Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/667 E. 2020/471 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/667 Esas
KARAR NO : 2020/471

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … tarafından 07/11/1994 tarihinde Piyalepaşa Mah. …Sok. No:.. Hasköy adresine işyeri kiralandığını, iş yerini eşi …’nun işlettiğini, … davalı kurumla…numaralı abonelik sözleşmesi yaptığını, 9 ay sonra kiralanan iş yeri için …’nun davalı işletme ile abonelik sözleşmesi yaptığını, Piyalepaşa Mah….Sok. No:.. Hasköy adresindeki işyerine ait abonelik sözleşmesini kapatmadığı gerekçesi ile ,4 yıl sonra bu taşınmazın yeni kiracısından doğan 8.634,617-TL tutarındaki elektrik kullanım bedelini davalı işletmeye ödemek zorunda kaldığını, 28/07/1999 tarihinde de müvekkil bu adresteki aboneliğini sonlandırdığını ve davalı işletmenin abonelik kartoteksine aboneliğin sonlandırıldığına dair kayıt düştüğünü, ancak davalı işletme tarafından 2003 yılın borç tahakkuk ettirildiğinin müvekkil tarafından öğrenildiğini, müvekkillerinin davlaı işletmeye giderek tahakkuk ettirilen borca itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine görevli memur aboneliğin sonlandırıldığını, dolayısıyla borcun müvekkilie ait olmadığını söylemesi üzerine, her iki müvekkilin işletmeyi terk ettiklerini, ancak davalı işletme tarafından bir süre sonra borca ilişkin ödeme emri gönderildiğini, tahakkuk ettirilen borcun iptali için 2007,2009 ve 2010 tarihlerinde davalı işletmeye dilekçe vererek mağduriyetlerinin giderilmesini talep ettiklerini, davalı kurumun iptal kaydının yapıldığı kartoteksi bularak sorunu çözeceklerini belirtmelerine rağmen, bu taahhütlerini yerine getirmedikleri gibi, …’nun abonelik sözleşmesi yaptığı Piyalepaşa Mah. … Sok. No:..Hasköy adresindeki işyerinin elektrik enerjisini kesip sayacının mühürlendiğini, akabinde de…numaralı … adına yapılan aboneliğe ait borcu 9.469,25-TL olarak 15/11/2014 tarihli fatura ile müvekkillerimden …’ndan talep ettiğini beyan ettiğini, müvekkillerinin 9.469,25-TL tutarında borçları olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesini, müvekkilinin daha önce ödemek zorunda kaldığı 8.634,617-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı abone tarafından daha önce ödenmiş olan 8.634,617-TL’nin iadesi talebini, aradan 16 yıl geçtiğinden zaman aşımına uğradığını, ayrıca davacı yanın 8.634,617-TL tutarı ödeyip aboneliğini sonlandırdığı şeklindeki dava dilekçesindeki beyanları, faturalama yapılan dönemde aboneliğinin devam ettiğini ikrar ettiğini, Yargıtay kararları ve EPDK mevzuatı gereği abonelik sözleşmesini sonlandırmayan abonenin, devam eden dönemde de tahakkuk ettirilen faturalardan sorumlu olduğunu, bu sebeple de aboneliği devam ettiğinden ödenen bedelin iadesinin söz konusu olamayacağını beyan ettiğini, davacıların sair beyanlarının gerçeği yansıtmadığı kurum kayıtları celp edilip gerekli incelemeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacağını, müvekkil kurumun işlemlerini EPDK mevzuatına ve hukuka uygun olarak yaptığı şeklinde beyanda bulunduğunu, abonelik sözleşmesini sonlandırmayan abonenin, bu dönemdeki fatura borçlarından sorumlu olduğundan ve zaman aşımına uğradığından, davacıların ödediği 8.634,617-TL tutarın iadesi ve 9.469,25-TL tutarla ilgili olarak menfi tespit isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; elektrik abonelik ilişkisinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir.
Davaya konu tesisata ait tüketim ekstresi, … kayıtlarını içeren abonelik işlem dosyası davalı kurumdan celp edilmiştir.
İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin… esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın önce İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği, anılı mahkemenin … esas,… karar sayılı görevsizlik kararı üzerine bu kez dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı. Dosyanın tetkikinde ise davaya konu abonelik ilişkisinin tesis edildiği merci ”Ticarethane” olarak görülmekle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmış olup yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 06/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”… numaralı tesisat aboneliğini abone kartoteksini imzalayarak 28/07/1999 tarihinde sonlandırdığı şeklindeki davacı iddiası karşısında davalı kurumun, söz konusu abone kartoteksini arşivlerin bulup delil olarak sunması gerekir kanaatinde olduğunu,… numaralı tesisata ait abone sözleşme evrakı, arşiv kayıtlarında yapılan dijital arşivleme çalışmalarında yaşanan sorunlar ve özelleştirme öncesi dönemdeki elverişsiz arşivleme sistemi nedeni ile tespit ve temin edilemediğini, bu durumda davacı …’nun … numaralı tesisat aboneliğinin 28/07/1999 tarihi itibariyle sonlandırdığının kabulü gerektiğini, üstelik, aboneliğini sonlandırmadığı ve … numaralı tesisatın abonesi gözüktüğü için 3. Bir kişinin kullandığı enerji kullanımı için, büyük bir kısmı gecikme cezası tahakkukunu kapsayan borç karşılığı 8.634,617-TL ödeyen bir kimsenin, bu ödeme tarihinden sonraki dönemler içinde aboneliğini devam ettirmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağını, işbu raporun tespit ve değerlendirme bölümünün C-2 maddesinde açıklaması ve değerlendirmesi yapılan sebeplerle, davacılar abonelik sözleşmesini sonlandırmadığından davalı kurum nezdinde…numaralı tesisata ait işyerinin abonesi olarak gözüktüğünden, davalı kurumca çıkarılan 8.634,617-TL tutarındaki borcu 28/07/1999 tarihinde de itirazsız ödemiş olduklarından, bu aşamada ödenen bu tutarın iadesinin söz konusu olamayacağını, iş bu raporun tespit ve değerlendirme bölümünün C-3 maddesinde açıklaması ve değerlendirilmesinin yapıldığını,… numaralı tesisata konu işyerinin 2001/10 – 2002/12 tarih aralığı enerji kullanım dönemlerini içeren elektrik enerjisi kullanımından, davalılardan …’nu sorumlu tutmanın mümkün olamayacağını, 2000/1 – 2008/5 tarih aralığı dönemde … numaralı tesisat yerinin abonesi … gözükmesi ve …numaralı tesisatın 2001/10 – 2002/12 tarih aralığı enerji kullanım dönemlerinde abonesinin … olduğu somut delil sunularak kanıtlayamadığından, huzurdaki menfi tespit davasının 9.469,25-TL tutardan, davalılardan …’nu sorumlu olamayacağını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi… marifetiyle hazırlanan 04/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ”…06/05/2019 tarihli kök bilirkişi raporuna karşı tarafların yaptığı itiraz dilekçeleri kapsamında, dosya kapsamının yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu, 06/05/2019 tarihli kök bilirkişi raporunun sonuç bölümünü değiştirecek bir durum söz konusu olmadığını..”’ mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı …’nun 07/11/1994 tarihinde Piyalepaşa mah….sok. … adresindeki işyerini kiraladığı, diğer davacı …’in eşi olduğu, davacı …’nın işlettiği bu işyerinde davalı kurumla abonelik sözleşmesi yaptığını ve 9 ay sonra 09/10/1995 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini ve Piyalepaşa mah. … sokak Hasköy adresine taşındığını ve davacı …’in kendi adına bu kez davalı kurumla abonelik sözleşmesini yaptığı, tahliyeden sonra taşınmazın yeni kiracısının kullanımından doğan 8.634,617 TL elektrik kullanımı bedelini 08/07/1999 tarihinde ödemek zorunda kaldığını ve 28/07/1999 tarihinde bu adresteki aboneliğini sonlandırdığını, ancak buna rağmen aynı borcun davalı kurumun 9.469,25 TL olarak 15/11/2014 tarihli fatura ile davacı …’ten talep ettiğini belirterek 8.634,617-TL yönünden istirdat, 9.469,25-TL yönünden menfi tespit isteminde bulunduğu, davalı kurumun ise 1999 yılında ihtirazi kayıt olmadan yapılan ödeme kapsamında 8.634,617-TL’lik bedel yönünden talebin zamanaşımına uğradığını, faturalandırma yapılan dönemin abonelik devam etmesi nedeni ile menfi tespit istemine konu fatura yönünden davacı yanın sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık kapsamında yanlar arasındaki abonelik sözleşmeleri, faturalar, tarafların ilişki dönemine dair ticari defter, kayıt ve belgeleri , tüm dosya kapsamı incelenerek 8.634,617-TL’lik ödeme ile abonelik ilişkisinin sonlandırılması ve otomasyon sistemine işlenmeyerek davalının zarara sebebiyet verdiği iddiasının ve aboneliğin 95 yılında fillen, 99 yılında da kayden sonlandırıldığı iddialarının irdelenmesi sureti ile 9.469,25-TL yönünden menfi tespit ile 8.634,617-TL’nin istirdadı isteminin tetkik edilmesi amacı ile teknik bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmiştir. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde ulaşılan tespitler ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun olması nedeni ile itibar edilir bulunmuş olup ilk olarak zamanaşımı savunmasına muhatap olan istidat istemi yönünden değerlendirme yapılmıştır. Bu noktada dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K. 125. ( TBK 146. ) maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede (1999 yılında yapılan ödemenin istirdadı talep edilmekle) zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış olup istirdadı talep edilen 8.634,617-TL yönünden talebin zamanaşımı nedeni ile reddine dair karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/18612 Esas- 2015/15822 Karar sayılı ilamı.) Menfi tespit istemine konu 2209028 numaralı tesisat aboneliğinden doğan 9.469,25-TL tutarlı davalı kurum alacağının davalı … adına tahakkuk ettirildiği, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran ve iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecbur olup ispat yüküne ilişkin bu genel kuralın menfi tespit davaları için de geçerli kabul edildiği, menfi tespit davasında borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumda ispat yükünün davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düştüğü, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükünün davalı alacaklı da olup alacaklının hukuki ilişkinin varlığını kanıtlamak durumunda olduğu görülmüştür. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/02/2015 tarih, 2013/19-1362 E-2015/826 K. sayılı, 20/04/2016 tarih, 2014/13-856 E-2016/523 K.) Bu noktada somut olayda davaya konu … numaralı tesisatın aboneliğinin 28/07/1999 tarihi öncesinde davacı … adına kayıtlı göründüğü, davacı … adına olan … numaralı aboneliğin ise 16/09/2001 tarihinde başladığı ve 06/03/2003 tarihinde sona erdiği ve menfi tespit istemine konu faturalandırmanın davacı … adına tahakkuk ettirildiği, tesisata ait anılı faturanın davalı kurum kayıtlarında yalnızca borç görüntüleme detayı olarak ibraz edilebildiği, borç listesinin ise 2001/10-2002/12 tarih aralığını kapsadığı, anılı tarihleri kapsayan dönemde davacı …’in…tesisata ait 2001/10-2002/12 tarih aralığı enerji kullanım dönemlerinde abone/fillen kullanımı olduğunu gösterir somut belge ve delillerine rastlanılmadığı , bu hali ile davalı yanın ispat külfetini yerine getiremediği anlaşılmakla; davalı kurum tarafından davacı … aleyhine tahakkuk ettirilen 15/11/2014 tarihli faturaya konu 9.469,25-TL yönünden anılı davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine dair (davacı … adına tahakkuk olmadığından onun yönünden fazlaya dair menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.) aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-İstirdatı talep edilen 8.634,617-TL yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
B-Menfi tespit isteminin kabulü ile, davalı kurum tarafından davacı … aleyhine tahakkuk ettirilen 15/11/2014 tarihli faturaya konu 9.469,25-TL yönünden anılı davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 589,83-TL ilam harcından peşin alınan 320,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 269,83-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 320,00-TL peşin harç ve 71,80-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 391,80-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1.404,20-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 734,47-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 132,50-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 63,20-TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır