Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/59 E. 2019/251 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/59
KARAR NO : 2019/251
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş ile dava dışı kredi lehtarı … Ür. Yem Zaire Gıda Hay. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında 03.06.2015 tarihinde … nolu taksitli ticari kredi ve rehin sözleşmesinin akdedildiğini, kullandırılan kredi taksitlerinin düzenli olarak ödemeyip aksatılması üzerine, … Noterliğinin 02.08.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi açıldığını, davalı/borçlunun asıl borca, işlemiş faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, belirtilen sebeplerle 30.962,79-TL alacak üzerinden itirazın iptalini, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istenilmiş olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında sözleşme yapılmadığı için hukuki ilişkinin kurulmadığının belirtildiğini, asıl borca ve takibin tüm ferilerine itiraz edilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari kredi sözleşmesine dayalı alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 29.182,51-TLL asıl alacak ve 1.518,07-TL işlemiş faiz (ticari faiz) olmak üzere toplam 30.962,79 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %18,36 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi, icra gideri, vekalet ücreti ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından talebe dayanak ticari kredi sözleşmesinin ibraz edildiği, anılı sözleşmenin davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği, ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sözleşme ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 06/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…6102 sayılı TTK. M. 64 ve VUK. 182 gereğince mecburi olan tabloda belirilen 2014,2015,2016,2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin tutulduğunu, işbu defterlerden 2015,2016,2017 ve 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin gelir idaresi başkanlığı’Nın 1 sıra nolu elektronik defter tebliği gereğince elektronik ortamda e-defter olarak tutulduğunu, 1 sıra nolu e-defter tebliği gereğince Ocak ayı beratlarının açılış tasdiki, Aralık ayı beratlarının kapanış ve tasdiki yerine geçtiğini, Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde alındığını, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterler ve kayıtların davacı şirket lehine delil niteliğine haiz olduğu kanaati edinildiğini, davacı finans kurumu ile dava dışı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … Ltd. Şti. Arasında 34.272,69-TL limitli ticari kredi sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin fotokopisinin sunulduğunu, dava dışı kredi lehtarı şirkete kullandırılan taksitli araç kredisinin 13 adet taksitinin ödendiğini, devam eden 35 adet kredi taksitinin ödenmediğini, bu ileri vadeli taksitler içindeki anapara miktarı 26.304,24-TL olduğunu, birikmiş gecikme faizi 2.672,05-TL, en son taksit ödeme tarihi 04.07.2016 ile kat tarihi 02.08.2016 tarih aralığında işleyen faiz ve ferleri tutarı 213,19-TL dahil edildiğinde, toplam alacak 29.189,48-TL baliğ olmakta olduğunu, kat ihtarında ise 29.182,51-TL alacak talep ettiğini, kefalet sözleşmesini aynen tekrar ettiğini, davacı finansman kurumu tarafından sözleşmenin 21 maddesine göre, kredi hesabının kesilip kat edildiğini, … Noterliği’nin 02.08.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun süresinde ödenmemesi nedeniyle, bakiye 29.182,51-TL alacağın 7 gün içinde ödenmesi, herhangi bir işlem yapılmaması halinde ise yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı dışı lehtarı şirkete kullandırılan taksitli araç kredisinin 13 adet taksitinin ödenmediğini, bu ileri vadeli taksitler içindeki anapara miktarı 26.304,24-TL olduğunu, birikmiş gecikme faizi 2.672,05-TL en son taksit ödeme tarihi 04.07.2016 ile kat tarihi 02.08.2016 tarih aralığında işleyen faiz ve ferleri tutarı 213,19-TL dahil edildiğinde, toplam alacak 29.189,48-TL baliğ olmakta olduğunu, kat ihtarında ise 29.182,51-TL anapara/asıl alacak talep edildiğini, taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağının değerlendirilmekte olduğunu, … Ltd. Şti. Yönünden; anılan kredi lehtarı şirkete keşide edilen kat ihtarına ilişkin noter tebliğ şerhi yazılı olmadığı gibi tebligat parçası sunulmadığı için, keşide edilen kat ihtarının dava dışı kredi lehtarı şirkete tebliğ edilip edilmediğinin ispatlanamadığını, … yönünden; muhatabın gösterilen adresinde tanınmaması ve yeni adresi de bilinemediği için, tebligatın 04.08.2016 tarihinde çıkış merciine iade edildiğini, tebligat parçasından anlaşılmakta olduğunu, o halde davalı/kefile usulüne uygun olarak bir tebligatın yapılamamış olduğunu, her ne kadar davalı/kefilin sözleşmede gösterilen adresine tebligatın çıkarılmış olduğu görülmekte ise de, dava dışı kredi lehtarı şirketin TBK’nun 589. Maddesi göre temerrüdü ve bunun sonuçlarından kefilin sorumlu olunacağı kuralıda işletilemediğini, çünkü dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüde düşürülmüş olduğu mevcut delillerle ispatlanamadığı için, dava dışı kredi lehtarının temerrüdü ve bunun yasal sonuçlarından davalı/kefili sorumlu tutmanın hakkaniyet kurallarına uygun düşmeyeceğinin değerlendirildiğini, bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.06.1987 tarih ve 87/11921 sayılı kararname ve bu kararnameye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı resmi gazetede yayınlanan 91/1 nolu TCMB tebliğinin 2 ve 4. Maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB’na bildirmeleri esasının getirildiğini, bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde kredi işlemlerinde alınacak faiz oranları vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede akdi ve temerrüt faizi ile ilgili hususların 6 ve 7. Maddesinde hüküm altına alınmış olduğunu, bu nedenle davacı kurumun akdi ve temerrüt faizi isteme hakkının doğduğunu, ödeme planına göre akdi faiz aylık %0.80 ve yıllık ise %9.60 olarak belirlenmiş olduğunu, sözleşmenin 6. Maddesini aynen tekrar ettiğini, davacı finansman şirketinin ödeme planında gösterdiği ve fiilen uyguladığı akdi faiz yıllık %9.60 oranında olduğunu, sözleşmeye göre akdi faizinin 2 katı mertebesinde temerrüt faizinin kararlaştırılmış olduğunun görüldüğünü, buna göre %9.60 oranındaki akdi faizin 2 katı %19,20 temerrüt faizi belirlendiğini, davacı şirket ise %18,36 oranında temerrüt faizi talep ettiğini, talep edilen faiz daha düşük seviyede olduğu için talep edilen tem. Faizine itibar edildiğini, davacı şirket takip talebinde yıllık %18,36 oranında temerrüt faizi talebinde bulunduğunu, o halde talep edilen yıllık %18,36 oranındaki temerrüt faizinin sözleşmeye uygun olduğunun ifade edilebilir olduğunu, öte yandan talep edilen faizin TBK’nun 2 6. Ve 27. İle TMK 2. M. Göre de aykırılık teşkil edip etmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davalı/kefil, kat tarihinden önce usulüne uygun bir ihtarname ile temerrüde düşürülmediği için, temerrüt bazlı bir asıl alacak hesabı da haliyle yapılamadığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 97/5055 E. 97/10599 K Sayılı emsal kararını aynen tekrar ettiğini, görüşünün her ne kadar korunmakta ise de belirtilen nedenlerle hesaplama yapılamadığını, tarafların sözleşmeyi özgür iradeleriyle imzaladıkları, TBK m. 28 anlamında aşırı yararlanma hali ya da TBK m. 20 anlamında sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olmadığı farz edilerek inceleme ve hesaplama yapıldığının, yerleşik takip uygulamaları ile bu yönde kökleşmiş Yargıtay içtihat kararları nazara alınarak, davalı/kefil yönünden hesap kesim tarihi ile takip tarihi arasında geçen süreye akdi faiz uygulanmasının yerinde olacağı düşünülmekte olduğunu, takip tarihi itibariyle 30.506,22-TL alacak hesaplanmış olduğunu, takip talebinde ise 30.962,70-TL alacak istenildiğini, bu durumda takdirin sayın mahkemede olduğu üzere 456,57-TL fazla talebin yerinde olmadığını, davacı finansman şirketi ile davacı dışı kredi lehtarı … Ltd. Şti. Arasında 03.06.2015 tarihli aksitli ticari taşıt kredisi sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye istinaden davacı finansman şirketi tarafından dava dışı şirkete taksitli ticari taşıt kredisi kullandırılmış olduğunu, işbu kredi borcunun öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı şirketin davalı/kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiğini, raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 456,57-TL talebin reddi durumunda, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 29.182,51-TL’si tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tamamen ödeninceye kadar sözleşmesel olarak yıllık %18,36 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte davalı/kefilden istenilebileceğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 16.08.2016 tarih ve … E. Sayılı dosyası ile taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi açılmış ise de, davacı finansman şirketi vekilinden edinilen bilgiye göre taşıtın henüz paraya çevrilememiş olduğunun anlaşıldığını, keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tasvif ve takdir tamamıyla münhasıran yargının makamına ait mahkemece değerlendirilmesini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki ihtilaf; davacı şirketin davalıdan ticari kredi sözleşmesine kefaletinden kaynaklı dava dışı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, mevcut ise miktarı, uygulanacak faiz oranı ve alacağın davalıdan tahsilinin talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; anılı raporla davalının dayanak ticari kredi sözleşmesine istinaden müşterek-müteselsil kefalete istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği ayrıca alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği dolayısıyla mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 29.182,51-TL asıl alacak, 1.260,68-TL işlemiş faiz, 63,03-TL BSMV olmak üzere toplam 30.506,22-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak 29.182,51-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %18.36 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 29.182,51-TL asıl alacak, 1.260,68-TL işlemiş faiz, 63,03-TL BSMV olmak üzere toplam 30.506,22-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak 29.182,51-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %18.36 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 6.101,24-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.083,87-TL harçtan peşin alınan 373,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.709,91-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 373,96-TL peşin harç olmak üzere toplam 409,86-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti 650-TL , 98-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 748-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 736,97-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.660,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 456,57-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır