulu ile Yatırımcı Tazmin Merkezine ayrı ayrı dava ve cevap dilekçeleri ekli olarak yazı yazılmak suretiyle davaya konu (hisse) payların 6362 sayılı SPK’nın 13. maddesi gereğince kaydileştirilip kaydileştirilmediği, Anayasa Mahkemesi’nin iptali kararı nazarında bu payların yatırımcı tazmin merkezine intikal edip etmedikleri, hisselerin akıbeti ile 6362 sayılı Kanunun geçici 10. maddesi ve bu kapsamda çıkarılan Yönetmeli’ğin 5. maddesinin …/… hisseleri yönünden uygulama imkanı olup olmadığı hususlarında inceleme yapılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının kök murisi olduğu beyan edilen …’ye ait … Bankası nezdindeki hisse senedinin bugünkü değerinin tespiti ile hisselerin davacıya intikali isteminin yerinde olup olmadığı, davaya konu (hisse) payların 6362 sayılı SPK’nın 13. maddesi gereğince kaydileştirilip kaydileştirilmediği, Anayasa Mahkemesi’nin iptali kararı nazarında bu payların yatırımcı tazmin merkezine intikal edip etmedikleri, hisselerin akıbeti ile 6362 sayılı Kanunun geçici 10. maddesi ve bu kapsamda çıkarılan Yönetmeli’ğin 5. maddesinin …/… hisseleri yönünden uygulama imkanı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda somut olaya tatbiki gereken 6362 sayılı SPK’nın 13/4 maddesinde SPK tarafından kaydileştirilmesine karar verilen Sermaye Piyasası araçlarının kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmemesi halinde Yatırımcı Tazmin Merkezine intikal edeceği ve bunların üzerindeki sınırlı ayni hakların kendiliğinden sona ermiş sayılacağının düzenlendiği görülmüştür. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin SPK ‘nın 13/4 maddesindeki hükümleri iptal etmesi sonrasında 6704 Sayılı Kanun ile SPK’da değişikliğe gidilerek geçici 10. madde eklenmiştir. Bu madde hükmüne kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne intikal etmiş olan sermaye piyasası araçlarından; ilgili mevzuat uyarınca hesaplanacak satış tutarları üzerinden nakden ödenecektir. Yapılacak ödemelere ilişkin işlemler ve bu işlemlerle ilgili oluşturulacak kayıtlar ve düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden istisna tutulacaktır. Bu ödemeler için hak sahiplerince yapılacak başvurulara ve bu başvurular üzerine hak sahiplerine Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yapılacak ödemelerin usul ve esasları SPK tarafından yapılacak bir düzenleme ile belirlenecektir. Kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti Yatırımcı Tazmin Merkezi’ye intikal etmiş olan sermaye piyasası araçları nedeniyle hak sahiplerine Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları düzenleyen 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 13. maddesinin dördüncü fıkrasının kısmen iptali üzerine yatırımcı tazmin merkezi tarafından yatırımcılara yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik hükümleri uyarınca, kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne intikal eden sermaye piyasası araçlarından satışı yapılmamış olanlar Yönetmeliğin 8. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, satışı yapılmış olanlar ise 9. maddedeki esaslar çerçevesinde, 10. maddede belirtilen nemaları ile birlikte ödenecektir. Söz konusu ödemeler, Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne başvuran hak sahiplerine, Yönetmelik’te Ek-1 olarak yer alan taahhütname ve ibraname alınmak suretiyle yapılacaktır. (Emsal karar: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi’nin 2018/2128 esas, 2019/446 karar sayılı kararı)
Kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti YTM’ye intikal etmiş olan sermaye piyasası araçları nedeniyle hak sahiplerine YTM tarafından yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları düzenleyen “6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 13. Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine Yatırımcı Tazmin Merkezi Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 07/09/2016 tarihinde 29824 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılı yönetmelik uyarınca, kayden izlenmeye başlandığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmediği için mülkiyeti YTM’ye intikal eden sermaye piyasası araçlarından satışı yapılmamış olanlar Yönetmeliğin 8. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, satışı yapılmış olanlar ise 9. maddedeki esaslar çerçevesinde, 10. maddede belirtilen nemaları ile birlikte ödenecektir. Söz konusu ödemeler, YTM’ye başvuran hak sahiplerine, Yönetmelik’te Ek-1 olarak yer alan taahhütname ve ibraname alınmak suretiyle yapılacaktır.
Hak sahipliğinin tespiti için öncelikle yatırımcılar sahibi oldukları fiziki hisse senetlerini bir tutanak ile ihraççı şirkete teslim edecektir. YTM’ye hiçbir şekilde fiziki hisse senedi teslimi söz konusu olmayacaktır. Hak sahiplerince veya Noter onaylı vekalet ibraz eden vekilleri tarafından, Yönetmeliğinin yürürlülük tarihinden itibaren 10 yıl içinde iadeli taahhütlü posta yolu ile veya özel şirketler aracılığıyla imza karşılığı teslim suretiyle, Yönetmeliğin 5.maddesinde belirtilen belgeler ile birlikte YTM’nin merkez adresine başvurulması gerekmektedir. Sermaye piyasası araçlarının teslimi, imhası ve hak sahipliğinin tespitine ilişkin hususlar Yönetmeliğin 6 ve 7. maddelerinde, ödemelere ilişkin usul ve esaslar ise Yönetmeliğin 8, 9 ve 10.maddelerinde düzenlenmiştir.
Anılı kanuni düzenlemeler ve emsal Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi’nin 2018/2315 esas, 2019/162 karar sayılı kararı ışığında somut olaya bakıldığında; davacının hisse senetlerinin değerinin tespiti ve iadesi talepleri bakımından öncelikle yukarıda düzenlenen kanun ve yönetmelik hükümlerine göre hareket etmesi ve Yatırımcı Tazmin Merkezine başvurması gerekirken işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-h, 114/2, 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-h, 114/2, 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL harçtan alınması gerekli 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 18,50-TL’nin davacıdan alınarak hazineyi irat kaydına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır