Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/618 E. 2019/235 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/618
KARAR NO : 2019/235
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15,500,00.-TL harç esas değerli 27.09.2012 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilin …’ye devrinden önce davalı … A.Ş.’nin … Şubesine … hesap açım tarihli 20.000.-TL bedelli % 95 faiz oranlı bir hesap açıldığını, ve müşteri no; … numaralı hesap cüzdanı tanzim edilerek kendinse verildiğini, banka yönetimine 22.12.1999 tarihinde BDDK tarafından el konularak yönetiminin … ye devri üzerine hesap bedellerinin kendisine ödenemediğini, bankanın kuruluşundan beri bankalar yasası gereği devlet gözetimi ve denetimi zorunlu bulunduğunu, söz konusu bankaya el konulduğu güne kadar merkez bankası genelgesine uyulmadığını, düzenlenecek her belgenin altında ” … hesaplar devlet güvencesinde değildir” ibaraleri eklenmediğini bunun aksine … A.Ş. Görevlilerince tüm mevduatın … hesaplara yönlendirildiğini, açılan hesapların … hesap olduğunun bile açıklanmadığını, yapılan araştırmada … A.Ş. Nin kendi bünyesinde çalışmakta bulunan şahısları kurucu gösterdiği kuruluş sermayesinin kendisi tarafından karşılandığını, böyle bir paravan banka kurarak bankalar yasasında mevcut sınırlamalarını aştığı ve bu şekilde müvekkil parasının … A.Ş. Vasıtası ile şirketlerine aktarıldığının anlaşıldığını , söz konusu bankanın yöneticileri ve hissedarları hakkında da bankaya el konulduktan sonra soruşturma açıldığını, ve bu soruşturma sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … K. Sayılı ilamı ile de ceza aldıklarını ve bu ilamın kesinleştiğini , … A.Ş. Ne yatırdığı mevduatın görünüşte KKTC.de kurulu … Ltd. Adlı paravan bankaya havale edilmiş gibi işlem yapılmasına rağmen gerçekte bunun yapılmadığı ve para … A.Ş. Nezdinde kaldığını beyanla ; Yukarıda arz edilen sebeplere müsteniden davacı müvekkili tarafından yatırılan ve davalı tarafından ödenmeyen ; … hesap açım tarihli 20.000,00 TL bedelli % 95 faiz oranlı hesaba yönelik alacağın … tarihinden başlamak kaydı ile hesap cüzdanında belirtilen yıllık faiz oranı olan % 96 dan başlamak üzere vade sonu olan 25.02.2000 tarihine kadar % 96 akdi faiz , bu tarihten sonra da 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline tüm taleplere yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına dava masrafları ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Husumet itirazları olduğunu davacının hasım ve muhatap olarak … Ltd. Şti. Yi göstermesi ve bu tüzel kişiden alacağını talep etmesi gerektiğini, müvekkili banka ayrı bir tüzel kişi olduğundan ve davacının müvekkili banka nezdinde hesabı bulunmadığından herhangi bir sorumluluğu ve ödeme yükümlülüğü olmadığını, zaman aşımı itirazları olduğunu, huzurdaki davanın zaman aşımına uğradığım 10 yıllık zaman aşımının söz konusu olduğunu, itirazlarının göz önünde bulundurularak davanın zamanında açılmaması sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, somut olayda müvekkili bankanın kendisineverilen talimatı ( ve dolayısıyla ödem yetkisi ) kapsamında söz konusu meblağı … Ltd. Şti. Hesabına gönderildiği , hesaba ilişkin olarak davacıya hesap cüzdanı teslim ettiğini ve müvekkili bankanın sorumluluğunun sona ermiş bulunduğunu, müvekkili banka ile … Ltd. Şti. Nin farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, usulüne uygun aciz vesikası alınmadığını, davacının … Hesap cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını, yapılan bu işlemi benimsediği anlamına geldiğini, davacı serbesbt iradesiyle daha fazla getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini müvekkili banka tarafından davacının iradesinin yanı kılmasının söz konusu olmadığını, kurucusu veya hissedarı olmadığı … LTd. Şti. Nin faaliyetlerinden dolayı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip … A.Ş.nin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının … A.Ş. Tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını davacının daha yüksek faiz getirisi alabilmek düşüncesiyle parasını bu yolla değerlendirmeyi seçtiğini, davacı parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içersine girmesi gerekirken kendisinden beklenen bu özeni göstermediğini müvekkili bankanın … Ltd. Şti. Nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadığını müvekkili bankanın davacı talebi doğrultusunda havale işlemini yerine getirdiğini, dava konusu işlemler tarihinde …aların Bankalar kanuna tabii olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların tasarruf sigorta kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunduğu şeklinde bir kabul mevcut olmadığını, sonuç olarak öncelikle müvekkili … açısından yargı yolu , yetki ve husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan , yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Mahkemesine gönderilmesine, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini , bu itirazlarının reddi halinde, süresinde açılmayan davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine , aksi halde davanın esasdan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalılardan … A.Ş. banka vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu, 16.10.2012 havale tarihli dilekçesiyle , … ile … Yardımlaşma Kurumu arasında yapılan hisse devir sözleşmesi gereğince hisse devir tarihinden önceye tekabül eden ve açılacak tüm davaların … ‘na yazılı olarak bildirileceği ve bilahare davanın ihbar olunacağı ve hukuki sorumluluğun … ‘na ait olacağının kararlaştırıldığını, davanın … ‘na ihbarını talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. Banka vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu …10.2012 havale tarihli taraf teşkili konulu dilekçe sunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 07/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacıların … tarihinde …’ta mukim …-… Ltd. Şti’ne hitaben 20.000,00 TL (20.000.000.000,00 eski TL) mevduatına 25.02.2000 vadeli %95 faiz oranı ile hesap açtırdığı davacının ve onun durumundaki …-… hesaplara para yatıran kişilerin … A.Ş. Yöneticileri tarafından iradelerinin fesada uğratılarak , haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıklarının bankalar yeminli Baş murakıp raporu , ….Ağır Ceza mahkemesi kararı ve Yargıtay’ın bu konudaki onama kararlarında belirtilmiş olduğu, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, … A.Ş. Tüzel kişiliğinin …-… Ltd. Şti. Adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği , buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu, paraların Yargıtay kararında yer aldığı üzere, KKTC ‘de kurulu …-… Ltd. Şti. Ne gönderildiğine dair dekont ya da mahsup belgesi ibraz edemediği Davacının davalı bankadan … tarihi itibarıyle 20.000,00.-TL anapara alacaklı olduğukabul edildiği takdirde , bu tutar anapara alacağına … hesabın son temdit tarihinden ödeme tarihine kadar TCMB’nin o tarihte yürürlükte olan % 80 ve müteakiben ilan edilen avans faizi oranlarında hesaplanacak temerrüt faizi talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Mahkememizin … Esas ve 2015/207 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının kabulüne karar verilmiş, kararın davalı … A.Ş. vekili ile ihbar olunan … vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın… Esas ve … Karar sayılı 13/04/2016 tarihli bozma ilamı ile;
“1-İhbar olunan … vekilinin 04/06/2015 havale tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı ayrıca, …’a karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı gibi, karar başlığında ihbar olunan sıfatı ile gösterilmiş olup, aleyhine herhangi bir hüküm de tesis edilmediğinden, süresinde usulünce yapılmış bir temyiz istemi bulunmadığı gibi, hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından ihbar olunan … vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davalının sorumluluğunun BK’nın 41, 55 ve TTK’nın 336’ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacının zararını … asından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı … A.Ş. vekilinin aşağıdaki (3) no’lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu hesabın açılmasını teşvik eden … A.Ş’nin 22/12/1999 tarihinde …’ye devir olunduğu, 26/01/2001 tarihinde ise … A.Ş. ile devren birleştirildiği, yine … ile … A.Ş. (sonraki unvanı …) arasında yapılan 09/08/2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile külli halefiyet prensipleri çerçevesinde bu banka ile birleştirildiği, anılan sözleşmenin 6.13 maddesi uyarınca bankanın devir tarihinden önceki döneme ait olması kaydıyla, devir alan bankanın maruz kalabileceği her türlü taleplerden doğacak tüm yükümlülükten ve bunlara ilişkin olarak mahkemelere intikal etmiş bulunan dava, takip ve benzer işlemlerin sonuçlarından …’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, davacı alacağının, esasen fona devredilen … A.Ş’nin işlemi olduğu, somut uyuşmazlık itibariyle davalı banka ile …’nin 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf bulunduğu dikkate alınmadan hüküm fıkrasının 2 ve 3 no’lu bentlerinde yazılı olduğu şekilde harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı … A.Ş. yararına bozulmasına karar verilmiştir.
4-… vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise, davacı tarafça davanın sadece … A.Ş’ye husumet yöneltilerek açılmış olmasına, yargılama sırasında … vekili tarafından fer’i müdahale talebinde bulunulmasına ve mahkemece de müdahale talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, …’nin karar başlığında davalı olarak gösterilip, hükmedilen alacağın da davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle aleyhine hüküm tesisi doğru olmamış, kararın … yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından mahkememizde açılan işbu davanın son duruşmasında, davacı tarafın duruşmadan haberdar olduğu halde duruşmaya gelmemesi sebebiyle, HMK 150. maddesi gereğince, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar tarihinden itibaren üç (3) aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen, davacı tarafın davasını yenilemediği anlaşıldığından, HMK 150. maddesi gereği aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizde görülmekte olan davanın, HMK 150/5 md gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 297,00-TL peşin harçtan 44,40-TL’nin mahsubu ile artan 252,60-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Feri Müdahil … tarafından sarf edilen 15,30-TL masrafın davacı taraftan tahsili ile feri müdahil tarafına verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/1 maddesine göre hesaplanan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2019

Katip …

Hakim …