Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/49 E. 2019/807 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/49 Esas
KARAR NO : 2019/807
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San Tic LTD ŞTİ’nin 14.05.2015 tarihinde … ve … no’lu VDF kredi sözleşmesine bağlı olarak müvekkil şirketten otomobil kredisi kullandığını, davalının söz konusu kredide müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeye imza attığını, kredi borcunun ödeme planlarına göre ödenmesi gereken taksitlerin süresinde ödenmemesinden dolayı …. Noterliğinin 13-07-2019 tarih, … ve … yevmiye no’lu hesap kat ihtarnamelerinin keşide edildiğini, yapılan ihtarlara rağmen herhangi bir ödeme yapılmamasından dolayı …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde yapılacak tahsilatlardan tekerrür etmemek üzere kaydının ve takibinin başlatıldığını belirterek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulünce tebliğ edilmiş ancak davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davalı/ takip borçlusu tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nın 50. maddesinin HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 17. maddesi bağlamında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak kararlaştırılmış olması karşısında sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’nda (TTK 7. maddesi) hükme bağlanan ticari teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği davalı kefili bağladığından ve icra takibi de sözleşmede belirtilen İstanbul İcra Müdürlüğü’nde yapılmış olduğundan yetkili icra dairesinde takip yapılmasına ilişkin dava şartı gerçekleşmiş olup yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alımış olup dosyanın incelenmesinde; ” … Davalının kredi borcunun ödeme planlarına göre ödenmesi gereken taksitlerin süresinde ödenmemesinden dolayı …. Noterliğinin 13-07-2019 tarih, … ve … yevmiye no’lu hesap kat ihtarnamelerinin keşide edildiği, yapılan ihtarlara rağmen herhangi bir ödeme yapılmamasından dolayı … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ederek takibin durduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce 07.01.2019 tarihinde alanında uzman bilirkişi … ‘den rapor alınmış alınan raporda özetle; ” …Davacı ile dava dışı … LTD ŞTİ arasında taşıt aracı kredisi finansmanı sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalının kefil olarak borçlu olduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 59.342,53 TL olduğu, temerrüt tarihi itibarıyla hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 23.396,40 TL olarak değerlendirilmesi yapıldığında talep edilen asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalının kefilin hesaplanan borcunun tamamından müştereken ve müteselsilen kefalet limitiyle sınırlı olarak sorumlu olabileceği, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla hesaplanan alacağının 23.396,40 TL asıl alacak, 3441,45 TL işlemiş faiz, 172,07 TL BSMV olmak üzere toplam 27.009,92 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi durumunda fazlaya ilişkin 28.190,97 TL ( 55200,89-27.009,92) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 23396,40 TL’ye sözleşmesel olarak yıllık %26,88 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, dosya içerisinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere kaydıyla rehinin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takipten dolayı herhangi bir tahsilatın yapılmamış olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı doğrultusunda dosya ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup 03/05/2019 tarihinde mahkememize sunulan bilirkişi ek raporunda özetle; ” …Kök raporda sadece bir adet sözleşme üzerinden değerlendirme yapıldığı, sehven değerlendirme dışı bırakılan 2 taşıt kredisi de dikkate alınarak yeniden hesap yapıldığını, davacı ile dava dışı … LTD ŞTİ arasında taşıt aracı kredisi finansmanı sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete 2 adet taksitli ticari araç kredisi verildiği, iş bu kredi borcunu dava dışı şirket ödemediğinden kefilin borçlu olduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 59.342,53 TL olduğu, temerrüt tarihi itibarıyla hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 43.698,92 TL olduğu, davalı kefilin hesaplanan borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düşünülebileceği, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla hesaplanan alacağı; 43698,92 TL asıl alacak, 9441,83 TL işlemiş faiz, 472,09 TL BSMV olmak üzere toplam 53612,84 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 1588,05 (55.200,89-53612,84) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 43698,92 TL’e sözleşmesel olarak yıllık %26,88 oranında işleyecek temerrüt faizi ile bunun üzerinden %5 gider vergisi istenebileceği, dosya içerisinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere kaydıyla rehinin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takipten dolayı herhangi bir tahsilatın yapılmamış olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacı ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında düzenlenen ve davalının (Dava dışı şirket yetkilisi) müşterek borçlu/müteselsil kefil olduğu VDF Taşıt kredi sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazlar ile borca ve faize itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda davacı banka ile dava dışı şirket arasında 59.342,53-TL tutarında ( 2 adet) Taşıt Kredisi Sözleşmesinin akdedildiği, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı kefilin 59.342,53-TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları tespit edilmiştir.
Kefalet akdi, bilindiği üzere, asıl borç sözleşmesinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olup, somut olayda davalı kefilin Taşıt Kredi Sözleşmesinde müteselsil borçlu/ kefil sıfatıyla imzaları bulunduğu görülmüştür.
TBK’nın 589 ve 590. maddelerine göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.” Ayrıca Y. 19.HD.09.1.1993 T., 92/9781 E., 93/8447 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunulması ile gerçekleşmektedir…”
Dolayısı ile kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile davalı/kefıllerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça herhangi bir ticari defter, kayıt ve ödeme belgesi sunulmadığı, sadece soyut beyanlarla borca ve ferilerine itiraz edildiği, ayrıca sözleşmedeki kefalet imzalarına da itiraz edilmiş olmadığı görülmekle taraflar arasında akdedilen münhasır delil anlaşması uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınarak inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki Taşıt kredi sözleşmesi kapsamında davacı taraf kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı ek raporla davalının dayanak sözleşmeye istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, dolayısıyla mahkememizce denetlenen ek raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ( Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin olan … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) , takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 43.698,92 TL asıl alacak, 9.441,83-TL işlemiş faiz, 472,09-TL BSMV, olmak üzere toplam 53.612,84-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 43.698,92-TL’nin takip tarihinden itibaren yıllık %26,88 oranında faiz ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacağın % 20’si oranındaki 10.722,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında (… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) , takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 43.698,92 TL asıl alacak, 9.441,83-TL işlemiş faiz, 472,09-TL BSMV, olmak üzere toplam 53.612,84-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 43.698,92-TL’nin takip tarihinden itibaren yıllık %26,88 oranında faiz ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 10.722,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 3662,29 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 666,70 TL harçtan mahsubu eksik kalan 2.995,59 TL harcın karar davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 144,5 TL yargılama gideri, 35,90 TL başvurma harcı ve 666,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 1497,1 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 1.454,03 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.247,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır