Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509 E. 2019/1044 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/509 Esas
KARAR NO : 2019/1044

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, davalı bankadan … referans no ile kredi kullandığını, kredinin kapanması ile ilgili olarak davalı bankanın 09/04/2018 tarihli yazısında kapama bedelinin 1.000.335,00-TL olduğunu, 03/05/2018 tarihli yazısında kapama bedelinin 1.010.936,33-TL olduğunun belirtildiğini, müvekkil şirketin erken kapama bedeline ilişkin 09/04/2018 ve 03/05/2018 tarihli yazılarda belirtilen bedellerin ve ödeme tarihindeki bedellerin fahiş olduğunu, söz konusu hesaplamaların hatalı olduğunu, söz konusu bedelleri kabul etmediğini, ihtirazı kayıtla ödendiğini Kartal … Noterliği’nin 07/05/2018 tarih ve …Yev. Nolu ihtarnamesi ile ihtar etmiş olduğunu, söz konusu ihtarname ile ayrıca; kredinin maliyet kalemlerinin ne kadar olduğu ve kalan taksik tutarına göre ne kadarının asıl alacak ve faiz alacağı olduğu hususunun ayrı ayrı açık ve net olarak belirtilerek hesaplanması, fahiş olarak tahsil edilen bedelin iade edilmesi gerektiğinin ihtar edilmiş olmasına rağmen bu hususta banka tarafından herhangi bir cevap verilmemiş, ödeme yapılmamış olduğunu, davalının fahiş kredi kapama bedeli tahsil etmesi nedeniyle iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı arasında 31/07/2017 tarihinde GKS imzalandığı ve işbu sözleşme tahtında 07/08/2017 tarihinde 1.000.000,00-TL tutarında yıllık %15,96 akdi faiz ile 36 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırıldığını, sözleşmenin 65. Maddesi altında tüm sözleşme içeriğinin her sayfa bazında okunup ve karşılıklı müzakere edilmek suretiyle imzalandığı hükmünü içerdiği, bu durum karşısında tahsil edilen erken kapama komisyonunun iade edilmesi hukuken mümkün olmadığı, davacının imzalamış olduğu ödeme planı tahtında kredinin kullandırılığını, GKS’nin erken ödemeye ilişkin 1. Maddesinin 4. Fıkrasına göre %5 oranında erken kapama komisyonu alınacağının kararlaştırıldığını, davacı krediyi erken kapatmakla müvekkilin zararına sebebiyet verdiği, bu zararın telafisi için erken kapama komisyonu tahsil edildiği, davacının iddialarının TMK’nun 2. maddesine aykırı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; GKS’nin erken kapatılması sebebine dayalı olarak davalı banka tarafından tahsil edilen bedelin fahiş olduğundan bahisle tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki GKS, ödeme planı, yapılan tahsilatları gösterir belgeler ile emsal erken kapama oranlarının tespiti amacıyla bankalara yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 24/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı bankanın …Şubesi ile davacı kredi lehtarı … A.Ş arasında 1.500.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, 31/07/2017 tarihli GKS akdinden önce taraflar arasında Sözleşme Öncesi Bilgi Formu imzalanıp sözleşme içeriğinin tetkiki için sözleşmenin bir sureti kredi lehtarına sunulmuş olduğunun, bu durumun sözleşmenin 65 maddesi hükmü ile teyit edilebilmekte olduğunu, sözleşme içeriklerinin uygun bulunması sonucunda GKS imzalanmış olduğunun görüldüğünü, davacıya sözleşme akdinden önce sözleşme içeriğini tetkik etme olanağı sağlanmış olduğu için, sözleşme içeriği taraflarca karşılıklı olarak müzakere edilmiş olması nedeniyle, davacı yanca sözleşme kapsamının kabul edilmiş olması üzerine sözleşme akdinin kurulmuş olduğunun anlaşıldığını, bu durumda sözleşmenin yeni TBK’nun 20-26 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davacıya ödeme planlarında belirtildiği üzere 9 ay vadeli 1.000.000,00-TL tutarında Taksitli ticari kredi kullandırıldığını, ödeme planı üzerinde kredi tahsis ücreti olarak 2.500,00-TL açıkça gösterilmiş olduğunu, dolayısıyla davacının ödeme planı üzerinde imzasının bulunması nedeniyle kredi tahsis ücreti davacının kabulünde ancak, dava konusun sadece kredinin erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen erken kapama komisyonuna dayanmakta olduğunu, erken kapama komisyonu bildirilen 3 ayrı bankanın ortalama erken kapama komisyonu oranı %2,67(2+4+2=8/3=) olarak hesaplanıp, belirtilen erken kapatma günü 04/05/2018’deki kalan bakiyesi, bu bakiye üzerinden tahsil edilen erken kapama komisyonu ve tahsil edilen komisyonun kapatalın krediye oranının sunulduğunu, davalı banka sözleşmenin 1.4. Maddesi altında kararlaştırılan %5 erken kapamatma komisyon oranı tahtında %4,93 oranında erken kapatma komisyonu tahsil ettiğini, davalı bankanın tahsil ettiği erken kapatma komisyonu sözleşme hükmüne göre uygun olarak tahsil edilmiş olduğunun derğelendirildiğini, bu yöndeki emsal Yargıtay içtihatlarında sözleşme ile açıkça belirtilen bir nispi erken kapatma komisyonu belirlenmiş ise, sektördeki emsal banka uygulamaları ortalamasının esas alınacağı yönünde içtihat edildiğini, takdiri mahkemeye ait olmak üzere sözleşme ile kararlaştırılan %5 oranından daha düşük seviyede %4,93 oranında erken kapatma komisyonu tahsil edilmiş olması karşısında, somut olayda emsal banka ortalaması %2,67 oranına itibar edilmesinin sözleşme ile kararlaştırılan taraf iradelerine aykırı düşebileceğinin değerlendirildiğini, ancak, mahkemece sözleşme ile kararlaştırılan hükme itibare edilmeyip emsal banka ortalamasının esas alınması halinde %2,26 (4,93-2,67=) oranına tekabül eden 21.717,67-TL (960.959,24-TL x %2,26=) iade edilmesi gündeme getirilebilir, bilirkişi heyeti olarak sözleşme ile kararlaştırılan açıkça bir nispi oran varken emsal banka ortalamalarına itibar edilmesinin yerinde olmayacağının, davalı banka ile davacı arasında kredi sözleşmesinin akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davacıya taksitli ticari krediler kullandırıldığını, diğer yandan %4,93 oranındaki kredi erken kapama komisyonu ve bunun gider vergisi BSMV tahsilinin başta emsal banka erken kapama komisyonu ortalaması ile mukayese edilmesi sonucunda, her ne kadar emsal banka uygulamalarından (%2,67) daha yüksek oranda ise de, tahsil edilen erken kapama komisyonu taahhütnameler ve sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği kanaatinin edinildiğini, bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin takdirin mahkemede olması üzerine başta sözleşme, TTK, TBK, Bankacılık K., T.C Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunun düşünüldüğünü, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği erken kapama komisyonunun iade koşullarının oluşmamış olduğu hususunun mütalaa edebileceği görüşüne ulaşılmış olduğunu, ancak, sayın mahkemece sözleşme ile kararlaştırılan hükme itibar edilmeyip emsal banka ortalamasının esas alınması halinde %2,26 (4,93-2,67=) oranına tekabül eden 21.717,67-TL (960.959,24-TL x %2,26=) iade edilmesinin gündeme gelebileceği, bilirkişi heyeti olarak sözleşme ile kararlaştırılan açıkça bir nispi oran varken emsal banka ortalamalarına itibar edilmesinin yerinde olmayacağının düşünülebileceğini…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; taraflar arasında 31/07/2017 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında tahsil edilen ücretin fahiş olup olmadığı, bu bedelin iadesi isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ”… ifa” başlığını taşıyan 96. maddesi uyarınca borçlunun, erken ifa sebebiyle kanun, sözleşme ya da adet gereği olmadıkça indirim talep edemeyeceği düzenlenmiştir. 09/12/2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2006/1 sayılı Tebliğin 6/2. maddesi ise “Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar.” şeklinde değiştirilmiş olup bu durumda ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan erken kapama komisyonu bakımından sözleşmede açıkça bir tutar ve oran bulunmadığında, anılan yasal düzenleme gereğince Merkez Bankasına bildirimde bulunulup bulunulmadığının araştırılması, bildirim yapılmamış olması durumunda emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan komisyon bedelinin emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/05/2018 tarihli 2016/11932 E., 2018/4158 K. sayılı kararı) Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasındaki GKS’nin 1.4 maddesinde; Müşterinin kredinin tamamını veya bir kısmını vadesinden önce ödeme talebinin bankanın kabulüne bağlı olacağı, müşterinin erken ödeme talebinin banka tarafından kabul edilmesi halinde iş bu madde kapsamında komisyonun tahsil edileceği, müşteriden erken ödeme bakiyesinin %5’i oranında ve /veya bankanın TCMB ‘ye bildirdiği oranlar çerçevesinde kalmak kaydı ile güncel oranda erken ödeme komisyonu tahsil edileceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür. Dolayısıyla sözleşmede erken kapama komisyon oranı açıkça %5 olarak belirtilmiş olup tahsilatın, tacir olan taraflar arasında açıkça kararlaştırılan oran üzerinden yapılması karşısında ahde vefa ilkesi gözetilerek tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/12707 esas ve 2017/7056 sayılı ilamı.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 40,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725.00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır