Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/572 E. 2020/525 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/572
KARAR NO : 2020/525
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı şirket lehine …’nin müşterek müteselsil kefaletleriyle … Şubesi nezdinde açılan ve kullandırılan kredi taksitlerinin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle 26.02.2018 tarihinde kat edildiğini, borçlulara borcun ödenmesine ilişkin ihtar gönderildiği, …. İcra Müdürlüğü dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, borçlu kefil hakkında ise ipotek teminatı olmadığından kefalet sorumluluğu esas alınarak nakit ve gayri nakit alacak tutarı üzerinden … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile 799.084,00-TL alacak için icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibinde borca ve faize yapılan itirazların iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tanzinatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK.’nın 45. maddesinde belirtildiği üzere alacaklının yalnızca ipotek takibi yapabilmekte olup ipotek takibi sonrasında ise alacağı rehin açığı belgesi ile ilamsız takip yoluna başvurabileceğini, ancak alacaklının bu kurala aykırı davranarak ilamsız icra takibine başvurduğunu, Yargıtay ilamları gereği davacının başlatmış olduğu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı icra dosyasında takip talebinde özetle; davalılar … Sanayi Tic. Ltd. Şti. ile …’nin sorumlu olduğu meblağın asıl alacak, muacceliyetten takip tarihine kaar yıllık %62,4 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ve masraflar olmak üzere toplam 799.084,12-TL ‘nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
… İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı icra dosyasında takip talebinde özetle; davalılar … Sanayi Tic. Ltd. Şti. ile ipotekli taşınmaz maliki … ‘in sorumlu olduğu meblağın asıl alacak, muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %62,4 tem. Faizi, faizin %5 gider vergisi ve masraflar olmak üzere toplam 799.084,12 TL ‘nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.
Asıl alacak faiz gider ver. Masraf toplam çek deposu
678.588,36 106.134,66 5.171,61 884,79 790.779,42 17.110,00
Davacı banka kayıtlarına göre davalı şirket asaleten , diğer davalı da kefaleten borçlu durumda bulunmaktadırlar.
Her iki kredi sözleşmenin 13.2/c. Maddesi uyarınca anlaşmazlık halinde banka kayıtları HMK 193.md gereğince münhasır delil kabul edilmiştir.
Davalı …
Asıl alacak faiz gider ver. Masraf toplam çek deposu
678.588,36 32.957,91 1.512,74 884,79 713.943,80 17.110,00
Davacı yan takip tarihinden itibaren talebi gibi, sözleşme koşuluna uygun olarak %62,40 oranında temerrüt faiz isteyebilecektir ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 03/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalılar vekilinin itirazları kök raporda tek tek cevaplandırılmış olup ilave edeceğimiz bir husus bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin belirttiğinin aksine, dava cevap dilekçesi ekinde dava konusu ile Yargıtay kararları mevcut değildir.
TBK’nin 586/1 hükmüne göre, “kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun , ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” bu hükme göre, alacağın ipotekle teminat altına alınmış olması kefilin takibine engel değildir; borçlunun temerrüde düşmesi yeterlidir. Adi kefaletin aksine, müteselsil kefalet halinde kefile başvurulabilmesi için asıl borçluya karşı başlatılan takibin semeresiz kalması da gerekmez.
Borçlu ve alacaklı arasındaki borç ilişkisinin hukuki sebebi ile kefil ve alacaklı arasındaki borç ilişkisinin hukuki sebebi birbirinden farklıdır. Burada birbiriyle bağlantılı iki ayrı borçtan bahsedilebilir. Kefilin borcu bakımından önce rehne başvuru zorunluluğu söz konusu olamaz. Nitekim, rehin ile teminat altına alınan borç kefalet sözleşmesinden doğan borç değil kredi sözleşmesinden doğan borçtur. Şayet rehin aynı zamanda kefilin borcunu da teminat altına alıyorsa ancak bu duruma göre rehne başvuru zorunluluğundan bahsedilebilir. Olayda rehnin kefilin kefalet sözleşmesinden doğan borcunu teminat altına alması söz konusu değildir. ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı banka tarafından, davalı şirket lehine ve diğer davalı …’nin müşterek müteselsil kefaletleriyle kullandırılan kredi taksitlerinin geri ödemelerinin yapılmadığından bahisle 26.02.2018 tarihinde kat edilerek davalılar aleyhine …. Noterliği’nin 27.02.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, borçlu kefil hakkında ise; ipotek teminatı olmadığından kefalet sorumluluğu esas alınarak nakit ve gayri nakit alacak tutarı üzerinden …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile 799.084,00-TL alacak için icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine vaki itirazının iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı banka ile asıl borçlu davalı … Tic. Ltd. Şti. lehine ve diğer davalı …’nin müşterek müteselsil kefaletleriyle 06.10.2017 tarihli ve 17.05.2013 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalanarak kredi kullandırıldığı, kullandırılan bu kredilerin teminatı olmak üzere dava dışı ipotek borçlusu tarafından davacı banka yararına, davalı şirketin davacı banka nezdinde kullandığı kredilere ilişkin doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere 1. dereceden 860.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacı banka tarafından hesabın 26.02.2018 tarihinde kat edilerek davalılar aleyhine …. Noterliği’nin 27.02.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin gönderildiği, kat ihtarının davalılara tebliğ edilemediği; ancak davalı şirket taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2. maddesi gereğince değişen adresini davacı bankaya bildirmediğinden tebliğ geçerli olmakla 05.03.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefilin temerrüdünün ise; takip tarihi ile gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, davacı banka tarafından davalı şirket ve dava dışı ipotek alacaklısı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davalı tarafça her ne kadar İİK’nın 45. maddesi gereğince davacı yanın yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği savunulmuşsa da; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında yapılan kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunda rehinli taşınmaza 550.000,00-TL değer biçildiği, bu kapsamda davaya konu takipte alacak miktarı nazara alındığında rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması sebebiyle davacı yanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla haciz yoluyla takip yapmasında bir engel bulunmadığı gibi TBK.’nın 586. maddesi gereğince borçlu şirketin ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kaldığı nazara alındığında rehnin paraya çevrilmesinden önce müteselsil kefil hakkında takip yapılmasında da bir engel bulunmadığından davalı yanın bu savunmasına itibar edilmediği, davacı bankanın kat tarihi itibarıyla; 678.588,36-TL asıl alacak, 106.134,66-TL işlemiş faiz (davalı …’nin temerrüdünün takip tarihi itibariyle başlaması sebebiyle işlemiş faizin 32.957,91-TL’sinden sorumlu olmakla), 5.171,61-TL faizin % 5 BSMV’si (davalı …’nin gider vergisinin 1.512,74-TL’sinden sorumlu olmakla) ve 884,79-TL masraf olmak üzere toplam 790.779,42-TL (davalı …’nin toplam alacağın 713.943,80-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alacaklı bulunduğu, asıl alacağa takip tarihinden borç ödeninceye kadar yıllık %62,4 temerrüt faizi ile % 5 BSMV’sinin uygulanması gerektiği, taraflar arasında akdedilen 06.10.2017 tarihli sözleşmenin 11/a maddesi gereğince davalı şirket ve davalı kefil yönünden davacı bankanın gayri nakdi alacağın depo edilmesini talep etme yetkisinin bulunduğu hususunun ayrıca hüküm altına alındığı; bu bağlamda bilirkişi raporu ile hesap edilen, davacı bankaya iade edilmemiş 12 adet çek yaprağı nedeniyle 17.100,00-TL gayri nakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak gelir getirmeyen bir hesapta davalılar tarafından depo edilmesine karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 158.155,88-TL icra inkar tazminatının (davalı …’nin 142.788,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine dair, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı dosyasında; davalıların takibe vaki itirazlarının kısmen iptali ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı dosyasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; bu defa takibin 678.588,36-TL asıl alacak, 106.134,66-TL işlemiş faiz (davalı …’nin işlemiş faizin 32.957,91-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla), 5.171,61-TL faizin % 5 BSMV’si (davalı …’nin gider vergisinin 1.512,74-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) ve 884,79-TL masraf olmak üzere toplam 790.779,42-TL (davalı …’nin toplam alacağın 713.943,80-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, asıl alacağa takip tarihinden borç ödeninceye kadar yıllık %62,4 temerrüt faizi ile % 5 BSMV’sinin uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 158.155,88-TL icra inkar tazminatının (davalı …’nin 142.788,76-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
17.110,00-TL gayri nakdi alacağın (çek depo bedelinden kaynaklanan) davacı taraf nezdinde açılacak gelir getirmeyen bir hesapta davalılar tarafından depo edilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 54.018,14-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 9.650,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 44.367,20-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına ( Davalı …’nin 39.118,56-TL ile sorumlu tutulmasına )
3- Davacı tarafça yapılan 2.850,00 TL bilirkişi ücreti ve 136,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.986,00-TL yargılama giderinin; davanın kabul oranına göre hesaplanan 2954,97-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ( Davalı …’nin 2.667,85-TL ile sorumlu tutulmasına )
4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 56.588,97-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ( Davalı …’nin 52.747,19-TL ile sorumlu tutulmasına )
5- Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 11.868,24-TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 9.650,94-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …