Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/597 E. 2021/637 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/597 Esas
KARAR NO:2021/637

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:27/06/2018
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine … İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatarak 194.834,35 TL ödenmesini talep ettiğini, 15.09.2014 tarihli 55.000 USD bedelli müvekkilince bankaya ibraz edilmediği için çek vasfının yitirmiş olduğundan ilamsız adi takip yaptığını, takibe konu evrakın taraflar arasındaki 23.06.2014 tarihli sözleşme kapsamında borcuna karşılık davalı tarafından verilen çek olduğunu, takipte itirazda “yapılan ve daha sonra feshedilen sözleşme nedeniyle iade edilmesi gereken çek olduğunu, bankaya da ibraz edilmediğini, çekin ticari faaliyete de konu olunmadığından iadesi gereken çek olduğunun kanıtı olduğunu” bildirerek borca ve ferilerine itiraz edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin müvekkili şirketin işletmekte olduğu … Hotel adlı ticari işletmesinin davalı acentanın yerli yabancı konaklama ihtiyacının sağlamak için 2014 yaz ve 2014-2015 kış dönemi için 23.06.2014 tarihli iki tarafa borç yükleyen ,sürekli edimli bir hizmet sözleşmesi olduğunu ve çekin sözleşmenin 8 maddesi kapsamında verilen çeklerden biri olduğunu ve evvelce takibe konu ve şimdi kısmi alacak davası konusu olan 15.09.2014 tarihli 55.000 USD bedelli çek olduğunu, davalının müvekkilinin sözleşmedeki edimlerinin yerine getirmediğini gerekçe gösterek 11.09.2014 tarihinde davacı şirket ortaklarından … faks mesajı ile sözleşmeyi feshettiği açıklamış ve , şirkette çalışmayan, şirketi temsil ilzama yetkili olmayan …’ten faks ile mutabakat varıldığını belirterek … ATM … E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, ancak sözleşmenin müvekkili iradesinde fesholunmadığını, davalının taahhüt etmiş olduğu konaklamayı yapmamış olsa dahi davalının ödeme yapmak mecburiyetinde olduğunu, yapılan yargılama ile davanın reddine karar verildiğini, çek bankaya ibra edilmemiş olsa bile iş bu dava ile alacaklı olduğunun sabit olduğunu, borçlu ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmenin geçerli olduğunu, dolayısıyla davalının iddiasının aksine çek bedelinin ödenmesi gerektiğinin açık olduğunu, ve diğer hususları bildirerek, ödenmeyen çek bedelinden şimdilik 50.000 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 23.06.2014 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşme uyarınca 55.000 USD peşin ve 55.000 USD miktarlı 15.08.2014, 15.09.2014 ve 15.10.2014 tarihli çeklerin ileride gerçekleşecek gecelemelere teminat olarak verildiğini, ilk çekin ödendiği 15.08.2014 tarihinde 138.573 TL alacaklı olduklarını, davacı …’nin bazı tarihlere rezervasyonlarını kapatması, akitten kaynaklı bazı taahhütleri yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin haklarının koruyamaması ile görüşmeler neticesinde akdin 11.09.2014 tarihinde fesih edildiğini, bu nedenle teminat olarak verilen çeklerin konusuz kaldığını, …’nin müvekkiline hizmet vermeyi durdurduğunu ve müvekkilinin de çekleri ödememiş olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin fesh olunduğu 11.09.2014 tarihinde alacaklı olduğunu ve 210.000 USD’sini henüz alamadıklarını, açılan menfi tespit davasının reddedildiğini, müvekkilinin de gelen müşteri talepleri doğrultusunda rezervasyonlara devam ettiğini , bugüne kadar ticari ilişkinin devam ettiğini, ancak bu süreçte yapılan gecelemeler karşılığında …’nin gönderdiği faturaların daha önceden verilen 210.000 USD’den düşülmek suretiyle mutabakat sağlandığını, icra dosyasına da yukarıdaki sebeplerden itiraz edildiğini, …’nin itirazın iptali davası açmadığını, 15.10.2014 tarihli çekin de ödendiğini, bu çek ödemesinden sonra müvekkili alacağının 178.176, TL olduğunu, müvekkilinin borçlu değil alacaklı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu ve diğer hususları bildirerek, davanın reddini ve masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; otel konaklama sözleşme ilişkisinden kaynaklı ödenmeyen çek bedeline dayalı alacak istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki sözleşme ibraz edilmiş olup …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile … ATM’nin … esas sayılı dava dosyası fiziken celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…120 01 01 … hesabında davacının sözleşme öncesi ve sonrası davalıya tanzim etmiş olduğu toplam 223.888,00 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kayıtlara alındığı , karşılığında davalının yapmış olduğu ödemeler ve … hesaptan virman kayıtları neticesinde yıl sonunda bu hesapta bakiye olmadığı , … hesabında davalının sözleşme dışında yapmış olduğu ödemelerin ve sözleşme gereği açıklaması ile 06.06.2014 tarihinde 115.984,00 TL nakit ve 3 adet çek alınışının davalı alacağı olarak kayıtlandığı ve 216.791,51 TL tutarın … hesaba virman kayıtları neticesinde 340 hesapta davalının davacıdan 250.798,78 TL alacağının 2015 yılına devrettiği mevcut olduğunu, davacı tarafından 2015 yılında 24.03.2015 tarihi ile 13.11.2015 tarihi arasında tanzim ettiği toplam 52.918,82 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak 120 hesaplara kaydedildiği ve karşılığında avans hesabından virman kayıtları ile hesabın kapatıldığı, 340 hesapta ise 2014 yılından devreden 250.798,78 TL davalı alacağından 120 hesaba yapılan toplam 52.918,82-TL virman kayıtları neticesinde 2015 yıl sonunda 197.798,78 TL davalı alacağının 2016 yılına devrettiği mevcut olduğunu, … hesabında, davacının Mart,Mayıs,Ağustos ve Eylül aylarında tanzim ettiği 4 adet toplam 21.027,05 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kaydedildiği ve 340 avans hesabında virman kayıtları ve davalı iade faturası neticesinde hesabın kapandığı, 340 avans hesabında, 2015 yılından devreden 197.879,96 TL davalı alacağından 120 hesaba yapılan 20.773,37 TL virman kayıtları neticesinde davalının davalıdan 177.806,59 TL tutarındaki alacağının 2017 yılına devrettiği mevcut olduğunu, … hesabında , davacı tarafından Nisan – Aralık aylarında 9 adet toplam 22.861,57 TL tutarında tanzim ettiği faturasının davalı borcu olarak kayıtlandığı ,karşılığında 340 hesaptan virman kayıtları ile bu hesabın kapatıldığını, 340 hesapta 2016 yılından devreden 177.806,59 TL davalı alacağından 22.861,57 TL kayıtları neticesinde 154.945,02 davalı alacağının 2018 yılına devrettiği mevcut olduğunu, davacı taraf davalıya ilişkin … , … ve … hesap kodlu 3 ayrı hesap sunmuş olduğunu, … hesabında 27.06.2018 dava tarihine kadar kayıtlar mevcut olduğu , davacının tanzim ettiği 4 adet toplam 8.773,49 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kaydedildiği ve karşılığında 340 hesaptan virman ile bu hesabın kapatıldığı mevcut olduğunu, … hesabında ise 2016 yılından devreden 154.945,02 TL davalı alacağından dava tarihine kadar virman edilen tutarlar sonrası 27.06.2018 dava tarihinde 146.171,53 TL davalı alacağı kayıtlı olduğunu , Dava tarihinden sonra ; davalıdan gelen havaleler ve aşağıda ayrıntıları verilen diğer 120 hesaba virmanlar neticesinde kalan 146.136,54 TL davalı alacağının enson 27.10.2018 tarihinde yine aşağıda ayrıntıları verilen …. hesaba virman neticesinde hesabın kapandığının mevcut olduğunu, … hesapta ,davacının dava tarihinden sonra tanzim ettiği 2 adet 21.017,50 TL tutarındaki fatura ve ödemenin ilgili kayıtlara girildiği , 18.10.2018 tarihinde davacı tarafından “01. Mayıs 2014 -01.04.2015 tarihleri arasında geçerli konaklama sözleşmesi uyarınca yapılmayan konaklama (No Show)bedeli” açıklaması ile tanzim ettiği 433.332,09 TL faturasının davalı borcu olarak girilmesi ve 340 hesapta mevcut 146.136,54 TL davalı alacağının virmanı kaydı ile 2018 yıl sonunda davacının davalıdan 287.195,55 TL alacaklı olduğu mevcut olduğunu, davalı tarafından davacıya ait 320 01 013 … Sosyal Hizm… …hesabı incelendiğinde,
2014 yılı:
09.01.2014-06.12.2014 tarihleri arasında davacının tanzim ettiği toplam 217.888,83 TL tutarındaki faturasının davacı alacağı ve sözleşme öncesi ödemeleri , sözleşme kapsamında yapılan ödeme kayıtları neticesinde 173.669,97 TL davacı borcunun 2015 yılına devrettiğini ,
2015 yılı
2014 yılından devreden 173.669,97 TL davacı borcu ile birlikte 2015 yıl başındaki davacıyı alacaklandırıcı 17.559,80 TL düzeltme kaydı ve davacının tanzim ettiği 53.949,92 TL tutarındaki faturasının davacı alacağı olarak girilmesi neticesinde 2015 yıl sonunda 102.160,25 TL davacı borcunun 2016 yılına devrettiği mevcut olduğunu, 2016 yılında 2015 yılından devreden 102.160,25 TL davacı borcundan 2016 yılında davacının tanzim ettiği faturalar ve davalının iade faturası neticesinde 2016 yıl sonunda 82.086,88 TL davacı borcu olduğunu, 2017 yılında 2016 yılından devreden 82.086,88 TL davacı borcundan 2017 yılında davacının tanzim ettiği faturalar neticesinde 2017 yıl sonunda 59.225,31 TL davacı borcu olduğunu, 2018 yılında 2017 yılından devreden 59.225,31 TL davacı borcundan 2018 yılında davacının tanzim ettiği faturalar ve 07.03.2018 tarihinde davacıyı borçlandırıcı 18.000 TL kayıt neticesinde 2018 yıl sonunda 68.416,83 TL davacı borcu olduğu mevcut olduğunu, Davacının 2014 yılında tanzim ettiği toplam 5.999,17 TL’lik faturalarının davalıda kayıtlı olmadığını, davalıda 2015 yılında davacıya ait 1.031,10 TL tutarındaki faturanın mükerrer olarak davacı lehine kaydedildiğini, davalının vermiş olduğu davaya konu 15.09.2014 keşide tarihli 55.000 Euro tutarındaki çekin alınışına dair yapılan kayıt ile davacıda 114.933,50 TL davalı alacağı olarak kaydedildiği , ancak davalıda veriliş kaydının mevcut olmadığını, davalının vermiş olduğu 15.08.2014 tarihli 55.000 Euro bedelli çek ile 15.10.2014 tarihli 55.000 Euro bedelli çekin davacıda çeklerin verildiği tarihte 229.867,00 TL (114.933,50 TL +114.933,50 TL )olarak kayıtlandığı ve davalıda ise çeklerin keşide tarihlerinde toplam 244.117,50 TL (15.08.2014 tarihli çek 118.585,50 ve 15.10.2018 tarihli çek 125.532,00 TL ) olarak farklı kurlarda kayıtlanmasından kaynaklı 14.250,50 TL fark olduğunu, davalı tarafından 9.İcra ödeme emri açıklamalı 18.000 TL davacıyı borçlandırıcı kaydın davacıda kayıtlı olmadığını, 18.10.2018 tarihinde “01. Mayıs 2014 -01.04.2015 tarihleri arasında geçerli konaklama sözleşmesi uyarınca yapılmayan konaklama (No Show)bedeli” açıklaması ile tanzim ettiği 433.332,09 TL faturasının davalı kayıtlarında olmadığının görüldüğünü,
Sözleşme :
… Hotel (…) ile … arasında 01.05.2014 -01.04.2015 tarihleri arasında geçerliliği olacak olan oda fiyatları ve kontenjan ve rezervasyon ,opsiyon ve ödeme şeklinin içeren sözleşme akdedildiği,
Sözleşmenin 5. Maddesi :
“Acenta Kontrat geçerlilik süresince toplamda 1.500 geceyi garanti eder..”
Sözleşmenin 8. Maddesi :
“Ödeme ,1500 geceleme karşılığı … ‘e 210.000 USD ödemeyi aşağıda belirtilen ödeme planı ile yapmayı garanti eder. Kontenjan ile garanti edilen oda sayısının anlaşma süresi sonunda tamamlanmamış olması halinde 1 ay ekmühlet tanınacak olup yine de bakiye kalması durumunda standart acenta fiyatları geçerli olacaktır. … kontenjanlarının gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapılmayacaktır. “
Alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli USD mevd. Uyg. en yüksek faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte TBK 100 kapsamında ödenmesini talep ettiğini, borcun sebebi 15.09.2014 tarih ve 55.000 USD bedelli çek bedelinin ödenmesi talepli olduğunu, ödeme emri borçlu şirkete 24.10.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrine borçlu vekili 25.10.2016 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz içeriğinde , “İlamsız takibe konu çekin feshedilen sözleşme gereğince verildiği, sözleşme karşılıklı sona erdirildiğinden müvekkiline iadesi gereken , iade edilmeyen çek olduğu, çekin bankaya da ibraz edilmediğini, karşılıksız işlemi yapılmadığının ticari faaliyete konu olmadığı ve taraflarına iadesi gereken çek olduğunun kanıtı olduğunu bu nedenle ilamsız takip yapıldığını bildirerek ,borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davacı taraf 27.06.2018 tarihli dava taleplerinde davalı tarafından ödenmeyen çek bedelinden şimdilik 50.000 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiğini, davacı alacak dayanağı olarak davalı ile 23.06.2014 tarihli 2014 Yaz – 2014 / 2015 Kış Dönemi için 1.500 geceleme karşılığı 210.000 USD bedelli ödeme karşılığında anlaşma yapıldığını, yukarıda 2014 yılı davacı kayıtlarında görülen 220.000 USD karşılığı nakit ve çek alındığı, 15.09.2014 tarihli çekin ödenmediği, 20.10.2016 günlü takibe konu edildiği, takibe itiraz edildiği, bu arada çeki veren davalının 01.10.2014 tarihinde açmış olduğu dava ile çek iptali, istirdat ve menfi tespit talebinde bulunduğu, davanın reddedilmesi sebebiyle davalının iddialarının aksine müvekkilinin haklılığının sabit olduğu bildirilerek çek bedelinden şimdilik 50.000 TL tutarı talep ettiklerini bildirdiğini, taraf kayıtları ve taraflar arasında görülen dava dosyası talebe konu çek ile ilgili takip dosyası yukarıda ayrıntılarıyla verildiği gibi incelendiğini, davacının talep ettiği alacak ile ilgili olarak sözleşme ile ilgili ve uygulanmasına yönelik … ATM. … E dosyasında sözleşmenin feshi ile ilgili davada mahkemece tanık dahil deliller incelenmiş ,acentanın karşılıklı fesih edildiği iddiası , feshe ilişkin mail yazısında ismi geçen …’nin müdürünün şirketi temsile yetkili olmadığı ve feshin yazılı usule uymadığı,ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkinin davadan sonra devam ettiğinin ve fatura düzenlendiğinin karşılıklı kayıtlarda mevcut olduğu gerekçeleri ile reddettiği görüldüğünü, aınan bilirkişi raporunda sözleşmede yer alan hususlarda oda kullanımı gecelik kullanım ve diğer hususlar turizm sektöründen bilirkişini de dahil olduğu raporda incelendiğini, tarafımızdan da rapora itirazlarda yer almayan hususlar esas alınmak suretiyle rapor içeriğindeki tespitlerde incelemelerimizde değerlendirilmiş olduğunu, davacının alacak talebine göre taraflar arasındaki ticari ilişinin sözleşme kapsamında davalı tarafından çek verilmek suretiyle davacı tarafından da sunulacağı bildirilen oda hizmetinin karşılıklı verildiği ancak davalının 210.000 USD bedelli çek ve nakit verdiği çeklerden 1 adedini ödemediği, oda olarak da gecelik 1.500 adedi kullanmadığı, taahhüt ettiği kullanımın yarısına yakını 2014 -2015 döneminde ve peyder pey taraflar arasında sözleşmenin feshine ilişkin dava devam ederken ve temyiz aşamasında gecelik konaklama aldığı, aşağıdaki tutarlarda davacının 2016,2017,2018 yıllarında fatura tanzim ederek kayıtlarında yer aldığı, davalının sözleşme ile vermiş olduğu çeklerin bedelini alacağından mahsup ettiği ,dava açıldıktan sonra davacının yukarıda gösterilen faturayı tanzim ettiği ve davalının aldığı oda hizmetlerini nakit ödemeye başladığı hususları kayıtlar kapsamında görüldüğünü, tüm bu sefahat içersinde ,davacının talep ettiği alacağının olup olmadığı yukarıda izah edilen sözleşme kapsamında başlayan karşılıklı dava sefahatinde devam eden ticari ilişkin içeriğine göre
Davalının 474.687,73 TL kayıtlarda yapmış olduğu çek ve nakit ödemesi karşılığında 276.807,77 TL’lik gecelik hizmet aldığı, 197.879,96 TL davacıya vermiş olduğu tutar karşılığı sözleşme sezonunda 1.500 geceyi tamamlayamadığı kısımdan kalan tutar olduğu ,bu tutarın içinden ödenmeyen 55.000 USD’ye karşılık kayıtlanan 114.933,50 TL tutar hariç tutulduğunda davalının davacıda kalan 82.946,46 TL ödediği bedel bakiyesi kullanılmayan kısma ilişkin hesaplanmış olup, tarafların sözleşmenin feshine ilişkin acenta iddiasının kabul görmemesi neticesinde devam eden ticari ilişkide Sayın Mahkemenizin dava tarihine kadar ilişkinin devam ettiği, ve davadan sonra da ticari ilişkinin bir süre daha devam ettiği ve sözleşme ile verilen çeklerin ve ödemenin dava tarihine kadar karşılıklı alacak borç ilişkisinde mahsup edildiği üzere 31.238,03 TL bu mahsuplar neticesinde dava tarihinde bu kayıtlarda davalı bakiyesi alacaklı olduğu hesaplandığını, taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde 8. Madde “oda sayısının anlaşma süresi sonunda tamamlanmamış olması halinde 1 ay ek mühlet tanınacak olup yine de bakiye kalması durumunda standart acenta fiyatları geçerli olacağını, … kontenjanlarının gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapılmayacaktır. “hükmüne havi olup, kullanılmayan oda hizmetlerinin davalıya iade edilmeyeceği ve kullanılmayan kısmın verilen ilave süreden sonra standart acenta fiyatlarının uygulanacağı taraflarca kabul edildiğini, ifade edilen hususun davalının kullanamadığı kısma ilişkin 2016,2017,2018 dönemi kullanımlarının da baştaki sözleşme ile ödenen bedele mahsubu ile söz konusu hükmün taraflarca karşılıklı olarak davalının kalan ödemesinde yeni dönemdeki konaklamalar ile iade edilmeyeceği kısma ilişkin kullanım sağlandığı anlaşıldığını, buna rağmen davalı 464 adet gecelemeyi tamamlayamamıştır, verdiği ödemeler de davacı tarafından davalının sonraki dönemlerdeki gecelemelerden mahsup edilmiş olup, davalıya verilen ilave sürelerde de bakiye kullanımı tamamlamadığından davacının sözleşme dönemindeki eksik kısım için sonraki dönemlerdeki gecelikler de düşülmek suretiyle dahi 464 kalan gece tutar için davalıdan talepte bulunabileceği , yine 1.ATM’deki bilirkişi raporunda davacının bu konudaki kar kaybı tarafımızdan da gece başına aynı şekilde somut verilerle hesaplanmış olup, bu tutar 85.754,61 TL belirlenmiş ve borç alacakta dava tarihinde aşağıdaki şekilde nihai hesabın 54.516,58 TL davalı borcu olarak hesaplanması söz konusu olduğunu, dosya , taraf kayıtları, taraflar arasında görülen …. ATM … E. sayılı dosya ve içeriği verilen görev kapsamında incelenmiş ve tespit edilen hususlar kapsamında davacının davalıdan çek bedeli ve sözleşme ve devam eden ticari ilişki kapsamında 54.516,58 TL tutarı talep edebileceğeni, şimdilik 50.000 TL talebine ilişkin olarak belirlendiğini, … hesabında , davacı tarafından Nisan – Aralık aylarında 9 adet toplam 22.861,57 TL tutarında tanzim ettiği faturasının davalı borcu olarak kayıtlandığı , karşılığında 340 hesaptan virman kayıtları ile bu hesabın kapatıldığı, 340 hesapta 2016 yılından devreden 177.,806,59 TL davalı alacağından 22.861,57 TL kayıtları neticesinde 154.945,02 davalı alacağının 2018 yılına devrettiği mevcut olduğunu, …” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … marifetiyle hazırlanan 06/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”Dava konusu olayda taraflar, sözleşmede belirtilen fiyat, tarik (Ol Mayıs 2014 ile 01 Nisan 2015) ve koşullarda Ortadoğu Pazarı’na acenta tarafından pazarlanması konusunda fiyatları belirlemek amacıyla otel sözleşmesi düzenlemiş olduğunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 37 nci maddesinin C) fıkrasının (1) no’lu bendi uyarınca düzenlenen Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla Birbirleriyle ve Müşteriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik (RG 23.03.1983/17996) hükümleri uyarınca, turistlere ulaştırma, konaklama, gezi, spor ve eğlence imkânları sağlayan, onlara turizmle itgili bilgiler veren, bu konuya ilişkin tüm hizmetleri gören ticari kuruluşlar olan Seyahat Acentası ile Otelci ya da Otel İşletmeleri arasında çeşitli türlerde otel sözleşmesi düzenlenebileceğini, otel sözleşmelerinde sözleşme serbestisi hâkim olmakla birlikte türleri; a) Bireysel olarak seyahat eden (münferit) müşterilerle ilgili sözleşmeler, b) Grup olarak seyahat eden müşterilerle ilgili sözleşmeler ve belirli bir sürenin üzerindeki rezervasyonlar için yapılacak (kontenjan) tahsis sözleşmeleri, olarak düzenlenmiştir (Yön. Md.8). Yönetmeliğin 41.maddesine göre bu tür sözleşmeler,“özel organizasyonlar için, bir biri ardından düzenli olarak gelecek gruplar veya münferit müşterilerle ilgili olarak ya da odaların belirli bir dönem tahsisini gerektiren hallerde düzenlenir.” Somut olayda da belirli bir dönem odaların tahsisi konulduğu için kontenjan sözleşmesi türünde otel sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre, acente, kontrat geçerlilik süresince 1500 gecelemeyi garanti etmekte olduğunu, (Sözleşme md.5/f.1), ayni maddedeki kontenjan tablosunda belirlenen tarih süresince kontenjanlarını tamamlamayı taahhüt eden acenta gerçekleştiremediği dönem kontenjanlarını (01.06-27 haziran 2014/28 temmuz-15 Ekim 2914 ve 16 ekim 2014-1 nisan 2015) davacı ile anlaşmaya vararak diğer aylara aktarma hakkına sahiptir. Sözleşmenin 8.maddesinde de kontenjan ile garanti edilen oda sayısının anlaşma dönemi sonunda tamamlanamamış olması halinde bir ay ek müddet tanınacağı, yine de bakiye kalması durumunda standart acente fiyatlarının geçerli olacağı, davacının kontenjanların gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapmayacağı açıkça düzenlendiğini, burada garanti taahhüdü bulunmakta olduğunu, garanti veren konumundaki acenta, kural olarak garanti alan otelciyi belli bir girişime sevketmek amacıyla bunun tehlikesini bağımsız olarak üzerine aldığı takdirde garantili kontenjan sözleşmesi söz konusu olduğunu, (Ali Gökpınar, Otelcilik Sözleşmesi, … Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, 2018, s.117 vd.). Bu hükümler uyarınca, sözleşme süresi içinde davalı tarafından taahhüt edilen 1500 geceleme garanti taahhüdü ifa edilemediği takdirde artık standart oda fiyatları geçerli olacak ve davacının, davalının garantı taahhüdü sebebiyle önceden yapılan ödemeleri iade etme yükümlülüğü olmayacağını, davalı, davacının belli tarihlerde rezervasyonları kapattığı ve bazı sözleşmeden kaynaklanan taahhütleri yerine getirmediğini beyan etmişse de dava dosyasında bu konuda belgeye rastlanmadığını, İhtilaf konularından birisi de taraflar arasındaki borç ilişkisinin tarafların anlaşmasıyla veya fesih suretiyle sona erdirilip erdirilmediği konusundadır. Ancak dava dosyasının ekinde yer alan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K sayılı kararında, işbu davanın davalısı olan tarafın taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği gerekçesiyle 15.09.2014 tarihli ve 15.10.2014 tarihli iki adet çekten dolayı davacıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen 70.000 TL’nin iadesine dair ikame ettiği davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin gerekçesine göre, 11.09.2014 tarihli belge tarafların yetkili temsilcilerinin imzasını taşımadığı için geçerli, sözleşmenin feshedildiğine dair başkaca bir yazılı belge de sunulmadığını, bunun yanında taraflar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde tarafların iradesinin sözleşmenin devamı yönünde olduğunu gösterdiği de gerekçe olarak belirtildiğini, bu sebeplerle Mahkeme, davanın reddine karar verdiğini, kararın 22.12.2017 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi ek dava dosyasında bulunmakta olduğunu, dolayısıyla işbu mahkeme kararı ve dava dosyası kapsamında taraflar arasındaki dava konusu edilen sözleşmeden doğan borç ilişkisinin iddia edildiği şekilde sona erdirilmemiş olduğu mahkeme kararıyla tespit edildiğini, dava konusu olayda davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmenin faks mesajıyla sona erdirildiğini, belgede davacı tarafı temsilen yetkili temsilcinin imzasının bulunduğunu beyan etmişse de belgedeki imzanın kime ait olduğunu tespit konusunda uzmanlığının bulunmadığını, Davacı şirket ile davalı acente arasında akdedilen hizmet sözleşmesi | Mayıs 2014 – | Nisan 2015 tarihleri arasında “gecelik konaklama ücreti 140 USD’den 1500 gece şeklinde” kararlaştırılmış olduğunu, kök raporda; davacı şirketin alacağı 54.516,58 TL olarak hesaplandığını, kök raporda sözleşme dışı yılları baz alarak 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait davacı ve davalı ticari defterleri de incelenerek bir hesap tablosu çıkarılmış ise de, davacı şirketin bütün yıl boyunca odalarını aynı rakam üzerinden satışa sunmuş olduğunun kabulü gerektiğini, bu şekildeki bir kabulün turizm işletmeciliği sektörünün ve ticari yaşamın gerçekleriyle örtüşmediği gerçek olduğunu, zira sektörde bilindiği üzere; her bölgenin, hatta her lokasyonun kendine göre aktif ve pasif olduğu sezonluk dönemleri var olup, bir turizm işletmesinin dört mevsimde aynı oda fiyatlarını sunmasını beklenemez bir durum olduğunu, Otel – Acente sözleşmelerinin sebebi , acenteye iskontolu oda fiyatı sunmak, acentenin de bu iskontolufiyata kendi karını koyarak müşterisine satması olduğunu, otelin yaptığı bu iskontolu satış sebebiyle, sözleşmede acenteye ayrılan kontenjanların, acente tarafından satılamaması otelin tasarrufunda olmadığı için, sözleşme tutarını acente eksiksiz olarak ödemeyle yükümlü olduğunu, davacı tarafından yapılan hesaplamaya ilişkin itiraz bildirilmiş olduğunu, 2016-2017-2018 yıllarına ilişkin ticari ilişkinin hesaba katılmaması gerektiği yönünden itirazda bulunduğu anlaşıldığını, davacının itirazında bildirdiği dönem sebebiyle kök raporda toplam 51.708,43TL’lik davalı tarafa kullanılan oda fatura edildiği yer aldığını, Davacı aynı zamanda 2016,2017,2018 yılının hesaba katılmasının yanı sıra bu dönemlere ilişkin gecelik oda fiyatını sözleşme fiyatlarından hesaplandığını oysa ki Turizm dönemlerinde oda fiyatlarının neredeyse 3’e katladığını, sözleşme dışına çıkılarak yapılan hesaplamanın kabulünün mümkün olmadığını bildirdiğini, öncelikle belirtmek isteriz ki davacı tarafından belirtilen hususta yanılgı söz konusudur, şöyle ki 2016,2017,2018 yıllarındaki hesaplama davacı kayıtlarındaki faturalar esas alınmak suretiyle yapıldığını, tarafımızdan oda fiyatlarına ilişkin farazi ya da sözleşme fiyatlarından bir hesaplama yapılmadığını, Dolayısıyla fiyatlandırma 2016,2017,2018 yıllarında tarafımızdan yapılmamıştır. Davacı otelin faturalarındaki şekilde hesaplamada yer aldığını, söz konusu dönemlere ilişkin heyetin Turizm Uzmanı üyeleri tarafından yapılan tespitlerin aksine bir husus tarafımızdan davacının kayıtlarındaki fiyatlandırması esas alındığından söz konusu olmadığını, ancak fiyatlandırmaya ilişkin arz edilen 2016,2017,2018 yılları için hesaba sözleşme konusu tutarın katılmaması itirazı da mevcut olduğundan bu hususun da sözleşme kapsamındaki aşağıdaki düzenlemeler neticesine göre ve heyetimiz üyelerinin sözleşmeye ilişkin tespitlerinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağını,
e Kontenjan ve Özel Şartlar madde 5 :
“Acente belirlenen tarih süresince kontenjanlarını tamamlamayı taahhüt eder. Acenta gerçekleştirmediği dönem kontenjanını … ile anlaşmaya vararak diğer aylara aktarabilir.
e Diğer Hükümler Madde 9 ;
“0. Karşılıklı olarak anlaşma maddelerine riyaet edilmemesi durumunda anlaşma fesholunacak ve hesap mutabakatı sonrasında karşılıklı iade ve ödemeler yapılacaktır”
e Ödemeler Madde 8;
“Ödeme ,1500 geceleme karşılığı … “e 210.000 USD ödemeyi aşağıda belirtilen ödeme planı ile yapmayı garanti eder. Kontenjan ile garanti edilen oda sayısının anlaşma dönemi sonunda tamamlanamamış olması halinde 1 ay ek müddet tanınacak olup yine de bakiye kalması durumunda standart acenta fiyatları geçerli olacaktır. … kontenjanların gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapmayacaktır. “ Görüldüğü — üzere taraflar arasındaki sözleşmede acentanın — kontenjanını tamamlayamaması halinde “diğer aylara aktarabilir “ , “fesih halinde hesap mutabakatı sonrasında karşılıklı iade ve ödemeler yapılacaktır.” , “Yine de bakiye kalması durumunda standart acenta fiyatları geçerli olacaktır. … kontenjanların gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapmayacaktır. “ şeklinde 3 maddede kalan kullanılmayan kısma ilişkin davalının standart acente fiyatları kapsamında kontenjan kullanabileceği kalan tutarın bu şekilde iade edilmeyeceği hususları karşıtıklı yapılan sözleşme maddelerinde belirlenmiştir. Dolayısıyla 2016,2017,2018 yıllarında devam eden ilişkide tarafımızdan bu kapsamda ticari ilişkinin devam ettiği ticari kayıtlarda da belirlenmiş olduğundan söz konusu itiraz edilen yıllardaki kullanım bedelleri davacının fatura ettiği miktar esas alınmak suretiyle düşülmüştür. Kayıtlarda da bu şekilde davacı kayıtlamıştır. Alınan avanslar hesabındaki tutar o yıl ki kullanım kadar yıl sonunda davalının borcunu kapatılmasında virman yapılmak suretiyle uygulanmıştır. Davacının itirazlarının tarafımızca incelenmesi yukarıdaki şekilde olup, kök rapordaki davacının alacağına ilişkin 54.516,58 TL olarak yapılan hesaplamaları yeniden revize edecek bir husus bulunmadığı görülmüştür. davacının para iadesi yapmayacağı kararlaştırılan hükümde kalan bakiyenin standart oda fiyatlarından davalı tarafça kullanım hakkın bulunduğu sözleşmede yer almıştır. Kesinleşen mahkeme kararına esas bilirkişi raporunda davacı için hesaplanmış olan kullanılmayan oda/geceye tekabül eden — kar kaybı davacı için alacak olarak değerlendirildiğini, Tarafımızdan da bu rapora ilişkin kesinleşen hususlar dikkate almarak denilmek suretiyle devam eden kullanımlar için davacının fatura ettiği kısım (kar kaybı değil) 2016,2017,2018 faturalarındaki tutar davacıda kalan davalı ödemesinden düşüldüğünü, bu nedenle de adı geçen rapordaki … alacağı olarak belirlenen 44.685,44 TL tutardan davacı lehine oluşan 9.831,14 TL fark söz konusu olmuş ve 54.516,58 TL davacının alacaklı olduğu belirlendiğini, tekrar ifade etmek gerekirse söz konusu mahkeme kararına esas raporda davalı tarafından gece/oda kullanılmayan kısma tekabül eden bedel için davacının brüt karı alacak olarak yer aldığını, bilirkişilerce tanzim edilen raporda ise diğer rapordan sonraki dönemde gerçekleşen kullanımlar ve dolayısıyla davacının fiyatlandırması ile tanzim edilen faturalar esas alınmak suretiyle adı geçen rapor ile çelişmeyecek şekilde gerçekleşen ilavesi ile nihai hesap yapıldığını, davalının itirazlarının da tarafların karşılıklı yapmış oldukları sözleşme içeriğine ilişkin davacı itirazlarında yaptığımız değerlendirmeler kapsamında kaldığının görüldüğünü…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada davacı yanın 23/06/2014 tarihli sözleşme kapsamında otel konaklama hizmetine dayalı, celp edilen takip dosyasına dayanak … … şubesine ait 15/09/2014 tarihli, … numaralı, 55.000 USD bedelli çek bedelinden ödenmeyen şimdilik 50.000TL’nin avans faizi ile tahsili isteminin ileri sürüldüğü, takibin itiraz neticesinde durduğu ve işbu davanın alacak davası olarak ikame edildiği anlaşılmıştır. Yanlar arasında 01/05/2014 – 01/04/2015 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde konaklama hizmet sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmede davalı müşterilerinin konaklama ihtiyacının davacıya ait otelde gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığı, fiyat ve detaylar ile ödeme şeklinin sözleşmede yazılı olduğu anlaşılmıştır. Celp ve tetkik edilen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E., …/… K sayılı dosyasının davalı tarafça davacı aleyhine açılan menfi tespit davası olup taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği gerekçesi ile 15.09.2014 tarihli ve 15.10.2014 tarihli iki adet çekten dolayı davacıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen 70.000-TL’nin iadesine dair ikame ettiği davanın reddine karar verildiği, mahkemenin gerekçesine göre 11.09.2014 tarihli belge tarafların yetkili temsilcilerinin imzasını taşımadığı için geçersiz olup sözleşmenin feshedildiğine dair başkaca bir yazılı belge de sunulmadığı, bunun yanında taraflar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde tarafların iradesinin sözleşmenin devamı yönünde olduğu, bu sebeplerle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmeden doğan borç ilişkisinin iddia edildiği şekilde sona erdirilmemiş olduğu kesinleşen mahkeme kararıyla tespit edilmiş olup kesinleşen hususlar aleyhinde ileri sürülen davalı savunması yönünden (sözleşmenin feshedildiği savunmasına ilişkin) yeniden inceleme yoluna gidilmesi mümkün olmamıştır. Ayrıca davalı yanın cevap dilekçesi kapsamında ticari ilişkinin bugüne kadar devam ettiğinin beyan edildiği ve ödeme savunmasının ileri sürüldüğü tespit edilmiştir. Bu tespitler ışığında yanlar arasındaki konaklama hizmetine yönelik ticari ilişkinin devam ettiği sabit olup tarafların ticari defterleri ve konaklama hizmetine ilişkin faturalar kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış olup kök ve heyet marifeti ile düzenlenen ek rapor tespitlerinin mali hesaplama kriterleri yönünden dosya kapsamına uygun, kesinleşen dava dosyası ile uyumlu, ayrıntılı olması nedeni ile hükme esas alınmaya elverişli olduğu saptanmıştır. Mali tespitler ışığında cari hesap ilişkisine dönüşen konaklamaya ilişkin ticari ilişkinin defter ve fatura kayıtları ile dökümünün yapıldığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda sözleşme gereğince “gecelik konaklama ücreti 140 USD’den 1500 gece şeklinde” kararlaştırılmış olduğu, 2016, 2017, 2018 yıllarındaki hesaplamaların davacı kayıtlarındaki faturalar esas alınmak suretiyle yapıldığı, dolayısıyla 2016,2017,2018 yıllarında devam eden ilişkide ticari kayıtlarda da belirlenmiş olduğundan itiraz edilen yıllardaki kullanım bedellerinin davacının fatura ettiği miktar esas alınmak suretiyle düşüldüğü, defterlerde de davacı tarafça bu yönde kayıtlandığı, alınan avanslar hesabındaki tutarın o yıla ait kullanım kadar yıl sonunda davalının borcunun kapatılmasında virman yapılmak suretiyle uygulandığı, kesinleşen mahkeme kararına esas bilirkişi raporunda davacı için hesaplanmış olan kullanılmayan oda/geceye tekabül eden — kar kaybı davacı için alacak olarak değerlendirildiği, bu rapora ilişkin kesinleşen hususlar dikkate alınarak devam eden kullanımlar için davacının fatura ettiği kısım ile 2016, 2017, 2018 faturalarındaki tutarların davacıda kalan davalı ödemesinden düşüldüğü, sözleşme ile verilen çeklerin ve ödemelerin dava tarihine kadar karşılıklı alacak borç ilişkisinde mahsup edildiği, sözleşme içeriğinde 8. maddesi ile ”Oda sayısının anlaşma süresi sonunda tamamlanmamış olması halinde 1 ay ek mühlet tanınacak olup yine de bakiye kalması durumunda standart acenta fiyatları geçerli olacağını, … kontenjanlarının gerçekleşmemesi durumunda para iadesi yapılmayacaktır.” hükmü gereğince kullanılmayan oda hizmetlerinin davalıya iade edilmeyeceği ve kullanılmayan kısmın verilen ilave süreden sonra standart acenta fiyatlarının uygulanacağının taraflarca kabul edildiği, ifade edilen hususun davalının kullanamadığı kısma ilişkin 2016, 2017, 2018 dönemi kullanımlarının da baştaki sözleşme ile ödenen bedele mahsubu ile söz konusu hükmün taraflarca karşılıklı olarak davalının kalan ödemesinde yeni dönemdeki konaklamalar ile iade edilmeyeceği kısma ilişkin kullanım sağlandığı, davacının sözleşme dönemindeki eksik kısım için sonraki dönemlerdeki gecelikler de düşülmek suretiyle 464 kalan gece tutarı için davalıdan talepte bulunabileceği, kesinleşen ….ATM dosyası kapsamındaki bilirkişi raporunda davacının bu konudaki kar kaybının somut verilerle 85.754,61 TL olarak belirlendiği, borç alacak dökümü kapsamında dava tarihi itibari ile nihai hesabın 54.516,58 TL davalı borcu olarak hesaplandığı, tüm bu nedenlerle anılı bedel olan 54.516,58-TL alacak isteminde davacının haklı bulunduğu, davanın kısmi dava olarak ikame edilmekle dava konusu edilen 50.000-TL yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
50.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50-TL ilam harcından peşin alınan 853,88-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.561,62-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 853,88-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 889,78-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.718,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır