Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/525 E. 2018/1026 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/525
KARAR NO : 2018/1026

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka şirketin … isimli teknesinin… tersanesinde karada iken motor ile deniz suyu sistemlerinin bakımını yaptığını, bu iş sırasında müvekkilin yanında SSK’lı çalışan babası …’da işlemler sırasında yer aldığını, yapılan işlerin 13.469,07-TL bedelli fatura kesilip davalıya tebliğ ettiğini, ancak iş yapım sürecinde müvekkile 20/04/2018 tarihinde 2.000,00-TL ve 27/04/2018 tarihinde 3.000,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL ödeyen davalı, her nasılsa faturayı tebliğ aldıktan sonra müvekkile çetiği ihtarname ile dava konusu işin 2.500,00-TL’ye anlaşıldığını ve yapılan işin hatalı olduğunu ve faturayı kabul etmediğini, henüz faturası kesilmeden işin 5.000,00-TL’sini ödeyen davalının işin 2.500,00-TL’ye anlaşıldığını iddia etmesi manidar olduğu gibi yapılan işin hatalı olmadığı da yargılama sırasında ilgili tekne üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, müvekkilin dava konusu iş nedeni ile bakiye kalan 8.469,07-TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, Alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında “(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir. HSYK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile İstanbul İlinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçmiştir. HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bir ticaret mahkemesi var ise, bu mahkemenin, birden fazla ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı ticaret mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
Deniz alacağı, 6102 sayılı TTK’nın 1352/1. maddesinde; “Deniz alacağı; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir ” ve aynı maddenin 1-m bendinde ise; “Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması” deniz alacağı olarak belirlenmiştir.
Somut olayda; Davacı taraf; davalıya ait teknenin onarımının yapıldığını, ancak onarım bedelinin kendisine ödenmediğinden bahisle eldeki alacak davasını açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan madde uyarınca deniz alacağına ilişkin olduğu ve Denizlicilik İhstisas Mahkemesinin görev alanına girdiği ve davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, HMK’ nın 114/1-(c) ve HMK’ nın 115/2 md gereğince mahkememizin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiş ve buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul 17. Asliye ticaret Mahkemesine (Denizcilik İhtisas Sıfatıyla) gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul İstanbul 17. Asliye ticaret Mahkemesine (Denizcilik İhtisas Sıfatıyla) Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2018

Katip …

Hakim …