Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/622 E. 2023/70 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1015 Esas
KARAR NO : 2023/137
DAVA :Geçici ve sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat ile manevi tazminat
DAVA DEĞERİ : 192.475,87 TL Maddi tazminat 150.000,00 TL Manevi tazminat
KABUL EDİLEN DEĞER : 187.879,87 TL Maddi tazminat 40.000,00 TL Manevi tazminat
REDDEDİLEN MİKTAR : 4.596,00 TL Maddi tazminat (tedavi gideri) 110.000,00 TL manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 31.12.2013 günü davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı otobüste seyahat ederken sürücünün kusurlu hareketi sonucu yaralandığını, omuriliğinde kırık oluştuğunu, kazadan sonra davacının tedavisini kendisinin yaptırdığını, bugüne kadar 4.596,00 TL masraf yaptığını, psikolojik destek aldığını, bundan sonraki tedavisinin davalılar tarafından karşılanmasını istediklerini, davacının kazadan önce Japon yemekleri yapan bir şirkette aşçı yardımcısı olarak çalıştığını, ayakta durduğunu, işine artık devam edemediğini maluliyetinin oluştuğunu, iş gücü ve gelir kaybına uğradığını, davacının 1989 doğumlu ve henüz 25 yaşında olduğunu, artık spor yapamayacağını , dilediği gibi yürüyemeyeceğini, bu nedenle 150.00,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılardan, 4.596,00 TL tedavi gideri ile 1.000,00 TL maluliyet nedeni ile gelir kaybının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada davalı sürücünün kusurunun olmadığını, davacının araç içinde tutunmadığı için kazaya uğradığını, davalının aracını normal trafik akışına göre kullandığını, 17 km/s hızla ilerlediğini, araç içindeki muhtemel sarsılmadan dolayı sorumlu tutulamayacağını, olayla ilgili olarak davalının karakol beyanlarına ait tutanağın görevli memur tarafından zorla imzalatıldığını, yolcu …’ın tanıklığının olayı ortaya çıkaracağını, davalının olay anında dikkatsiz şekilde kasise girmiş olması halinde başka yolcuların da yaralanmış olabileceğini, tedavi giderlerinin muhatabının SGK olduğunu, kusursuz olduklarından manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, istenen miktarın fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının geçirdiği kazanın üzücü olduğunu, kazanın meydana gelmesinde yol ve hava şartlarının etkisinin yüksek olduğunu, davacının kusura ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, kusur yönünden inceleme yapılması gerektiğini, davacının tedaviye ilişkin harcamalarının 6111 sayılı yasaya göre SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, bu nedenle SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE G E R E K Ç E :
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyete dayalı gelir kaybı, tedavi giderinden oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporlarda;
1-Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 30/03/2016 tarihli raporda özetle;
“..
1. … oğlu, 1989 doğumlu … …’in 31.12.2013 tarihinde geçirdiği araç içi trafik kazası kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 X (2————–33) A%37
E cetveline göre %32.0(yüzdeotuzikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
2-Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 20/12/2017 tarihli raporda özetle;
“..Davalı sürücü …’in %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya … …’in %20 (yüzde yirmi) kusurlu olduğu,
Yola giren kimliği belirsiz yayanın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz tarafından dosya kendilerine tevdii edilen bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda;
1-Davacının davalılar aleyhine açtığı tazminat davasında , dava dosyası üzerinde kusur yönünden inceleme yaptırılması için dosya tevdi edilen Bilirkişiler … , tarafından hazırlanan 13.07.2018 tarihli raporda özetle ; “…Dava konusu olayda davalı sürücü …’in %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yolcu … …’in %25 oranında tali kusurlu olduğu” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
2-Davacının maruz kaldığı maddi zararın hesaplanması için dosya tevdi edilen Bilirkişi … tarafından hazırlanan 25.09.2018 tarihli raporda özetle ;
“…31.12.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı … …’in;
a-)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 3.825,08 TL,
b-)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %32 maluliyeti
ile ilgili maddi zararının = 184.054,79 TL olduğu,
c-)..dava dışı … Sigorta tarafından ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında davacıya ödenen 9.600,00 TL nin can sigortası türünden olması ve bu konudaki Yargıtay kararlarına göre de can sigortası kapsamında yapılan ödemelerin maluliyete dayalı olarak belirlenen zarardan tenzilinin mümkün olmaması nedeniyle anılan ödemin davacının zararından tenzil edilmediği,
Sayın mahkemece aksi kanaate varılarak anılan ödemenin tenzil edileceğinin kabulü halinde ise ; ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle herhangi bir güncelleme yapılmaksızın yukarıda belirlenen sürekli iş göremezlik zararından aynen tenzilinin mümkün olduğu,
d-)Manevi tazminat talepleri zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmayıp, davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının poliçe limitini aşmadığı,
e-)Dava dilekçesinde dava tarihinden (16.05.2014) itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu,
f-)Davacının talep konusu tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi hekim bilirkişinin uzmanlık alanına girmesi nedeniyle bu konuda hekim bilirkişiden ayrı bir rapor alınıp alınmayacağının takdirinin sayın mahkemeye ait bulunduğu” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
3-Davacı tarafın asgari ücret değişikliği nedeni ile ek rapor alınması talebinin üzerine dosya Aktüerya Uzmanı Bilirkişi … ‘a tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanan 11.11.2020 tarihli ek raporda özetle;
“…31.12.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yaralanarak malul kalan davacı … …’in;
a-)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 3.825,08 TL,
b-)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %32 maluliyeti
ile ilgili maddi zararının = 258.887,39 TL olduğu,
TOPLAM =262.712,47 TL
c-)Davacının değişen asgari ücretlere göre belirlenen maddi zarar toplamının davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumlu olduğu 250.000,00 TL lik poliçe limitini aşması nedeniyle;
Sigorta şirketinin sorumluluğunun = 250.000,00 TL limit ile sınırlı olacağı,
Limiti aşan (262.712,47-250.000,00)=12.712,47 TLlik tutardan sadece davalı işleten ile sürücünün sorumlu olacağı,
Sayın mahkemece davacı tarafça itiraz edilmeyen ilk rapordaki tutarların kesinleştiğinin kabulü halinde ise ilk raporda belirlenen toplam zarar tutarı olan (3.825,08+184.057,79 =187.879,87 TL’nin poliçe limitleri içinde kaldığı,
d-)..dava dışı … Sigorta tarafından ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında davacıya ödenen 9.600,00 TL nin can sigortası türünden olması ve bu konudaki Yargıtay kararlarına göre de can sigortası kapsamında yapılan ödemelerin maluliyete dayalı olarak belirlenen zarardan tenzilinin mümkün olmaması nedeniyle anılan ödemin davacının zararından tenzil edilmediği,
Sayın mahkemece aksi kanaate varılarak anılan ödemenin tenzil edileceğinin kabulü halinde ise ; ödemenin dava devam ederken yapılmış olması nedeniyle herhangi bir güncelleme yapılmaksızın yukarıda belirlenen sürekli iş göremezlik zararından aynen tenzilinin mümkün olduğu,
e-)Manevi tazminat talepleri zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmayıp, davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının poliçe limitini aşmadığı,
f-)Dava dilekçesinde dava tarihinden (16.05.2014) itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu,
g-)Davacının talep konusu tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi hekim bilirkişinin uzmanlık alanına girmesi nedeniyle bu konuda hekim bilirkişiden ayrı bir rapor alınıp alınmayacağının takdirinin sayın mahkemeye ait bulunduğu” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
4-Daha önce kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine dava konusu kaza yerinde inceleme yetkisi verilerek kusur yönünden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, davacı ve davalı taraflarla birlikte kaza mahallinde keşfen inceleme yapıldığı ve bunun sonucunda Bilirkişiler … tarafından hazırlanan 02.07.2020 tarihli ek raporda özetle;
“1-Kaza yerinde keşfen yapılan çalışmada tespit edildiği üzere yol çalışması nedeniyle yolun engebeli olduğu, sürücülerin buraya yaklaşırken hızlarını azaltmaları gerektiği,
2-Davalı sürücü …’in %75 oranında asli kusurlu olduğu,
3-Davacı yolcu … …’in %25 oranında tali kusurlu olduğu” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan maluliyet , kusur ve aktüer raporları doğrultusunda yapılan hesaplamalar sonucu; davacı vekili 12/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; 1.000,00 TL olan maluliyet tazminatı taleplerini 186.879,87 TL artırarak 187.879,87 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında ve tüm delillerin tetkiki neticesinde somut olaya bakıldığında;
Davacı yanın maddi tazminat istemi tetkik edilmiş olup; SGK tarafından davacıya dava konusu olay nedeniyle toplam 2.648,99 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğinin bildirildiği, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 55.maddesinde”..Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar , bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez..” hükmünün açık olduğu, bu durumda; olayın meydana gelmesinde davacının %25 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin (2.648,99 x % 75 ) = 1.986,74 TL si rücuya tabi olacağından anılan tutarın davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararından tenzil edileceği, kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının; 9 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 5.811,82 TL, rücuya tabi SGK ödemesi olan 1.986,74 TL’nin düşümü sonucu kazalının bakiye maddi zararının 3.825,08 TL , kazalının sürekli(kalıcı) iş göremezlik dönemindeki maddi zararının; 51 aylık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararının 15.856,51 TL ile 37 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı 168.198,28 TL’nin toplamı sonucu kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamının 184.054,79 TL olmak üzere maddi zararın toplam 187.879,87 TL tazminat alacağı bulunduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Davacı yanın tedavi giderleri istemi tetkik edilmiş olup; davacı vekilinin 27.11.2017 tarihli feragat dilekçesi ile; … Sigorta Anonim Şirketi ile dava konusu alacak için sulh olduklarını, davanın … Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı konusuz kaldığını, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı taleplerinin devam ettiğini, … Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı açılan davadan feragat ettiklerini, … Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş , davacı vekilinin 11.12.2017 tarihli dilekçesi ile; müvekkili ile … Sigorta Anonim Şirketi’nin sulh olduğuna dair protokolü sundukları görülmüş, davacı vekilinin sunduğu feragat dilekçesi doğrultusunda dosya ve kapsamının incelenmesinde, davacı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu , davacı vekilinin 27/11/2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince davacı vekilinin davadan feragat etmesi ve davadan feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu mahkememizce tespit edilmekle, davacı yanın açtığı sağlık harcamalarına yönelik maddi tazminat istemine dayalı davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanın manevi tazminat istemi tetkik edilmiş olup; Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yer almadığından TBK’nın manevi tazminata ilişkin hükümlerinin tatbikinin gerektiği anlaşılmıştır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesinin; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Bu yasal hükümler gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşımaktadır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Bu nedenle tazminatın miktarının amacına göre belirlenmesi gerekmiş olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara göre değerlendirme yapılmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52.maddesinde ; ” Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak, d) Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçları arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak, Zorundadırlar. ” hükmünün açık olduğu, Bu kapsamda yaralamalı trafik kazası neticesinde mevcut verilere göre; kaza sırasında davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı … otobüsüyle seyrederken yola gereken dikkati vermediği, bakım ve onarım alanına girmeden önce yeteri kadar yavaşlamadığı, aracının yoldaki kazılmış engebeli kısımda aşırı zıplamasına ve davacı yolcunun düşerek yaralanmasına neden olduğu, davalı sürücünün % 75 oranında asli kusurlu , davacı yolcunun % 25 oranında tali kusurlu olduğu ve meydana gelen trafik kazası kapsamında olayın ağırlığı ile verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, maluliyet / iş göremezlik oranı ve derecesi ile davalının kusur oranı, tarafların mâli ve sosyal durumları ve para satın alma gücü dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı yararına 40.000-TL manevi tazminat taktir edilmiş, fazlaya dair istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sigorta şirketinin sorumluluk kapsamı ve temerrüt tarihi yönünden yapılan değerlendirmede; 31.12.2013 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık ve sağlık gideri bakımından ayrı ayrı 250.000,00 TL’dir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/16455 ile 2013/2073 Esas sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda; davacının belirlenen geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı poliçe limiti içinde kapsamında kalmaktadır. Dava konusu uyuşmazlık haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığı gibi davacı vekili dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmuş olmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince yasal faize hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; maluliyete dayalı tazminatı yönünden; mahkememizce alınan maluliyet , kusur ve aktüer raporları doğrultusunda hesaplanan, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarla uyumlu olduğu görülen 187.879,87 TL maddi tazminatın kabulüne karar verildiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle; mahkememizce tedavi gideri yönünden açılan davanın; 6100 sayılı HMK’nın 307,309 ve 311 maddeleri gereğince vaki feragat nedeniyle reddine, maluliyete dayalı maddi tazminat yönünden; asıl ve ıslahla davacı … … tarafından davalılar … Sigorta A.Ş., … ve …letmeleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 187.879,87 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile; 169.091,89 TL’sinin tüm ferileriyle davacı … …’e verilmesine , 18.787,98 TL’sinin tüm ferileriyle temlik alan … …’a ödenmesine dair karar verilmiş, manevi tazminat yönünden; davacı … …’in davalılar … Genel Müdürlüğü ve araç sürücüsü … aleyhine açtığı davada tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, davalıların kusur oranları, davacının maluliyet oranı dikkate alınarak davacının kaza nedeniyle yaşadığı maluliyet oluşturacak şekilde yaralarını kısmen azaltılması bakımından manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (31/12/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Tedavi gideri yönünden açılan davanın;
a) 6100 sayılı HMK’nın 307,309 ve 311 maddeleri gereğince VAKİ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b)Davalılar …, … ve … Sigorta AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.596,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar …, … ve … Sigorta AŞ’ne ÖDENMESİNE,
2-Maluliyete dayalı maddi tazminat davası yönünden;
Asıl ve ıslahlı davacı … … tarafından davalılar … Sigorta A.Ş., … ve …letmeleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 187.879,87 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile;
a) 169.091,89 TL’sinin tüm ferileriyle davacı … …’e VERİLMESİNE,
b) 18.787,98 TL’sinin tüm ferileriyle temlik alan … …’a ÖDENMESİNE,
c)Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 12.834,07 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (531,45 TL peşin harç + 640,00 TL ıslah harcı + 427,00 TL tamamlama harcı olmak üzere) 1.598,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.235,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDEDİLMESİNE,
d)Davacı tarafça peşin olarak yatırılan (531,45 TL peşin harç + 640,00 TL ıslah harcı + 427,00 TL tamamlama harcı olmak üzere) 1.598,45 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 29.181,98 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
3-Manevi tazminat yönünden;
Davacı … …’in davalılar …letmeleri Genel Müdürlüğü ve araç sürücüsü … aleyhine açtığı davada tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, davalıların kusur oranları, davacının maluliyet oranı dikkate alınarak davacının kaza nedeniyle yaşadığı maluliyet oluşturacak şekilde yaralarını kısmen azaltılması bakımından manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE,
a)40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (31/12/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
c) Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 12.834,07 TL karar-ilam harcının davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDEDİLMESİNE,
d)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
e)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
4-Yargılama gideri yönünden her iki talep birlikte değerlendirildiğinde;
a)Davacı tarafça yapılan 5.822,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 3.874,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, (Davalı sigorta şirketinin 1.022,07 TL ile sorumlu TUTULMASINA)
b) Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine YEROLMADIĞINA,
c)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından İADESİNE,
Dair, davacı vekilleri ile davalılardan … vekilinin yüzüne karşı taraf ve vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır