Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/63 E. 2020/293 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/63
KARAR NO: 2020/293

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/01/2018
KARAR TARİHİ: 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında, davacı şirkete ait otellerin tüketicilere pazarlanması ve rezervasyon işlemleri için anlaşıldığını, anlaşma gereği müvekkil üstüne düşen tüm edimleri yerine getirmiş ancak davalı taraf gerekli ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki anlaşmaya binaen cari hesap gereği genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak 27.12.2017 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu davalı şirket böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; ticari defterlerin incelenmesi sonucunda davalı borçlunun itirazının haksızlığı açıkça ortaya çıkacağını, davacı müvekkil şirket davalı borçlu ile aralarındaki anlaşmaya uyarak tüm edimleri yerine getirdiğini, taraflar aralarında borç miktarı konusunda mutabakata varmıştır ancak davalı taraf kötü niyetli olarak borcunu ödememiş ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasında imzalanan anlaşmaya aykırı davrandığını, sözünü ettiğimiz nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini kötü niyetli ve haksız olarak itiraz ettiği için %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından …. İcra Müdürlüğün … takip sayılı dosyasına yapılan itiraz haklı ve hukuka uygun olduğunu, davacı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirket tarafından davacı şirkete karşı açılacak her türlü dava ve icra takibi hakları ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, açılan işbu davanın reddini, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında özetle; 178.446,47-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile birlikte tahsilini talep ettiğini, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin… talimat sayılı dosya ile dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ticari defterlerinde; takip tarihi olan 17/10/2017 tarihinde davalı taraftan alacağının 173.745,26-TL olduğu ve bakiyenin 2018 yılına devrettiğinin görüldüğünü, tarafların kendi aralarında birbirlerine göndermiş oldukları mutabakat formunda 31/12/2016 tarihindeki davalının alacaklı olduğu bakiye olan 1.018.471,13-TL’de her iki tarafın mutabık olduğunun görüldüğünü, otellere ait rezervasyon gelir raporlarında otellere davalı tarafından gönderilen müşteriler dolayısıyla davalı taraftan 1.588.551,05-TL alacağı oluştuğu görülmekle birlikte düzenlenen fatura toplamının 1.654.656,34-TL olduğu görüldüğünü mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasındaki bütün belge ve bilgilerin incelenmesi tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davacı ile davalı şirket arasında aktedilen (konusu otellerin yurtiçinde tek pazarlamacısı olarak diğer acentelere ve son tüketiciye pazarlanma ve rezervasyon işlemleri olup) imzalandığı andan geçerli 31/10/2017 tarihine kadar yürürlükte kalacak ve 31.10.2017 tarihinde (her hangi bir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden) fesholacak sözleşme ile 2016 yılından devam eden ticari hizmet ilişkisinin mevcut olduğunu, acentenin (…) davalı şirketin misafir çıkışından itibaren 30 gün içinde ödemenin otele yapacağının belirlendiğini; davanın davacının konaklama hizmetinden doğan faturalı cari hesap alacağının davalı acente tarafından ödenmemesinden doğan uyuşmazlıktan dolayı açıldığını, davalı şirketinin incelenen 2017 yıllarına ait yasal ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin ticari defter kayıtlarının TTK. hükümlerine göre usulüne uygun bilgisayar ortamında tutulmuş olduğunun görüldüğünü, HMK 222. madde gözetilerek, takdirin Mahkememize ait olduğunu, davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davacı şirketine 151.595,66-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini; davacı yan hesaplarıyla aradaki farkın davalı tarafindan 22/08/2017 tarihinde düzenlenen 24 adet toplam 22.147,10-TL tutarında 24 adet iade faturasının davacı tarafin kayıtlarında olmamasından ileri geldiğinin tespit edildiğini, davacı şirketinin muhasebe kayıtlarına göre 2017 yılı sezon sonu davalı şirketinden 173.745,26-TL alacaklı göründüğünün daha önce bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, davalı şirketinin … iade faturaları 22.147.10-TL fatura kabul edildiği takdirde davacı yanın 151.595,66-TL alacaklı olacağının tarafından tespit edildiğini, takip öncesi işlemiş faiz tutarının, icra dosyasında 43,99-TL. olarak hesaplandığı; duruşma gününe kadar %9 oranında faiz 2.180,97-TL olarak faiz hesaplanabileceğini, sektör araştırılıp incelediğinde tüketici şikayetleri ve iptal rezervasyon sayısı %15 civarında olduğunu, müşteri memnuniyeti yönünden; işbu dava konusu uyuşmazlıkta; davacı/alacaklı otel şirketinin, davalı /borçlu acentenin pazarlama yaptığı müşterilerine başarılı hizmet sunduğu %1,1 oranıyla bilimsel olarak tespit edildiğini, davalı tarafin iddia ettiği; ayıplı veya gereği gibi ifa edilmeyen hizmetlerle ilgili olarak dava dosyasında şikayetler neler olduğunu, şikayetlerin nasıl sonuçlandınldığı, otellere şikayetler iletildi mi, oteller nasıl yanıt verdiği, şikayet giderildi mi, müşteri nasıl ikna edildi; veya kaç tane iade fatura bedeli ödendi,(vb) bunlar hakkında davalı şirket vekili ısrarla bilirkişi incelemesi talep etmiş olduğunu, yerinde incelememizde bu konudaki belgelerin tarafımıza iletilmesi talep edilmiş ancak tarafımıza elden veya mail yoluyla belge iletilmemiş olduğunu; aşağıya alınan bu konular da aydınlatıcı somut bir yanıt alınamadığından takdirin Mahkememize ait olmak üzere konunun ayrıca turizm bilirkişi tarafından da incelenerek rapor düzenlenmesi konusunun değerlendirilebileceğini, davacı tarafin ayıplı veya gereği gibi ifa edilmeyen şikayet konusu hizmetleri yasal takip aşamasında ileri sürüldüğü iddiasıyla kabul etmediklerini, tarafların icra inkar tazminatı, yargılama masraflar, faiz ve diğer taleplerinin değerlendirilmesinin tamamen Mahkememizin takdirinde olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın İptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında, davacı şirkete ait otellerin tüketicilere pazarlanması ve rezervasyon işlemleri için anlaşma sağlandığı, bu anlaşma gereğince davacı şirketin edimleri yerine getirdiği ancak davalı tarafın gerekli ödemeleri yapmadığından bahisle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalı yanın takibe vaki itirazının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın dosya kapsamına alınan cevap dilekçesinde ise; Taraflar arasındaki sözleşme ve yasal mevzuat gereği edimini en iyi şekilde yerine getirmeyi üstlenen davacı tarafın, tatil hizmeti verdiği müşterilere yüklenmiş olduğu hizmet edimini gereği gibi yerine getirmediği, bu nedenle sistem üzerinden ve de diğer platformlar üzerinden otel hizmetinin kötü olması veya hiç olmaması sebeplerinden dolayı davalı şirkete karşı şikayetler oluşturulduğu, bu şikayetler kapsamında davalı şirket tarafından son tüketiciye iadelerde bulunulmak durumunda kalındığından maddi ve manevi zararlara maruz kalındığı, açıklanan diğer sebeplerde nazara alınarak davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafça sözleşme kapsamında yükümlendiği hizmet edimini gereği gibi yerine getirip getirmediği ve yerine getirilmiş ise; cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Taraflar arasında ilk olarak 31.10.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere bir sözleşme imzalandığı, işbu sözleşme ile davacı taraf otellerinin … Sınırları içinde diğer tüm acentelere ve son tüketicilere pazarlanma ve rezervasyon işlemlerinin davalı şirket tarafından sözleşmenin eklerinde belirtilen fiyat ve deadline politikasına göre yönetilmesinin kararlaştırıldığı, yine taraflar arasında yukarıdaki sözleşme ile aynı konuda ve bu kez 31.10.2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin TTK hükümleri gereğince e-defter şeklinde usulüne uygun tutulduğu, davacı yan kendi ticari defterleri gereğince takip tarihi olan 17/10/2017 tarihinde davalı taraftan 173.745,26-TL alacaklı göründüğü ve bakiyenin 2018 yılına devrettiği, tarafların kendi aralarında birbirlerine göndermiş oldukları mutabakat formunda 31/12/2016 tarihindeki davalının alacaklı olduğu bakiye olan 1.018.471,13-TL’de her iki tarafın mutabık olduğu, otellere ait rezervasyon gelir raporlarında otellere davalı tarafından gönderilen müşteriler dolayısıyla davalı taraftan 1.588.551,05-TL alacağı oluştuğu, düzenlenen fatura toplamının 1.654.656,34-TL olduğunun belirlendiği, yine dosya kapsamına alınan 11.02.2020 tarihli bilirkişi raporu ile incelenen davalı yan ticari defterlerinin TTK hükümleri gereğince e-defter şeklinde usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın yasal muhasebe muavin defterleri ile kayıtlarındaki konaklama listeleri ve davacı tarafın yasal muhasebe muavin defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların incelenmesi sonucunda davalı yanın kendi ticari defterleri gereğince; takip tarihi olan 17/10/2017 tarihinde davacı yana 151.595,86-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, tarafların muhasebe kayıtları arasındaki farkın; davacı yanın muhasebe kayıtlarında olup davalı yan kayıtlarında bulunmayan 24 adet 22.147,10-TL değerindeki iade faturalarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı yan her ne kadar takibe konu fatura içeriği hizmetin davacı yanca gereği gibi yerine getirilmediğini iddia etmişse de; bu savunmasını ispata yönelik herhangi bir delil sunamadığı gibi yalnızca dosya kapsamına davalı yanca düzenlendiği anlaşılan “… Şikayetleri” başlıklı bir tablo ibraz ettiği; ancak bu şikayetlerin varlığını ya da bu şikayetler nedeniyle otel müşterilerine ödendiğini ileri sürdüğü ücret iadelerini ispata yönelik bir belge ibraz edemediği, yine davalı yanın 24 adet iade faturalarından hangi faturanın hangi hizmetin ayıplı verildiğine ilişkin iade edildiğine ve iade faturalarının davacı yana tebliğine ilişkin bir delil de bulunmadığından davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiş, davacı yanca taraflar arasındaki sözleşmeye ve takibe konu fatura kapsamındaki hizmetin yerine getirildiği, davalı tarafın yasal muhasebe muavin defterleri ile kayıtlarındaki konaklama listeleri ve davacı tarafın yasal muhasebe muavin defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların uyumlu olduğu ve davalı yanca yapılan bir ödeme de ispat edilemediği anlaşılmakla; …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazın iptali ile; takibin bu defa talep gibi 173.466,47-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı yan aleyhine alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatına hükmedilerek; buna ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı yanın itirazın iptali ile ; takibin bu defa 173.466,47-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına
2-Alacağın hesap edilen %20si üzerinden 34.693,29-TL icra inkar tazminatının davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 11.849,49-TL ilam harcından peşin alınan 2.034,15-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.815,34-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.034,15-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.070, 05-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.429,31-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.199,00-TL yargılama giderinim davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 07/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır