Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/46 E. 2019/922 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/46 Esas
KARAR NO : 2019/922

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan bulunan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigorta acentesi olduğunu, müvekkil sigorta şirketi takibe konu cari hesap ekstresinde belirtildiği üzere 2016 yılından itibaren Sigorta poliçeleri tanzim etmiş ve ticari ilişki kurulduğunu, ancak cari hesap ektresinde de görüleceği üzere davalı şirketin … plakalı aracın Kasko sözleşmesi bedeli ile yine davalı şirkete ait …Plakalı aracın Zorunlu Mali sorumluluk sözleşmesine ait Poliçe bedelleri Ödenmemediğini, bu bedeller müvekkil şirket tarafından Ödendiğini, Zorunlu Trafik Poliçesi ise Davalı şirket yetkilisinin yazılı onayı ile yapıldığını, söz konusu bakiye borcun ödenmemesi üzerine Borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla “haciz yoluyla” ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek haksız olarak yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen tüm iddialar dayanaktan yoksun olup, yalnızca müvekkil şirket yetkilileri ile yapıldığı iddia edilen telefon görüşmeleri ve taleplere yer verildiğini, kaldı ki; bunlara ilişkin hiçbir delil de ileri sürülmediğini, dava dilekçesi ile beraberde yalnızca hiçbir şekilde müvekkil şirketin borçlu olduğunu göstermeyen sigorta poliçeleri ibraz edilebildiğini, bu belgeler ve deliller kapsamında müvekkil şirketin davacıya borçlu olduğu yönündeki beyanları gerçek dışı olup, ispat külfeti davacı tarafta olduğu açık olduğunu, müvekkil şirkete karşı yapılan icra takibine itirazımızın da kötü niyetli olduğu doğru olmayıp dava konusu alacağın olup olmadığı ancak ve ancak dava taraflarının defter ve kayıtlarının incelenmesi ile kesinliğe kavuşacak olup, müvekkil şirketin davacı tarafa hiçbir şekilde borcunun bulunmadığı da bir kez daha tespit edilmiş olacağını belirterek davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sigorta prim borçlarının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından cari hesap ekstresi, kasko poliçesi ve ZMSS sözleşmesi, davalı adına ödemenin yapıldığına yönelik belgelerin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası celp edilmiş olup icra dosyasının tetkikinde: “…Davacı şirket tarafından 9.545,50 TL asıl alacak ve 455 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı vekili tarafından borca ve ferilerine karşı itiraz edilerek takibin durdurulduğu..” görülmüştür.
Mahkememizce 20/03/2019 tarihinde alanında uzman bilirkişiler …ve…’dan rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Davacı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtları ibraz edilmediğini, davacı tarafça incelemeye davalı cari hesap ekstresi, alacak dayanağı poliçeler, 30.06.2017 tarihli Kredi kartı tahsilat makbuzu ibraz edildiğini, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen belgeler incelendiğinde aşağıdaki hususlar tespit edildiğini, davacı taraf alacak dayanağı olarak aşağıdaki poliçeleri incelemeye ibraz ettiğini, 14.04.2017 başlangıç tarihli, 14.04.2018 bitiş tarihli…Plakalı BMV marka aracın Zorunlu Mali Zorunluluk Trafik Sigortası 599,00.-TL pirim bedelli ve 11.04.2017 başlangıç tarihli, 11.04.2018 bitiş tarihli … Plakalı … marka aracın Sigorta Poliçesi (Genişletilmiş Kasko) 9.000,00 TL prim bedelli poliçelerin ibraz edildiği görülmüş olup, davacı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtlan İbraz edilmediğinden davacı tarafça İncelemeye/dosyaya sunulan poliçelerin ve davalı cari hesap e kitresinin davalı yasal defterlerinde olup olmadığı hususu teyit edilemediğini, dvalı tarafça İş bu rapor yazım tarihine kadar incelemeye yasa] defter ve belgeleri ibraz edilmediğini, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığnıı, davacı taraf davalı Şirket aleyhine 25.10.2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 9.545,50 TL Asıl Alacak. 455 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.000,50 TL üzerinden İcra takibi başlattığını, davacı tarafça İncelemeye yasal defter ve kayıtlan ibraz edilmediğini, ancak davacı tarafça incelemeye alacak dayanağı poliçeler, davalı cari hesap ekstresi ödeme dekontları ibraz edildiği, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 9.545,50 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü anlaşıldığı, davalı tarafça yasal defter ve kayıtlar İncelemeye ibraz edilmediğinden, dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığını belirtilmiş olup sonuç olarak;davacı tarafça incelemeye yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediği, bu nedenle davacı tarafça incelemeye ibraz edilen bilgi ve belgelerin davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, davalı tarafça iş bu rapor yazım tarihine kadar incelemeye yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediği, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 9.545,50 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü, trafik sigortası için kredi kartı İle tahsilat yapıldığına dair makbuz bulunduğu, bu durumda sigorta şirketi […) açısından sigorta sözleşmesi kurulmuş olduğu, fakat acentenin hangi talimata istinaden aynı gün poliçe tanzim ettiği ve poliçe primini kendisinin ödediğinin anlaşılamadığı, yine kasko sigorta poliçesinin hangi talimata dayanılarak tanzim edildiğinin anlaşılamadığını…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki dava; sigorta prim borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı acentenin davalı sigortalının trafik ve kasko poliçeleri için ödediği prim bedellerini talep ettiği görülmekle uyuşmazlığın; davalı şirkete ait … ve … plakalı araçların kasko ve ZMSS poliçe (prim) bedellerinin ödenmediği iddiası ile davacı acente tarafından alacak talebi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının haklı olup olmadığı, acentenin davalı adına ödeme yapmış ise bu ödemeden sonra davalıdan prim borcunu talep etme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının asıl alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda tatbiki gereken 2918 sayılı KTK’nin 91/2. maddesinde zorunlu trafik sigortasına ait primlerin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarının C-1. maddesinde ise zorunlu trafik sigorta ücretinin tamamının, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla zorunlu trafik sigorta sözleşmelerinin yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekmekte olup dosyada mübrez kredi kartı tahsilat makbuzunun tetkikinde davacı acentenin davalının sigortalı olduğu ZMSS poliçesi karşılığında kendi kredi kartından 599-TL ödeme yaptığı görülmüş olup davacı tarafça ibraz edilen mail kayıtlarında da anılı ödeme bedeli noktasında görüşmelerin tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı sigortalının kasko prim bedeli kapsamında da 6 taksit ve toplamda 9.000-TL olan kasko prim borcunun acente liste yöntemi ile dava dışı sigorta şirketi … sigorta tarafından davacı acenteden tahsil edildiği görülmüştür. Dolayısıyla davacı acentenin davalı sigortalının ödemesi gereken primleri asıl sigorta şirketine ödediği anlaşılmış olup TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan talepte bulunma hakkını haiz olduğu, poliçelerin düzenlenmiş olduğu da gözetildiğinde, artık bu poliçelere bağlanan prim borçlarının ödendiğini ispatlamakla yükümlü olan tarafın davalı olduğu hususu ortaya çıkmıştır. (Emsal karar: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/8825 esas, 2014/10535 karar sayılı ilamı) Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda davacı acentenin vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince davalı sigortalıdan, asıl sigorta şirketine ödemiş olduğu prim borçlarının tahsilini talep etmekte haklı olup davalı yanın prim borcunu davacıya ödemediği hususu da beyanı ile sabit olmakla, davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 9.545,50-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın cari hesaba dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.545,50-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 9.545,50-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 1901,1 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 652,05 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 113,02 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 540,03 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 113,02 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1300 TL bilirkişi masrafı, 172 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 1472,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır