Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/431 E. 2021/833 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/236 Esas
KARAR NO : 2021/835
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/08/2007
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile; keşidecisi … olan “… Bankası A.Ş. … Şb. Nin …/… no.lu hamile yazılı 13.05.2007 tarih 7.000,00 TL’lik çekin, …’nın oğlu ve davacılardan … tarafından 12.04.2007 tarihinde … Otobüs yazıhanesinde çaldırıldığını, zayi edildiğini, yazıhane görevlisine vermek için, …’te bulunan bir yakınına göndermek üzere cebinde bulunan çeki çıkartmak istediğinde çekin olmadığını gördüğünü, bahse konu çekin çalındığını veya zayi edildiğini, bununla ilgili olarak davacılardan … tarafından 16.04.2007 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinde ödeme yasağı ve çek iptali ile dava açıldığını ve ilgili bankaya şifahen bildirildiğini, ilgili banka yetkilisine bildirdikten sonra ödeme yapılmayacağının söylendiğini ve bunun üzerine …’nın ilgili mahkemeden ilan yazısını alıp ilan vermeyi ve açtığı davayı takip etmeyi bıraktığını, bahse konu çekin davalılardan … ve …’nun ciroları ile diğer davalı …’ın eline geçtiğini ve onun tarafından da çek keşidecisi olan … aleyhine ….İcra Müd’nün 2007/… sayılı dosyası ile takibe konduğunu, çekin arkasındaki cirolarda davalılardan ve icra takibinde borçlulardan …’nın soyadı … olmasına rağmen alacaklı tarafından bu soyadının Kuytu olarak yazıldığını, takibe konan çekin zayi olduğunu, bahse konu çekin … tarafından çaldırıldığını veya zayi edildiğini, çekin ciro edilmediğini, ilk ciro sahibinin …’nun çeki çalan veya bulan olduğunu, çekten dolayı hiçbir hak ve alacağı olmadığını, yine çek arkasında cirosu bulunan …, çeki ciro ile aldığına göre … ’i tanıdığını, (…’in soyadının belki … olduğunu ancak bilerek … yazarak ciro ettiğini) yine bu çeki ciro yoluyla …’dan alan diğer davalı ve çeki icraya koyan …’da diğer davalıları tanıdığını, çekin çalma veya zayi bir çek olduğunu, keşideci …’nın ve diğer davacı …’nın çekten dolayı hiçbir borcu olmadığını, …’ın gerçekte …’ya bir mal vermiş ya da para vermişse bu verdiğini ondan isteyebileceğini, yoksa çalınmış veya zayi olmuş bir çekten dolayı ciro yolu ile kendisine geçse de davacı …’dan hiçbir hak ve alacağı olmadığını neticeten, ….İcra Müd’nün 2007/… sayılı dosya ile takibe konan 7.000.TL’lik çekten dolayı çek keşidecisi …’nın borçlu olmadığının tespitine, takibe konan çekin iptaline ve keşidecisine iadesine, masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesi istenmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili davaya cevap dilekçesi ile; müvekkili adına kurulu … adlı işyerini eşi … ile beraber çalıştırdığını, bu işyerinde müşterilerinden …’ya sattıklarını mal karşılığı olarak … Bankası … Şubesine ait …/… no.lu 13.05.2007 tarihli 7.000,00 TL değerindeki çeki teslim alıp ciro ederek alacaklısı …’a verdiğini, çekin bankada karşılığı olmayınca çek hamili … tarafından keşideci ve cirantalar hakkında ….İcra Müdürlüğünün 2007/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ayrıca 3167 sayılı yasaya muhalefetten keşideci hakkında suç duyurusunda bulunduğundan keşideci hakkında … ACM 2007/… E. Sayılı karşılıksız çek suçundan kamu davasının açıldığını, bu davada müşteki …, sanığın ise … olduğunu, olay böyle gelişirken davacının, çeki oğlunun kaybettiğini yada çaldırdığı savıyla … Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/… E. Sayılı ödeme yasağı ve çek iptali davası açmışsa da bu davanın takipsizlik nedeniyle açılmamış sayıldığını, davalı …’nun … C.Başsavcılığına (2007/… Soruşturma) dosyasında verdiği ifadesinde çeki, alacağına karşılık …, … Caddesi No: … G.O.Paşa adresindeki fırınına giderek …’dan bizzat aldığını ve bir borcu nedeniyle de … sahibi …’ya ciro ettiğini beyan ettiğini, Görülmekte olan davada müvekkillerine husumet yönetilmesinin bu nedenle haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira müvekkillerinin ticari ilişki nedeniyle bu çeki iyi niyetli olarak alacağına karşılık teslim aldığını ve yine ticari bir nedenle davalılardan …’a ciro ettiğini, müvekkillerinin diğer davalılar ile yukarıda açıklanan ticari ilişki dışında bir ilgisi bulunmadığını, neticeten haklı ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine masraf ve ücreti vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini taleple savunmuştur.
Diğer davalılar … ile …’ya usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği davaya cevap verilmediği ve duruşmalara katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; takibe konu çeke vaki bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2007/… sayılı icra takip dosyası celp ve tetkik edilmiş olup, davalı … tarafından davacı … ve diğer davalılar aleyhinde 13/05/2007 keşide tarihli 7.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılan incelemede; ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, takibe konu çekin defterlerde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2011/39 esas, 2013/53 karar sayılı; davacı …’nın davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan (Dava takip yetkisi yokluğu) reddine, davacı …’nın … Bankası … Şubesi’nin 13/05/2007 keşide tarihli, …/… no’lu 7.000-TL bedelli çek sebebiyle davalı …’ya borçlu olmadığının tespitine, davacı …’nın davalılar … ve … aleyhinde açmış olduğu davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2014/… esas, 2014/… karar sayılı 04.03.2014 tarihli ilamı ile; “..Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hamile karşı açılan bedelsizliğe dayalı menfi tespit davalarında, TTK’nun 730/5. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 599. maddesi uyarınca hamilin senedi bile bile borçlunun zararına devralması hali dışında keşideci ile lehtar arasındaki kişisel def’ilerin hamile karşı ileri sürülemeyeceği, öncelikle lehtar açısından senedin karşılıksızlığının kanıtlanmasının gerektiği, davacı yanca bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanamadığı, davacı tarafından dava konusu çekin lehdarı olan davalı …’ ya yemin teklifine rağmen davalının duruşmaya katılmayarak yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayıldığı, ancak davalılar hamil … ile ciranta … yönünden çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiklerinin kanıtlanamadığı, davacı …’ nın çeki zayi eden olduğu ve dava takip yetkisinin ise bulunmadığı, bu nedenle bu davacı yönünden davanın dava şartı (dava takip yetkisi) yokluğundan reddinin gerektiği belirtilerek, davacı …’nın davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, davacı …’ nın 13/05/2007 keşide tarihli, 7.000-TL bedelli çek sebebiyle davalı …’ya borçlu olmadığının tespitine, davacı …’nın davalılar … ve … aleyhinde açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıların müşteki olduğu, davalıların ise sanık olarak yeraldığı davaya konu çekle ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/… E. sayılı dosyasındaki davanın halen derdest olduğu ve sözkonusu ceza dosyasının bu davayı doğrudan etkileyeceği göz önüne alınarak, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamı gereğince; davacıların müşteki olduğu, davalıların ise sanık olarak yer aldığı davaya konu çekle ilgili olarak (devir/ yeni esas) … Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/… esas sayılı ceza davasının neticesi ve kesinleşmesi bekletici mesele yapılmış olup mahkemenin 20/06/2017 tarihli kararı ile sanıklar …, … hakkında ölüm nedeni düşme kararı verildiği, diğer sanıklar … ve … hakkında beraat kararı verildiği, kararın 02/02/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hamile karşı açılan bedelsizliğe dayalı menfi tespit davalarında, dava tarihi itibari ile yürürlükte olup uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 730/5 maddesi atfı kapsamında aynı Kanun’un 599.maddesi uyarınca hamilin senedi bile bile borçlunun zararına olarak devir alınması hali dışında keşideci ile lehtar arasındaki kişisel def’iler, hamile karşı ileri sürülemeceğinden öncelikle, lehtar açısından senedin karşılıksızlığının kanıtlanması zorunludur. Doldurulmuş çekin rıza dışı elden çıktığı iddiası bedelsizlik nedenine dayalı menfi tespit davası niteliğindedir ve HMK’nın 201. maddesi gereğince ileri sürülen iddianın aynı kuvvette yazılı delille ispatı mümkün bulunmaktadır. Davacı yanca, bedelsizlik iddiası yasada öngörüldüğü biçimde yazılı belge ile kanıtlanamamış, davacı yana yemin teklif hakı hatırlatılmış ve davacı tarafından dava konusu çekin lehdarı …’ya yemin teklifi yapılmış, davalı yemin davetiyesi sonrası duruşmaya katılmamış ve yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmıştır. Bununla birlikte davacı yanca, bedelsizlik iddiası davalı hamil … ile ciranta … yönünden de ileri sürülmüş olup anılı davalıların çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettikleri hususu kanıtlanamamıştır. Anılı şahıslar aleyhine açılan ceza dava dosyası kapsamında da suç işledikleri tespitine varılamadığı ve düşme /beraat kararlarının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm bu gerekçeler ışığında; davacı …’nın çeki zayi eden olduğu ve dava takip yetkisinin bulunmadığı, bu davacı yönünden davanın dava şartı (dava takip yetkisi) yokluğundan reddinin gerektiği, davacı …’nın davasının davalı … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise kanıtlanamaması sebebiyle reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nın davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
2-Davacı …’nın … Bankası … Şubesi’nin 13/05/2007 keşide tarihli …/… numaralı 7.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davalı …’ya borçlu olmadığının tespitine,
3-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
4-Davalı yargılama sırasında vefat eden … mirasçıları olan dahili davalılar …, …, …, … yönünden davanın REDDİNE,
5- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 478,17 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 198,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 279,67 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 733,00 TL yargılama giderinin, davalı …’dan tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacı …’ya ödenmesine,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı …’ya ödenmesine,
9- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
10-Davacı tarafça yatırılan 13,10 TL başvuru harcı, 94,50 TL peşin harç ve 104,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 211,60 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
Dair; davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır