Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/543 E. 2021/394 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/543 Esas
KARAR NO : 2021/394
ASIL DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARŞI DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2013
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda davalı şirketle … Gemi Tersanesinde inşaa edilmesi kararlaştırılan proje ve işlerle ilgili anlaşıldığını, müvekkili tarafından edimlerin yerine getirilmesi akabinde faturaların düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafça faturalara, davalı tarafından bedele ve hizmetlere itiraz edilmediğini, dava konusu alacakların tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2011/… esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, bu alacakla birlikte davalı şirket tarafından önceki işleri ve sözleşmeleri de kapsayacak bir şekilde müvekkili şirketin çalışanlarının sigorta primlerinin de ödeneceği konusunda taahhütte bulunulduğunu, bu ödemelerin yapılmadığını ve müvekkilinin zarara uğradığını, netice itibariyle davalının müvekkilinin hakedişlerini ödememesi ve müvekkilini zarara uğratması nedeniyle hizmet ilişkisinin sonlandırıldığını, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu beyanla fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL alacağın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduğunu, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmelerde belirtilen yükümlülüklerin tüm bildirimlere rağmen tam ve sözleşmelerde belirtilen koşul ve zamanda yerine getirilmediğini ve davacının hiçbir bildirimde bulunmaksızın tüm ekiplerini ve ödünç personelini ilgili projeden çektiğini, bir daha çalışma yapmadığını, bu nedenle müvekkilince sözleşmenin feshedildiğini, davacının iddiasının aksine davacı şirket çalışanlarının sigorta primlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, karşı davada; davacı-karşı davalının müvekkiline 388.209,10 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, müvekkilinin davacının yapmadığı veya kusurlu yaptığı işleri üçüncü firmalara yaptırmak zorunda kaldığını, bu nedenle de zarara uğradığını, müvekkilinin davacının işçilerinin yemek ve maaş ödemelerini de yaptığını beyanla davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 388.209,10 TL cari hesap alacağından şimdilik 10.000 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsilline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davacı-karşı davalı karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının hem müvekkilinin işçileri ile birlikte işi bırakıp gittiğini, hem de müvekkilinin işçilerinin sigorta primlerini, maaşlarını ve yemek ücretlerini ödediğini iddia ettiğini, davalı-karşı davacının hem kendi işçilerinin hem de taşeronların işçilerinin maaşlarını ödememesi nedeniyle işçilerin eylem yaptıklarını ve bu durumun basına yansıdığını, davalı-karşı davacının müvekkilinden alacaklı olmadığını beyanla karşı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesine dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2013/… Esas ve 2017/… Karar sayılı karar ile; Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karar, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas ve 2018/… Karar sayılı kararı ile Mahkememizin görevli olduğundan bahisle kaldırılmakla esas yönünden inceleme yapılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler incelenmiş ve dosya, tarafların ticari defter ve kayıtları ile toplanan deliller incelenmek suretiyle dava ve karşı dava tarihi itibariyle tarafların birbirlerinden alacaklı olup olmadıklarının tespiti hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 17/10/2019 tarihli raporunda özetle; tarafların incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduklarını, davacı-karşı davalının kendi ticari defterlerine göre 31/12/2012 tarihi itibariyle, davalı-karşı davacıdan 661.887,55 TL alacaklı olduğunu, davalı-karşı davacının kendi ticari defterlerine göre 30/04/2014 tarihi itibariyle davalı-karşı davacıdan 188.221,48 TL alacaklı olduğunu, davalı-karşı davacının ibraz ettiği kayıtlara göre, davacı-karşı davalıdan alınan faturalar, davacı-karşı davalıya yapılan ödemeler, davacı-karşı davalının işçilerine, yemek firmasına yapılan ödemeler, mahkeme ilamına göre yapılan ödemeler, 13/04/2011 tarihi itibariyle SGK geçmiş dönem borçlarının yapılandırılması neticesinde yapılan ödemelerin defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı-karşı davalının kayıtlara alması gereken belgeleri kayıtlarına almadığını, bu nedenle defterlerinin gerçek alacak-borç durumunu yansıtmadığını, davalı-karşı davacının ise 2011-2012 yıllarında yaptığı ödemeleri iki kez defterlerine kaydetmesi nedeniyle bu yıllara ilişkin kayıtlarının delil vasfının bulunmadığını, 2013-2014 yılı kayıtlarının ise delil vasfının bulunduğunu, her iki davanın da mevcut delillere göre dayanaksız olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı-karşı davacı vekiline, davacı-karşı davalıya yansıttığı işçi alacaklarından dosyaya ibraz edilmeyen ve eksik olan iş mahkemesi kararları ile icra takip dosyalarını bildirmek üzere süre verilmiş, bilirkişi heyetine icra ve iş hukuku alanında uzman bilirkişiler eklenerek sunulan kayıtlar ve defterler üzerinde yeniden inceleme yapılmak suretiyle ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 09/05/2016 tarihli raporunda özetle; tarafların 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait cari hesap ekstrelerini incelemeye sunduklarını, davacı-karşı davalı tarafından ödenmediği iddia edilerek dava konusu edilen toplam 579.436,81 TL tutarında olan 11 adet faturanın davalı-karşı davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, tarafların 2011 yılı kayıtlarında karşılıklı olarak yer alan fatura ve ödemelere göre davacı-karşı davalının 961.065,04 TL alacaklı olduğunu, davalı-karşı davacının kayıtlarında yer almakla birlikte davacı-karşı davalının kayıtlarında yer almayan ödemelerden bazılarının, dayanağı olarak sunulan dekontlarda, davacı-karşı davalı tarafın kaşesinin olması, bazılarının davalı-karşı davacı tarafından maaş ve sgk prim ödemesi olarak davacı-karşı davalının işçileri için banka yoluyla yapılan ödemeler olması, yine davacı-karşı davalının yapmadığı prim borcu ödemelerinin yapılandırılması ile yapılmış ödemeler olması nedeniyle yerinde olduklarını, yemek bedellerinin ödenmesine ilişkin kayıtlara dayanak dekontlarda davacı-karşı davalının kaşe ve imzasının olmaması sebebiyle ödemelerin yerinde olmadığını, buna göre 2011 yılı itibariyle dayanağı bulunan ödemelerin mahsubu ile davacı-karşı davalının 550.595,14 TL alacaklı olduğunu, davalı-karşı davacının 2012, 2013 ve 2014 yılı cari hesap ekstrelerinde yer alan bazı kayıtların da davacı-karşı davalının cari hesabında kayıtlı olmadıklarını, SGK yapılandırma taksit açıklamalı kayıtların davacı-karşı davalı tarafından ödenmeyen SGK prim borçlarının davalı-karşı davacı tarafından 18 taksitte ödenmek üzere yapılandırılması neticesinde oluşan taksit ödemelerini gösterdiklerini, sunulan dekontlardan taksit ödemeleri ile geç ödemeler dolayısıyla tahakkuk eden gecikme faizlerinin davalı-karşı davacı tarafından yapıldığını, bu ödemelerin davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, açıklama kısmında “… ” ibaresi yer alan 5.000 TL tutarlı ödemenin dekontunda üçüncü bir kişi şahıs ismi ve icra dosyası yer aldığından davacı-karşı davalı ile bağlantı kurulamadığını ve alacaktan mahsup edilemeyeceğini, açıklama kısmında virman .. ibaresi yer alan ödemelerin ise davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı adına üçüncü kişilere yaptığı ödemeleri gösterdiğini, bu ödemelerin; 06/04/2012 tarihli – 89.738 TL tutarlı, 31/03/2013 tarihli – 65.105,51 TL tutarlı, 01/04/2013 tarihli – 95.352,95 TL tutarlı, 06/05/2013 tarihli – 51.970 TL tutarlı, 06/05/2013 tarihli – 12.655,69 TL tutarlı, 01/10/2013 tarihli – 20.861,61 TL tutarlı ve 31/03/2014 tarihli – 13.406,66 TL tutarlı olduklarını, 06/04/2012 tarihli ödemeye dayanak olarak yalnızca davalı-karşı davacının imzasını içerir dekont ve protokol sunulduğunu, protokole göre ödemelerin … İş Mahkemesi’nde 2009 yılında açılmış işçilik alacağı davalarına ilişkin olduğunu, bu ödemelerin davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeeyeceğini, 31/03/2013 tarihli ödemenin dayanağı olarak yine davalı-karşı davacının kaşe ve imzasının yer aldığı bir dekont ile protokol başlıklı işçilik alacakları için dava açan şahısların vekili ile imzalanmış belgenin ve icra emirlerinin sunulduğunu, icra emirlerinin dayanağı mahkeme ilamları sunulmadığından bu ödemenin de davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeyeceğini, 01/04/2013 tarihli ödemeye dayanak olarak davalı-karşı davacının imza ve kaşesinin yer aldığı dekont ve ekinde icra emirlerinin sunulduğunu, yine söz konusu icra emirlerine esas Mahkeme ilamları sunulmadığından bu ödemenin davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeyeceğini, 06/05/2013 tarihli ödemeye dayanak olarak davalı-karşı davacının imza ve kaşesinin yer aldığı bir dekont, işçilik alacağı davası açan şahısların vekili ile yapılan harici ödeme protokolünün ve Karadeniz … İcra Dairesi’nin icra emri fotokopileri ile … İş Mahkemesi’nin 2013 yılında verdiği kararlara ilişkin 10 adet ilamın sunulduğunu, söz konusu mahkeme ilamlarında işçilerin alacaklı olduklarını iddia ettikleri dönemlerde davacı-karşı davalıya bağlı olarak çalıştıklarının ve davalı-karşı davacının da asıl işveren olarak alacaktan sorumlu olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, söz konusu ödemelerin alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini ancak 3.928 TL işçi alacağı yönünden Mahkeme ilamı sunulmadığından yapılan ödemenin 48.042 TL olarak mahsup edileceğini, 06/05/2013 tarihli ödeme yönünden sadece dava dışı … A.Ş.’nin kaşesinin bulunduğu dekont, davacısının … , davalısının anılan şirket olduğu … İş Mahkemesi’nin ilamı ve icra emrinin sunulduğunu, söz konusu ilamın taraflarla ilgisinin olmaması nedeniyle alacaktan mahsup edilemeyeceğini, 01/10/2013 tarihli ödemeye dayanak olarak davalı-karşı davacı ile dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kaşesinin bulunduğu dekont ve davalısının anılan şirket olduğu işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme ilamları ile icra emirlerinin sunulduğunu, her ne kadar mahkeme ilamlarında davacı-karşı davalının alt işveren olduğuna karar verilmiş ise de davalının, davalarda taraf olmaması sebebiyle bu ödemenin alacaktan mahsup edilemeyeceğini, 31/03/2014 tarihli ödemeye dayanak olarak davalı-karşı davacının kaşesinin bulunduğu bir dekont ve harici ödeme protokolü başlıklı işçilik alacakları için dava açan şahısların vekili ile düzenlenmiş bir protokol, hesap cetveli ve davacısının Erol Taş, davalısının davalı-karşı davacı olduğu işçilik alacağına dair mahkeme ilamının sunulduğunu, mahkeme ilamında davacı-karşı davalının adının geçmediği, hesap cetvelinin ise anlaşılmaz olduğunu, bu nedenle bu ödemenin de davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeyeceğini, sonuç olarak yerinde görülen kayıtların davacı-karşı davalının alacağından düşülmesi neticesinde davacı-karşı davalının 30/04/2014 tarihi itibariyle 150.035,79 TL alacaklı olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Mahkememizce rapor taraflara tebliğ edilmiş, raporun Mahkememizce heyete dahil edilen bilirkişiler bulunmaksızın hazırlandığı anlaşılmakla yeniden oluşturulan tüm heyetçe hazırlanması ile taraf vekillerinin rapora karşı itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 14/12/2020 tarihli ek raporunda özetle; davacı-karşı davalının itirazları kapsamında yapılandırılan SGK prim borçları yönünden ödenen gecikme faizinin davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeyeceğini, bu tutarın 34.542,36 TL olduğunu, davalı-karşı davacının itirazları kapsamında, 06/04/2012 tarihli -89.738 TL tutarlı, 31/03/2013 tarihli – 65.105,51 TL tutarlı, 01/04/2013 tarihli – 95.352,95 TL tutarlı ödemelerin kök raporda davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmesi yerinde görülen 06/05/2013 tarihli ödeme gibi … Mahkemelerince işçilik alacakları davaları sonucunda verilen kararlar nedeniyle düzenlenen protokollere dayanmaları, taraflar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunması nedeniyle bu kez alacaktan mahsup edilmesi gerektiğinin anlaşıldığını, bu 3 kalem ödenmenin mahsubu ile davalı-karşı davacının borçlu değil 100.160,67 TL alacaklı olduğunu ancak 34.542,36 TL gecikme faizinin alacaktan indirilemeyeceği anlaşıldığından davalı-karşı davacının 65.618,31 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında … Tersanesi’nde inşa edilen davalı-karşı davacıya ait 5.300 DWT kapasiteli kimyasal tankerin blokları ile ilgili bir kısım teknik işlerin davacı-karşı davalı tarafından yapılması hususunda sözleşmeler akdedildiği, yapılacak işlerin detaylarının sözleşmelere ekli teknik şartnamelerde gösterildiği, sözleşmelerin niteliği itibariyle eser sözleşmesi, davacı-karşı davalının yüklenici, davalı-karşı davacının ise iş sahibi olduğu, taraflar arasındaki asıl davaya konu uyuşmazlığın ödenmediği iddia edilen 11 adet faturadan ve karşı davaya konu uyuşmazlığın cari hesap alacağından kaynaklandığı, bu alacağa dayanak olarak davacı-karşı davalının işçilerine yapılan maaş ödemeleri, yemek ücretleri, davacı-karşı davalı tarafından yapılmayan SGK prim ödemeleri olarak gösterildiği, davacı-karşı davalı tarafından asıl davaya konu edilen toplam 579.436,81 TL tutarında olan 11 adet faturanın, davalı-karşı davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, bu kayıtların esas alınması halinde davacı-karşı davalının alacaklı göründüğü ancak davalı-karşı davacı tarafından kayıtlarına alınan bir kısım ödemelerin davacı-karşı davalının kayıtlarına alınmadığı, bilirkişi kök ve ek raporunda detaylı olarak incelenen ödeme kayıtlarının Mahkememizce yapılan denetlenmesinde, bir kısım ödemelerin davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının ödemediği işçilere ait SGK prim borçlarının yapılandırması neticesinde taksit ödemeleri ve geç ödemeler nedeniyle işleyen faiz ödemeleri olduğu, doğrudan SGK’ya ödendiği, taksit ödemesi toplamı 281.978,56 TL, faiz ödemesi 34.542,36 TL olmak üzere bu başlık altında yapılan ödemeler toplamının 316.520,92 TL olduğu, bilirkişi raporunda isabetli şekilde tespit edildiği üzere, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin fiyat ve ödeme başlıklı maddesinin, yükleniciye sözleşme bedeli haricinde işçilik, nakliye ve genel masraflar için ilave bedel ödenmeyeceğine dair 3/a bendi ve işçilerin sgk primlerinin yüklenici tarafından ödeneceği, eksik ödeme olması halinde re’sen yüklenicinin istihkakından kesileceğine dair 3/c bendi uyarınca bu ödemelerin davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmesi gerektiği, bir kısım ödemelerin işçi maaşları olduğu ve bu ödemelerin de anılan sözleşme maddesi uyarınca davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmesi gerektiği, 32.208,85 TL tutarlı 3 adet ödemenin yemek bedeli olduğu, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmelerde davacı-karşı davalının kendi işçilerinin yemek masraflarından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de davalı-karşı davacı tarafından sunulan yemek bedeli dekontlarında davacı-karşı davalının kaşe ve imzasının yer almaması ve davacı-karşı davalının işçileri ile bağlantı kurulamaması nedeniyle alacaktan mahsup edilemeyeceği, bilirkişi heyetince kök raporun 12 ve 13 nolu sayfasında yer alan 5, 11, 16, 17, 18, 19, 22 ve 26. sıradaki ödemelerden 5, 16, 17 ve 18. sırada yer alan ödemelerin, davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmesi gerektiğine dair kabulün, söz konusu ödemelerin davacı-karşı davalının işçileri tarafından, her iki taraf davalı gösterilmek suretiyle …İş Mahkemesi nezdinde açılmış işçi alacakları davaları neticesinde Mahkemece, her iki tarafın da alt ve asıl işveren olarak sorumluluklarının bulunduğundan bahisle hükmedilen alacakların başlatılan icra takip dosyaları kapsamında davalı-karşı davacıdan talep edilmesi neticesinde yapılan protokollere dayanmaları, söz konusu ödemelerin dekontlarının da ibraz edilmiş olması, söz konusu kararların gerekçelerinde işçilerin davacı-karşı davalıya bağlı olarak çalıştıklarının tespit edilmesi, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca söz konusu ödemelerden iç ilişkide davacı-karşı davalının sorumlu olması sebebiyle yerinde bir değerlendirme olduğu, her ne kadar bilirkişi heyetince 26. sırada yer alan ödeme kaydının davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilmemesi gerektiği beyan edilmiş ise de, söz konusu ödeme davacı-karşı davalının işçisi … ‘e yapılan işçilik alacağı ödemesi olduğundan, bu kalemin de mahsubunun gerektiği, 11. sırada yer alan ödemeye dayanak olarak sunulan dekontun davalı-karşı davacı tarafından düzenlenerek imzalandığı, sebebinin anlaşılamadığı, bu nedenle alacaktan mahsup edilemeyeceği, 19 ve 22. sırada yer alan ödemelerin davacı-karşı davalı ile ilgili olmayan üçüncü bir şirket adına verilen kararlara ilişkin olduğu ve bu nedenle davacı-karşı davalının alacağından mahsup edilemeyeceği, netice olarak söz konusu ödemeler nazara alındığında davacı-karşı davalının asıl davaya dayanak faturalar nedeniyle alacaklı olmadığı, davalı-karşı davacının ise sgk prim ve işçilik alacakları ödemeleri nedeniyle ( ek bilirkişi raporunda faiz ödemeleri indirilmeksizin hesaplanan 100.160,67 TL’ye 26. sırada yer alan 3.406,66 TL ödemenin ilavesi suretiyle) 113.567,33 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, 113.567,33 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı-karşı davalıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile; 113.567,33 TL’nin 03.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl davada karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 2.707,20 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.647,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
3-Asıl davada davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davada davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.200 TL vekalet ücretinin davacı- karşı davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karşı davada karar ve ilam harcı 7.757,78 TL’den peşin alınan 6.801 TL harcın mahsubu ile kalan 956,78 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karşı davada davalı-karşı davacı tarafından yapılan 1.750 TL bilirkişi ücreti, 282,08 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.032,08 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 589,30 TL ile ilk harç 6.825,30TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karşı davada davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.738,89 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
8-Karşı davada davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 27.674,92 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/06/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …