Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/658 E. 2018/731 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/658 Esas
KARAR NO : 2018/731
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin sözleşme gününde tapu vereceklerini söylediğini ancak daha sonra sözleşmeyi iptal etmek üzere gidildiğinde hiçkimseyi bulamadıklarını, vekilleri tarafından borçlandırıldıkları tutar üzerinden her nasılsa taksitler halinde düzenlenen ve daha sonra tanzim edilen boş senetlere imzalarının alındığını, işyerindeki maaşına haciz konulduğunu, davalı firma icra takibine konu ettiği bononun tanzim tarihi ve borçlu haberdar edilmeksizin önce düzenlendiği anlaşıldığından bononun hesabın katındanönce teminat olarak verildiğinin kabulü gerektiğini, bu nedenlerle İstanbul …. İcra müdürlüğü … esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, akabinde %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayanak bono yönünden menfi tespit istemine ilişkindir.
Yargılama kapsamında öncelikli olarak irdelenmesi gereken meselenin görev noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırıldığı, aynı yasanın 3/l maddesinde, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlandığı görülmüştür.
Huzurdaki davada taraflar arasında 6502 sayılı Kanunun 3/1-h maddesinde düzenlenen tatil amaçlı taşınmaz mallar kapsamında kalan devre mülk sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; devre mülk sözleşmesinin iptali ve sözleşme kapsamındaki bono yönünden menfi tespit istemine ilişkin olup Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri’dir.
Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan ( 28/05/2014 ) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, huzurdaki davada davacının tüketici olduğu, anılı yasal düzenlemeler gereğince davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2018

Katip e-imza Hakim e-imza