Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/456 E. 2019/523 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456
KARAR NO : 2019/523
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı müvekkili arasında ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, davalının müvekkilinden fatura karşılığı mal aldığını, fakat daha sonra müvekkilinden aldığı malların bedelini ödemediğini, bunun üzerine davacının müvekkilinden muhasebe kayıtlarındaki 12/05/2016 tarihli 4.213,27-TL bedelli cari hesap dökümüne istinaden davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü … E. İle ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini, takibin devamını, kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inktar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkartılan tebligatların usulüne uygun yapıldığı ancak davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir
… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 4.213,27-TL asıl alacak kalemine işleyecek %9,00 adi kanunu faiz oranındaki artışa ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağa işleyecek yıllık faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacının dava konusu olan faturaların düzenlendiği 2016 yılın e-defter mükellefi olduğunu, e-defter beratlarını kanuni süresinde verildiğinde anlaşıldığını, davalı tarafça işbu rapor yazım tarihine kadar incelemeye yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediğini, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını, davacının yasal defter kayıtları incelendiğinde davacı tarafça davalıya toplamda 8.120,65-TL fatura düzenlendiğini, buna karşılık davalı tarafça davacıya 3.907,38-TL ödeme yapıldığı bakiye 4.213,27-TL alacaklı olduğunu yönde bakiyesinin bulunduğunun görüldüğünü, davacı tarafça davalıya kesilen takip dayanağı fatura ve muhteviyatı malların davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelrde; davacı tarafça dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde davacı tarafça faturaların davalıya e-fatura temel fatura şeklinde düzenlendiğini, dava dosyası incelendiğinde davalı tarafça söz konusu faturalara itiraz edildiğini veya iade faturası düzenlendiği yönde dosyaya herhangi bir bilgi ve belgenenin sunulmadığını, davacı tarafça davalıya kesilen takip dayanağı fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça dosyaya sunulan dava konusu faturalar dayanağı irsaliyelerin teslim alan kısmında …, …, …, …, … isim ve imzaların bulunduğunu, yapılan açıklamalar ve davalı tarafça söz konusu fatura ve muhteviyatlarına itiraz edilmememsi birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 4.213,27-TL olarak hesaplandığını, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiz faizin hesaplanamadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasının asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince davacı vekiline cari hesap alacak istemine dayanak irsaliyeli faturaların (teslim alan isim ve imzaları mevcut olduğu beyan edilen) ibrazı için 2 hafta kesin süre verilmesine, ibrazına müteakip anılı faturaların davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğe çıkarılmasına karar verilmiştir. İbraz edilen faturaların davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya dayalı cari hesap alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla raporun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı şirket ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 4.213,27-TL borç bakiyesi verdiği, alacak talebine dayanak irsaliyeli faturaların davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı, bu nedenle HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içeriklerinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılmasının gerektiği, davacı yanın e-fatura, irsaliye ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 4.213,27-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 4.213,27-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 4.213,27-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 287,80-TL harçtan peşin alınan 71,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 215,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 71,96-TL peşin harç, 500-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 126-TL olmak üzere toplam 733,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …

Hakim …