Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/664 E. 2021/818 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/664 Esas
KARAR NO : 2021/818
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde … no’lu … Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … …’ın faaliyet gösterdiği … Mah. … No: … adresindeki motor tamir ve bakım servisi olarak faaliyet gösteren işyerinde,08.02.2017 tarihinde … ye ait temiz su borusunun patlaması sonucu akan suların işyeri bodrum katına akması sonucu, işyerinde bulunan müşterilere ait motosikletler ile işyerindeki yedek parça demirbaş, makine ve dekorasyonda hasar meydana geldiğini, müşterilere ait motosikletlerde tespit edilen hasarlarla ilgili maliklerine ve işyerinde oluşan hasarla ilgili sigortalıya tazminat ödemeleri gerçekleştirilerek, zarara sebebiyet verenlerle zarardan sorumlu olanlara karşı dava ve talep haklarına halef olunarak talep haklarının temlik alındığını, sigortalı … … a 04.04.2017 tarihinde işyerinde oluşan hasarla ilgili 83.183,08 TL , 26.04.2017 de 35.500 TL muvafakat veren motosiklet maliklerinin zararına ilişkin ( … için 2.750, … için 8.S00TL, … için 3.250 TL; … için 2.750 TL … için 11.500 TL , … için 3.500 TL … 3.250 TL olmak üzere) , yine işyerinde motosikleti hasar gören araç maliklerinden şahsen kendisine ödeme yapılmasını isteyenlerden … ya 02.05.2017 de 12.500 TL , … a 25.04.2017 de 10.000 TL, … a 08.05.2017 de 20.000 TL, … e 26.04.2017 de 1000 TL, … ye 25.04.2017 de 10.000 TL , … a 25.04.2017 de 2.500 TL … e 26.04.2017 de 28.000 TL … ye 02.05.2017 de 11.500 TL olmak üzere toplamda 214.183,08 TL ödeme yapıldığını, rizikonun ihbarı üzerine yapılan ekspertizde patlayan borunun binanın ön cephesinin hemen altından geçen ve sokak ana isale hattından başkaca vana olmaksızın gelen polietilen borunun bina giriş vanası öncesindeki bağlantı noktasından koparak ayrıldığı ve şebeke basıncı ile suyun sigortalının faaliyet gösterdiği bodrum kata dolduğunun belirlendiğini, binaya girişte yer alan … ye ait boruda oluşan patlama sebebiyle gerçekleşen zarardan BK nun yapı malikinin hukuki sorumluluğu kapsamında bakım ve denetim sorumluluğunu ihlal eden davalı kurum sorumlu bulunduğundan, zararın rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; 08.02.2018 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi. … Caddesi, No: … adresi ile ilgili su arıza başvurusu yapıldığını, arızanın parsel sınırları dışında binaya ait şube yoluyla meydana geldiği ve aynı gün kendi ekiplerince müdahale edilerek arızanın giderildiğini, binaya ait şube yolunda bina malikinin tasarrufu altında olan kısımda meydana gelen arızalardan ve buna bağlı oluşan zararlardan müvekkili idarenin sorumlu olmadığını, haksız fiilden mütevellit zararların tazminini düzenleyen yasal düzenlemeye göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartları oluşmadığını, zararın oluşmasına neden olanın tazminat ödemesi gerektiğini, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının müvekkili olmadığını, müvekkili idarenin eylem ve işlemlerinden doğan bir zararı olmadığını ve hukuken sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca binada gerekli tedbirlerin alınmaması halinde müvekkilinin sorumlu olmadığından yapının gerek … yönetmeliğine, gerekse inşaat tekniğine aykırı yapılması sonucu doğacak hasarlardan müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağını, dava konusu zararın meydana gelmesinde sigortalının ve diğer ilgisi olanların da kusur durumunun araştırılması gerektiğini, davacının hasar ve zararın olduğunu iddia ettiği yerin; Resmi inşaat ruhsatı ve iskan projelerinde ne olarak belirlendiğinin işyeri çalışma ruhsatının olup olmadığının ve ruhsata uygun olup olmadığının tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; iş yerinde meydana gelen hasar nedeniyle hak sahiplerine ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce kusur, hasar ve sorumlu olunacak tutarlar yönünden inceleme yapılması için bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 28.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;
“..
1-Davacı …Ş nezdinde dava dışı sigortalısı … …’ın … sayılı poliçe ile … Sigortası mevcut bulunduğu ve poliçede sigortalıya ait demirbaş, yedek parça, makine, dekorasyon teminatları ile birlikte 3.şahısların malları yönünden 3. şahıs mali mesuliyet teminatlarının yer aldığı,
2-Davacı …Ş tarafından sigortalısı … … ile 3. Şahıslara toplam 214.183,08 TL ödeme yapıldığı ve ödeme tarihlerinin, ödeme makbuzlarının dosvada ver aldığı,
3-Davacı … şirketinin yaptığı ödeme uyarınca dava dışı sigortalısı ile 3. Şahısların haklarına halef olduğu ,
4-Davalı … Genel Müdürlüğü’nün meydana gelen davaya konu olayda % 50 kusurlu bulunduğu ve binanın mülk sahiplerinin de % 50 kusurlu olduğu,
5-Davacı … şirketi tarafından ödenen hasar tazminat bedelinin piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Tarafların itirazları üzerine ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 13.01.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“..
Kök raporda her şey açık olarak mahallinde inclenmiş ve çekilen resimler üzerinde gösterilmiş ve kök rapor tanzim edilmiştir. Yapılan kusur değerlendirmelerinde bir değişikliğin yapılması mümkün görülmemiştir. Şöyleki: Hasar gören iş yerinin binanın giriş ve bodrum katlarında bulunduğunu, Su kaçağı sonrasında davalı … ekiplerinin gelerek binanın dışındaki ana hat vanasını kapatabilmek için vanayı ve İmt.lik borusunu değiştirdiğini bu şekilde suyun kesildiğini, bina dışındaki … onarımı ile oluşan boru ve vanadatı suyun kaçması halinde binanın bodrum katına kısa sürede bu derece hasar verecek suyun girmesinin mümkün görülmediğini, suyun binanın içerisindeki sayaçlara kadar uzanan boru bağlantısında meydana geldiğini suyun buradan akarak bodrum kata dolduğunu, dolayısıyla binanın içerisindeki sayaçlara kadar olan bağlantıdan hem bina sahipilerinin hem … nin birlikte sırumlu olduğunun raporda açık olarak belirtildiğini, bu nedenle her iki tarafa eşit derecede kusur oranlarının dağıtılmış olduğunu,
… Belediye Başkanlığının yazısında: Kadıköy İlçesi … Mahallesi … Caddesi No: … , … pafta ,… Ada … parsel sayılı yere ait işlem dosyasında yapılan incelemede bahse konu yer hakkında düzenlenmiş herhangi bir Yapı Kullanma İzin Belgesine rastlanmamıştır. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmamaktadır. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı olmayan yerde makinaların bulundurulması nedeni ile davaya konu işyerinde meydana gelen hasar bedelinin tamamından mülk sahiplerinin sorumlu olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce heyet değişikliğine gidilerek yeniden rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 13.01.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
”…
Danıştay … Dairesi’nin kararı ve … Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısı ışığında davaya konu iş yerinde meydana gelen hasar bedelinden bina mülk sahiplerinin sorumlu olabileceği” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Ayrıca bilirkişi heyeti ek değerlendirme raporları sunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda, davacının sigortalısının iş yerinde meydana gelen hasar nedeniyle davacının, dava dışı sigortalısına ve hak sahiplerine ödemeler yaparak davalıya rücu talebi ile işbu davayı ikame ettiği, … Belediye Başkanlığının cevabi yazısında bahse konu yer hakkında düzenlenmiş herhangi bir Yapı Kullanma İzin Belgesine rastlanmadığının, İşyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının bildirildiği, 2560 sayılı Kanun ve … Yönetmeliğinin 3.maddesi birlikte değerlendirildiğinde söz konusu hasarın …’nin bakım sorumluluğunda olan binanın şube yolu olarak nitelendirilen kısmında temiz su borusunun patlaması neticesinde meydana geldiği , 6098 sayılı TBK’nın 69. maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikinin, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu, Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, TBK’nın 69.maddesindeki sorumluluğun, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk hali olduğu, bu sorumlulukta zarar gören tarafın, yapı malikinin yani somut olayda davalı …’nin kusurunu kanıtlamak zorunda olmadığı, yapı malikinin ise, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini ispatlaması gerektiği, söz konusu olayda patlayan ve hasara sebebiyet veren borunun, davalının sorumluluğunda olan ve maddede açıklanan “imal olunan şey” kavramına dahil olduğu, davalının ise bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumlu olup sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlü olduğu, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/2031 Esas, 2019/10321 Karar sayılı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/5489 Esas, 2020/3698 Karar ilamları), her ne kadar iş yeri ruhsatsız olsa da gerekli tesisatı kurarak iş yerine hizmet veren …’nin bu aşamadan sonra gerekli denetimlerden de sorumlu olacağı ve yapının ruhsatsızlığına dayanarak verdiği hizmetin gereklerinden kaçınamayacağı, bu nedenle mahkememizce taraflara %50 şer oranda kusur atfeden bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, zira dava konusu hasar nedeniyle davalının sorumlu olduğu sabit ise de, davacı tarafın da hasar gören boruların bakım ve muhafazası için gerekli tedbirleri almadığı anlaşılmakla, davanın %50 sorumluluk oranı üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile,
41.591,54 TL tazminatın ödeme tarihi olan 04.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
17.750 TL tazminatın ödeme tarihi olan 26.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6.250 TL tazminatın ödeme tarihi olan 02.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.000 TL tazminatın ödeme tarihi olan 25.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10.000 TL tazminatın ödeme tarihi olan 08.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
500 TL tazminatın ödeme tarihi olan 26.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.000 TL tazminatın ödeme tarihi olan 25.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
1.250 TL tazminatın ödeme tarihi olan 25.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
14.000 TL tazminatın ödeme tarihi olan 26.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.750 TL tazminatın ödeme tarihi olan 02.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.315,42 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 3.657,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.657,7 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 3.189,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 50) hesaplanan 1.594,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 14.123,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.123,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 3.657,72 TL harç ile 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.693,62 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır