Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2020/635 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/534 Esas
KARAR NO:2020/635

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:07/06/2018
KARAR TARİHİ :08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nın sevk ve idaresindeki, diğer davalı … ….. A.Ş.’nin maliki olduğu … plakalı aracın müvekkillerinin desteği … … sevk ve idaresindeki …plakalı araca kusurlu olarak çarpması sonucunda 25/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu … …’ın hayatını kaybettiğini, bu nedenle murisin eşi davacı … … için 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi, oğlu davacı … … için 30.000 TL manevi tazminat, kızı davacı … için 30.000 TL manevi tazminat, kardeşi davacı … … için 10.000 TL manevi tazminat, kardeşi davacı … … için 10.000 TL manevi tazminat, kardeşi davacı … … için 10.000 TL manevi tazminat, yine kardeşi davacı … … için 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminatın davalı … … Şti. haricindeki diğer davalılardan, 1.000 TL maddi tazminatın davalı … … A.Ş. dışındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini ve kazaya sebep olan … plakalı araç üzerinde dava sonuçlanıncaya kadar 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkil tarafından sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin davacılara 45.000 TL manevi tazminat vermeyi teklif ettiğini ancak davacılar tarafından kabul edilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limiti 62.500 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz talebin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taleplerin … şirketine yöneltilmesi gerektiğini, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, müteveffanın tam ve asli kusurlu olduğunu, tedbir talebinin yersiz olduğunu beyanla davanın reddini ve davanın … … San. Ve Tic. A.Ş,’ye ihbar edilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazlarının bulunduğunu, … plakalı sayılı araçta sürücü olan müvekkilinin kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, … Asliye Ceza Mah.’nde görülen … esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, destekten yoksun kalma miktarının davacı eşin evlenme ihtamali de göz önünde tutularak tekrar hesap edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … …’ın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından 07/05/2018 tarihinde 21.526,55 TL olarak Av. …’a ödendiğini, kaza nedeniyle davacının müvekkili şirketten alacağının bulunmadığını, davacı tarafça … şirketine usulüne uygun başvurunun yapılıp yapılmadığının ispat edilmesi gerektiğini, usulüne uygun bir başvuru bulunmuyorsa dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı, yetki ve husumet itirazlarının bulunduğunu, kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … …… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, taleplerin … şirketine yöneltilmesi gerektiğini, ihbar taleplerinin olduğunu, davanın … … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekilinin davalı … vekilinin cevabına cevap dilekçesinde özetle; davalı …’nın husumet itirazlarının ve ceza davasının bekletici mesele yapılması taleplerinin reddinin gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin davalı davalı …. Şirketi vekilinin cevabına cevap dilekçesinde özetle; davalı … .. Şirketinin 21.526 TL ödeme yapması ile sorumluluğunun sona ermediğini, davanın yetkili mahkemede açıldığını, husumet itirazlarının reddinin gerektiğini, kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edildiğini, davalı …şirketinden manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin davalı … A.Ş.’nin cevabına cevap dilekçesinde özetle; davalı ….. A.Ş.’nin husumet itirazının yersiz olduğiunu, işleten sıfatının halen anılı davalıda olduğunu, araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu beyanla husumet itirazının reddine, mahkemece kabul edilecek ise taraf değişikliği hükümlerine göre davanın … San. Ve Tic. A.Ş.’ne ihbar edilmesini talep etmiştir.
Davalı … ikinci cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarını ve ceza davasının bekletici mesele yapılması taleplerini yinelediklerini, manevi tazminat talebinin makul talepleri aşan kısmın reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Seyahat… A.Ş. Vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarını yinelediklerini, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini beyanla dosyanın yetkisizlik kararı verilerek … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, müvekkil yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. İkinci cevap dilekçesinde özetle; davacının cevaba cevap dilekçesinde sunduğu iddialarının tamamının asılsız olduğunu, müteveffanın tam ve asli kusurlu olduğunu, aracın işletenin … olduğunu gösterir belgelerin dosyada mevcut olduğunu, mütüveffanın gelirinin vergi kayıtları ile ortaya konulması gerektiğini beyanla davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

TAHKİKAT , DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazısın müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyasının delillerini, poliçeler, hasar dosyaları, SGK kayıtları, trafik tescil kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması yönünde yazılan müzekkere cevabı, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan, tazminat hesap uzmanı … ve kusur uzmanı bilirkişi …’ndan alınan bilirkişi raporu ile tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosyanın kusur bilirkişisi … ile aktüerya bilirkişisi …’a tevdii ile rapor alınarak konuya ilişkin 27/11/2019 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporunda özetle;
“Kaza sırasında vakit gündüz olup, hava açık, kaza mahalli yerleşim yeri dışında, yol bölünmüş, iki şeritli, asfalt ve kurudur. Çarpışma noktasındaki hız limiti 50 km/saattir.
Dava dosyasında bulunan Trafik Kazası Tespit Tutanağında kaza anlatılarak davacılar murisi sürücü … …’ın 2918 sayılı KTK’nun 84/f paragrafından belirtilen asli kusur “doğrultu değiştirme manevralarını hatalı yapma” nedeniyle asli kusurlu olduğu, davalı çekici sürücüsü …’nın ise madde 52/1-a ile tanımlanan “Araçların hızını (…) kavşaklara yaklaşırken azaltmak” kuralını ihlal etmiş olduğu belirtilmiştir.
Trafik Kazası tespit Tutanağında bulunan kaza yeri krokisinde davacılar murisi … …’ın dönel kavşağı kaçırıp geçtikten sonra sağ şeritte durup geri manevra yaptığı, dönel kavşak hizasına geldiğinde sola yönelerek kavşağa girmek üzere sol şeridi kestiği, bu sırada sol şeritten arkadan gelen çekicinin dönel kavşak hizasında otomobile çarpmış olduğu, çekicinin çarpma noktası öncesinde 43.60 m lastik izi bırakmış olduğu ve çarpma noktasından sonra da 6,50 m lastik izi bıraktıktan sonra durduğu, sol yanından darbe alan otomobilin orta refüj üzerine 18 m öteye savrularak durmuş olduğu görülmektedir.
Dava dosyasında tanık … …’in davacı murisi yönetimindeki otomobilin yol ayrımını geçmiş ve ardından geri geri yol ayrımına gelmekte iken arkadan gelen TIR aracının kendisine korna yaptığını ve yol ayrım noktasında otomobile çarpmış olduğunu belirttiği anlaşılmaktadır.
Davalı sürücü …’nın ifadesinde yol ayrımına yaklaşırken sağ şeritten otomobilin geri manevra yaptığını gördüğünü, bunun üzerine aracını sol şeride geçirdiğini, geri geri gelen sürücüye korna yaptığını, sol şeritten geçtiği sırada otomobilin bir anda sol şeride geçerek yol ayrımına girmek istediğini, fren yapmasına rağmen kazayı önleyemediğini belirtmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında bulunan 26.10.2017 tarihli Bilirkişi raporunda kaza incelenmiş, yolda bırakmış olduğu 43,60 m fren izinden hızının 80 km/saat olduğu da dikkate alınarak davalı çekici sürücüsü …’nın KTK 46/a, 47/c,d, 52/a,b maddelerine, trafik işaret ve levhalarına uymamış olması, geri manevra yapan aracı gördüğü halde etkin tedbir almamış olması nedenleriyle asli kusurlu olduğu, davacılar murisi sürücü … …’ın 2918 sayılı KTK’nun 84/f, 46/a, 47/c,d, 52/a,b, 67/b ile KTY 137. Maddesi ile tanımlanan doğrultu değiştirme kurallarına uymamış olması nedeniyle asli kusurlu olduğu, her iki sürücünün eşit derecede kusurlu oldukları kanaati ifade edilmiştir.
Trafik Kazası tespit Tutanağında bulunan kaza yeri krokisinde çekicinin bırakmış olduğu toplam fren izi 43,60 + 6,50 = 50,10 m olup çarpmanın yavaşlatıcı etkisi ihmal edilse dahi fren yapmadan önceki hızının en az 88 km/saat olduğu anlaşılmaktadır. Aynı kaza yeri krokisinde mahallin kavşak olup ayrıca 50 km/saat hız sınır işaret levhasının da bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla çekicinin mahalde hız limitlerinin üzerinde bir hızla seyrettiği açık olup bu hususun kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan bölünmüş yerleşim yeri dışı yolda sağ şeritte geri manevra ve ardından özellikle kavşak hizasında sol arkasından gelen trafiği kontrol etmeden sola yönelerek sol şeride ani giriş nedenleriyle davacılar murisi sürücü … …’ın da kazanın olmasında ağırlıklı kusuru olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak dava dosyasında yapılan inceleme sonucunda davacılar murisi … …’ın manevraları düzenleyen kurallara aykırı tedbirsiz ve dikkatsiz olarak yaptığı manevralarla trafiği tehlikeye sokmuş olması nedeniyle 2918 sayılı KTK’nun manevraları düzenleyen madde 67, şerit değiştirmelerle ilgili madde 46 ve asli kusurlarla ilgili madde 84/f’e göre asli kusurlu olduğu, davalı çekici sürücüsü …’nın ise kavşağa yaklaşırken hızını düşürmemiş olması, kavşakta trafik uyarı levhası ile belirlenmiş 50 km/saat hız sınırına uymaması, önünde tehlikeli manevra yapan araca karşı etkili fren ve direksiyon tedbiri alamamış olması ile 2918 sayılı KTK’nun madde 52/a ve b maddelerine aykırı araç kullanması ile tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki incelemeye göre olayda;
1.Davacılar murisi sürücü … … %65 (yüzde altmışbeş) oranında asli kusurlu,
2.Davalı sürücü … %35 (yüzde otuzbeş) oranında tali kusurludur.
Tazminat Hesabı Yönünden Değerlendirme
1)Hesaplamada İzlenecek Yöntem
Zorunlu trafik … poliçesinin 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle bu konudaki Yargıtay kararlarına göre 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarına göre bilinmeyen dönem kazançlar 1,8 teknik faiz oranları göre düzenlenen TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak ax,n annüite formülüne göre belirlenerek davacıların zararı hesaplanacaktır.
Sorumluluk Durumu
a)Kusur değerlendirmesinde sigortalı araç sürücüsünün %35 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla işbu raporda davalıların %35 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılacaktır.
b)Dosyada mevcut belgelere göre olayda sürücüsü %35 kusurlu bulunan … plakalı araç davalı … şirketi tarafından dava dışı … A.Ş’ye … A.Ş tarafından da ….A.Ş(…)’ye uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmış gözükmektedir. Bu durumda;
Davalı … Turizm A.Ş’nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığı ve bu davalının işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye aittir.
3)Tazminat Hesabı
I)Tetkik Ve Tespit Edilen Hususlar
A)Müteveffanın Yaşı Ve Bakiye Ömrü
a)25.03.1950 doğumlu olan müteveffa … …, 25.08.2017 vefat tarihinde (67)yıl, (5)ay, (0)günlük olup, 67 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (13) yıl ve muhtemelen (70) yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarıyla kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Müteveffanın aktif çalışma yaşını geçmiş olması nedeniyle bakiye ömür süresinin tamamı pasif dönem kabul edilecek olup, buna göre bakiye ömründe zarar gördüğü pasif devresi (13) yıldır.
B)Hak Sahipleri Ve Destek Süreleri
TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak, davacı eş bakımından müteveffanın bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır.
Hak sahibi Doğum tarihi Vefat T. Yaşı Destek süresi
Eş … 01.09.1957 60 (bakiye ömrü 21 yıl) 13 yıl
C)PAYLAR
Türk Medeni Kanun’un 186.maddesinde “Birliği(evlilik) eşler beraber yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” demektedir. Buna göre müteveffanın gelirinin tamamı aşağıdaki oranlarda hak sahipleri arasında paylaştırılacaktır.
Hak sahipleri 13 yıl
Müteveffa 1/2
Eş … 1/2
D)Kazanç Durumu
a)… Yakası Emlak Müşavirler Derneğinin 11.01.2018 tarihli yazısında müteveffanın uzun süre yönetim kurulu üyeliğinde bulunduğu, Emlak Müşaviri Olarak … Ticaret Odasında ve İstanbul Adliyesinde bilirkişilik yaptığı belirtilmiştir. Bu durumda;
Söz konusu yazıya göre müteveffanın vefatında fiilen bilirkişilik yaptığı anlaşılmaktadır.
… Yakası Emlak Müşavirler Derneği tarafından Emlak Müşavirliği yapan bir kişinin aylık 3.500,00-5.000,00 TL kazancının olabileceği bildirilmiştir. Ancak müteveffanın fiilen emlak müşavirliği yaparak kazanç sağladığını gösterir bir belge bulunmadığından anılan emsal ücretin dikkate alınması mümkün gözükmektedir. Diğer yandan;
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarının 1.maddesinede “…(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür…” demektedir. Genel şartların EK:3 maddesinde tazminatlarının hesaplamalarda kişinin vergilendirilmiş gelirinin esas alınması, gelire ilişkin bir belge sunulmaması halinde ise asgari ücrete göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmektedir.
Olaya uygulanması gereken poliçe genel şartlarına göre de emsal ücret araştırması ile ücretin tespiti mümkün gözükmemektedir. Fiilen bilirkişilik yaptığı belirtilen müteveffanın bilirkişilik görevinden aldığı ücretin ilgili yerlere sorularak vergilendirilmiş kazancının tespiti mümkündür. ancak dava dosyasında müteveffanın bilirkişilik görevinden 2017 yılı başından vefat ettiği tarihe kadar elde ettiği tutarları gösterir bir belge bulunmamaktadır. Bu durumda;
b)Bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; dava dosyasında müteveffanın elde ettiği vergilendirilmiş gelirlerini gösterir bir belge bulunmadığından poliçe genel şartlarına göre zorunlu olarak hesaplamalar asgari ücretlere göre yapılacaktır. Ancak hesaba esas alınan asgari ücret ücretli bir çalışmayla elde edilen kazanca dayanmadığından, asgari ücretler netleştirilirken asgari geçim indirimi dikkate alınmayacaktır.
E)Ödemenin Değerlendirilmesi
a)… şirketi tarafından davacı Eşe bu olay nedeniyle 07.05.2018 tarihinde 21.526,55 TL ödeme yapılmıştır. Diğer yandan;
b)Yargıtay …Hukuk Dairesinin 2011/… E, 2012/… K, 11.10.2012 tarihli kararlarında özetle; “..Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir…..” demektedir. Bu durumda;
c)Bu husustaki takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında bu konudaki Yargıtay kararları dikkate alınarak davalı tarafından ödemenin yapıldığı tarihe kadar bilinen ücret artışları dikkate alınarak hak sahiplerinin maddi zararları tespit ve hesaplanarak belirlenen gerçek zararın davalı tarafından yapılan ödemeyi aşıp aşmadığı denetlenecektir.
Ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar tutarı ile yapılan ödeme arasında açık orantısızlık bulunup bulunmadığının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; ayrıca günümüze kadar gerçekleşen ücret artışları esas alınarak davacıların maddi zararı belirlenecek ve bu tutardan yapılan ödeme güncellenerek tenzil edilecektir.
2) Ödemenin Yapıldığı Tanihe Kadar Gerçekleşen Ve Bilinen Veriler
Esas Alınarak Davacıların Maddi Zarar Hesabı:
A)Bilinen Dönem Kazanç Tespiti
Müteveffanın 25.08.2017-25.08.2018 arası geçen (1)yıllık bilinen devre net kazançları aşağıdadır.
Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
25.08.2017-01.01.2018 1.777,50 TL 1.270,75 TL * 4,17 ay 5.294,79 TL
01.01.2018 -25.08.2018 2.029,50 TL 1.450,91 TL * 7,83 ay 11.365,46 TL
Kazalının (1) yıllık bilinen aktif devre net kazançları toplamı 16.660,25 TL .’dir.
B) Bilinmeyen Dönem Kazanç Tespiti
a)Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabında kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır.
Hak sahiplerinin destek paylarının değiştiği dönemler bakımından bilinmeyen dönem kazançları ayrı ayrı belirlenerek destek zararında bu kazançlar esas alınacaktır.
b)Ödeme tarihindeki verilere göre; Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık net geliri;
1.450,91 x 12 Ay = 17.410,92 TL. olup, anılan tutar bilinmeyen devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır.
Aktüeryal hesaplama tekniklerine göre de annüite formülleri ölene göre değil destek hesabı yapılan kişiye göre oluşturulacaktır. Buna göre;
c)Bilinmeyen dönem başında 61 yaşında olan Eş … bakımından 12 yıllık bilinmeyen dönem kazanç tespiti;
61-73 yaş arası 12yıllık iskontolu pasif dönem kazanç tutarı toplam: 177.823,97 TL.’dir.
C)Maddi Tazminatın Hesaplanması:
Hak sahibi Eş …’nin 13 yıllık maddi zarar toplamı 34.034,74 TL.’dir
d) Eşin Yeniden Evlenme Şansı
Hak sahibi eş olay tarihinde 60 yaşında olup, 18 yaşından küçük çocuğu bulunmamaktadır. Davacının yaşı dikkate alındığında AYİM tarafından hazırlanmış tabloya göre yeniden evlenme şansı bulunmadığından, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesaplanan maddi zarar miktarından yeniden evlenme şansı nedeniyle bir indirim yapılmamıştır.
Not: … aktüeri tarafından düzenlenen rapor ile bu raporda ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar tutarları arasındaki farklılık; aktüer tarafından hesabın %25 kusura göre yapılmış olmasına karşın işbu dosyada kusur oranının %35 olarak belirlenmesi, ödemenin 2018 yılında yapılmasına karşın … aktüeri tarafından 2017 yılındaki asgari ücrete göre hesaplama yapılmasından kaynaklanmaktadır.
3) Ödemenin Zararı Karşılama Oranı:
Davalı tarafından davacı eşe 21.526,55 TL ödeme yapılmış olup, eşin ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 34.034,74 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda ödeme, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (34.034,74-21.526,55 =)12.508,19 TL gibi açık fark bulunmaktadır. Bu durumda;
b)Ödeme ile borcun sonu erip ermeyeceği hususundaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olduğundan aşağıda ayrıca günümüze kadar bilinen verilere göre belirlenen zarar tutarından ödemenin güncel tutarı tenzil şeklinde yapılan hesaplama Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
4)Günümüze Kadar Bilinen Son Verilere Göre
Davacıların Maddi Zarar Hesabı:
A)Bilinen Dönem Kazanç Tespiti
Müteveffanın 25.08.2017-25.08.2019 arası geçen (2)yıllık bilinen devre net kazançları toplam 37.033,03 TL.’dir.
B)Bilinmeyen Dönem Kazanç Tespiti
a)Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabında kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır.
Hak sahiplerinin destek paylarının değiştiği dönemler bakımından bilinmeyen dönem kazançları ayrı ayrı belirlenerek destek zararında bu kazançlar esas alınacaktır.
b)Müteveffanın işleyecek devre başındaki bir yıllık net geliri;
1.829,02 x 12 Ay = 21.948,24 TL. olup, anılan tutar bilinmeyen devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır.
Aktüeryal hesaplama tekniklerine göre de annüite formülleri ölene göre değil destek hesabı yapılan kişiye göre oluşturulacaktır. Buna göre;
c)Bilinmeyen dönem başında 62 yaşında olan Eş … bakımından 11 yıllık bilinmeyen dönem kazanç tespiti toplam 207.459,24 TL .’dir.
C)Ödemenin Güncellenmesi:
a)Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/4-824 E, 2012/134 K. ve 14.03.2012 tarihli bu konudaki en son kararında özetle; ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirileceği yönündedir. Bu durumda;
b)Davalı tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi ve asıl ödemenin ilavesi ile hak sahiplerinin maddi zararından tenzil gereken güncel tutarlar toplamı 24.546,75 TL.’dir.
D) Maddi Tazminatın Hesaplanması:
Davacı Eş …’nin maddi zararı toplamı 18.239,39 TL.’dir.
Davalı … Şirketlerinin Sorumluluk Kapsamı Ve Temerrüt Tarihi
a)Olayda sürücüsü %35 kusurlu bulunan … plakalı araç davalı …tarafından zorunlu trafik … poliçesi ile sigortalanmış olup, … Sigortanın 25.08.2017 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik … poliçesine istinaden … şirketinin sorumluluk limiti 330.000,00 TL.dır.
Davacı bakiye maddi zararı bakiye poliçe limiti içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Davacı tarafından davalı … …’ya 02.10.2017 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 12.10.2017 tarihinde mesai saati bitimi sona ermektedir. Bu durumda …bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 13.10.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
b)Olayda sürücüsü %35 kusurlu bulunan … plakalı araç davalı … … tarafından kasko … poliçesi ile sigortalanmış olup, kasko … poliçesindeki 250.000,00 TL İhtiyari Mali Mesuliyet teminat limitinin %25 olan 62.500,00 TL.’lık tutara manevi tazminat dahil edilmiştir. Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre teminat altına alınan 62.500,00 TL.lık tutar bir meblağ sigortası olup, rizikonun gerçekleşmesi ile birlikte kusur durumuna bakılmaksızın teminatın tamamından … şirketinin sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu durumda davalı … … Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarlarının 62.500,00 TL.sı ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasına uygulanacak hükümleri düzenleyen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 100.maddesinde aynı Kanunun 98 ve 99.maddelerine atıf yapılmamıştır. Temerrüt ile ilgili poliçe genel şartlarında da bir düzenleme bulunmamaktadır, bu durumda bu tür sigortada tazminat alacağının muacceliyeti genel hükümlere göre saptanması gerekmektedir. Sigortacının … bedelini ödeme borcu eski TTK 1299 hükmü uyarınca rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292.maddesi hükmünce doğduğu tarihte muaccel olacağı hükmedilmiştir. Yeni TTK da bu maddeler 1427.madde ve 1446 .maddelerinde düzenlenmiştir.
Yeni TTK 1427/ 2.maddesi de ; … tazminatı, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve riziko ile ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve herhalde 1446 ıncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.
Yine 1427/4.maddesinde ;Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer, hükümleri gereğince dava konusu riziko davacılar tarafından davalı … şirketine ihbar edildiği tarihten 45 iş günü sonrası olacaktır. Bu durumda;
Davacı tarafından davalıya 02.10.2017 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 45 gün sonrası olan 16.11.2017 tarihinde davalı… bakımından temerrüt gerçekleşmiş olacaktır.
c)Sigortalı aracın kullanım amacı ticari gözüktüğünden avans faizi talebine ilişkin takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Sonuç olarak;
25.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-Davacılar murisi sürücü … …’ın %65 (yüzde altmışbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
2-… plakalı aracın davalı sürücüsü …’nın %35 (yüzde otuzbeş) oranında tali kusurlu olduğu,
3-Davalıların %35 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden … …’ın geride kalan hak sahiplerinden;
A) Ödeme Tarihindeki Verilere Göre;
a)Davacı Eş … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 34.034,74 TL. olduğu,
b)Davalı …tarafından ise davacı eşe 21.526,55 TL ödeme yapıldığı buna göre ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (34.034,74-21.526,55 =)12.508,19 TL gibi açık fark bulunduğu,
B) Günümüze Kadar Bilinen Verilere Göre;
Sayın Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; günümüze kadar bilinen verilere göre belirlenen maddi zarar tutarından ödemenin güncel tutarının tenzili sonucu;
a)Davacı Eş … …’ın destekten oksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 18.239,39 TL. olduğu,
b)Davacının bakiye maddi zararının … Sigortanın zorunlu trafik … poliçesine istinaden sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti içinde kaldığı ve manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik … poliçesi kapsamına girmediği,
c)…bakımından temerrüt tarihi 13.10.2017 olarak belirlenmiş olup, araç sürücüsü ve işleteni bakımından herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 25.08.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
4-Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarlardan, kasko … poliçesinde ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti kapsamında 62.500,00 TL.sı ile sınırlı olarak davalı … Sigortanın da sorumlu olacağı,
… … bakımından temerrüt tarihi 16.11.2017 olarak belirlenmiş olup, araç sürücüsü ve işleteni bakımından her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 25.08.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
5-Sigortalı aracın kullanım amacının ticari gözüktüğü,
6-Dosyada mevcut belgelere göre olayda sürücüsü %35 kusurlu bulunan … plakalı araç davalı … şirketi tarafından dava dışı … A.Ş’ye … A.Ş tarafından da ….A.Ş’ye uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmış gözükmek olup, buna göre davalı … Turizm A.Ş’nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığı ve bu davalının işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın raporu sunan bilirkişi/heyetine tevdii ile, taraf vekillerinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 08/07/2020 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere: 25.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
A)Kusur Durumuna İlişkin Olarak;
Taraf itirazları doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen ilk raporda belirlendiği gibi;
1-Davacılar murisi sürücü … …’ın %65 (yüzde altmışbeş) oranında asli kusurlu olduğu,
2-… plakalı aracın davalı sürücüsü …’nın %35 (yüzde otuzbeş) oranında tali kusurlu olduğu,
B)Tazminat Hesabına İlişkin Olarak;
Değişen asgari ücret artışları dikkate alınarak işbu raporda belirlendiği gibi;
1-Davalıların %35 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden … …’ın geride kalan hak sahiplerinden;
A)ÖDEME TARİHİNDEKİ VERİLERE GÖRE;
a)Davacı Eş … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 34.034,74 TL. olduğu,
b)Davalı …tarafından ise davacı eşe 21.526,55 TL ödeme yapıldığı buna göre ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar arasında (34.034,74-21.526,55 =)12.508,19 TL gibi açık fark bulunduğu,
B) Günümüze Kadar Bilinen Verilere Göre;
Sayın Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise; günümüze kadar bilinen verilere göre belirlenen maddi zarar tutarından ödemenin güncel tutarının tenzili sonucu;
a)Davacı Eş … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 23.314,01 TL. olduğu,
b)Davacının bakiye maddi zararının … Sigortanın zorunlu trafik … poliçesine istinaden sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti içinde kaldığı ve manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik … poliçesi kapsamına girmediği,
c)…bakımından temerrüt tarihi 13.10.2017 olarak belirlenmiş olup, araç sürücüsü ve işleteni bakımından herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 25.08.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
2-Sayın Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarlardan, kasko … poliçesinde ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti kapsamında 62.500,00 TL.sı ile sınırlı olarak davalı … Sigortanın da sorumlu olacağı,
… … bakımından temerrüt tarihi 16.11.2017 olarak belirlenmiş olup, araç sürücüsü ve işleteni bakımından her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 25.08.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
3-Sigortalı aracın kullanım amacının ticari gözüktüğü,
4-Dosyada mevcut belgelere göre olayda sürücüsü %35 kusurlu bulunan … plakalı araç davalı … şirketi tarafından dava dışı … A.Ş’ye … A.Ş tarafından da ….A.Ş’ye uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmış gözükmek olup, buna göre davalı … Turizm A.Ş’nin işleten sıfatının bulunup bulunmadığı ve bu davalının işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekili 22/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … … için 1.000 TL olan maddi tazminat talebini 22.314,01 TL arttırarak toplamda maddi tazminat talebini 23.314,01 TL olarak ıslah etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; 25/08/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle desteklerini kaybeden davacılardan …’nin, … … dışındaki davalılardan destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile ve tüm davacıların … … dışındaki davalılardan manevi tazminat istemlerinden ibarettir.
Mahkememizin 03/04/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı ile davacı vekilinin davalı …. Şirketinin taraf sıfatının değiştirilmesi talebinin HMK’nun 124/3. maddesi gereğince kabulü ile, yerine …. Şirketi’nin davalı olarak kaydedilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili, akabinde … şirketinin de taraf sıfatının değiştirilerek …’ın davalı olarak eklenmesini talep etmiş ise de, ikinci kez sunulan bu talebin HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca maddi hatadan kaynaklı olarak kabul edilemeyeceği vicdani kanısına varıldığından ve davalı …. Şirketinin HMK’nun 124/1. maddesi uyarınca açık rızası da bulunmadığından bu davalı ile davaya devam edilmiştir.
Davalı …vekili tarafından yetki itirazı adı altında dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiş ise de, eldeki dava zaten İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açıldığından yetki itiraz olarak değerlendirilmemiştir.
Davalı … şirketlerinin … şirketine başvuru yapılmadığına ilişkin dava şartı itirazları mevcut ise de, dosya kapsamında davacı yanca davadan önce … şirketlerine 02/10/2017 tarihinde başvuru yapıldığı tespit edildiğinden bu itirazlar da mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davalı …tarafından davacı …’ye 07/05/2018 tarihinde 21.526,55 TL ödeme yapılmış olmakla, KTK’nun 111. maddesi uyarınca ödemeden itibaren 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği ve kaza tarihi 25/08/2017 ila 07/06/2018 dava tarihi arasında KTK’nun 109. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; mahkememizce görevlendirilen alanında uzman bilirkişilerin denetime elverişli olmakla hükme esas alınan raporlarında tespit edildiği üzere, davaya konu kazanın meydana gelmesi ve neticesinde davacılar desteği … …’ın vefat etmesinde …plakalı aracı kullanan mütevefaanın manevraları düzenleyen kurallara aykırı, tedbirsiz ve dikkatsiz olarak yaptığı manevralarla trafiği tehlikeye sokmuş olması nedeniyle 2918 sayılı KTK’nun 67, 46 ve 84/f maddelerini ihlal ederek asli ve %65 oranında kusurlu olduğu, … plakalı çekici sürücüsü davalı …’nın ise kavşağa yaklaşırken hızını düşürmemiş olması, kavşakta trafik uyarı levhası ile belirlenmiş 50 km/saat hız sınırına uymaması, önünde tehlikeli manevra yapan araca karşı etkili fren ve direksiyon tedbiri alamamış olması ile 2918 sayılı KTK’nun 52/a ve b maddelerine aykırı araç kullanması ile tali ve %35 oranında kusurlu olduğu, kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da müteveffanın asli kusurlu, davalı …’nın tali kusurlu olduğu hususu tespit edilmekle ceza mahkemesi ve mahkememiz dosyasında alınan kusur raporları arasında çelişki bulunmadığı, destekten yoksun kalan davacı …’nin maddi tazminatı aktüeryal hesaplama ilkelerine uygun olarak hesaplanmakla desteğin vefatı tarihindeki davacının yaşı nedeniyle yeniden evlenme şansı indiriminin yapılmadığı ve davalı … …’nın 07/05/2018 tarihli 21.526,55 TL bedelli ödemesinin ödeme tarihi itibarıyla davacının zararını tamamen karşılamadığı anlaşıldığından ödemenin güncel tutarının tenzil edilmesi suretiyle davacı …’nin talep edebileceği bakiye maddi tazminatın 23.314,01 TL olarak bulunduğu, hesaplanan meblağdan haksız fiil faili sıfatıyla davalı sürücü … ile … plakalı aracın ZMM sigortacısı … …’nın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı yanın Anayasa Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı, 09/10/2020 tarihli iptal kararı kapsamında yeniden hesaplama yönünde talepte bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …. Şirketine yöneltilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin, KTK’nun 2. maddesi gereğince aracı uzun süreli kiralayan kiracının işleten olarak sayılması gerektiğinden ve dava dosyasına sunulan belgelerden aracın …’a uzun süreli olarak kiralandığı anlaşıldığından yerinde olmadığı, tazminatın aracın maliki yahut aracın uzun süreli kiracısı olmayan davalı …. Şirketinden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle istenemeyeceği kanaatine varılarak bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalılar TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunmakla, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutularak olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, olayın oluş şekli, maddi tazminat isteyen davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile davalı gerçek kişinini sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana gelişinde davacılar desteğinin davalıdan daha fazla kusurlu oluşu ile davacıların müteveffaya akrabalık/yakınlık durumları nazara alınarak duydukları acı ve elemin yoğunluğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde müteveffanın eşi davacı … için 12.500 TL, müteveffanın çocukları davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 7.500 TL, müteveffanın kardeşleri davacı …, davacı …, davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 2.000 TL olmak üzere toplamda 35.500 TL manevi tazminatın, kaza tarihini kapsayan poliçesine istinaden manevi tazminatı 62.500 TL’ye kadar teminat altına … plakalı aracın kasko sigortacısı davalı… ile haksız fiil faili davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesi yerinde görülmüştür.
Davalı … yönünden sorumluluk nedeni haksız fiil olmakla, haksız fiillerde temerrüt haksız fiil tarihi itibarıyla söz konusu olacağından, bu davalı yönünden maddi ve manevi tazminat talepleri açısından kaza tarihi olan 25/08/2017 tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi, davalı …yönünden talep ödenmeyen bakiye tazminatın tahsiline ilişkin olduğundan hükmolunan maddi tazminat için önceki ödemenin yapıldığı 07/05/2018 tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi, davalı… yönünden ise kasko sigortasına dayalı talep hakkında 02/10/2017 tarihinde başvuru yapıldığı, bu başvuru ihbar kabul edilerek TTK’nun 1446. maddesi uyarınca başvurudan 45 gün sonraki 16/11/2017 tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmakla, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde talep sonucunda ticari temerrüt faizi istenildiğine ilişkin ibare bulunmadığından yalnızca “temerrüt faizi ile birlikte” denilmekle, bu talebin avans faizi olarak kabulü mümkün olmadığından maddi ve manevi tazminat taleplerine belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A)Maddi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-23.314,01 TL maddi tazminatın davalı … … A.Ş.’den 07/05/2018 tarihinden itibaren, davalı …’dan 25/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
2-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminata ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
3-Maddi tazminata yönelik olarak alınması gerekli 1.592,58 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 384,49 TL’nin (381,07 TL’si ıslah harcı da dahil) mahsubu ile 1.208,09 TL ilam harcının davalılar … … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 3,42 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı ve 381,07 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 420,39 TL harcın davalılar … … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
5-Davacı … … kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalılar … … A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
6-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/2. maddesine göre hesaplanan 3.497,10 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
B)Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davacı … … lehine 12.500 TL, davacı … … lehine 7.500 TL ve davacı … … lehine 7.500 TL, davacı … … lehine 2.000 TL, davacı … … lehine 2.000 TL, davacı … … lehine 2.000 TL, davacı … … lehine 2.000 TL olmak üzere toplam 35.500 TL manevi tazminatın davalı… A.Ş.’den 16/11/2017 tarihinden itibaren, davalı …’dan 25/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminata ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
3-Manevi tazminata yönelik olarak alınması gerekli 2.425 TL karar harcından davacıların peşin yatırdığı 380 TL’nin mahsubu ile 2.045 TL ilam harcının davalılar… A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 380 TL peşin harcın davalılar… A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 4.080’er TL, davacılar …, …, … ve … için ayrı ayrı 2.000’er TL vekalet ücretinin davalılar… A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
6-Davalılar… ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesine göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin (davacılar …, …, … ve … 2.000 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara verilmesine,
7-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
Genel Olarak;
8-Davacılar tarafından yapılan 3.149,70 TL (bilirkişi ücreti, posta masrafı v.s.) yargılama giderinin davalı … … A.Ş tamamından, ret ve kabul oranına göre hesap edilen 745,43 TL’sinden … … A.Ş. ve 1.068,85 TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müşterereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 56 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 37 TL’sinin davacılardan müşterereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar ve davalı Yeşiladamlar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza