Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/620 E. 2020/316 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/620 Esas
KARAR NO :2020/316

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:03/07/2018
KARAR TARİHİ:10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/09/2017 tarihinde … Mahallesinde … idaresindeki ve davalı … tarafından ZMSS ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı ve … idaresindeki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı … sürücüsü tali yoldan kontrol etmeden anayola çıktığı için tamamen kusurlu olduğunu, tramer kayıtlarının da tam kusur oranını belirlediğini, müvekkilinin yurtdışında aracının zararını gidermek istediğini, ancak yapılan eksper incelemesinde aracın tamirinin, aracın hurdaya ayrılması halinde elde edilecek bedelden daha fazlaya mal olacağı hesaplanmış olmakla, az olan bedel üzerinden davalı sigortaya başvuruda bulunulduğunu, aracın tamir için gerekecek miktarın 9.247,80 euro olduğunu, ayrıca 8 günlük tamir süresi için de günlük 79 euro aracı kullanamamaktan dolayı uğranılan zararın mevcut olduğunu, ancak aracın yaklaşık değerinin 14.950 euro olduğunu, hurda değerinin ise 6.200 euro olduğunu, bu halde müvekkilinin kaza sebebi ile zararının 8750 euro olduğunu, bu miktar zararın giderilmesi için davalıya başvurulduğunu ve başvuru üzerine davalı sigortanın müvekkiline 4.076,83 euro ödemede bulunduğunu, ancak eksper raporunda tespit edilen alacağın ve gerçek zararın bu miktar bedel ile giderilmesinin mümkün olmadığını, 4.671,17 euro alacağın temerrüt tarihinden itibaren kamu bankalarının 1 yıllık euro mevduatına uyguladıkları en yüksek faiz ile birlikte tahsil tarihindeki TL karşılığının masraf ve vekalet ücreti ile hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01/09/2017 tarihinde davacının maliki olduğu … plakalı araca müvekkili şirketçe 06/01/2017-24/12/2017 vadeli … sayılı KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucu meydana geldiği iddia edilen hasara ilişkin maddi tazminat hükümleri uyarınca 4.671,17 euro (24.782,89 TL) sigorta tazminatı talep ettiğini, davaya konu kazaya ilişkin müvekkili sigorta şirketi tarafından, davacıya ödeme yapılmış olduğundan taraflarına yönetilen kötü niyetli ve haksız davanın reddinin gerektiğini, yapılan ekspertiz çalışmaları doğrultusunda dava konusu araçta meydana gelen “gerçek zarar” 19.049,00 tl (4.076,83 euro) olarak tespit edildiğini, bu tutarın 22/02/2018 tarihinde davacıya ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediğini, müvekkili sigorta şirketinin ekspertiz incelemesi sonucunda bulunan hasar tutarının yanında davacı tarafın talebinin oldukça fahiş olduğunun açık olduğunu, diğer taraftan haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu hasarın müvekkili tarafından davadan önce ödenmiş olduğundan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, her halde kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, tüm delillerin toplanmasından sonra dava dosyasının konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile ZMMS sigortası genel şartları B.2.1 maddesi kapsamında gerçek zararının tespit ettirilmesini, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bilirkişi Dr.Müh…. 06/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda;
“SONUÇ : Yukarıdaki incelemeye göre olayda
1. Davacı aracı sürücüsü … kusursuzdur.
2.Sigortalı araç sürücüsü … % 100 oranında kusurludur.
HASAR MÜTALAASI; Davacıya ait … plakalı otomobil, … marka, … model ve … 2 kapılı tipinde olup, 12.09.2017 tarihinde …’da Motorlu Araç Eksperi … tarihinde hasar ekspertizi yapılmıştır* Fotoğraflara göre aracın sol önü hasarlıdır.
Ekspertiz sonucu KDV hariç tamir masrafı 7.771.26 Euro ve KDV dahil 9.247.80 Euro olarak tespit edilmiştir. Değişimi yapılan parçalar fotoğraflarda görülen ve olayda meydana gelen hasarla ilişkili olup parça değeri yurt dışındaki rayiçlerle uyumludur.
Ekspertiz raporunda belirtilen İşçilik giderleri de …’daki rayiçlere uygundur. Raporda aracın 147016 km’de olduğu, İkame değerinin 14.950*00 Euro ve hurda değerinin
6.200.0 Euro olduğu, ayrıca onarımın 8 iş gününde yapılabileceği ve gün başına kullanım kaybının da 79.00 Euro olduğu belirtilmiştir.
Aracın ikame değeri ile hurda değeri arasındaki fark ve gerçek net zarar 8.750,00 Euro olur. Davalı … davacıya 4.076.83 Euro ödemede bulunmuştur. Davalı … tarafından görevlendirilen … Hizmetleri Ltd. Şti eksperi … tarafından hasar ekspertizi yapılmış ve sonuç olarak işçilik dahil KDV hariç 19.049.00 TL onarım gideri hesaplanmış, bu miktarın TL karşılığı 4.076.83 Euro olarak ödenmiştir. Türkiye’de yapılan hasar hesabında Türkiye şartlarındaki parça ve işçilik fiyatları ve hasar tarihindeki MB kuru dikkate alınmıştır.
Davalı vekili tarafından davaya verilen cevapta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.02.2001 tarih ve 2001/19-17 Esas ve 2001/11 Karar saylı kararına yer verilmiş ve zarar gören ve zarar verenin Türk vatandaşı olması halinde taraflar arasında bir sözleşme olmamasına göre tazminat talebinin yabancı paraya hükmedileceği konusunda yasalarımızda açık bir hüküm bulunmadığı, buna göre davacı zararının haksız fiil tarihindeki memleket parası İle hüküm kurulması gerektiği savunulmuştur.
Davacı vekili tarafından cevaba verilen cevapta HGK tarafından 2001’de verilen karardaki görüşünün değiştiğim, nitekim HGK 06.04.2016 tarih ve 2014/17-703 E 2016/497 sayılı kararında …’da İkamet eden ve geçici olarak getirdiği aracını Türkiye’de trafik kazası sonucu hasara uğrayan davacının aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağı, araç sahibinin aracının Türkiye’de veya İkamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakkı bulunduğu, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin TL karşılığının tazminine karar verilmelidir demek suretiyle talepleri yönünden görüş oluşturduğu belirtilmiştir.
Eksper … raporun tanzimi sırasında davacı ile temas sağlamış ve aracın …’da onandığı bilgisini almıştır. Son Yargıtay HGK kararı göz önüne alındığında …’da yapılan ekspertiz ile bulunan onarım giderinin davalı tarafça ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Araçta meydana gelen net zarar 8.750.00 Euro olup davalı tarafından ödenen 4.076.83 Euro tenzil edildiğinde kalan davacı alacağı 4.67331 Euro olur.
Dava dilekçesinde alacağın temerrüt tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıllık Euro mevduatına uyguladıkları en yüksek faiz ile birlikte tahsil tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı talep olunmaktadır.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde 2017 yılı poliçe limitinin 33.000.00 TL olduğunu, ödenen 19.049.00 TL dikkate alındığında kalan davalı şirket sorumluluğunun 13.951.00 TL olacağını belirtmiştir.Kanaatimi saygı ile arz ederim. “şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişiler Dr.Müh…. ile … 09/03/2020 tarihli ek raporunda; “davalı … şirketince davaya cevap dilekçesinde yer alan kabulleri kapsamında davacı tarafça dava konusu kaza sonrasında başvurulmak suretiyle tazminat talebinde bulunulduğu ve 22/02/2018 tarihinde trafik poliçesi teminatı dahilinde … plakalı otomobilde oluşan hasarlar karşılığı kısmen tediyede bulunulduğu anlaşıldığından sigortacının bu tarihten itibaren temerrüde düştüğü ve hakkında faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Buna göre; raporumuzda detayları yer alan tespitler kapsamında nihai takdir ve değerlendirme sayın mahkemeye ait olmak üzere; davalı yanın davacı zarar görene karşı poliçe limiti dahilinde (31.000,00 TL – 19.049,00 TL= 11.851,00 TL bakiye limit) kapsamında … Sigorta A.Ş.’nin davacıya karşı 22/02/2018 tarihinde yapılan kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olması gerektiği tespit edilmiştir.”şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacıya ait aracın davalı sigortalısının kusuru ile hasara uğradığından bahisle eksik ödenen tazminat bedelinin davalı … şirketinden tahsili amacıyla açılan tazminat davasından ibarettir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; denetime elverişli ve gerekçeli olmakla hükme esas alınan bilirkişi raporlarında tespit üzere; davacıya ait araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusursuz olmakla birlikte sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine aykırı davrandığından kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacının …’da yaşıyor ve aracının … plakalı olduğu, Türkiye’de kısa bir dönem bulunduğu sırada aracının kazaya karıştığı, HGK 06.04.2016 tarih ve 2014/17-703 E 2016/497 sayılı kararı gereğince davacının aracının onarımı için …’da yaptığı masraflar nedeniyle Euro üzerinden talepte bulunmasının mümkün olduğu, aracın …’daki onarımına ilişkin parça fiyatları ve işçilik ücretleri piyasa rayicinde olmakla kadri maruf bulunduğu, aracın yurt dışındaki ikame değeri 14.950 Euro ve 6.200 hurda değeri arasındaki fark 8.750 Euro olmakla bu bedelin davacının gerçek net zararı olduğu, davadan önce davalı tarafça ödeme yapılmış olmakla ödeme tarihi itibarıyla Euro kurunun 4,6725 olduğunun kabulü ile davacıya 19.049 TL karşılığı 4.076,83 Euro ödemesi yapıldığının anlaşıldığı, hesaplanan 8.750 Euro zarardan ödenen bedel çıkarıldığında bulunan 4.673,37 Euro davacı alacağının davalının bakiye sorumluluk limiti dahilinde karşılanmasının gerektiği, davalı tarafça kabul edilen kur oranı gereğince 33.000 TL poliçe sorumluluğundan 19.049 TL çıkarıldığında ödeme tarihi itibarıyla bilirkişi raporunda tespit edilenin aksine 13.951 TL karşılığı 2.985,76 Euro bakiye sorumluluk limiti kaldığı, bilirkişi heyetince TL üzerinden bakiye limitin ödenmesi gerektiği ifade edilmiş ise de az önce açıklandığı üzere …’da yaşayan davacının Euro üzerinden talepte bulunmasının mümkün olduğu, ayrıca davalı yan eksik ödeme yapmakla ödenmeyen kısım yönünden temerrüde düştüğünden temerrüde düşmese idi “davacının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farka” ilişkin davacı yanın munzam zararını karşılamakla yükümlü olduğu, bu nedenle davalının temerrüde düştüğü tarih itibarıyla geçerli olan kur oranı esas alınarak davalının bakiye sorumluluk limitine tekabül eden Euro tutarı bulunarak bu meblağa hükmedilmesi halinde davacının munzam zararının da karşılanacağı anlaşıldığından; davanın 2.985,76 Euro üzerinden kabul edilerek davacının bakiye tazminat talebinin davalı poliçe limiti dışında kalması nedeniyle yerinde olmadığı anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2.985,76 Euro maddi tazminatın 22/02/2018 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.082,10 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 423,23 TL’nin mahsubu ile bakiye 658,87 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 423,23 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 459,13 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 214,50 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 814,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 520,62 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza