Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/580 E. 2021/812 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/580
KARAR NO : 2021/812
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirkete olan borcundan dolayı davalı ile dava dışı … Ltd. Şti. hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı icra takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını ve borçlulara ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin davalıya 17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 22/01/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu sebeple icra müdürlüğünce takibin davalı borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiğini, ödeme emrinin dava dışı … Ltd. Şti.’ne 17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, dava dışı borçlu şirketin ödeme emrine bir itirazının olmadığını, davalının, dava dışı şirketin borçları için müvekkili şirket lehine 400.000 TL tutarlı ipotek tesis ettiğini, dava dışı acentenin müvekkiline olan borcunun ipotek tutarının çok üzerinde olduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe, ödeme emrine borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının borç miktarını, ipoteğin verilme sebebini ve miktarını çok iyi bildiğini, takip konusu alacak likit olup ödenmesi istenen tutarın ipotek miktarı olduğunu beyanla davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… takip sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, müvekkiline icra emrinin tebliğ olduğunu, söz konusu takip nedeniyle …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapmış oldukları şikayet üzerine borçluya gönderilen icra emrinin iptal edildiğini, davacının bu kez aynı ipoteğe ilişkin … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile yeni bir takip yaparak müvekkiline ödeme emri gönderdiğini, söz konusu icra takibine tarafından mükerrerlik itirazında bulunulduğunu ve aynı zamanda …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde takibin iptali isteminde bulunulduğunu, … İrca Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verdiğini, dolayısıyla aynı alacağa ilişkin davacı tarafından mükerrer takip yapılmış olduğunu, öncelikle bu hususun Mahkememizce dikkate alınarak davanın reddini talep ettiklerini, ödeme emrinin İİK’nın 60/1 maddesi ile atıfta bulunulan 58.maddesi 1.fıkrasına aykırı olarak tanzim edildiğini, dolayısıyla işbu ödeme emrinin yasaya aykırı olduğunu, yeniden ödeme emri düzenlenmek suretiyle müvekkiline tebliğ edilmesi gerekir iken yasaya aykırı düzenlenen ödeme emrine karşı itirazın iptali davası açılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca icra takibinde talep edilen %40 faiz oranının fahiş olduğunu, bilindiği üzere müvekkilinin kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, sadece teminat ipoteği tesis eden üçüncü şahıs konumunda olduğunu, bu sebeple kredi sözleşmesi ile belirlenen faiz oranının müvekkiline uygulanmasının mümkün olmadığını, keza yine icra takibi ile talep edilen asıl alacağın dışındaki tüm sair ferilere ilişkin taleplerin yasaya aykırı olduğunu, bu açıdan da icra dosyasına yapılan itirazın iptali talepli işbu davanın reddinin zorunlu olduğunu, alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden müvekkilinin itirazının haklı ve yerinde olduğunu, alacaklı tarafın icra inkar tazminatı talebi de yerinde olmadığından reddini talep ettiklerini beyanla davanın reddine, haksız takip nedeniyle davalı müvekkili lehine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi ile; davacı tarafından 15/04/2016 tarihinde, davalı ve dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine, davalıya ait … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel sayılı, Bodrum Kat, 1 Nolu bağımsız bölümün tapu kaydına konan 400.000 TL tutarlı ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle alacağının tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, davalı ve dava dışı borçluya icra emri gönderildiği, davalı tarafından icra emri gönderilmesinin şikayet konusu yapıldığı ve …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas ve 2016/… Karar sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, bu kez davacının talebi ile ödeme emri düzenlenerek davalı ve dava dışı borçluya gönderildiği, davalının ödeme emrinde bulunması zorunlu unsurların bulunmadığı, borçlu olmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1283 Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından 02/03/2017 tarihinde, davalı ve dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine, davalıya ait … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel sayılı, Bodrum Kat, 1 Nolu bağımsız bölümün tapu kaydına konan 400.000 TL tutarlı ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle alacağının tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, davalı ve dava dışı borçluya ödeme emri gönderildiği, davalının 10/04/2017 tarihli dilekçesi ile davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile aynı alacak için daha önce takip yapılmış olduğundan bahisle derdestlik itirazında bulunulduğu, bu nedenle davalı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası ile mükerrerlik itirazında bulunulduğu, Mahkemece ödeme emrine itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği, davacı tarafça bu dosya üzerinden başka bir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde, bu davanın konusu takip dosyası yönünden mükerrer takip bulunduğu itirazında bulunmuş ise de, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına konu takibin daha sonra başlatıldığı ve bu davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takip dosyası yönünden mükerrerliğin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Paraya çevrilmesi talep edilen taşınmazın tapu kaydı ve ipotek belgesi getirtilerek dosya, davacı tarafça sunulan acentelik sözleşmesi, protokoller ve diğer deliller ile ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduklarını, davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 16/12/2009 tarihinde acentelik sözleşmesinin akdedildiğini, davalının taşınmazı üzerine, davacının, dava dışı şirketten olan alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere 400.000 TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, davacının dava dışı şirketten 2.592.555,32 TL komisyon alacağının bulunduğunu, alacağa takibin başlatıldığı 15/04/2016 tarihinden itibaren %10,50 oranında avans faizi işletilmesi gerektiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 09/12/2020 tarihli ek raporunda kök rapordaki tespitlerini tekrar etmiştir. Mahkememizce, kök ve ek raporda davacı tarafın ticari defterlerinin incelenip incelenmediği belirtilmediğinden bu hususta yeniden inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 16/07/2021 tarihli 2. ek raporunda özetle; davalının itirazlarına kök ve ek raporlarda hak verilmediğini, dava dosyasının yeniden incelenmesi suretiyle davacının, dava dışı … Sigorta Ve Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’den takip tarihi itibariyle, asıl alacak 1.416.090,11 TL, finansman maliyeti 1.536.465,21 TL olmak üzere toplam 2.952.555,32 TL alacağının bulunduğunu, dava dışı şirket tarafından yapılmış herhangi bir ödeme olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 16/12/2009 tarihinde acentelik sözleşmesi, bu sözleşmeden sonra 07/01/2010 tarihli protokolün akdedildiği, protokolün konusunun acentenin, finansman modelinde belirtilen asgari adet ve tutarlarda BES ve Hayat Sigortası üretimini gerçekleştirmesi koşuluyla, acenteye 2010 ve 2011 yıllarında tahakkuk edecek komisyonların bir bölümünün davacı tarafından öne çekilerek peşinen ödenmesi olduğu, protokolde dava dışı acenteye peşin ödenen komisyonların ileride acentenin komisyon alacaklarından ne şekilde mahsup edileceğinin ayrıntılı olarak düzenlendiği, taraflar arasında bundan sonra aynı konuya ilişkin olmak üzere 26/05/2010 tarihli protokolün akdedildiği, bu protokolden sonra akdedilen 26/10/2011 tarihli protokol ile, davacı tarafından, genel komisyon uygulamasına istisna olarak öne çekilerek peşin ödenen komisyonlardan kaynaklanan ve 30/09/2011 tarihi itibariyle dava dışı acentenin cari hesabında bulunan 2.889.109,20 TL’nin ödenecek komisyonlardan geri çekilerek tasfiye edilmesinin koşullarının düzenlendiği, protokolün 7. maddesi ile, davacının protokolü hiçbir ihtar ve ihbarda bulunmaksızın ve yine hiçbir sebep ileri sürmeden askıya alıp, sonlandırabileceği, bu durumda davacının, acenteye ödediği komisyon tutarlarını ve üstlendiği finansman maliyetini ve varsa uğramış olduğu zararları acenteden talep edebileceği, 8. maddesi ile de, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin herhangi bir sebeple feshedilmesi halinde protokolün de kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı, bu durumda fesih tarihinden önce acenteye komisyon tahakkuk etmeyeceği için, mahsup işlemi yapılamayacağından, davacının peşin ödenen komisyon tutarlarından kalanını ve finansman maliyetini acenteden talep edebileceğinin kabul edildiği, dava dışı acente tarafından davacıya 14/02/2012 tarihinde, 26/10/2011 tarihli protokole ilaveten Ocak 2012 döneminde aldığı 300.000 TL ve Şubat 2012 döneminde aldığı 140.000 TL tutarındaki peşin komisyonun geri ödeme şartları ile ilgili olarak komisyon alacaklarından mahsup edilmesini belirleyen şartlar yönünden taahhütte bulunulduğu, bu taahhütname ekinde dava dışı acente tarafından imzalanan peşin ödenen komisyon dökümlerine göre, davacının 2.889.109,20 TL fazla komisyon ödemesi yaptığı, davacı tarafından dava dışı acenteye gönderilen 03/03/2015 tarihli Noter ihtarnamesi ile, taraflar arasında akdedilen protokollerde belirlenen geri ödeme planı ve taahhütnameye aykırı davrandığı, 2.926.328,26 TL borçlu olduğu beyan edilerek 15 gün içerisinde borcun ödenmesinin, aksi halde yasal yollara başvurularak acentelik sözleşmesinin haklı sebeple feshedileceğinin ihtar edildiği, 09/09/2015 tarihli Noter ihtarnamesi ile de, mevcut borca istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı, acentelik sözleşmesinin 4.19. ve sair maddelerine aykırı davranıldığı belirtilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği, davacı tarafından davalı ile dava dışı ipotek verenlere gönderilen 17/09/2015 tarihli Noter ihtarnamesi ile, dava dışı acentenin protokol ve taahhütnameye aykırı olarak borcunu ödemediği, kendisine 2.926.328,26 TL borçlu olduğu, acentelik sözleşmesi ile protokollerin haklı nedenle feshedildiği, alacağın ödenmediği belirtilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde ödenmesi aksi halde ipoteklerin paraya çevrileceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalıya 18/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı ve dava dışı şirket arasındaki acentelik sözleşmesinin 16. maddesi ile uyuşmazlık halinde davacının defter ve kayıtlarının ispat belgesi olacağının kabul edildiği, tüm bu incelemelere istinaden her ne kadar davalı tarafça takipte, dava dışı acentenin davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, dava dışı acentenin imzasını taşıyan protokoller ve davacının ticari defterlerine göre alacağın sabit ve itirazın haksız olduğu, davacının peşin ödemiş olduğu komisyonlar nedeniyle ipotek bedelinin üzerinde alacağının bulunduğu ve dava dışı acente tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Takibe konu davalıya ait … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel sayılı, Bodrum Kat, … Nolu bağımsız bölüm üzerinde, davacının peşin ödediği komisyon alacaklarının teminatı olarak tesis edilen 400.000 TL tutarlı ipoteğin, niteliği itibariyle Türk Medeni Kanunu’nun 851. maddesinde düzenlenen ana para ipoteği olduğu, ipotek senedinde yıllık %40 oranında faizin kabul edildiği, TMK’nın 852. maddesi uyarınca ana para ipoteğinde tarafların faiz oranını diledikleri gibi belirleyebileceklerinin kabul edilmiş olduğu, bu nedenle de davalının faiz oranına yönelik itirazının da haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının …. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte tüm itirazlarının iptaline, takibin 400.000 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işletilecek %40 oranında faizi ile devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile davalının …. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte itirazının iptaline, takibin 400.000 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işletilecek %40 oranında faizi ile devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 80.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 27.324 TL’den peşin alınan 6.831TL harcın mahsubu ile kalan 20.493 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 157,20 TL posta ve tebligat masrafı, 2.700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.857,20 TL yargılama gideri ile 6.866,90 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 36.450 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır