Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/625 E. 2022/179 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/625 Esas
KARAR NO : 2022/179
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :25/05/2004
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”Müvekkilinin … Bankası … Şubesinde 14.03.2002 Tarihinde … nolu portföy hesabını açtırdığını, ve hesabına 49.114.437.712.-TL yatırdığını, işlemlerin bizzat banka şube müdürü … …’ın yaptığını, aynı şubede hesabı bulunan banka mudisi … ‘nin banka hesabındaki paranın bilgisi dışında çekildiğini öğrenerek bankaya başvuru yaptığını, hesaplarda yapılan usulsüzlükler sonucu paraların çekildiğinin öğrenildiğini, müvekkilin hesaplarının durumunu öğrenmek üzere bankaya gittiğinde kendisine hesaplar hakkında soruşturma yürütülmekte olduğunun, bu nedenle soruşturma tamamlanmadan ödeme yapılamayacağının sözlü olarak bildirildiğini, bu soruşturma kapsamında banka müfettişleri tarafından hesap sahiplerinin ifadelerine başvurulduğunun söylenmesi üzerine müvekkilinin bankaya giderek müfettişe ifade verdiğini, müvekkilin Banka Genel Müdürlüğüne ve … Şubesine pek çok kez başvuruda bulunarak hesapları hakkında bilgi istediğini, … Şubesi tarafından kendisine verilen 03.09.2003 tarihli yazıda … nolu portföy hesabında 162.288.- TL, … nolu vadesiz hesabında da 2.497.989.-TL bulunduğunun bildirildiğini, hesabındaki paranın belirtilen meblağdan fazla olduğunu beyan eden müvekkil bankadan hesap ekstresinin çıkarılmasını istediğini, banka tarafından verilen ekstrede bilgisi ve iradesi dışında … nolu portföy hesabından 13.06.2002 tarihinde 42.036.736.896.-TL değerinde fon bozularak çekildiğini,02.09.2002 tarihinde 7.568.773.328.-TL değerinde fon bozdurularak vadesiz mevduat hesabına aktarıldığını ve aynı tarihte 7.500.000.000.-TL nin çekildiğinin görüldüğünü, belirtilen işlemlerle çekilen paraların müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında gerçekleştirildiğini, hesaplar hakkında soruşturma açıldığını, Genel Müdürlüğün bilgi verileceğinin beyan olunduğunu , olaydan 6 ay sonra soruşturmanın tamamlandığı ve yapılan inceleme sonucunda … şubesi nezdinde açılan … nolu vadesiz ve … nolu portföy hesapların bulunduğu vadesiz hesapta 2.497.989.-TL, portföy hesabında 162.288.-TL bulunduğu 11.03.2004 tarihi,i yazı ile bildirildiğini. Müvekkilinin hesabından para çekildiğinden haberinin olmadığını, bu konuda kimseye talimat ve yetki vermediğini, hesabındaki paranın kim tarafından ve ne şekilde çekildiğine dair bilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin devlet güvencesi altında bulunan bir bankaya parasını yatırdığını ve işlemleri birinci derecede yetkili olan banka müdürü … … tarafından yapıldığını, usulsüzlüğün ortaya çıkması üzerine bankaya yaptığı başvuru sonucunda hesabındaki paranın iradesi dışında ve bilgisi olmadan çekildiğini öğrendiğini, bu nedenle belirtilen suçları işleyen … Bankası … Şubesi Müdürü … … ile belirtilen suçların işlenmesine bizzat katılan veya suçun işlenmesine kusuru veya ihmali ile neden olan banka görevlileri hakkında gerekli soruşturmanın yapılması ve kamu davası açılması talebi ile 28.04.2004 tarihinde … Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, bankaların güven esasına göre kurulan ve işletilen kuruluşlar olduğunu, dolayısıyla bankanın bütün çalışanların yürütmekte oldukları mesleğin gerektirdiği niteliklere sahip olup olmadıklarının ve işlemlerinin doğruluğunun denetlenmesi gerektiğini, bankanın denetim ve gözetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin uğradığı zarar, bankanın gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve banka yetkilisi olan şube müdürünün hukuka aykırı işlemleri sonucunda meydana geldiğini,,bu nedenle bankanın Borçlar Kanunu 55,100 ve ilgili maddelerinde belirtilen çerçeve sorumluluğunun bulunduğunu beyanla, müvekkilin … nolu portföy hesabına yatan 49.114.437.712.-TL nin 14.03.2002 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile dava masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından müvekkili banka aleyhine açılan davanın aşağıda açıklanacak nedenlerden dolayı reddi gerektiğini, davacının müvekkili bankanın … Şubesi nezdindeki … nolu portföy hesabının bakiyesinin 162.288.-TL olduğunu, davacının hesabındaki işlemleri bizzat davacı tarafından bilgisi ve talimatı ile gerçekleştirildiğini, iradesi ve bilgisi dışında para çekildiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından işlemlerin doğrudan … … tarafından yapıldığı belirtildiğini, bu nedenle müvekkil bankaya izafe edilecek bir sorumluluğun bulunmadığı, davacı yanın tanık dinletmesine muvafakatlarının bulunmadığını, davacı yanın müvekkili bankanın … ve … şubesi nezdinde ki takip ve dava konusu hesaplardaki tüm işlemlerin ya davacı ya da davacı talimatı ve bilgisi dâhilinde gerçekleştirilmesi, … ve … nolu hesap bakiyelerinin sıfır olması ve … nolu hesapta davacı tarafından ve davacı talimatıyla gerçekleştirilen işlemlerden sonra arz eden bakiyenin icra dosyasına yatırılması sonucu bu hesap bakiyesinin de sıfır olması nedeniyle, müvekkili bankaya izafe edilecek bir kusur bulunmadığı ve bundan dolayı da bir sorumluluğu bulunmadığından; Aleyhe açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; davalı banka nezdinde bulunan davacı hesabından talimatı olmaksızın dava dışı banka çalışanınca usulsüz para çekildiği iddiasıyla mevduatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/… Esas 2015/… Karar sayılı 22.12.2015 tarihli kararı ile ; ” Davacının davasının kabulüyle, 49.114,43 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Davacının ıslah talebinin de kabulüyle 57.614,40 TL faiz alacağının davalıdan alınıp davacıya verilmesine ” dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine , dosya Yargıtay’a gönderilmiş,
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… Esas 2016/… Karar sayılı 18/04/2016 tarihli ilamı ile;

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davalı banka nezdinde bulunan davacıya ait hesaptan davacının talimatı olmaksızın dava dışı banka çalışanın tarafından usulsüz çekildiği iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı adına davalı bankanın … Şubesi’nde … nolu yatırım, … nolu vadesiz mevduat hesabı bulunduğu, davacıya ait … nolu hesaba 14.03.2002 tarihi itibariyle 49.114,43 TL’nin yatırıldığı, bu parayla davacı adına 1016 adet B tipi likit fon alındığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hesapta bulunan paranın davacının rızası ve bilgisi dahilinde çekilip çekilmediği noktasında toplanmaktadır. Dava konusu hesaba ilişkin ekstreden; 28.05.2002 tarihinde 1.672,51 TL karşılığı 32 adet, 13.06.2002 tarihinde 42.036,72 TL karşılığı 792 adet, 01.07.2002 tarihinde 996,73 TL karşılığı 18 adet 02.09.2002 tarihinde 7.538,77 TL karşılığı 131 adet, 12.12.2002 tarihinde 2.411,29 TL karşılığı 38 adet, 29.05.2003 tarihinde 369,69 TL karşılığı 5 adet olmak üzere toplam 1016 adet fon satımı yapıldığı, 11.03.2004 tarihli yazı uyarınca da davacıya ait … nolu hesapta 162,28 TL, … nolu hesapta 2.497,98 TL paranın kaldığı sabittir.
Dosya içerisindeki belgelerden, davacı tarafından 12.12.2002 tarihinde 38 adet fon satışı yapılarak elde edilen paranın aynı şubede bulunan vadesiz hesaba aktarılması, buradan da 2.440,00 TL’nin … …’a ödenmesine yönelik yazılı talimat verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu talimat altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu 10.08.2009 tarihli Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi’nce verilen rapor doğrultusunda sabit olup, davacı ve eşi tarafından davalı bankanın müfettişine verilen 04.09.2003 tarihli ifade tutanağında da davalı banka çalışanına bu yönde talimat verildiği hususu ikrar edilmektedir. Öte yandan, davalı banka vekilince dava konusu hesaptan 13.06.2002 tarihinde 42.036,89 TL karşılığında 792 adet likit fon satıldığı, ele geçen paranın 2.182,50 TL’si ile davacı adına 1.500,00 USD alındığı, bakiye 39.860,59 TL’nin de davacının eşi … …’a ait hesaba yatırıldığı savunulmuştur. Davacı ve eşi tarafından banka müfettişine verilen ifadede “Daha sonraki sene biz Türkiye’ye gelince hesabı …’ya aldığını tutarın da 39.860,00 TL olduğunu söyleyip bize dekontu verdi” şeklinde beyanda bulunulmuştur. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/… esas nolu dosyasında … … tarafından davalı bankanın … Şubesi’nde bulunan … nolu hesabındaki paranın usulsüz çekildiği iddiasıyla dava açılması karşısında, … … tarafından dava konusu edilen paranın davalı savunmasında bahsi geçen ve davacıya ait hesaptan havale edilen meblağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu havale işleminin davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapılmasa bile sonrasında buna icazet verildiği, davalının eşi tarafından bu paraya ilişkin dava açılmakla bu hususun teyit edildiğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu hususlar karşısında, dava konusu hesaptaki paranın 2.411,29 TL ve 39.860,59 TL’lik kısmı yönünden yapılan işlemlerin usulsüz olduğundan söz edilemeyeceğinden bu meblağlara yönelik talebin kabulü doğru görülmemiştir.
Öte yandan, her ne kadar davalı tarafından dekont asılları dosyaya ibraz edilmemiş ise de, davacı tarafından sunulan dekont fotokopilerindeki imzalara açıkca itiraz edilmediği gibi, davalı banka müfettişi tarafından yapılan soruşturma sırasında 13.06.2002 tarihli 42.036,74 TL, 26.07.2002 tarihli 996,50 TL, 02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL, 29.05.2003 tarihli 370,00 TL meblağlı işlemlere dair dekont asılları üzerinde … Polis Labaratuarı müdürü … ‘den bilirkişi raporu alınmış, söz konusu raporda bahsi geçen dekontlarda yer alan imzaların davacının eli ürünü olduğu görüşüne yer verilmiştir. Mahkemece, davalı banka tarafından dekont asıllarının ibraz edilemediği, fotokopi olarak sunulan dekontların delil mahiyetinde kabulü halinde dahi davalı banka çalışanın müşterilerinden boşa imzalı dekontlar alıp sonrasında usulsüz işlemler yaptığı, bu nedenle hakkında açılan cez yargılamasının halen devam ettiği belirtilmiştir. Dava konusu hesabın yatırım hesabı olması ve dava konusu hesaba ilişkin sözleşme uyarınca fon satımına dair işlemler yönünden davacının yazılı talimatlarının da ibraz edilememiş olması karşısında yukarıda bahsi geçen iki işlem haricindeki işlemler yönünden mahkemenin bu kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı ve eşi tarafından davalı banka müfettişine “… Bu hesaptan … …’a ödenmesi için … …’a telefon etmiştim. Emlak vergilerini ödemesi için Mayıs 2002’de 1.297,00 TL ve Aralık 2002’de 2.432,00 TL’yi … … çekip …’a yatırmıştı. Bu yılda 6.000,00 TL’nin biraz üstünde para çektim ve aynı gün bu paranın 4.825,00 TL’lik kısmı ile vergi yatırdım. Ben başka para çekmedim” şeklinde beyanda bulunulmuştur. Bu beyanlardan dava konusu hesaptan davacının rızası ve bilgisi dahilinde bir takım işlemlerin yapıldığı anlaşılmakta olup, hesap ekstresindeki işlemlerin bir kısmı da tarih itibariyle davacı beyanıyla örtüşmektedir. O halde, mahkemece dava konusu hesap ekstresi ve davacının bahsi geçen beyanı uyarınca ekstrede yer alan işlemlerin hangilerinin rıza ve bilgisi dahilinde yapıldığı davacıdan sorularak, dava konusu hesabın bakiyesi de gözetilmek suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile dosya bozulmuş ve mahkememize gönderilmiş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce davacının kabulünde olan ödemeler sorulmuş ve davacı vekili 30.10.2019 tarihli beyan dilekçesi ile sadece … …’a 2.432 TL ödenmesi konusunda müvekkilinin talimat verdiğini, bu işlemi kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce davacının var ise alacak miktarının bozma ilamı da nazara alınarak hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 14.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;


1-) — Bozma ilamı doğrultusunda;
Davacı hesabından 13.06.2002 tarihinde çekilen 42.036,73 TL (39.860,59 TL + 2.176,14 TL ) nın davacı alacağı olarak değerlendirilemeyeceği,
2-) ANCAK;
2/1-) -26.07.2002 tarihli 996,50 TL’lik
-02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL’lik
-29.05.2003 tarihli 370,00 TL’lik
Toplam ….. 8.866,50 TL.lik
Hesaptan para çekilmeleri ile ilgili olarak, İlamda;
“…alınan Bilirkişi Raporun da dekontlardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu” görüşüne yer verildiğine değinilmekle birlikte; “Dava konusu hesaptaki paranın 2.411,29 TL ve 39.860,59 TL lik kısmı yönünden yapılan işlemlerin usulsüz olduğundan söz edllemeyeceğinden bu meblağlara yönelik talebin kabulü doğru görülmüştür.
“.. yukarıda bahsi geçen ikl işlem haricindeki işlemler yönünden mahkemenin bu kabülünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. …”
Denilmiş olmakla;
2/2-) Ve ayrıca;
“…dava konusu hesap ekstresi ve davacının bahsi geçen beyanı uyarınca ekstrede yer alan işlemlerin hangilerinin rıza ve bilgisi dahilinde yapıldığı davacıdan sorularak, dava konusu hesabın bakiyesi de gözetilmek suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi…” nden
Bahsedilmiş olmakla birlikte;
Davacı beyanlarında; “ davaya konu hiçbir işlemde rıza ve bilgilerinin bulunmadığı….” Beyan edilmiş olup;
2/3-) BU DURUMDA;
-26.07.2002 tarihli 996,50 TL., lık
-02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL, lık
-29.05.2003 tarihli 370,00 TL, lık
Toplam ……. 8.866,50TLlik bu üç ödemenin usulsüz olduğu, kanaatine varılmış olup;
2/4-) Davacı alacağı olarak bu üç ödemenin esas alınarak; ödeme tarihlerinden dava (25.05.2004) tarihine KADAR talep gibi Reeskont falzi uygulanarak dava tarihi itibariyle davacı alacağının;
8.866,50 TL Asıl Alacak,
7.193,68 TL İşlemiş Reeskont Faiz
Toplam … 16.060,18 TL olması gerektiği,
3-) Davacının; 8.866,50 TL olan asıl alacağına, 25.05.2004 dava tarihin den itibaren (talep gibi) Reeskont Faiz Oranlarında (değişmesi hallinde değişen nispetlerde) faiz talep edebileceği,
4-) Tarafları sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 24.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

….
Sayın Mahıkemenin Talimatları ile;
“Y 11 HD nin 2016-3462 £ ve 2016-4223 K s.lı Bozma İlamı”
Doğrulusunda yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; 14.06.2019 tarihli (BİRİNCİ EK) Raporumuz düzenlemiş olup;
Sayın Matikemenin 1 nolu kararına istinaden davacı tarafından verilen 29,10.2019 tarihii Beyan dilekçesi ile ; 14,06.2019 tarihli 1 no.lu Ek rapora olan davacı ve davalı itirazları da dikkate alınarak yapmış olduğumuz inceleme tespit ve değerlendirmeler neticesinde;
Raporlarımızda değişikliği gerektirir bir duruma rastlanılamamış olup; Görüş ve kanaatimiz aşağıda aynen yer almıştır.
1-) KÖK RAPORUMUZA OLAN BAĞLILIĞIMIZI AYNEN İFADE ETMEKLE BİRLİKTE; BOZMA İLAMI DİKKATE ALINDIĞINDA,
BOZMA İLAMINDA;
“Davacı hesabından 13.06.2002 tarihinde çekilen 42.,036,73 TL (39.860,59 TL + 2.176,14 TL ) nın davacı alacağı olarak değerlendirilemeyeceği,
2-) — ANCAK;
2/1-) -26.07.2002 tarihli 996,50 TL, lık
-02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL lık
-29.05.2003 tarihli 370,00 TL lık
Toplam …. 8.866,50 TL.lık Hesaptan para çekilmeleri ile ilgili olarak, İlamda;
“….alınan Bilirkişi Raporun da dekaontlardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu” görüşüne yer verildiğine değinilmekle birlikte; “Dava konusu hesaptaki paranın 2.411,29 TL ve 39.860,59 TL Jik kısmı yönünden yapılan işlemlerin usulsüz olduğundan söz edilemeyeceğinden bu meblağlara yönelik talebin kabulü doğru görülmemiştir.
“… yukarıda bahsi geçen iki İşlem haricindeki işlemler yönünden mahkemenin bu kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. …” Denilmiş olmakla;
2/2-) Ve ayrıca;
“…dava konusu hesap ekstresi ve davacının bahsi geçen beyanı uyarınca ekstrede yer alan işlemlerin hangilerinin rıza ve bilgisi dahilinde yapıldığı davacıdan sorularak, dava konusu hesabın bakiyesi de gözetilmek suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi…” nden bahsedilmiş olmakla birlikte;
2/3-)Davacı beyanlarında; “ davaya konu hliçbir işlemde rıza ve bilgilerinin bulunmadığı….” belirtilmiş olup;
– BU DURUMDA;
-26.07.2002 tarihli 996,50 TL, lık
-02.09.2002 tarihli 7.500,00 TL, lık
-29.05.2003 tarihli 370,00 TL, lık
Toplam … 8.866,50 TL.lık bu üç ödemenin usulsüz olduğu, SÖYLENEBİLECEK olup;
2/4-) İLAM DOĞRULTUSUNDA;
Davacı alacağı olarak bu üç ödeme ESAS ALINDIĞINDA; Ödeme tarihlerinden dava (25.05.2004) tarihine KADAR talep gibi Reeskont faizi uygulandığında,
Dava tarihi itibariyle davacı alacağının;
8.866,50 TL Asıl Alacak,
7.193,68 TL İşlemiş Reeskont Faizi
Toplam …… 16.060,18 TL olması gerektiği söylenebilecek olup;
3) İLAM DOĞRULTUSUNDA BELİRLENEN;
Davacının; 8.866,50 TL olan asıl alacağına, 25.05.2004 dava tarihin den itlbaren (talep gibi) Reeskont Faiz Oranlarında (değişmesi halinde değişen nispetlerde) faiz talep edebileceği,
4-) Tarafların sair taleplerinin Sayin Mahkemenin takdirlerinde olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 04.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;

..
Sayın Mahkemenin 09,11.2021 tarihli;
Önceki raporlar ve değerlendirmeler iptal edilmeksizin yeni bir alternatif olarak davacı tarafın kabul ettiği tutar ve Yargıtay İlamındaki tutar düşüldükten sonra kalan 6.821,84 TL yönünden, dava tarihine kadar işlemiş değişen oranlardaki reeskont faizinin hesaplanması aşağıdaki gibi yapılmıştır.
6.821,84 TL Alacak
5.986,40 TL Reeskont Faizi (değişen oranlarda)
Toplam ….. 12.805,24 TL ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı adına davalı bankanın … Şubesi’nde … nolu yatırım, … nolu vadesiz mevduat hesabı bulunduğu, davacıya ait … nolu hesaba 14.03.2002 tarihi itibariyle 49.114,43 TL’nin yatırıldığı, bu parayla davacı adına 1016 adet B tipi likit fon alındığı, dava konusu hesaba ilişkin ekstreden; 28.05.2002 tarihinde 1.672,51 TL karşılığı 32 adet, 13.06.2002 tarihinde 42.036,72 TL karşılığı 792 adet, 01.07.2002 tarihinde 996,73 TL karşılığı 18 adet 02.09.2002 tarihinde 7.538,77 TL karşılığı 131 adet, 12.12.2002 tarihinde 2.411,29 TL karşılığı 38 adet, 29.05.2003 tarihinde 369,69 TL karşılığı 5 adet olmak üzere toplam 1016 adet fon satımı yapıldığı, 11.03.2004 tarihli yazı uyarınca da davacıya ait … nolu hesapta 162,28 TL, … nolu hesapta 2.497,98 TL paranın kaldığı,davacı tarafından 12.12.2002 tarihinde 38 adet fon satışı yapılarak elde edilen paranın aynı şubede bulunan vadesiz hesaba aktarılması, buradan da 2.440,00 TL’nin … …’a ödenmesine yönelik yazılı talimat verildiği, davacı vekilinin 30.10.2019 tarihli beyan dilekçesinde … …’a 2.432 TL ödenmesi konusunda müvekkilinin talimat verdiği hususunun kabul edildiği, bunun dışında dava konusu hesaptan 13.06.2002 tarihinde 42.036,89 TL karşılığında 792 adet likit fon satıldığı, ele geçen paranın 2.182,50 TL’si ile davacı adına 1.500,00 USD alındığı, bakiye 39.860,59 TL’nin de davacının eşi … …’a ait hesaba yatırıldığı , davacı ve eşi tarafından banka müfettişine verilen ifadede “Daha sonraki sene biz Türkiye’ye gelince hesabı …’ya aldığını tutarın da 39.860,00 TL olduğunu söyleyip bize dekontu verdi” şeklinde beyanda bulunulduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/… esas nolu dosyasında … … tarafından davalı bankanın … Şubesi’nde bulunan … nolu hesabındaki paranın usulsüz çekildiği iddiasıyla dava açılması karşısında, … … tarafından dava konusu edilen paranın davacıya ait hesaptan havale edilen meblağ olduğunun anlaşıldığı, o halde söz konusu havale işleminin davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapılmasa bile sonrasında buna icazet verildiği, davacının eşi tarafından bu paraya ilişkin dava açılmakla bu hususun teyit edildiğinin kabulü gerektiği, gelinen noktada … …’a ödendiği kabul edilen 2.432 TL ve davacının eşinin hesabına aktarılan 39.860,59 TL olmak üzere toplam 42.292,59 TL lik kısım yönünden yapılan işlemlerin davacının bilgisi dahilinde yapıldığı ve usulsüz olduğundan söz edilemeyeceği, hesap bakiyesinin 49.114,43 TL olduğu, arada kalan 6.821,84 TL yönünden ise davacının yapılan işlemlere rızası olmadığını ve bilgisi dışında işlemler yapıldığını beyan ettiği, davalı bankanın bu tutar yönünden davacının bilgi ve rızası ile işlem yaptığını ispatlayamadığı sabit olmakla bu tutar üzerinden davanın ve faiz talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
6.821,84-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5.986,40-TL faiz alacağının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 874,93 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 663,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 211,89 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 5.436,35 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 652,36 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 150,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 132 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı tarafça peşin yatırılan 663,04 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır