Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/445 E. 2018/469 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/445
KARAR NO : 2018/469
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/05/2018
KARAR TARİHİ: 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/10/2015 tarihinde … plaka sayılı aracın kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu trafik kazası neticesinde, müvekkil şirketin maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın hasar gördüğünü, dolayısıyla tarafınca müvekkil şirkete ait araçta oluşan hasarın onarım bedeli ile aracın kullanılamadığı süre boyunca müvekkil şirketin yaşamış olduğu kazanç kaybını kusurlu araç sahibi olan …’den talep etme zarureti husule geldiğini, davalı tarafın haksız fiilinden doğan borcunu ödememesi nedeniyle müvekkil şirket nezdinde doğan zarar bedelinin tahsili için İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalı tarafın borca itiraz ettiği, kötü niyetli olarak davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamını, kötü niyetli itirazla kesin ve likit bir alacağın sürüncemede kalmasına neden olan davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu araçta oluşan maddi hasar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; 13.10.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait … plaka sayılı aracın hasar gördüğünden bahisle araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli ile aracın kullanılamadığı süre boyunca davacı şirketin yaşamış olduğu kazanç kaybının davalı araç sahibinden tahsili talebiyle İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı tarafın vaki itirazının iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi bulunduğu takdirde, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan yasanın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ve özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır. Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nisbi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nisbi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği kabul edilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; Davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak, araç maliki olan davalı aleyhine eldeki tazminat davası açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nisbi ticari dava niteliğinde de değildir. Davalı tarafın tacir sıfatının bulunmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde bulunmadığı da açıktır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesidir.
Bu nedenle; davacı tarafça açılan davada Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak karar verildi. 22/05/2018

Katip Hakim