Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/498 E. 2019/769 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/498 Esas
KARAR NO : 2019/769
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …tarafından … İcra Müdürlüğünde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını ve ödeme emrinin kendilerine tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin elektrik sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin ticari faaliyetler neticesinde dava/takip konusu çeki müşterisinden ciro yolu ile teslim edildiğini ve kendisine verilen çeki müşterisi … San iletilmek üzere 18/11/2017 tarihinde … Kargo ile gönderdiğini, kargo evrakının ilgisine iletilemeyerek hırsızlık olayı yaşandığını ve kargo evraklarının çalındığı bildirildiğini ve bunun üzerine … AHM’nde … esas sayılı dosyası ile dava açılıp tedbir kararı alındığını, dava konusu takip alacağı çekin çalıntı olduğunu, müvekkil şirketin kendisinden sonra cirosu bulunduğu …-… ile ilgili herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını ve müvekkilinin kendilerine tanımadığını, davacı müvekillinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek 5.000,00 TL çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından menfi tespit davasına konu çekin, müvekkil şirket müşterisi … tarafından müvekkil şirkete teslim edildiğini, dava konusu çekin müvekkil şirket ile … San Tic ile arasındaki sözleşmeye istinaden 28/10/2017 tarih ve … numaralı fatura ile temlik alınıp kredinin tahsili için davaya konu çekin kendilerine verildiğini, müvekkil şirketin çekten görüleceği üzere faktoring şirketi olduğunu, çeki teslim alırken kanunen gerekli koşulları yerine getirdiğini, müvekkil şirketin iyi niyetli olup takas banka aracılığıyla 05.03,2018 tarihinde ibraz ettiğini, çek arkasında … ATM’nin … esas sayılı 11/12/2017 tarihli ödeme yasağı kararının çek arkasına derc edildiğini, müvekkil şirketin çeki yaklaşık 1 ay öncesinden teslim aldığını, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kıymetli evraktan kaynaklı (çek) menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davaya konu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup icra dosyasının incelenmesinde; “…Davalılardan …tarafından davacı ve diğer cirantalar aleyhine … İcra Müdürlüğünde 5000 TL çek, 101,56 TL işlemiş faiz, 500 TL çek tazminatı, 15 TL komisyon üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı…” görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman bilirkişi … ‘den rapor alınmış ve alınan raporda özetle;” …Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin 2017 yılında E Defter uygulaması geçtiği, davalı … tarafından sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2017 yılında E Defter uygulaması geçtiği, diğer davalıların herhangi bir ticari defter sunmadığı, davacı tarafından sunulan kayıtlar, hesap dökümleri ve e defter kayıtlarını içeren sunulan F disk ile çekin alınışına ilişkin kayıtlar, çkin alındığı firma kayıtları ve çekin kargo ile gönderildiği bildirdiği … frmasına ilişkin kayıtlar tespit edilmiş olup davacının davaya konu çek üzerinde ve ticari kayıtlarında çüeki kendinden önceki cirantadan teslim aldığı, bu kapsamda yetkili hamil olduğu, çekin davacı tarafından dava dışı … firmasına ciro edildiği, ancak bu firmanın çek üzerine ciro ve imzası bulunmadığı, davacıdan sonraki diğer ciranta olan 1 ve 2 nolu davalıların incelemeye ticari defter kayıt belgesi sunmadığı, 1 ve 2 nolu davalıların çeki edinme sebepleri ile ilgili iyi niyetli hamil olarak ticari defter kayıt ettiği … firmasından aldıklarına dair bilgi ve belge bulunmaması sebepleri ile davacının 1 ve 2 nolu davalılara borçlu olamdığına, ve yine faktoring şirketi her ne kadar faktoring mevzuatına uygun olarak faturaya dayalı eki iktisap ettiğine dair sunulan kayıtlarında yukarıdaki tespit yapılmış ise de çek üzerindeki ciro silsilerindeki kopukluktan kaynaklı incelemelerde kapsamında davacının borçlu olmayacağını…” mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına dayanak … şubesine ait 28/02/2018 tarihli 5.000TL bedelli çek yönünden kargoya verildiği aşamada çalınması nedeni ile davacının kendi cirosu altında ”… ltd şirketine ödeyiniz” ibaresi ile cirolanan çekteki ciro zincirinin kopup kopmadığı, davacının anılı çek yönünden menfi tespit isteminde haklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan inceleme ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu çekin davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş, davalı … şirketi dışındaki davalılarının (cirantalar) mahkememizce yapılan meşruhatlı ihtara rağmen ticari defterlerini ibraz etmedikleri görülmüştür. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesinde; “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” hükmü mevcut olup somut olayda davalı … şirketinin yasal bir faturaya dayalı alacağı temlik aldığı sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak, davalı … şirketinin bu faturaya ait olduğu iddia edilen ve kendisine sunulan ödeme belgesinin (davacı yanın çalındığını iddia ettiği çekişmeye konu çek) üzerindeki ciro silsilesini incelemeden faktör ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim çek üzerinde davacı yanın ciro ettiği (ödeyiniz ibaresi ile) dava dışı şirketin (… ltd şirketi) cirosu mevcut değildir. Davacı şirket satışına karşılık aldığı davaya konu çeki … ltd şirketi emrine ödeyiniz ibaresi ile ciroladıktan sonra çekin kargoda elden çıkması ile birlikte anılı şirketin cirosu olmadan, davalı … şirketine, bu şirketten sonra ise diğer davalı … şirketine cirolandığı görülmektedir. Bu durumda alacağı temlik alan ve sonrasında alacak karşılığında davaya konu çeki teslim alan faktoring şirketinin, söz konusu çeki BDDK’nın 04/01/2011 tarihli genelgesine istinaden kontrol etmediği, temlik edilen bir alacağa karşılık alınan çekin üzerindeki ciro silsilesinin kontrolünün, hem yasal bir sorumluluk, hem de tacir olmanın gerektirdiği basiretli davranma yükümlüğünün bir gereği olduğu, bu nedenlerle çekin iktisabında olağan özenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Ciro silsilesinin bu nedenlerle davacı cirosundan sonra koptuğu tespit edilen çek üzerinde ciroları bulunan diğer davalı ciranta şirketler ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişkinin de tüm dosya kapsamından tespit edilemediği anlaşılmakla; davanın kabulüne, davalıların kötü niyetli oldukları ispata muhtaç kalmakla koşulları oluşmayan davacı yanın tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8592 esas, 2017/7085 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1545 esas, 2019/206 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına dayanak … Şubesi’ne ait 28/02/2018 tarihli 5.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşullara oluşmadığından kötüniyet tazminatının REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 341,55 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 85,39 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 256,16 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 600 TL bilirkişi ücreti, 229,5 tebligat gideri ve diğer masraflar olmak üzere toplam 829,5 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Bakiye gider avansının hüküm kesinleştiğinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır