Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/523 E. 2019/1119 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/523 Esas
KARAR NO : 2019/1119
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 09/01/2016 günü saat 01:55 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile İstanbuldan, Balıkesir … ilçesine biletli yolcu taşımacılığı yaparken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu konumunda bulunan ve müvekkillerinin desteği olan …’nın ölmesine neden olan tek taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili kolluk kuvvetleri tarafından kaza tespit tutanağı oluşturulduğu ve kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü …’ın tamamen kusurlu olmasından dolayı gözaltına alındığını, … CBS tarafından … numarasıyla soruşturma başlatıldığı, olaya karışan aracın Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası bulunmadığından dolayı iş bu davayı …na açmak zorunluluğu hasıl olduğu, davalı kurumun poliçe limitleri dahilinde hükmedilecek tazminattan sorumlu olduğunu, davayı davalı kurumun haksız itirazına binaen açmak zorunda kaldıklarını belirterek şimdilik 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya konu kaza cürüm işlenirken meydana geldiğinden davanın reddi gerektiği, başvuru sahipleri … alcazmati’ nin desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle ve … plakalı aracın zorunlu karayolu yolcu taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunmadığından bahisle destekten yoksun kalma tazminatı talepli olarak …’na başvurulması üzerine … sayılı hasar dosyası açılmış olup tazminat talebinin reddedilmesi nedeniyle huzurdaki dava ikame edildiğini, somut olayda müvekkil kurum tarafından meydana gelen kazanın insan kaçakçılığı suçunun işlendiği sırada meydana gelmesi nedeniyle başvuru sahibinin talebi hukuka uygun olarak karşılanmamıştır. nitekim kaza birçok haber ajansında yer bulmuş olup insan kaçakçılığı yapıldığı kazanın meydana geldiği yazılmıştır. işbu hususa ilişkin 09.01.2016 tarihli dha ‘ nın internet haber sitesinden alınan haber, dilekçemiz ekinde sunulduğu, huzurdaki dava ile ilgili olarak sözkonusu kaza ile ilgili sigorta tahkim komisyonu’nun başvuru tarihi 27.07.2017 olan 2017.e… sayılı ve 26.12.2017 karar tarihli , k-… karar sayılı ilamında yine sözkonusu 09.01.2016 tarihli meydana gelen tek taraflı kaza nedeniyle başvurucunun başvurusu değerlendirildiğini, müteveffanın davacı kardeşi sima almidani yönünden davanın reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; somut olayda suç cürümü varlığının olmadığı varsayıldığında taşımanın zorunlu karayolu yolcu taşımacılık mali sorumluluk sigortası kapsamında olduğu ispat edilmesi gerektiği, müteveffanın yolcu olduğu araçta biletli olarak taşınıp taşınmadığı ve otobüsün yolcu taşıma yetki belgesi olup olmadığı hususlarının sayın mahkeme tarafından araştırılması gerektiği, kazaya karışan … plakalı aracın ticari mi yoksa hususi bir araç niteliği mi taşıdığı zorunlu karayolu taşımacılık mali mesuliyet sigortasının teminat kapsamının belirlenmesi bakımından önem arz ettiği, davayı katiyen kabul anlamına gelmemek kaydıyla; yargılamada esasa geçilmesine karar verilmesi halinde davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti adli tıp kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiği, somut olayda meydana gelen kazaya ilişkin, 2016 yılı teminat limiti kişi başı 310.000 tl aracın cinsi de göz önünde bulundurulduğunda kaza başı 13.020.000 tl ile sınırlı olduğunu, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılara ait mirasçılık belgesi, hasar dosyası, araç tescil kayıtları celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esas sayılı soruşturma dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce 24/04/2019 tarihinde alanında uzman bilirkişiler … ve …’den alınan raporda özetle; “…Somut olayda davacılar desteği şehirler arası yolcu taşıma işi yapan … araçta seyahat ederken tek taraflı kazada vefat etmiştir. Bu durumda söz konusu aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırması gerekmektedir. Her ne kadar yasa ve yönetmelik hükümlerinde aracın ayrıca yetki belgesine sahip olması gerektiği belirtilmekte ise de; söz konusu yetki belgesinin alınması idari bir işlem olup, bu belgenin bulunmamasının, fiilen yolcu konumunda bulunan desteğin vefatı nedeniyle davacıların tazminat talep hakkını ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılmıştır. Sayın Mahkemece aksi kanaate varılarak yetki belgesinin bulunmamasının davalının sorumluluğunu ortadan kaldıracağının kabulü halinde ise davalının işbu dava kapsamında bir sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Diğer yandan; Her ne kadar davalı tarafından kazanın insan kaçakçılığı yapıldığı esnada meydana geldiği ileri sürülmüş ise de; dava dosyasında taşımanın insan kaçakçılığı şeklinde olduğuna, cürüm işleme ve buna bağlı teşebbüsün bulunduğuna dair bir belge bulunmamaktadır. Bu durumda da dava konusu husus teminat dışında kalan hususlara girmemektedir.d) Davalı taraf olayda birden fazla kişinin vefat ettiğini bu nedenle kaza başı poliçe limiti dikkate alarak garame yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçe genel şartlarının B.5 maddesi aşağıdaki gibidir; B.5. Zarar Görenlerin Çokluğu hak sahiplerinin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde belirtilen teminat tutarından fazla ise, hak sahiplerinden her birine ödenecek tazminat tutarı, teminat tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. Birden çok kişinin zarar gördüğü kazalarda, başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin, hak sahiplerinden birine veya bir kaçına, kendilerine düşecek olandan fazla ödemede bulunan İyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde diğer hak sahiplerine karşı da borcundan kurtulmuş olur. Dava dosyasında davalı tarafından bu olay nedeniyle kaza başı limiti aşar şekilde bir ödeme yapıldığına dair bir belge bulunmamaktadır. Bir an için ileride davalının kaza başı limite kadar ödeme yapmış olması halinde ise genel şartlara göre fazla ödeme yapan sigortacı diğer hak sahiplerine karşı borcundan kurtulmuş olacağından söz konusu iddianın işbu raporda belirlenecek tutara bir etkisi söz konusu olmayacağından, garame söz konusu olmayacak olup sonuç olarak; delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 09.01.2016 tarihinde meydana trafik kazasında %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, …’nin vefatı nedeniyle; a)Davacı Eş …’nm destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 267.683,86 TL, b)Davacı Kızı …’nm destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 67.640,83 TL olduğu, Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 26.05.2017 olarak belirlendiği, Kazının yolcu taşıma işi esnasında meydana gelmesi, Türk Ticaret Kanununa göre yolcu taşıma işinin ticari nitelikte olması, şirket adına kayıtlı olan aracın kullanım amacının ticari olması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Her ne kadar Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre yolcu taşımalarında, yetki belgesi sahipleri yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda ise de; söz konusu yetki belgesinin alınmasının idari bir işlem olduğu, bu belgenin bulunmamasının, fiilen yolcu konumunda bulunan desteğin vefatı nedeniyle davacıların tazminat talep hakkını ortadan kaldırmayacağı kanaati ile davacıların talep edilebilir zararlarının belirlendiği, Sayın mahkemece aksi kanaate varılarak kazaya karışan aracın Bakanlıkça verilmiş yolcu taşıma yetki belgesinin bulunmaması nedeniyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Maili Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmadığının kabulü halinde ise davalı …nın bu dava kapsamda sorumluluğunun söz konusu olmayacağının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin kök bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunduğu, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 05/09/2019 tarihinde ek rapor alınmış ve alınan ek raporda özetle: “… Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 09.01.2016 tarihinde meydana trafik kazasında %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, …’nİn vefatı nedeniyle;1.Seçenekte; Davacının taleplerinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olması, 09.01.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve halen yürürlükte bulunan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel şartlarında, hesaplamaların 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarındaki gibi TRH-2010 yaşam tablosu üzerinden 1,8 teknik faize göre yapılacağı yönünde bir hüküm bulunmaması ve buna göre hesaplamaların PMF yaşam tablosu dikkate alınarak progresif rant yöntemine göre yapılacağının kabulü halinde 24.04.2019 tarihli ilk raporda belirlendiği gibi; a)Davacı Eş …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 267.683,86 TL, b)Davacı Kızı …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 67.640,83 TL. Olduğu, c)Dava dışı baba … dahil tiim hak sahiplerinin maddi zarar toplamı, da tarihi itibariyle sorumlu olduğu 310.000,00 TL.lık limiti aştığından, yukarıda zararların limite orantılanması sonucu limit İle sınırlı olarak her bir davacının/ davalıdan talep edebileceği destek zararı tutarlarının belirlendiği, 2.Seçenekte: Davacının taleplerinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmasına karşın hesaplamaların 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarındaki gibi TRH-2010 yaşam tablosu üzerinden 1,8 teknik faize göre yapılacağının kabulü halinde işbu raporda belirlendiği gibi;a)Davacı Eş … ‘nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 211.369,67 TL, b)Davacı Kızı …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 61.876.19 TL olduğu, c)Tüm hak sahiplerinin 2. seç enekte belirlenen zararları toplamı poliçe limitini aşmadığından davalının 2.seçenekte belirlenen zarar tutarlarının tamamından sorumlu olacağı, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 26.05.2017 olarak belirlendiği, kazının yolcu taşıma İşi esnasında meydana gelmesi, Türk Ticaret Kanunu’na göre yolcu taşıma işinin ticari nitelikte olması, şirket adına kayıtlı olan aracın kullanım amacının ticari olması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, her ne kadar Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre yolcu taşımalarında, yetki belgesi sahipleri yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda ise de; söz konusu yetki belgesinin alınmasının idari bir işlem olduğu, bu belgenin bulunmamasının, fiilen yolcu konumunda bulunan desteğin vefatı nedeniyle davacıların tazminat talep hakkını ortadan kaldırmayacağı kanaati ile davacıların talep edilebilir zararlarının belirlendiği, sayın mahkemece aksi kanaate vanlarak kazaya karışan aracın Bakanlıkça verilmiş yolcu taşıma yetki belgesinin bulunmaması nedeniyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmadığının kabulü halinde ise davalı …nın bu dava kapsamda sorumluluğunun söz konusu olmayacağının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 09/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği, rizikonun teminat dışında kalıp kalmadığı, davalı …nın sorumlu olup olmadığı, tazminat talep edilebilecek ise hangi hesaplama ilkeleri kapsamında talep edilebileceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içermekte olup Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Destekten yoksun kalma teminatı ilgili hususlar ise genel şartların A.5/ç maddesinde düzenlenmiş ve genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:2’de destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:2 cetvelin 3. maddesinde ise 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, destekten yoksun kalma tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı detaylı olarak 6098 sayılı TBK’nın 53. maddesinde düzenlenmekte olup haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekmektedir. Esasında destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, düzenli bir yardımı ifade etmektedir. Mevcut olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak kimse destek olarak kabul edilmektedir. Huzurdaki davada 09/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat edenin, davacı küçüğün annesi, diğer davacının ise eşi olduğu, ölenin, ölüm meydana gelmeseydi davacılara destek olacağı açık olduğundan davacı çocuk ve eşin desteğini yitirdiği ve zarara uğradığı kabul edilmiştir. Davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu ZMSS bulunmayan … plakalı otobüs sürücüsünün tek taraflı %100 kusuru ile meydana gelen kaza nedeni ile yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ışığında Ek:2 cetvelin 3. maddesi kapsamında kazanın 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelmesi nedeni ile TRH-2010 tablosunun dikkate alınmasının gerektiği anlaşılmakla; kök rapordaki PMF hesaplama yöntemine göre ibraz edilen ıslah dilekçesindeki taleplere cevaz verilemeyeceği, anılı TRH-2010 hesaplama ilkeleri gözetilerek talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminat miktarının davacı eş yönünden 211.369,67-TL, diğer davacı çocuk yönünden 57.559,56-TL olarak esas alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte rizikonun zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası genel şartları A.5/i maddesi gereğince teminat dışında kaldığı savunması ileri sürülmüş ise de böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü, TTK’nın 1409/2 maddesi hükmü gereğince davalı tarafa ait olup celp edilen savcılık dosyası kapsamında insan kaçakçılığı suçunun işlendiğine yönelik makul şüpheye rastlanılmadığı gibi kazanın suç işlenmesi sırasında meydana geldiğine yönelik ispata elverişli herhangi bir delilin de sunulmadığı anlaşılmakla; davalı …nın anılı kanuni düzenlemeler gereğince davacı eş yönünden 211.369,67-TL, diğer davacı çocuk yönünden 57.559,56-TL destekten yoksun kalma tazminatını tazmin etmekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Son olarak kazaya neden olan aracın (otobüs) ticari nitelikte olması nedeni ile avans faizi talebinin yerinde olduğu, ıslah dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden HMK’nın 26. maddesi uyarınca temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiği, … Yönetmeliği’nin 14/1. maddesi uyarınca davalı … nın başvuru ile birlikte somut olayda 12/05/2017 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … yararına 211.369,67-TL, davacı … yararına 57.559,56-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 12/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 18.370,55 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 974,78 TL harçtan mahsubu eksik kalan 17.395,77 TL harcın karar davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 1300 TL bilirkişi ücreti, 212,35 TL yargılama gideri, 35,90 TL başvurma harcı ve 974,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.523,03 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 2.377,86 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 22.085,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır