Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/419 E. 2022/138 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/419 Esas
KARAR NO : 2022/138
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 12.12.2013 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, yine 12.12.2013 tarihinde Kastamonu, …, … Köyü, … Mevkii, … parseldeki taşınmaz üzerinde bulunan … … Akaryakıt ve Servis İstasyonu ile ilgili bayi ve malikleri ile kurulacak hukuki ilişki amacıyla … … , … … A.Ş ile taşınmaz malikleri … ve … … arasında çerçeve anlaşması imzalandığını ve 20.12.2013 tarihinde … ve dava dışı … … arasında akaryakıt istasyonu ile ilgili kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince taşınmaz üzerinde hissedar olan …’ın hissesi üzerine … … Petrol ve …’ın müvekkiline şartı cezalar ve faizler dahil her ne sebeple olursa olsun borçlu olduğu ve ileride borçlanacağı meblağlar için azami 480.000 TL limit ipoteği tesis edildiğini, … … ve … asıl borçlu, …’ın kendi borçlarına asaleten ve … … Petrol’ün borçlarına da müşterek müteselsil borçlu ve müteseslsil kefil olduklarını, taraflar arasında aynı zamanda imzalanan 18.10.210 başlangıç tarihli çerçeve anlaşması ile bayilik sözleşmesi ve 01.12.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin, taraflar arasında imzalanan 12.12.2013 tarihli fesih ve tasfiye protokolü uyarınca feshedildiğini, feshedilmiş sözleşmeler uyarınca davalı şirkete ödenen tutarların 12.12.2013 tarihinden sonraki dönemine denk gelen 291.000.00 TL tutarın davalı şirket tarafından müvekkiline ödeneceği kararlaştırıldığını ve davalı tarafça kabul edilerek imzalandığını, 12.12.2013 tarihli bayilik sözleşmesi ve çerçeve anlaşması gereğince davalı şirketin sözleşme süresince müvekkili şirketten akaryakıt ürünleri alıp istasyonda satışını yaptığını, müvekkilinden alınan ürün ve hizmet bedellerinin vadesinde ödeneceğinin ve yine özleşme uyarınca müşterilerine sunmak üzere yeterince petrol ürünün stok olarak bulundurulacağının, istasyonun 7 gün 24 saat sürekli açık olacağının davalı şirket tarafından taahhüt edildiğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak akaryakıt istasyonunda her hangi bir faaliyet sürdürmediğini, akaryakıt istasyonunda yeterli akaryakıt stoğu bulundurmadığını ve ürün satışı yapmadığını, bayilik sözleşmesine aykırılık nedeniyle … Noterliğinin 29.02.2016 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmeye aykırılıklar nedeniyle sözleşme bitiş tarihi beklenmeksizin bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedileceğinin ve davalı şirketin müvekkiline olan 127.000 TL borcun 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı şirketin ihtara rağmen işleyişte bir değişiklik göstermemesi üzerine, … Noterliğinin 28.03.2016 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğini ve şirkete olan borçların 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, bayilik sözleşmesinin sona erdirildiğinin müvekkili şirket tarafından EPDK Petrol Dairesi Başkanlığı’na da bildirildiğini, gönderilen fesih ihtarına rağmen bir ödeme yapılmadığından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip açılmadan önce … Noterliğinin 06.05.2016 tarih vr … yevmiyeli ihtarnamesi ile davalı şirket ve taşınmaz maliki …’a, müvekkili şirkete olan borcun ödenmesi aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yasal takip yapılacağının ihtar edildiğini, gönderilen son ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine ipotek takibi başlatıldığını, açılan icra takibine davalı borçluların, ipoteğin teminat ipoteği olduğundan icra takibi başlatılamayacağı, öncelikle alacağın belirlenmesi gerektiği, borçlu bulunulmadığı, faiz miktarının ve oranının fahiş olduğu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığı iddialarında bulunularak itiraz edildiğini, icra takibinin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 19.1 maddesi gereğince yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünde açıldığını, davalılar hakkında İİK.149/b maddesi uyarınca ilamsız ipotek takibi açılmasında ve ödeme emri gönderilmesinde bir sakınca bulunmadığını, bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, talep edilen alacak rakamında bir haksızlık bulunmadığını, davalıların itiraz dilekçesinde 325.115.09 TL tutarındaki faturayı kabul etmediklerini, taraflar arasında yapılan çerçeve sözleşmesinin 3.maddesinde müvekkili şirketin bayiye işletme teknik yardım bedeli olarak bayilik sözleşme süresi boyunca geçerli olacak şekilde belirlenen kayıt ve şartlarla 239.000 TL KDV ödeyeceği ve ayrıca anlaşmanın 5.5.1 maddesinde de, istasyonun 12.12.2018 tarihine kadar faaliyette bulunması kaydıyla …’in evvelce akdedilen sözleşmeden kaynaklanan 291.000 TL borç tutarını da bayiden talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığını, çerçeve anlaşmanın 6. maddesinin 2. paragrafına göre teknik yardım bedelinin 12.12.2013 tarihinden 12.12.2018 kadar sözleşmenin kullanılmayan dönemine isabet eden kısmının 325.115.09 TL’lık fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin iade faturası düzenleyerek iade ettiği ancak iade faturasının kabul edilmediğini, söz konusu fatura bedelinin, teknik yardım bedeli olan 291.000 TL+ KDV ve davalı tarafın önceki sözleşmeden kaynaklı müvekkiline olan 291.000 TL borcu olmak üzere 530.000 TL üzerinden sözleşmenin haklı olarak feshi nedeniyle kullanılmayan kısmı dikkate alınarak hesaplandığını, 291.000 TL’nin sözleşmenin süresinden önce bitmesi durumunda borçtan mahsup edilmeyerek davalı taraftan isteneceğinin de karalaştırıldığını, sözleşme davalının kusuru nedeniyle bitmiş olduğundan 291.000 TL’nın hesaplamaya dahil edilmesinde sözleşme ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, talep edilen faizin sözleşme ve resmi senette kararlaştırılan % 48 faize uygun olarak talep edildiğini beyanla davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazlarının iptaline, takip tarihi itibariyle … TL’nın takip talebindeki şartlarla devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlattığı takibe 07.06.2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, icra takibine itirazın İİK.62 maddesine göre usule uygun olarak yapıldığını, bu sebeple Mahkemenizde açılmış olan itirazın iptali davası süresi içinde açılmamış olup hak düşürücü sürenin geçtiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasına yapılmış olan tüm itirazların işbu dosyaya da tekraren sunulduğunu beyanla davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından 30/05/2016 tarihinde, davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı …’a 04/06/2016 ve davalı şirkete 07/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ayrı ayrı sundukları 08/06/2016 tarihli dilekçeler ile yetkiye, ipotek akit tablosuna, faiz miktarına, faturalara, öncelikle genel mahkemelerde dava açılarak alacağın belirlenmesi gerektiğinden bahisle borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmış olup davalılarca yetki itirazı ileri sürülürken yetkili icra müdürlüğü bildirilmediğinden geçerli bir yetki itirazı olmaması sebebiyle esas yönünden incelemeye geçilmiştir.
Dosya sunulan deliller ile tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, takip tarihi itibariyle davacının talep ettiği şekilde alacaklı olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduklarını, davacı tarafından aralarındaki sözleşmelere istinaden davalının satış ve dağıtımını yaptığı akaryakıt faturaları ile davalının ödemesi gereken aylık reklam ve tanıtım katkı paylarına ilişkin faturaların 11810603 nolu hesap üzerinden takip edildiğini, akaryakıt satışı ile katılım katkı payı alacaklarından ödenmeyen tutarın 28.610,87 TL olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmelerin davalı şirket tarafından süresinden önce sonlandırılması nedeniyle, davacı tarafından davalıya 12/12/2013 tarihli ve 5 yıllık sözleşmenin süresi sonuna kadar yürürlükte kalması şartı ile önceki sözleşmeler nedeniyle ödenen ve iade edilmemesi kararlaştırılan 291.000 TL bedelin de ilavesi ile düzenlenen 325.115,09 TL tutarlı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu faturanın davalı tarafından kabul edilmediğini ve iade faturası düzenlendiğini, iade faturasının ise davacı tarafından kabul edilmeyerek ihtarname ile iade edildiğini, taraflar arasında imzalanan 12/12/2013 tarihli çerçeve anlaşmasının 05/04/2016 tarihine kadar yürürlükte kaldığını, sözleşmenin ifa edilmeyen döneminin 32 ay 6 güne tekabül ettiğini, 60 aylık sözleşme dönemine ilişkin olarak ödenen teknik yardım malzemesi ve geçmiş dönem ödemeleri tutarının 513.051 TL + KDV, sözleşmenin ifa edilmeyen kısmına tekabül eden miktarın ise 275.521,26 TL olduğunu, bu tutara %18 KDV’nin ilavesi ile toplam alacağın 325.115,09 TL’ye ulaştığını, çerçeve anlaşmasının 5.2. maddesi uyarınca kıstelyevm esasına göre hesaplanacak bedele aylık %2 gecikme faizi uygulanacağını, çerçeve anlaşmasının 6. maddesi uyarınca bayilik sözleşmesinin süresinden önce sona erdirilmesi halinde bayi ve maliklerin geciken ödemeleri için yıllık %48 oranında gecikme faizi ödeyeceklerini, gecikme faizinin hangi tarihten itibaren muacceliyet kazanacağı belirsiz olduğundan fatura konusu mal ve hizmetlerin teslim tarihinden itibaren 30 gün sonra temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek hesaplama yapıldığını, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 9.976,32 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı şirketin ticari defterlerinin muhabere kanalı ile Mahkememize gönderildiği ve inceleme günü itibariyle gelmediği anlaşıldığından daha sonra gelen davalı ticari defterlerinin de incelenmesi için heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davalı şirket tarafından sunulan yevmiye defterlerinin tasdiklerinin yapılmış olduğunu, davalının 2014 yılı sonu itibariyle davacıya 934,62 TL borçlu olduğunu, 2015 yılı kayıtlarının sunulmadığını, 2016 yılı defter kayıtlarına göre ise 2016 yılı başında 2015 yılından devreden bakiyenin 3.174,35 TL olduğunu, 2016 yılı kayıtlarına göre ise, davacı tarafından davalı adına düzenlenen otomasyon katılım bedeli açıklamalı 3 adet fatura ile 2015 yılından devreden 3.174,35 TL’nin davalı tarafından banka havalesi ile ödendiğini, borç bakiyesinin sıfırlandığını, taraflar arasındaki ihtilafın hesaba kaydı yapılan ve sonrasında iade faturası düzenlenen 325.115,09 TL tutarlı faturadan kaynaklandığını, söz konusu faturanın davalı tarafından tebliğ alındığını, defterlerine kaydedildiğini, faturaya itiraz edildiğini, sonrasında aynı tutarda iade faturasının düzenlendiğini, bu iade faturasının davacı adına açılan alıcılar hesabına kaydedildiğini ve bu nedenle davalının davacıdan 325.115,09 TL alacaklı göründüğünü, davalının tarafına gönderilen Noter ihtarnamesi ile verilen 3 günlük süre sonu olan 14/05/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenle kök rapordaki tespitin düzeltilmesi ile bu tarihten itibaren takip tarihine kadar faiz işletildiğini, davacının davalı adına düzenlediği 325.115,09 TL tutarlı fatura dışındaki faturalar nedeniyle davalıdan tahsilat yapmadığının kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle 351.558,81 TL asıl alacak ve 7.859,51 TL işlemiş faiz talep edebileceğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davalı şirketin 2015 yılı BA-BS formları celp edilmiş ve davalılar vekiline davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan banka kanalıyla yapılan ödemelere dair dekontları sunmak üzere süre verilmiş, davalılar vekilince verilen süre içerisinde herhangi bir belge sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı şirket arasında 12/12/2013 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ile davalı şirketin Kastamonu İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevki, … parsel sayılı taşınmazda davacının bayisi olarak faaliyette bulunmaya başladığı, taşınmazın tapuda diğer davalı … adına kayıtlı olduğu, … … … Akaryakıt ve Servis İstasyonu ile ilgili olarak taraflar arasında, kurulacak hukuki ilişkinin temel prensiplerini belirlemek amacı ile yine 12/12/2013 tarihinde bir çerçeve anlaşmanın ve 20/12/2013 tarihinde davacı ile davalı … ve dava dışı … … arasında bayilik faaliyetinin sürdürüleceği taşınmazın kiralanmasına dair kira sözleşmesi imzalandığı, çerçeve anlaşmanın 3.3. maddesi uyarınca istasyonun bulunduğu taşınmazın tapu kaydına davacı adına 07/02/2014 tarihinde, davalıların davacıya şartlı cezailer ve faizler dahil her ne sebeple ve surette olursa olsun borçlu bulundukları ve ileride borçlanacakları meblağların azami 480.000 TL tutarında teminatını teşkil etmek üzere, fekki bildirilinceye kadar, 1. derecede, %120 değişken faizle ipotek tesis ve tescil edildiği, çerçeve anlaşmanın 3/a maddesi uyarınca; davacının işletme teknik bedeli olarak 239.000 TL + KDV’den, anlaşmada yer alan işlerin bayi ve malik tarafından kayıtsız ve şartsız gerçekleştirilmesi karşılığında 219.000 TL+KDV’lik kısmını, tüm işletme teknik yatırım bedeli için davalı şirket tarafından düzenlenecek faturanın gönderilmesinden sonra 20 gün içerisinde ödeyeceği, 5.1. maddesi uyarınca; davacının, istasyonun 12/12/2018 tarihine kadar faaliyette bulunması kaydıyla evvelce akdedilen sözleşmelerden kaynaklanan 291.000 TL borç tutarını davalıdan talep etmeyeceği, 6. maddesi uyarınca; davalıların her ne sebeple olursa olsun akaryakıt istasyonun 12/12/2013 tarihinden sonra fillen faaliyete bulunmaması/bulunamaması ve/veya istasyonda münhasıran davacının ürünlerinin satılmaması/satılamaması ve/veya ilerleyen zamanlarda herhangi bir dönemde bayilik sözleşmesinin ve/veya anlaşmaya konu taşınmaz ile ilgili akdedilen ve tapuya şerhedilen ve süresi 12/12/2018 tarihine kadar devam edecek tapusal hakkın süresinden evvel sona ermesi, ifa edilmez hale gelmesi ve/veya ihlal nedeniyle icra edilemez hale gelmesi durumunda, öncelikle ödenen İşletme Teknik Yardım Bedeli +KDV’nin kullanılmayan dönemlerine isabet eden tutarını (Kıstalyevm Usulü) geri ödemeyi kayılsız şartsız peşinen kabul ve taahhüt ettikleri, davalılarn kendi kusuru nedeni ile böyle bir durumun husule gelmesi halinde ödenecek tüm tutarı geri ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettikleri, davalıların kusurlu olsun ya da olmasın iade ödemede geciktiği beher ay için, davacının kendilerine yaptığı fiili ödeme tarihinden başlayarak, fiilen geri ödeme gününe kadar geçecek süre için aylık %4 geçikme faizi ödemeyi peşinen kabul ettikleri, bayilik sözleşmesinin eki olan genel esasların ihlal ve fesih başlıklı 11. maddesi ile; davacının, bayilik sözleşmesi ve genel şartlar ve esas hükümleri doğrultusunda yazılı fesih bildirimi düzenleyerek tüm sözleşmeleri derhal feshedilebileceği gibi fesihle birlikte cezai şart ve sair tazminat talep edebileceğinin, edimin ifası ile birlikte cezai şart ve sair tazminat talebinde de bulunabileceğinin, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, davacı tarafından sözleşmenin feshi için, akaryakıt istasyonunda belirlenmiş tüm petrol ürünü sınıflarından ve … madeni yağlarından yeterli stok bulundurulmaması…, davalının, davacıya ödemesi gereken tutarları vadelerinde ödememesi gibi sebeplerin ihlal sebebi sayılacağının kabul edildiği, taraflar arasında davacı tarafından davalıya 219.000 TL+KDV işletme teknik yatırım bedelinin ödendiği hususunda bir uyuşmazlık olmadığı, davacı tarafından davalıya gönderilen 29/02/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile, yapılan denetim ve tespitler uyarınca istasyonda herhangi bir faaliyet sürdürülmediği, herhangi bir ürün satışı yapılmadığı, sözleşmeye aykırı davranıldığı, vadesi geçmiş 127.000 TL borcun bulunduğu bildirilerek, istasyonun 7 gün 24 saat olmak üzere sürekli olarak petrol ürünü satışı için derhal, tamamen halka açık hale getirilmesi, aksi şekilde yasalardan ve sözleşmeden doğan hakların kullanılacağı ve sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği, 28/03/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile de, bayilik sözleşmesinin, davalı tarafça istasyonun 7 gün 24 saat şeklinde sürekli olarak satışa açık halde bulundurulmaması, istasyonda yeterli miktarda ürün bulundurulmaması sebepleri ile feshedildiğinin, bu bağlamda çerçeve anlaşma ve zeyilnameler uyarınca ödenen işletme teknik yatırım bedelinin sözleşmenin kullanılmayan dönemine isabet eden kısmı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 293.815 TL’nin iadesinin, ayrıca 27.675,84 TL borcun da ödenmesinin ihtar edildiği, davalı …’a da 28/03/2016 tarihli Noter ihtarnamesi gönderilerek kiralananın davalı şirket tarafından kapalı tutulması ve amacına uygun şekilde kullanılmaması sebebiyle kira sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, bundan sonra ise takibe konu edilen 325.115,09 TL tutarlı faturanın düzenlenerek davalı şirkete gönderildiği, davalı şirket tarafından iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiği, davacı tarafından iade faturasının davalı şirkete iade edildiği, davacının
06/05/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile her iki davalıya TMK’nın 887. maddesi uyarınca 360.005,74 TL alacağının bulunduğu, alacağın tebliğden itibaren 3 günlük süre içerisinde ödenmesi, aksi halde yıllık %48 gecikme faizi vs kalemler ile birlikte tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılacağını ihtar ettiği ve dava konusu takibin başlatıldığı, davalıların gerek icra takibine itiraz dilekçelerinde gerekse Mahkememize sundukları cevap dilekçesinde sözleşmenin feshi sebebi olarak gösterilen hususlara itiraz etmedikleri, sözleşmenin davalı şirketin bayilik sözleşmesi ve çerçeve sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi nedeniyle haklı olarak feshedildiği, buna göre davacının, sözleşmenin süresinden önce ve davalı şirketin kusuru ile sona ermesi nedeniyle bahsedilen çerçeve anlaşmanın 5.1. maddesi uyarınca ödediği işletme teknik yatırım bedelinin kıstelyevm usulü ile belirlenen ve sözleşmenin kullanılmayan kısmına tekabül eden 275.521,26 TL+ KDV’sini talep etmekte haklı olduğu, takibe konu edilen diğer faturaların (her ne kadar davalı taraf 2015 yılı kayıtlarını sunmamış ise de BA formları ile fatura tutarlarının ilgili vergi dairesine bildirildiği görülmüştür) her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde bulunan ödeme kayıtlarının davacının defterlerinde yer almadığı, verilen kesin süre içerisinde de davalı tarafça ödeme belgelerinin sunulmadığı anlaşılmakla, bu faturalar yönünden de (faiz faturası hariç olmak üzere), davacının alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup, ek raporda 06/05/2016 tarihli Noter ihtarnamesi ile verilen 3 günlük süre sonunda temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek yapılan hesaplama doğru olduğu ve davalı tarafın alacağın genel mahkemede dava açılarak belirlenmesine yönelik itirazı da, söz konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olması ancak ilamlı takip yapılmamış olması sebebiyle haksız olduğundan, ek raporda hesaplanan asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden davanın kısmen kabulüne, takibin talep edilen ve asıl alacağa sözleşme ile kabul edilmiş yıllık %48 oranında işletilecek faizi ile devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalıların hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 351.558,81 TL ve işlemiş faiz 7.268,33 TL olmak üzere toplam 358.827,14 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %48 oranında faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 71.765,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 24.511,48 TL’den peşin alınan 4.490,56 TL harcın mahsubu ile kalan 20.020,92 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.150 TL bilirkişi ücreti, 213 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.363 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 3.228,48 TL ile ilk harç 4.526,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 33.567,89 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır