Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/6 E. 2020/493 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/6 Esas
KARAR NO : 2020/493
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/08/2014 tarihinde Genel Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinden 100.000 TL’lik bono alındığını, müvekkilinin cari hesaptan dolayı davalı şirkete olan borcu için 20/02/2018 tarihli 30.000 TL tutarlı ve 28/02/2018 tarihli 30.000 TL tutarlı çekleri verdiklerini, davalının vade tarihlerini beklemeden 100.000 TL’lik borcun 60.000 TL’sini icraya koyduğunu beyanla icra takip baskısı altında ödemiş olduğu 72.638,76 TL’nin istirdadı ile davalının %20 kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istirdat davası açmasında hukuki bir yarar bulunmadığını, davanın dava şartının eksik olduğunu, davacının takip konusu senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, senedin kambiyo senedi olduğunu, taraflar arasında imzalanan faktoring sözleşmesinin 5. Maddesi uyarınca borçlunun ödemesini geciktirdiği, ödeme güçlüğü çektiği, borçların vadelerinde tamamen ödenmeyeceğinin önceden anlaşıldığı hallerde vadesi gelmeyen her türlü çek ve senedin ve bütün olarak faktör olan tüm borçlarının herhangi bir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın takibe konulabileceği şeklinde hüküm bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı aleyhine toplam 60.196,03 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinden ibaret bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … , hukukçu … ve sektör bilirkişisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 31/10/2018 bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Davacının; (bono nun aslında teminat olarak verildiğini, borcun henüz muaccel olmadığına dair delil olmak üzere;) Taraflar arasında akdolunan sözleşmeyi, … Hesap kat ı ile ilgili ihtarnameyi, … davaya konu senet suretini, taraflar arasında yapılan faktoring işlemlerini ve Takip dosyasını, delil olarak sunduğu görülmüştür.
Davalı Yan Defter ve Kayıt İbrazı ;
Taraflar arasındaki Faktoring Sözleşmesi 2014 yılında akdolun muş, davaya konu Faktoring ve takip işlemi ise 2017 yılında yapılmış olmakla,
Davalı … Şti nin; 2014-2015-2016-2017 yıllarına ait yasal defterlerinin (Yevmiye Defteri + Defteri Kebir + Envanter Defterinin) açılış ve kapanış Noter Tasdiklerini usule uygun yaptırdığı, (Ek:1- defter Tasdikleri)
Davaya konu olan ve 2017 yılına yapılan Faktoring İşlemine ilişkin olmak üzere, Alacak Bildirim Formu – Fatura Fotokopileri, Çek Senet Tevdi Bordrosu, Ödeme Talimatı, Ödeme dekontunu ve İskonto Ön Ödeme Çalışmalarını, sunduğu,
Davaya konu Faktoring İşlemleri ile ilgili 2017 yılına ait cari hesap ekstrelerini ibraz ettiği,
Davacı tarafından teminat senedi olduğu iddia olunan, davaya 100.000,-TL lık senedin fotokopisini, sunduğu görülmüştür.
Taraflarca Sunulan Belge ve Kayıtlarının İncelenmesi;
Davalı … AŞ nin davaya konu senedin iktisabındaki, haklılığı veya haksızlığının, senedi iktisapta kusuru bulunup bulunma dığının, senedi iktisap ederken keşideci veya cirantalarının aleyhine kasıtlı olarak hareket edip etmediğinin ortaya konulabilmesi, bu senedi (temlik edilen fatura ekinde devir alıp almadığının) devir almış ise; devir almış olduğu faktoring işlemlerinde, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasası ile (Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik ) ve Sözleşme esasları ile BDDK tarafından yayınlanmış olan Genelge ve Tebliğ esaslarına uygun işlem yapıp yapmadığının, davaya konu senedin Teminat Senedi olup olmadığının tespiti ile ortaya konulabile cektir. Kanaatine varılmaktadır.
Bu kanaat çerçevesinde davaya konu faktoring işlemlerinin inceleme ve irdelenmesi, aşağıdaki bölümlerde yapılmıştır.
Davaya Konu Faktoring İşlemlerinin İncelenmesi ve İrdelenmesi;
Yukarıda da belirtildiği üzere; davaya konu (iki adet) Faktoring işlemi ile ilgili olmak üzere; Faktoring Sözleşmesi, Alacak Bildirim Formu – Fatura Fotokopileri, -Çek Senet Tevdi Bordrosu, Ödeme Talimatı, Ödeme dekontu ve İskonto Ön Ödeme Çalışmaları sunulmuş olup;
Yasal zorunluluk olmakla; taraflar arasında, 27.08.2014 tarihli ve 500.000,-TL limitli bir Faktoring Sözleşme sinin akdedildiği, görülmüştür.
Davaya konu ilk Faktoring işlemi 28.08.2017 tarihinde yapılmış olup; Davacı tarafın 28.08.2017 tarihli ALACAK BİLDİRİM FORMU ekinde, (davacı) Faktoring müşterisi … – … tarafından … İnş Ltd Şti e kesilen 10.08.2017 – … tarih ve sayılı 34.644,81 TL lık faturanın 30.000,-TL lık kısmının … Faktoring AŞ ne temlik edildiği,
Faturanın temlik alınan 30.000,-TL lık kısmının bedelini karşıla yacak olan; keşidecisi … İnş Ltd Şti -lehine keşide edileni (davacı) … – keşide tarihi 28.02.2017 – miktarı 30.000,-TL olan – … no.lu çekin ciro yoluyla (Ödeme Aracı Tevdi Bordrosu ile) Faktoring Şirketine devredildiği,
30.000,- TL lık fatura meblağının temliki ile Kullandırılacak olan 24.500,-TL nın YK Bank nezdindeki hesaplarına EFT edilmesi şeklinde ki Ödeme Talimatının verildiği,
Davalı … Şti tarafından Ön İskonto Ödeme Çalışmaları yapılarak (temlik alınan 30.000,-TL lık alacağa, 28.02.2018 olan çek vadesine uygun olarak, ortalama 186 gün vade üzerinden %31 faiz, %1 Komisyon, 25,-TL Çek masrafı, 108,09 Ek Masraf, %5 bsmv olmak üzere toplam 5.500,-TL lık bir kesinti ile) davacıya 28.08.2017 tarihi itibariyle (ödeme talimatında belirtilen hesabına) 24.500,-TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
(Ek: 3- Alacak Bildirim Formu – Fatura – Ödeme araçları / çek senet Tevdi Bordrosu ve Ön Ödeme Talimatı – İskonto Ön Ödeme Çalışması – Kesintiler Faturası – Ödeme Dekontu – Hesap Ekstresi )
Davaya konu ikinci Faktoring işleminin ise 07.09.2017 tarihinde yapılmış olup; Davacı tarafın 07.09.2017 tarihli ALACAK BİLDİRİM FORMU ekinde, (davacı) Faktoring müşterisi … – … tarafından …… İnş Ltd Şti e kesilen 2.08.2017 – … tarih ve sayılı 90.022,- TL lık faturanın 30.000,-TL lık kısmının … Faktoring AŞ ne temlik edildiği,
Faturanın temlik alınan 30.000,-TL lık kısmının bedelini karşıla yacak olan; keşidecisi …… İnş Ltd Şti -lehine keşide edileni (davacı) … – keşide tarihi 20.02.2018 – miktarı 30.000,-TL olan – … no.lu çekin ciro yoluyla (Ödeme Aracı Tevdi Bordrosu ile) Faktoring Şirketine devredildiği,
30.000,- TL lık fatura meblağının temliki ile Kullandırılacak olan 25.050,-TL nın YK Bank nezdindeki hesaplarına EFT edilmesi şeklinde ki Ödeme Talimatının verildiği,
Davalı … Şti tarafından Ön İskonto Ödeme Çalışmaları yapılarak (temlik alınan 30.000,-TL lık alacağa, 20.02.2018 olan çek vadesine uygun olarak, ortalama 168 gün vade üzerinden %30,50 faiz, %1 Komisyon, 25,-TL Çek masrafı, 11,29 Ek Masraf, %5 bsmv olmak üzere toplam 4.950,-TL lık bir kesinti ile) davacıya 07.09.2017 tarihi itibariyle (ödeme talimatında belirtilen hesabına) 25.050,-TL ödeme yapıldığı, görülmüştür.
Bu İki Faktoring İşleminden Dolayı, Davacının Fakto Ring Şirketine;
-28.08.2017 tarihli işlemden dolayı 30.000,-TL
-07.09.2017 tarihli işlemden dolayı 30.000,-TL olmak üzere toplam 60.000 TL borçlardığı Görülmektedir.
28.08.2017 Tarihli Borcun Vadesi 28.02.2018
07.09.2017 Tarihli Borcun Vadesi 20.02.2018 olarak Belirlenmiştir.
Davaya konu (istirdat ile ilgili) alacağı oluşturan işbu iki adet faktoring işleminin yapılmasında;
Tarafların; 6361 s.lı Finansal Kiralama Faktoring ve Finans man Şirketleri yasasına, bu yasa kapsamında çıkarılan yönetmelik, ile BDDK tarafından çıkarılan genelge ve Tebliğler e uygun hareket ettikleri, kusurlu davranış ve işlemlerinin bulunmadığı, kanaatine varılmıştır.
Davaya konu senet ile ilgili olmak üzere;
Senet Sureti Sunulmuş Olup (ek:5) , İncelendiğinde; Senedin; 6361 s.lı Yasa – bu yasa kapsamında yayınlanan Yönetmelik – BDDK tarafından yayınlanmış genelgelerde belirtilen; bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığı, İşbu senedin; Alacak Bilirim Formu ekinde Temlik edilmiş Faturalar ekinde, Faturaların bedelini karşılayacak, ciro yoluyla Faktoring Şirketine devredilmiş bir SENET de olmadığı, Bu Senedin Faktoring Şirketi tarafından (fatura veya benzeri bir belgeye dayandırılmadan) satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığı görülmektedir.
Yani Bu senet alındığında, bedeli ile davacı … müşterisi finanse edilmemiş kendisine herhangi bir ödemede bulunulmamış veya bu senedin tahsili Faktoring Şirketi tarafından üstlenilmemiştir. Zira Senet Borçlusu Faktoring Müşterisi (davacı) … – … dur.
Yukarıda Da Belirtiliği Üzere, Taraflar arasındaki Faktoring Sözleşmesi 27.08.2014 tarihinde 500.000,-TL limit ile akdedilmiş olup; akdolunan bu sözleşme ile birlikte, Davalı … tarafından; Davacı … Müşterisin den; Tanzim tarihi Sözleşme tarihi ile aynı olan;
-27.08.2014 TANZİM TARİHLİ -Borçlusu (davacı) … – … ve, alacaklısı (davalı) … Faktoring AŞ olan, 500.000,- TL bedelli, bir senet alındığı görülmektedir.
Davalı …; Faktoring işlemlerinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla bu senet üzerinden takibe geçmiş olup;
Davacı müşterisi … San ve Tic Ltd Şti ise; Takibe konu edilen bu senedin teminat senedi olduğunu, Teminat olarak verilmiş olan bu senede dayalı takibin hukuka aykırı olduğu, bu senede istinaden borçlu bulunmadıklarının tespiti ile senetin iptaline ve senet üzerinden takibe geçilmiş olmakla; İcra tehdidi altında Takip Dosyasına 27.12.2017 de ödenen 72.638,76 TL nın faizi ile birlikte istirdadına … karar verilmesini … Talep ve dava etmiştir.
Davacı ; Davaya Konu Bu Senedin Teminat Senedi Oldu Ğunu Beyan Etmiş Olmakla Birlikte; Teminat Senedi; Bir Sözleşmeye konu olan işin ifasının gereği gibi yerine getirilmemesi halinde karşı tarafın zararını tazmin etmek amacıyla güvence için hazırlanmış bir belge olup; bir senedin teminat senedi olabilmesi için üzerinde “Teminattır” ibaresi dahi yeterli görülmemekte olup; Yargıtay ın yerleşik ve süreklilik arz eden içtihatları na göre; “neyin teminat olduğu senet üzerinde açıklanmalı” veya “ayrı bir belge ile senedin Teminat Senedi olduğu” belirlenme lidir. Aksi durumda senedin Teminat Senedi vasfını taşımadığı kabul edilmektedir.
Y 19 HD nin 2014/11410 E ve 2014/13843 K s.lı Kararında; “Dava; bonoya dayalı olarak Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla başlatılan takibe karşı senedin, Teminat Senedi olmasından bahisle Takibin iptali işlemine ilişkindir. Takip dayanağı senedin Teminat Senedi olduğu iddiasının “Hangi İlişkinin Teminatı Olduğu “senet üzerine yazılmak suretiyle, yada yazılı bir belge ile ispatlan ması gerekir…..” …Denildiği görülmektedir.
Gerekli şartları ihtiva etmeyen ve Teminat Senedi olarak kabul edilmeyen senet için Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip Yapılması mümkündür. Teminat Senedi vasfını taşıyan bir senedin ise ancak Genel Haciz yoluyla takip edilmesi ya da bir alacak davasına konu edilmesi Söz konusu olabilmektedir.
YHGK nun 2012/12-768 E ve 2013-312 K s.lı Kararında, Teminat Senedi vasfını taşımayan senetler hakkında; Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip yapılabileceğine değinilmiş; “…dava Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe konu senedin; alacaklı Banka ile düzenlenen Kredi Sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine … verildiğinden bahisle; Takibin İptaline ilişkindir. …. Takipte dayanılan bonoda, bononun teminat amaçlı verildiğine, yönelik bir açıklama olmadığı gibi, taraflar arasında düzenlenen Kredi Sözleşmesinde de, dayanak senedin teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. …. Mahkemece itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken …. Kabulüne karar verilmesi uygun görülmemiştir. …” denildiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığı altında bakıldığında; davaya konu senet üzerinde, senedin Teminat Senedi olduğuna dair bir ibare rastlan mamış – bir şerh görülememiş, Senedin arka yüzüne hangi konu için teminat senedinin hazırlandığı özetlenmemiş, veya senedin yazılı bir belge ile teminat senedi olduğu ispatlanmamış ve Taraflar arasında akdolunan Faktoring Sözleşmesinde de (davaya konu bu senedin) Teminat Senedi olduğu na dair bir ibare de görülememiş olmakla; .
Senedin Teminat için değil; kullanılan Faktoring Kredilerinin İfası amacıyla verilmiş / diğer bir deyişle (davacı) Faktoring Müşte risinden, kredi borçlarının ifası uğruna alınmış bir senet olduğunun kabulü gerektiği, …. Düşünülmekle, Teminat Senedi olmayan, Yönetmeliğin 8/2 maddesi içerisinde yer almayan senet ile ilgili olmak üzere; davalı … tarafından “Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe” geçilebileceği kanaatine varılmaktadır.
Hesabın Kat Edilmesi ;
Hesabın Kat ı ;
Alacaklı (davalı) Faktoring Şirketinin, davacının Temlik etmiş olduğu faturalara ilişkin yapılan Faktoring ödemelerinin teminatı olarak faktoring müşterilerinden almış olduğu çeklerin tahsil (karşılıklı veya karşılıksız çıkma) durumlarını; …
Faktoring Şirketi (TBB) T. Bankalar Birliği Üyesi olmakla; TBB nezdinde kurulan RİSK MERKEZİ nden sorgulamakta olup, … davacı tarafından teminata verilen 2 adet çekin keşidecilerinin, keşide etmiş oldukları diğer çekleri ödeyemedikleri istihbari bilgisine ulaşmış olup;
(Ek: 6-Karşılıksız Çek Sorgusu belgeleri)
Bu olumsuz istihbarata istinaden, teminata aldığı çeklerinde ödenme yeceği düşüncesi ile davacının Faktoring Hesaplarını (vadesi gelme den) 19.12.2017 tarihi itibariyle kat etmiştir.
Hesabın Kat Dayanağı;
Davacı … Müşterisi … – … borcun vadesi gelmeden kat edilemeyeceği itirazında bulunmakla bir likte; bu konuya taraflar arasında akdolunan Faktoring Sözleşmesinin “IV- Sözleşmenin Süresi, Sona Ermesi ve Sonuçları” başlıklı Bölümündeki (1,2,3, 4,ve 5 md lerinde) açıklık getirilmiş olup; “…müşterinin akde aykırı davranışı, kredibilitesi ve mali durumunda olumsuz etkenlerin ortaya çıkması halinde, Faktoring in, herhangi bir mehil tayin etmeksizin sözleşmeyi derhal sona erdirebileceği …” nin yer aldığı görülmektedir.
İhtarname Keşide Edilmesinin Tespiti;
Taraflar arasında gerçekleştirilen Faktoring işlemleri ile ilgili 28.08.2017 Tarihli 30.000,-TL lık Faktoring Borcunun Vadesi 28.02.2018 07.09.2017 Tarihli 30.000,-TL lık Faktoring Borcunun Vadesi 20.02.2018 olmakla birlikte; (yakarıda belirtilen sebeplerle) davacının Söz leşmesi Faktoring Şirketi tarafından (vadesinden evvel) 19.12.2017 tarihinde kat edilerek feshedilmiştir.
Kat ile birlikte davalı borçluya; … Noterliği’nin 19.12.2017- … t ve y no.lu İhtarnamesi keşide edilmiş olup; Özetle;
“…yapılan faktoring işlemlerinde teminata alınan; 20.02.2018 keşide tarihli 30.000,-TL tutarlı … no.lu … …ltd Şti keşideli 28.02.2018 keşide tarihli 30.000-TL tutarlı … no.lu … İnş…Ltd Şti keşideli …”
Çeklerin keşidecilerinin çeklerinin ödemedikleri TCMB kayıtların dan öğrenildiği, konu çeklerinde ödenmelerinin yapılmayacağının kesinleştiği, 60.000,-TL lık borcun derhal ödenmesi … aksi halde yasal yollara başvurulacağı…” ihtarında bulunulmuştur.
Temerrüt Tarihinin Tespiti ;
İhtarname 19.12.2017 tarihinde keşide edilmiş olmakla birlikte; Faktoring tarafından (tebliğden evvel) 20.12.2017 tarihinde takibe geçilmiş olup; Takip ve dava tarihi de temerrüt doğurucu olay olmakla
Davacının 20.12.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, kanaatine varılmıştır.
Senet Üzerinden Takip; Davalı … AŞ nin davaya konu SENET üzerinden;
Senet borçlusu … – … aleyhinde olmak üzere; 20.12.2017 tarihi itibariyle;
60.000,00 TL Senet Alacağı (Asıl Alacak)
16,03 TL İşlemiş Avans Faizi
180,00 TL %03 Komisyon olmak üzere toplam 60.196,03 TL alacağın İcra Giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte; Takip Tari hinden itibaren asıl alacağa işleyecek (%9,75) avans faizi ile TBK md 100 kapsamında … tahsili talebi ile; (27.08.2014 tanzim- 18.12.2017 vade tarihli – 100.000,-TL bedelli senedin – şimdilik ödenmeyen 60.000,-TL lık kısmı için…) kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçtiği görülmüştür.
Asıl Alacak – Temerrüt Faizi nin Tespiti ve;
Davacı Alacağının Takip ( ) Tarihi İtibariyle Hesaplanması;
Asıl Alacağın Tespiti;
Taraflar arasında gerçekleştirilen 2 adet Faktoring İşlemine isti naden davacı müşterinin;
28.08.2017 tarihli ve 28.02.2018 vadeli olmak üzere 30.000,-TL
07.09.2017 tarihli ve 20.02.2018 vadeli olmak üzere 30.000,-TL olmak üzere toplam 60.000 TL borçlandığı görülmektedir.
Borcun tamamı vadesi gelmeden kat edilmiş olmakla birlikte;
Sözleşmenin IV/4 maddesinde “…Sözleşmenin herhangi bir nedenle sona er mesi halinde müşterinin mevcut bilcümle borçları ve ferilerinin de muaccel olacağı, Müşteri alınmış ve fakat kapatılmamış finansmanı, Faktoring Ücreti, Masraf Faiz gibi ferileri ile birlikte derhal geri ödemekle yükümlüdür…” Hükmü ile mutabakata varan taraflar; erken kat ve fesih nedeniyle borçta ıskontoya gidilmesini engellemiş olup; bu hüküm kapsamında kat (19.12.2017) tarihi itibariyle borç miktarı 60.000,-TL olmakla ASIL ALACAK MİKTARI da 60.000,-TL olarak belirlenmiştir.
Uygulanabilir Temerrüt Faizi Oranının Tespiti;
Taraflar arasında akdolunan faktoring Sözleşmesinin VI/7 mad desinde temerrüt faizi; “…aylık %5…” şeklinde tarif edilmiş olmakla birlikte; alacaklı tarafından (Cari Hesap bakiyesi üzerinden ve Sözleşmeye istinaden değil) senet üzerinden takibe geçilmiş oldu ğundan, alacaklının 3095 s.lı yasanın 2 maddesi kapsamında borç ludan (TCMB ca yayınlanan) Avans Faiz Oranları nispetinde temerrüt faizi talep edebileceği… kanaatine varılmış olup; takipte alacaklı tarafından da aynı şekilde temerrüt faizi talep edildiği görülmüştür.
Takip (20.01.2017) Tarihi itibariyle
Davalı Alacağının Hesaplanması;
Davalı … Şirketinin ASIL ALACAĞI 17.12.2017 kat tarihi itibariyle 60.000,- TL olarak tespit edilmiş olup; alacağın tahsili ile ilgili olmak üzere; 27.08.2014 tanzim ve 18.12.2017 Vade tarihli 100.000,-TL bedelli denedin ödenmeyen 60.000,-TL lık kısmı için takibe geçilmiş olmakla;
60.000,-TL lık ASIL ALACAĞA 18.12.2017 senet vade tarihinden 20.12.2017 Takip tarihine kadar %9,75 Temerrüt / avans faizi ve %03 Komisyon Uygulandığında,
20.12.2017 Takip tarihi İtibariyle davalı alacağı;
60.000,00 TL Asıl Alacak,
32,50 TL İşlemiş Avans Faizi
180,00 TL %03 Komisyon olmak üzere toplam 60.212,0 TL olarak hesaplanmış olmakla birlikte;
Takip talebinde, davalı … tarafından;
60.000,00 TL Senet Alacağı (Asıl Alacak)
16,03 TL İşlemiş Avans Faizi
180,00 TL %03 Komisyon olmak üzere toplam 60.196,03 TL alacak talep edilmiş olup;
Davacının talebi ile bağlı bulunduğu,
Davalının Takip tarihinden itibaren asıl alacağına Avans faiz Oranları nispetinde (ve değişmesi halinde) değişen nispetlerde, temerrüt faizi talep edebileceği,
Sayın Mahkeme tarafından; davaya konu senedin Teminat Senedi olduğuna kanaat getirilmesi halinde ise; davacı taleplerinin yerinde olduğu, senedin iptali ile senetten dolayı borçlu olunmadığının Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Görüş ve Kanaatine varılmıştır.
Hukuki Değerlendirme;
Dava, kambiyo senedine müstenit takipte borçlu olunmadığı halde icra takibi dolayısıyla kısmen ödeme yapıldığı iddiasına dayanan istirdat talebine ilişkindir. Davacı 30.000 TL’lik 2 adet toplam 60.000 tutarında senedi davalı faktöring şirketine devrettiği, davalı faktöring şirketinin vadesinden önce çekler dolayısıyla ödeme talep ettiği, bu çeklerin teminatı olarak almış olduğu 100.000 TL’lik bonoyu kısmen takibe koyduğu, icra takibi ile ödeme yapmak zorunda kaldığı iddiası ile borçlu olmadan ödediğini iddia ettiği miktarın istirdatını talep etmektedir. Davalı, takibe konu senedin teminat senedi olmadığı, munzam senet olduğu, faktöring sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca tahsil olunmayacağı anlaşılan alacaklar dolayısıyla talepte bulunma hakları olduğu, TBB risk merkezinden bu yönde bilgi alındığı savunmalarında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Somut olayda değerlendirilmesi gereken hukuki sorun, faktöring sözleşmesine konu kambiyo senedine (çeke) bağlanmış alacakların vadesinden (esasen keşide tarihinden) önce talep edilip edilemeyeceği, bu çerçevede takibe konulan senedin teminat senedi olup olmadığı ve teminat senedi ise bunun somut olaya etkisinin değerlendirilmesidir.
Poliçeye ilişkin TTK 713’de belirli hallerin gerçekleşmesi durumunda hamilin vadeyi beklemesine gerek olmaksızın başvuru hakkını kullanabileceği belirtilmiştir. Ancak çekte TTK sistematiğinde vade bulunmadığından, TTK’nın çeke ilişkin hükümlerinde, vadeden önce başvuruya ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, poliçeye ilişkin hangi hükümlerin çekler bakımından uygulanacağını düzenleyen TTK 818’de de TTK’nın 713 ve 725. maddelerine yapılan bir atıf da yoktur. Buna karşılık 5941 sayılı Çek Kanunu taraflar arasındaki vade anlaşmasının geçerli olacağını kabul ettiğinden, bir görüşe göre, vadeden önce başvuruya ilişkin hükümlerin de uygulanmamasını haklı kılan bir gerekçe de bulunmamaktadır. Bu halde, poliçede vadeden önce başvuruya ilişkin hükümler çeke de tatbik edilebilecektir. Bu çerçevede, keşideci iflas etmiş veya bir ilamla ispatlanmamış olsa dahi ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki herhangi bir icra takibinin semeresiz kalmış olması halinde hamil vadeden önce başvuru haklarını kullanabilecektir. Keşideci hakkında iflas kararı verilmesi durumunda iflas ilamının ibrazı başvuru hakkının kullanılması için yeterli olacaktır. Buna karşılık düzenleyenin ödemeleri tatil etmesi veya hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kalması durumunda ibraz ve şekli şartın yerine getirilmesi gerekir. Çeklerde ödememe durumunun nasıl tespit edileceği TTK 808’de belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, ödememe halinin şu hallerden biriyle tespit edilebilir: (a) Protesto (b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli beyan (c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği halde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanı. Bu üç halden biriyle durumun tespiti başvuru hakkının kullanılması için yeterlidir. (ayrıntılı bilgi için bkz. A. H. YILDIRIM, Türk Hukuku’nda Vadeli Çek (İleri Tarihli Çek) ve Bunun Doğurduğu Sonuçlara İlişkin Bazı Tespitler, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XXI, Y. 2017, Sa. 4, s. 91 vd. ve orada anılan yazarlar).
Somut olayda kural olarak kambiyo senedine bağlanmış alacak, kambiyo senedinin vadesine kadar donacağı ve talep edilemeyeceğinden (POROY/TEKİNALP, Kıymetli Evrak Hukuku, N. 172, Ülgen/helvacı/kendigelen/kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, KN. 287, Yargıtay 11. HD. 25.4.1978 T, E. 1978/2055 K. 1978/2164, YKD 1979, S.I, s. 81) davalı faktöring şirketine devredilen alacak, söz konusu çeklerin 5941 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde üzerinde yazılı keşide tarihi (vadesi) gelmeden talep edilemez. Ancak yukarıda belirttiğimiz vadeden (keşide tarihinden önce) müracaat hakkının kullanılmasına ilişkin haller mevcut olması koşuluyla, bu şartların varlığı halinde yine TTK 713 vd hükümleri ile taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi çerçevesinde vadeden önce talepte bulunabilme ihtimali doğar. Aksi bir düşünceyle salt taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinden hareketle faktöring şirketinin dilediği zaman hesap kat ederek kredi müşterisi davacıya kabul edebileceğini kabul etmek, hem faktöring sözleşmesinin amacıyla hem de kambiyo senetlerine ilişkin TTK sistematiği ile bağdaşmaz. Özetle davalının davacının çekten doğan alacağını vadeden önce talep edebilmesi için keşidecinin iflas etmesi, ödemeleri tatil etmesi veya hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kalması gerekir.
Davalı bu hususta Türkiye Bankalar Birliği Risk Sorgulama Merkezinden devre konu çeklerin keşidecilerinin çeklerinin karşılıksız çıktığı yönünde bilgi aldığını ifade etmiştir. Ancak bu hususun dayanağı mahkemeye sunulmuş değildir. Öncelikle bu konudaki bilginin ispat açısından mahkemeye sunulmuş olması gerekir. Öte yandan davacının devraldığı faktöring konusu çeklerin birinin keşidecisi …, Keşide tarihi (vadesi) 20.02.2018, bedeli 30.000 TL, diğerinin ise keşidecisi … İnşaat, Keşide tarihi (vadesi) 28.02.2018, bedeli 30.000 olmak üzere toplam 60.000 TL risk söz konusu olduğu dosyaya sunulu bilgi ve belgelerden görülmektedir. Davalı … Risk İzleme Müdürü … ’nın dosyaya sunulu yazısında, “… firmasının keşidecisi … Çeklerini yazdırmaya devam etmekte olup müşteri hesabının kat edilerek teminata alınmış bulunan 100.000 TL’lik munzam senedin 60.000 TL’si üzerinden yasal işlem başlatılmasını rica ederim” ifadesini kullanarak söz konusu işlemi başlatmış görülmektedir. Bu çeklerden yalnız birisinin ödenmemesi üzerine hesap kat edildiği görülmektedir. Nitekim dosya üzerindeki bilgi ve belgelerden de faktöring işlemine konu çeklerden yalnız birisinin (… keşidecisi olan çekin) kısmen ödenmediği, 23.400 TL’lik kısmının karşılıksız çıktığı, 28/02/2008 tarihli … … Ltd Şti’nin keşide ettiği 30.000 TL’lik çekin davalı … tarafından … Şubesi’ne 28/02/2008 tarihinde ibraz edildiği ve çek bedelinin tahsil edildiği görülmüştür. Bu durumda takip tarihinden davalı faktöring şirketinin alacağı (vadeden önce müracaat hakkının doğumu) ancak …’in keşidecisi olduğu çek için söz konusu olacaktır.
İkinci olarak davalının takibe koyduğu 27.08.2017 düzenleme 31.12.2020 vade tarihli olarak beyan edilen (şirket kayıtlarında faktoring sözleşmesi sonuna kadar alındığı anlaşılmaktadır) daha sonra vade tarihi 18.12.2017 olarak doldurulan düzenleyeni davacı … olan 100.000 TL bedelli bononun teminat senedi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu hususta da yukarıda belirttiğimiz davalı …’in “… firmasının keşidecisi … Çeklerini yazdırmaya devam etmekte olup müşteri hesabının kat edilerek teminata alınmış bulunan 100.000 TL’lik munzam senedin 60.000 TL’si üzerinden yasal işlem başlatılmasını rica ederim” şeklindeki beyanı, yine bu yazıda toplam risk olarak devralınan alacağın iki çek toplam 60.000 TL olarak gösterilmesi ve 100.000 TL meblağlı takibe konu senedin ayrı olarak belirtilmesi ve yine faktöring sözleşmesinin 5/2 maddesinde de teminat olarak senet alındığının genel olarak belirtilmesi bize davalı şirketin bu yöndeki uygulamasını ve senedin teminat senedi olduğunu göstermektedir. Munzam kelime anlamı itibari ile “katma”, “ek” anlamına gelir, tek başına senedin teminat senedi olduğunu kanıtlamaz ancak teminat senedi olabilir de. Munzam senet şeklinde nitelendirme senedi teminat senedi olmaktan çıkarmaz. Davalı beyanlarından, faktöring sözleşmesinden ve dosya içeriğinden temlik alınan alacağın 60.000 TL olduğu, 100.000 TL’lik senedin ek, ilave olarak teminat maksatlı alındığı anlaşılmaktadır. Zira bu senet herhangi bir faturaya da dayanmamaktadır, dayanağı bizzat faktöring sözleşmesi olup faktöring alacağının tahsili içindir. Böyle bir teminat senedinin etkisi ise, teminat senedinin kambiyo senedi vasfını kaybetmesidir. Teminat senedi bir borcun teminatı için düzenlenmiştir, ve soyut borç ikrarı mahiyetinde değildir. Teminat senedine dayanıldığı takdirde, teminat konusu alacağın doğmuş olması gerekir. Bu halde takip tarihi itibariyle doğmuş bir alacak söz konusu olmadığından davacı davalıya takip konusu senetten dolayı borçlu değildir, borçlu olmadığı bir parayı ödemiştir. Kanaatim bu yönde olmakla diğer heyet üyelerinden farklılık arz etmektedir. Bu halde teminat senedi dolayısıyla takip tarihinde davacı davalıya borçlu değildir.
Öte yandan, davacının bu aşamadan sonra faktöring sözleşmesi dolayısıyla devrettiği çeklerden birisinin kısmen diğerinin tamamen kendisi tarafından tahsil edildiği görüldüğünden, davalıya faktöring sözleşmesi dolayısıyla almış olduğu ödeme çerçevesinde geri ödeme yapılmaması dolayısıyla borçlu olacağı da unutulmamalıdır. Bu borcun miktarı ve faiz hesaplaması kanaatimce muacceliyet tarihleri göz önünde tutularak ayrıca yapılmalıdır fakat uzmanlık alanım olmadığından bu konuda hesaplama yapılmamıştır. Hesaplama ile alakalı olarak mali inceleme değerlendirme kısmına atıf yapıyoruz.
Görüş ve Kanaat :
Tarafımıza tevdi olunan görev doğrultusunda yapılan inceleme
Tespit ve değerlendirmeler sonucuna;
Davalı … Şirketinin; (istirdadı talep edilen alacağa ilişkin) Faktoring işlemlerini gerçekleştirirken Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik şartlarına ve kurallarına uygun hareket ettiği, …. bir mal veya hizmet satışından doğmuş olan (2 adette toplam 60.000,-TL lık) çekleri 6361 s.lı yasanın 9/2 (Yönetmeliğin 22/2 md si) kapsamında fatura ile tevsik ederek iktisap etmiş olmakla bu konuda kusurlu bir işlemine rastlanıla madığı, …. Ki zaten; Faktoring İşlemlerinde yasa, Yönetmelik ve BDDK Genelge ve Tebliğlerine aykırı işlem yapıldığına ilişkin olmak üzere; taraflar arasın da bir ihtilafın da bulunmadığı,
Ancak; davaya konu 27.08.2014 tanzim ve 18.12.2017 vade tarihli 100.000,-TL lık senedin;
6361 s.lı Yasa – bu yasa kapsamında yayınlanan Yönetmelik – BDDK tarafından yayınlanmış genelgelerde belirtilen; bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığı, işbu senedin; Alacak Bilirim Formu ekinde Temlik edilmiş Faturalar ekinde, Faturaların bedelini karşılayacak, ciro yoluyla Faktoring Şirketine devredilmiş bir senet de olmadığı, Bu Senedin Faktoring Şirketi tarafından (fatura veya benzeri bir belgeye dayandırılmadan) satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığının,…. Görüldüğü,
Yani Bu senet alındığında, bedeli ile davacı … müşterisi finanse edilmemiş kendisine herhangi bir ödemede bulunulmamış veya bu senedin tahsili Faktoring Şirketi tarafından üstlenilmemiştir. Zira Senet Borçlusunun Faktoring Müşterisi (davacı) … – … olduğu,
Davalı … ; Faktoring işlemlerinden kaynaklanan alacalarının tahsilini sağlamak amacıyla bu senet üzerinden takibe geçtiği, müşterisi (davacı) … – … nin ise; Takibe konu edilen bu senedin teminat senedi olduğunu, Teminat olarak verilmiş olan bu senede dayalı takibin hukuka aykırı olduğu, bu senede istinaden borçlu bulunmadıklarının tespiti ile senet üzerinden yapılan takipte, Takip Dosyasına, 27.12.2017 tarihinde, icra ve Haciz Baskısı ile ödemiş olduğu 72.638,76 TL nın istirdadını talep ve dava ettiği, görülmekle birlikte;
Davaya konu işbu senedin Teminat Senedi olduğuna dair bir kayda ve belgeye rastlanılamamış olmakla; senedin Teminat senedi değil, …. kullanılan Faktoring Kredilerinin İfası amacıyla verilmiş bir senet olduğunun kabulü gerektiği,
Dolayısıyla ; Teminat Senedi olmayan, Yönetmeliğin 8/2 maddesi içerisinde yer almayan senet ile ilgili olmak üzere; davalı … tarafından “Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe” geçilebileceği,
Bu konuda hukukçu bilirkişinin ayrı görüşü bulunduğu, takibe konu senedi teminat senedi olarak vasıflandırdığı, nihai takdir ve değerlendirme yetkisinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,
Senedin teminat senedi olmadığı ihtimaline binaen yapılan hesaplamaya göre;
Davalı … Şirketinin, davacı müşterisi
… – … dan 20.12.2017 Takip
Tarihi İtibariyle;
60.000,00 TL Senet Alacağı (Asıl Alacak)
16,03 TL İşlemiş Avans Faizi
180,00 TL %03 Komisyon olmak üzere toplam 60.196,03 TL alacaklı olduğu,
Davalı … Şirketinin 60.000,-TL lık Asıl Alacağına takip tarihinden itibaren %9,75 nispetinde, Avans Faiz Oranları nispetinde (değişmesi halinde) değişen nispetlerde, temerrüt faizi talep edebileceği, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların itirazlarının karşılanması ile dosyaya yansıyan beyanlardan anlaşıldığı üzere çekler nedeniyle davacı tarafça banka ve keşideciden alınan ödemelerin alternatifli olarak icra dosyası ile mukayese edilerek var ise davacının talep edebileceği alacağın tespiti amacıyla ek rapor alınarak konuya ilişkin 11/06/2020 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Davaya konu (iki adet) Faktoring işlemi ile ilgili olmak üzere; Faktoring Sözleşmesi, Alacak Bildirim Formu – Fatura Fotokopileri, -Çek Senet Tevdi Bordrosu, Ödeme Talimatı, Ödeme dekontu ve İskonto Ön Ödeme Çalışmaları sunulmuş olup; taraflar arasında, 27.08.2014 tarihli ve 500.000,-TL limitli bir Faktoring Sözleşme sinin akdedildiği, görülmüştür.
Davacı tarafın 28.08.2017 tarihli ALACAK BİLDİRİM FORMU ekinde, (davacı) Faktoring müşterisi … – … tarafından … İnş Ltd Şti e kesilen 10.08.2017 – … tarih ve sayılı 34.644,81 TL lık faturanın 30.000,-TL lık kısmının … Faktoring AŞ ne temlik edildiği, Faturanın temlik alınan 30.000,-TL lık kısmının bedelini karşıla yacak olan; keşidecisi … İnş Ltd Şti -lehine keşide edileni (davacı) … – keşide tarihi 28.02.2017 – miktarı 30.000,-TL olan – … no.lu çekin ciro yoluyla (Ödeme Aracı Tevdi Bordrosu ile) Faktoring Şirketine devredildiği, Davalı … Şti tarafından Ön İskonto Ödeme Çalışmaları yapılarak (temlik alınan 30.000,-TL lık alacağa, 28.02.2018 olan çek vadesine uygun olarak, ortalama 186 gün vade üzerinden %31 faiz, %1 Komisyon, 25,-TL Çek masrafı, 108,09 Ek Masraf, %5 bsmv olmak üzere toplam 5.500,-TL lık bir kesinti ile) davacıya 28.08.2017 tarihi itibariyle (ödeme talimatında belirtilen hesabına) 24.500,-TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın 07.09.2017 tarihli ALACAK BİLDİRİM FORMU ekinde, (davacı) Faktoring müşterisi … – … tarafından …… İnş Ltd Şti e kesilen 22.08.2017 – … tarih ve sayılı 90.022,- TL lık faturanın 30.000,-TL lık kısmının … Faktoring AŞ ne temlik edildiği, Faturanın temlik alınan 30.000,-TL lık kısmının bedelini karşılayacak olan; keşidecisi …… İnş Ltd Şti -lehine keşide edileni (davacı) … – keşide tarihi 20.02.2018 – miktarı 30.000,-TL olan – … no.lu çekin ciro yoluyla (Ödeme Aracı Tevdi Bordrosu ile) Faktoring Şirketine devredildiği, Davalı … Şti tarafından Ön İskonto Ödeme Çalışmaları yapılarak (temlik alınan 30.000,-TL lık alacağa, 20.02.2018 olan çek vadesine uygun olarak, ortalama 168 gün vade üzerinden %30,50 faiz, %1 Komisyon, 25,-TL Çek masrafı, 11,29 Ek Masraf, %5 bsmv olmak üzere toplam 4.950,-TL lık bir kesinti ile) davacıya 07.09.2017 tarihi itibariyle (ödeme talimatında belirtilen hesabına) 25.050,-TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Bu iki faktoring işleminden dolayı, davacının faktoring şirketine;
-28.08.2017 tarihli işlemden dolayı 30.000,-TL
-07.09.2017 tarihli işlemden dolayı 30.000,-TL olmak üzere toplam 60.000,-TL borçlandığı görülmektedir.
28.08.2017 tarihli borcun vadesi 28.02.2018
07.09.2017 tarihli borcun vadesi 20.02.2018
Davaya konu (istirdat ile ilgili) alacağı oluşturan işbu iki adet faktoring işleminin yapılmasında;
Tarafların; 6361 s.lı Finansal Kiralama Faktoring ve Finans man Şirketleri yasasına, bu yasa kapsamında çıkarılan yönetmelik, ile BDDK tarafından çıkarılan genelge ve Tebliğler e uygun hareket ettikleri, kusurlu davranış ve işlemlerinin bulunmadığı
Davaya konu senet incelendiğinde; senedin,
• 6361 sayılı yasa – bu yasa kapsamında yayınlanan Yönetmelik – BDDK tarafından yayınlanmış genelgelerde belirtilen; bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığı,
• İş bu senedin; Alacak Bilirim Formu ekinde Temlik edilmiş Faturalar ekinde, Faturaların bedelini karşılayacak, ciro yoluyla Faktoring Şirketine devredilmiş bir senet de olmadığı,
• Bu Senedin Faktoring Şirketi tarafından (fatura veya benzeri bir belgeye dayandırılmadan) satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığı görülmektedir.
Yani Bu senet alındığında, bedeli ile davacı … müşterisi finanse edilmemiş kendisine herhangi bir ödemede bulunulmamış veya bu senedin tahsili Faktoring Şirketi tarafından üstlenilmemiştir. Zira Senet Borçlusu Faktoring Müşterisi (davacı) … – … dur.
Davacı tarafından davalıya verilen senet; herhangi bir alacağın temliki olmadığı gibi karşılığında bir bedel de ödenmediği açıktır. Sözleşme gereği karşılıksız çıkabilecek çeklerin karşılığında güvence amacıyla alınmış bir senettir. Dolayısıyla her ne kadar üzerinde “Teminet Senedidir” ifadesi yazı olmasa da niteliği itibariyle teminat amacıyla verilmiş bir senettir. Çeklerin ödenmeyeceği varsayımı ile tahsile konması ve senet bedelinin tamamının değil de çekler karşılığındaki tutarının tahsile konu edilmesi de açıkça bir teminat senedi mahiyetinde olduğunu göstermektedir. Davalı faktöring şirketi takibe konu senedin teminat senedi olmadığını ileri sürüyor ise bu bono yönünden alacağının dayanağının ne olduğunu söylemesi gerekirken bunu da söyleyememiştir. Dosyanın tam olarak incelenmesinden ödenmeme ihtimali bulunan alacaklar için alındığı ve herhangi bir alacağa özgülenmemiş olduğu açıktır.
Davalı …; Faktoring işlemlerinden kaynaklanan alacaklarının vadesinde ödenmeyebileceği ihtimalinden hareketle bu alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla bu senet üzerinden takibe geçmiş olup;
Davacı müşterisi … San ve Tic Ltd Şti ise; Takibe konu edilen bu senedin teminat senedi olduğunu, Teminat olarak verilmiş olan bu senede dayalı takibin hukuka aykırı olduğu, bu senede istinaden borçlu bulunmadıklarının tespiti ile SENET in iptaline ve senet üzerinden takibe geçilmiş olmakla; İcra tehdidi altında Takip Dosyasına 27.12.2017 de ödenen 72.638,76 TL nın faizi ile birlikte istirdadına … karar verilmesini … Talep ve dava etmiştir.
Dava, kambiyo senedine müstenit takipte borçlu olunmadığı halde icra takibi dolayısıyla kısmen ödeme yapıldığı iddiasına dayanan istirdat talebine ilişkindir. Kök raporda belirttiğimiz üzere somut olayda değerlendirilmesi gereken hukuki sorun, faktöring sözleşmesine konu kambiyo senedine (çeke) bağlanmış alacakların vadesinden (esasen keşide tarihinden) önce talep edilip edilemeyeceği, bu çerçevede takibe konulan senedin teminat senedi olup olmadığı ve teminat senedi ise bunun somut olaya etkisinin değerlendirilmesidir. Bu konuda kök raporda yapmış olduğumuz değerlendirme uyarınca, faktöring şirketine devredilen alacak, söz konusu çeklerin 5941 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde üzerinde yazılı keşide tarihi (vadesi) gelmeden talep edilemez. Ancak keşide tarihinden önce müracaat hakkının kullanılmasına ilişkin haller mevcut olması koşuluyla, bu şartların varlığı halinde yine TTK 713 vd hükümleri ile taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi çerçevesinde vadeden önce talepte bulunabilme ihtimali doğar. Aksi bir düşünceyle salt taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinden hareketle faktöring şirketinin dilediği zaman hesap kat ederek kredi müşterisi davacıya kabul edebileceğini kabul etmek, hem faktöring sözleşmesinin amacıyla hem de kambiyo senetlerine ilişkin TTK sistematiği ile bağdaşmaz. Özetle davalının davacının çekten doğan alacağını vadeden önce talep edebilmesi için keşidecinin iflas etmesi, ödemeleri tatil etmesi veya hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kalması gerekir. Dosya üzerindeki bilgi ve belgelerden de faktöring işlemine konu çeklerden yalnız birisinin (… keşidecisi olan çekin) kısmen ödenmediği, 23.400 TL’lik kısmının karşılıksız çıktığı, 28/02/2008 tarihli … İnşaat Ltd Şti’nin keşide ettiği 30.000 TL’lik çekin davalı … tarafından … Şubesi’ne 28/02/2008 tarihinde ibraz edildiği ve çek bedelinin tahsil edildiği görülmüştür. Bu durumda takip tarihinden davalı faktöring şirketinin alacağı (vadeden önce müracaat hakkının doğumu) ancak …’in keşidecisi olduğu çek için söz konusu olacaktır. 27.08.2017 düzenleme 31.12.2020 vade tarihli olarak beyan edilen (şirket kayıtlarında faktöring sözleşmesi sonuna kadar alındığı anlaşılmaktadır) daha sonra vade tarihi 18.12.2017 olarak doldurulan düzenleyeni davacı … olan 100.000 TL bedelli bononun teminat senedi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu hususta da davalı …’in “… firmasının keşidecisi … Çeklerini yazdırmaya devam etmekte olup müşteri hesabının kat edilerek teminata alınmış bulunan 100.000 TL’lik munzam senedin 60.000 TL’si üzerinden yasal işlem başlatılmasını rica ederim” şeklindeki beyanı, yine bu yazıda toplam risk olarak devralınan alacağın iki çek toplam 60.000 TL olarak gösterilmesi ve 100.000 TL meblağlı takibe konu senedin ayrı olarak belirtilmesi ve yine faktöring sözleşmesinin 5/2 maddesinde de teminat olarak senet alındığının genel olarak belirtilmesi bize davalı şirketin bu yöndeki uygulamasını ve senedin teminat senedi olduğunu göstermektedir. Munzam kelime anlamı itibari ile “katma”, “ek” anlamına gelir, tek başına senedin teminat senedi olduğunu kanıtlamaz ancak teminat senedi olabilir de. Munzam senet şeklinde nitelendirme senedi teminat senedi olmaktan çıkarmaz. Davalı beyanlarından, faktöring sözleşmesinden ve dosya içeriğinden temlik alınan alacağın 60.000 TL olduğu, 100.000 TL’lik senedin ek, ilave olarak teminat maksatlı alındığı anlaşılmaktadır. Zira bu senet herhangi bir faturaya da dayanmamaktadır, dayanağı bizzat faktöring sözleşmesi olup faktöring alacağının tahsili içindir. Böyle bir teminat senedinin etkisi ise, teminat senedinin kambiyo senedi vasfını kaybetmesidir. Teminat senedi bir borcun teminatı için düzenlenmiştir, ve soyut borç ikrarı mahiyetinde değildir. Teminat senedine dayanıldığı takdirde, teminat konusu alacağın doğmuş olması gerekir. Bu halde takip tarihi itibariyle doğmuş bir alacak söz konusu olmadığından davacı davalıya takip konusu senetten dolayı borçlu değildir, borçlu olmadığı bir parayı ödemiştir. Bu halde teminat senedi dolayısıyla takip tarihinde davacı davalıya borçlu değildir. Hesaplamalar açısından mali inceleme değerlendirme kısmına atıf yapılmaktadır.
Çeklerin vadeleri 20.02.2018 ve 28.02.2018 tarihleri olmasına karşın davalı faktöring şirketi tarafından çeklerin ödenmeyebileceği ihtimaline karşın teminat maksadıyla verilen senet icra işlemine konu edilerek 29.12.2017 tarihinde tahsil edilmiştir. Halbuki bu tarih ile 20.02.2018 tarihi arasındaki faiz ise davalı tarafından peşin olarak tahsil edilmiştir. Bu nedenle davalının 60.000,00 TL tutarındaki çekler karşılığında 72.638,76 TL tahsil ederek daha baştan 12.638,76 TL davacının haksız olarak fazla ödeme yapmasına neden olmuştur. Kaldıki ödenen tarih ile çeklerin vade tarihi arasındaki 53 ve 61 gün içinde fazladan faiz almış olduğu da bir gerçektir. Ne kadar fazladan faiz ve masraf aldığının hesabına gelince toplam 3.403,79 TL faiz ve masraf maliyetine katlanmıştır.
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik in
8/2 maddesinde uyuşmazlık konusu senede değinilmiş olup; bu maddede aynen; 
8/2 md de; (2) Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için;
Alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması,
Alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi ve diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması,
Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gerektiği, …
Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senedin tahsil edilmesi, ancak kuruluşun vadesinde ödenmeyen alacağı ve müşteriden olan diğer alacaklarını ilgili mevzuat çerçevesinde alacağın geri ödenebilirliğine göre Tasfiye Olunacak Alacaklar veya Zarar Niteliğindeki Alacaklar hesabında sınıflandırması, buna göre özel karşılık ayırması ve hukuki takip süreçlerini başlatmış olması halinde mümkündür denildiği görülmektedir ki Yönetmeliğin bu maddesinde;
Davaya Konu Bu Senetten “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ” senet, c şıkkında; “Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gerektiği, 3 şıkta ise; Bu senet üzerinden Takibe geçilebilmesi için ise;  Ancak ve Ancak; davacının borcunu alınan çek vadelerine göre ödeyememesi – çeklerin vadelerinde ödenmemesi – Faktoring alacağının  Tasfiye Olunacak Alacaklar veya Zarar Niteliğindeki Alacaklar hesabında Gösterilmesi ve hukuki takip sürecinin başlatılmış olması gerekmektedir. 
Diğer bir ifade ile dava konusu senet teminat senedi olup; bu senet üzerinden yukarıda belirtilen şartlar gerçekleşmeden takibe geçilemez ancak; geçilmekle yanlış takip yapılmış ve bu senet üzerinden yapılan takip işleminde davacıdan 27.12.2017 tarihinde  72.638,76 tl fazla tahsilat sağlanmış olup davacının fazla yapmış olduğu bu ödemeyi avans faizi ile birlikte davalı … Şirketinden tahsilini talep edebilecektir. 
Sonuç olarak;
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı ve davalı beyanları, … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ve davacı ve davalıya ait itiraz ve beyan dilekçeleri üzerinde incelemeler ile yukarıda açıklamaya çalıştığımız tespit ve değerlendirmeler sonucunda;
Davalı … Şirketinin; faktoring işlemlerini gerçekleştirirken Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik şartlarına ve kurallarına uygun hareket ederek bir mal veya hizmet satışından doğmuş olan (2 adette toplam 60.000,-TL lık) çekleri 6361 s.lı yasanın 9/2 (Yönetmeliğin 22/2 md si) kapsamında fatura ile tevsik ederek iktisap etmiş olduğu,
Yukarıdaki iki adet çekin vadesi gelmeden, ödenmeyeceği varsayımı ile (bu konuda yeterli somut kanıtı olmadan) genel olarak bir güvence mahiyetinde ödenmeyen alacaklar olması halinde tahsil işlemi gerçekleştirmek için almış olduğu senedi derhal icra işlemine konu etmiş olduğu,
Davacı tarafından davalıya verilen 100.000,00 TL değerindeki senedin herhangi bir fatura veya alacak tutarına özgülenmiş olmayıp genel olarak ödenmeyen çek veya temlik edilen alacakların karşılanması için teminat maksadıyla verilmiş olduğu, çeklerin vadeleri 20.02.2018 tarihi olmakla birlikte davacıdan tahsilinin 29.12.2017 tarihinde tahsil edilmiş olduğu, sonrasında davacıya iade edilen çeklerin ise önemli kısmının vadesinde davacıya ödenmiş olduğu,
Davacı tarafından icra işlemi nedeniyle 12.638,76 TL’yi haksız olarak davalıya ödediği ayrıca çek bedellerinin erken ödenmesinden dolayı da yine fazladan 3.403,79 TL faiz ve masraf ödemiş olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi kapsamında davacıdan alınan 27/08/2014 düzenleme, 18/12/2017 ödeme tarihli 100.000 TL bedelli senede istinaden faktoring işlemi konusu 20/02/2018 keşide tarihli, … nolu, 30.000 TL bedelli çek ve 28/02/2018 keşide tarihli, … nolu 30.000 TL bedelli çekin karşılıksız çıkacağı istihbaratı alındığından bahisle davalı … şirketince …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle davacı yanca takip dosyasına yapılan ödemenin İİK’nun 72/7. maddesi kapsamında davalı yandan istirdadı istemine ilişkindir.
İİK’nun 72/7 maddesi; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir” hükmüne haiz olup, bu davanın açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin borçlu olunmayan paranın takip dosyasına tamamen ödemesi tarihinden itibaren başlayacağı, davacı yanca son olarak 03/01/2018 tarihinde yapılan ödeme ile takibe konu borcun tamamen hatta fazlası ile ödendiği, davanın açıldığı 28/12/2017 tarihi itibarıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin sona ermediği tespit olunmuştur.
Davaya konu senedin faktoring işlemi kapsamında verilmiş olması ve davalı tarafın faktoring şirketi olması nedeniyle eldeki uyuşmazlıkta yalnızca TTK’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri kapsamında inceleme yapılması yeterli olmayıp, davanın 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve 04/02/2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında ele alınması gerekir.
Davaya konu bononun ödeme ve düzenleme tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9. maddesinde faktoring şirketlerinin yapamayacağı işlemler hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 9/2. hükmüne göre; “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”
04/02/2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/1. maddesinde ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi veya diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir. Kuruluş tarafından kullanılan faktoring programları bu uyumu gözetecek ve uyumsuzluk söz konusu olduğunda işlem yapılmasına olanak vermeyecek şekilde yapılandırılır” hükmüne yer verilmiş olup böylece faktoring şirketlerinin 6361 sayılı Yasanın 9/2. maddesine ve buna göre çıkartılan yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8/1 hükümlerine uygun olarak temlik almadıkları kambiyo senetlerinde yetkili hamil olamayacakları anlaşılmaktadır.
Ancak faktoring şirketlerinin müşterilerinden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınalan ve fatura veya fatura yerine geçen belge ile ilişkili olmayan kambiyo senedi alacabilecekleri de yönetmeliğin 8/2. maddesinde hükme bağlanmış ancak bu nitelikteki senetlerin tahsil edilebilmesi için bir takım koşulların mevcudiyeti aranmıştır.
Davaya konu bono da, fatura veya fatura yerine geçen belge ile ilişkili olmayan, faktoring işleminin ek teminatı mahiyetinde alınan kambiyo senedi olduğundan tahsili için yönetmeliğin 8/2. maddesindeki koşulların mevcudiyeti gerekir.
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/2. hükmüne göre; “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için;
a) Alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması,
b) Alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi ve diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması,
c) Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gerekir.”
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, faktoring işlemine konu çeklerin keşide tarihleri 20/02/2018 ve 28/02/2018 olup, davalı … şirketince davaya konu ek teminat mahiyetinde alınan bonoya istinaden başlatılan takibin 19/12/2017 tarihli olduğu, çeklerin vadesinde ödenip ödenmeyeceği hususu henüz belli değil iken alacağın sorunlu geldiğinin de kabul edilemeyeceği, bu nedenle çeklerin ibraz süreleri henüz gelmeden başlatılan bu takibin yönetmeliğin 8/2-a maddesine aykırı olduğu, nitekim davacı yanca 28/02/2020 keşide tarihli çekin bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıkmadığı, çek bedelinin tahsil edildiği görüldüğünden çeklerin karşılıksız çıkacağına ilişkin istihbaratın anılı hüküm karşısında davalı … şirketine senedi takibe koyma hakkını tanımayacağı, yönetmeliğin 8/2-c maddesine göre ise faktoring şirketinin kayıtlarına bu senede ilişkin teminat kaydı düşmesinin gerektiği, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi ve işlem belgelerinde senedin teminat için alındığına dair bir kayıt yazılmadığı, anılı kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca faktoring şirketince tahsil koşulları oluşmayan senet nedeniyle davacı tarafça yapılan ödemenin davalıdan istirdadının gerektiği, ancak senedin takibe konulmasına sebep olarak gösterilen çeklerin faktoring işlemi kapsamında takip öncesinde davacıya ödenmesi nedeniyle, ayrıca dava açıldıktan sonra davacı yanca 28/02/2020 keşide tarihli çek bedelinin tamamı bankadan tahsil edildiğinden ve 20/02/2018 tarihli çekin sorumluluk tutarının bankadan, bakiyesinin çek borçlusundan tahsili nedeniyle takipteki asıl alacak tutarı yönünden davanın konusuz kaldığı, takipte dava açıldıktan sonra 2.492,93 TL daha ödenmiş ise de, 15.131,69 TL yerine talep nazara alınarak takip dosyasına fazladan ödenen 12.638,76 TL’nin davacıya iadesinin gerektiği, her ne kadar faktoring şirketi kanun ve yönetmeliğe uygun olmayan takip işleminde bulunmuş ise de, bu hususun kötü niyet olarak kabulünün mümkün olmadığı, takibin kötü niyetle başlatıldığına ilişkin başkaca bir delil de dava dosyasında bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş, davacı yan davayı açarken istirdat talebine faiz işletilmesini talep etmediğinden ve davacı vekilinin 22/10/2019 tarihli dilekçesi ıslah mahiyetinde olmadığından 12.368,76 TL’nin ticari faizi ile birlikte istirdadı talebinin mahkememizce kabul edilemeyeceği ancak davanın açıldığı harca esas değer kadar davacı yanın davasında haklı olduğu, sonradan tahsil edilerek konusuz kalan bedel yönünden de HMK’nun 331. Maddesi kapsamında davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A)Davanın 60.000 TL’lik kısmı yönünden,
Davacı tarafça çek bedelleri tahsil edildiğinden, dava konusuz kalmakla ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B)Bakiye 12.638,76 TL yönünden,
Davanın KABULÜ İLE, taleple bağlı kalınarak … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında davalıya ödenen 12.638,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi suretiyle istirdadına,
Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
1-Kabul edilen kısım yönünden alınması gerekli 863,35 TL karar harcından alınan 215,84 TL peşin harcın mahsubu ile 647,51 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
2-Konusuz kalan 60.000 TL’lik kısım için peşin yatırılan 1.024,65 TL harcın, alınması gerekli 54,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 970,25 TL harcın davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 215,84 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve konusuz kalan kısım yönünden alınan 54,40 TL karar harcı olmak üzere toplam 301,64 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.243,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.347 TL (posta masrafı, bilirkişi ücreti v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza